Duyuru

Daraltma
Henüz duyuru yok.

İFTİHAR DOLU BİR HAYAT HAZRETİ EBU TALİB (Aşkımızın Babası)

Daraltma
X
 
  • Filtre
  • Zaman
  • Göster
Hepsini Temizle
yeni gönderiler

    İFTİHAR DOLU BİR HAYAT HAZRETİ EBU TALİB (Aşkımızın Babası)

    Müminlerinin Emiri(as)nin babaası Hz.Muhammed(saa)'in hamisi büyük sahabe Hz.Ebu Talib'in hayatını okuyanlar veya merak edenler vardır elbet.Okuyanlara hatırlatmak, merak edenlere de meraklarını gidermek için bu yüce şahsiyetin hayatını "Seçkin Sahabeler" bölümünde yazarak siz değerli kardeşlerimle paylaşmak isterim.

    Yardım Allah(cc)'tan.
    Yezid,bu yaptıklarınla ancak kendi derini yüzdün ve kendi etini parçaladın. Çok sürmeyecek;Peygamberin evlatlarının kanını akıtmak ve Ehl-i Beyt'ine saygısızlıkta bulunmakla yüklendiğin bu vebalin altında Peygamberin huzuruna çıkacaksın.Ogün Allah onları bir araya toplayacak ve haklarını alacaktır.

    #2
    Ynt: İFTİHAR DOLU BİR HAYAT HAZRETİ EBU TALİB (Aşkımızın Babası)

    "KUREYS MÜ’MINİ EBU TALİB

    GİZLİ ELLER!

    Bizim acimizdan kesin ve ispatlanmis bir gercektir ki Ebu Talib mü’min ve müslümandi, bu inanc ve düsünce dogrultusunda Peygamber(S)’i himaye etmek icin agir bir vazife üstlenmis, kahramanca ve cömertce gece gündüz Peygamber (S)’in hizmetinde bulunmustu.

    Ebu Talib’in parlak yasantisini İslamın asli kaynaklarından inceleyen bilincli ve insafli her insan icin sia ve sünni kaynaklarının genelindeki konuya iliskin acıklamalar dogrultusunda Ebu Talib’in mü’min oldugu tartışmasız bir gercektir. Islam ve iman onun vücuduna ve kalbinin derinliklerine baştan başa nüfuz etmisti. Bu imanin eserleri her firsatta açığa çıkıyor, gözleri kamaştırıyor ve kalpleri cezbediyordu.

    Fakat ne yazik ki gizli, satıtmış ve cinayetkar eller, makam ve para uğruna, bir kaç günlük dünyevi hevesleri için Hüseyn’i Şimr ve Şimr’i Hüseyn yapabiliyorlardı. Ebu Talib’in de bu makamperestler acısından büyük bir suçu vardı! O da Ali (a)’in babasi olmasıydı. Eger o Ali (a)’in babası olmasaydi her türlü kara bulutları ve sahtelik perdelerini yırtarak, Ebu Talib’in varlık nurunun her yeri aydınlatacak sekilde serefli makam ve imanı binbir delille tarihin alnına kaydederlerdi. Söyle sorulabilir: Bu gizli ve kirli eller Ebu Talib’in günes gibi parlayan varliginin önünü, kara bulutlar gibi kaplamak üzere nereden ortaya ciktilar? Nesilden nesile milyonlarca insani bu büyük iman ve amel adamindan alinmasi gereken derslerden nicin mahrum ettiler.? !

    Beni Ümeyye’nin rezil yasantilarinin tarihi, özellikle Muaviyenin kirli islerle dolu rezil tarihi bize bu sorunun cevabini vermektedir. Muaviye ve taraftarlari ellerinin ulastigi her yerde Emirülmü’minin Hz.Ali (a)’in faziletlerini inkar ediyor ve gizliyorlardi. Zira Hz.Ali (a)’in sayisiz faziletlerinin imamet makamina olan liyakatinin aciklayici oldugunu görüyorlardi.

    Onlar büyük bir kincilik, namertlik ve sayisiz rezilliklerle Emirülmü’minin Hz.Ali (a)’a muhalefet ettiler.

    Tarih ve hadisler acisindan kesindir ki Hz.Peygamber (S) Mute savasinda önce“Cafer-i Tayyar’i“ ordu komutani secti ve söyle buyurdu:“Eger o öldürülürse“Zeyd bin Haris“ ordu komutani olsun, eger o da öldürülürse“Abdullah bin Revahe“ komutan olsun. Fakat Hz.Ali (a)’in kinci muhalifleri sahtekarlikla ve yalan hadisle söyle dediler: Hz.Peygamber (S) buyurdu:“Ordu komutan Zeyd bin Harise olsun, eger o öldürülürse ordu komutani Cafer olsun, eger Cafer de öldürülürse, ordu komutani Abdullah bin Revahe olsun.“

    Bu tahrif ve gizli ellerin isleri Cafer’in faziletini biraz eksiltmek icindi. Cünkü o Ali (a)’in kardesiydi. Böylelikle Ali (a)’in ailesinin büyüklügünün, saninin birazini eksiltmek istemislerdir. (*)

    A’yan us Sua Yeni Baski c.4, s.124"

    Yezid,bu yaptıklarınla ancak kendi derini yüzdün ve kendi etini parçaladın. Çok sürmeyecek;Peygamberin evlatlarının kanını akıtmak ve Ehl-i Beyt'ine saygısızlıkta bulunmakla yüklendiğin bu vebalin altında Peygamberin huzuruna çıkacaksın.Ogün Allah onları bir araya toplayacak ve haklarını alacaktır.

    Yorum


      #3
      Ynt: İFTİHAR DOLU BİR HAYAT HAZRETİ EBU TALİB (Aşkımızın Babası)

      Ebu Talib'e imansız demek , Peygambe Efendimiz'in babasına imansız demek gibidir. Ebu Talip konusunda hep onun iman getirdiğine inanmışımdır. Çünkü o mübarek insan bir kere bile olsun ne İslam'a ne de Hz peygamber'e zararı dokunmuştur.

      Yorum


        #4
        Ynt: İFTİHAR DOLU BİR HAYAT HAZRETİ EBU TALİB (Aşkımızın Babası)

        bu konu sünni kaynakların tamamen lanetli Emevi kontrolünden geçtiğinin tescilidir. Çünkü Emeviler en çok haşimilerden bu ikisine Resul s.a.a ve kardeşi Ali a.s.'a düşmandılar ve onları halkın gözünden düşürmek istediler. bunu yapamayacaklarını biliyorlardı ama hiç olmazsa bu arzularını O hazretlerin soylarına laf ederek dindirmek istediler...

        buna karşılık ise kendi babalarını (Muaviye) şirin gösteren rivayetleri onca iticiliğine rağmen sünni kaynaklara koymayı başardı...

        Yorum


          #5
          Ynt: İFTİHAR DOLU BİR HAYAT HAZRETİ EBU TALİB (Aşkımızın Babası)

          "MUAVIYE’NIN DÖNEMINDEKI TAHRIFLERDEN BIR ÖRNEK

          Burada konunun aydinlanmasi icin bir örnek verecegiz. Muaviye para karsiligi yalan hadis uyduranlardan birisi olan Semure bin Cundeb’den nazil olan iki Kur’an ayetinin nüzul sebebini tahrif etmesi icin ona yüzbin dirhem para verdi. O da Hz.Ali (a)’in sani konusunda nazil olan bir ayeti Ali (a) ‘in katili ibn-I Mülcem Hakkinda nazil olmustur dedi. Münafiklardan biri hakkinda nazil olan bir ayetinde Hz. Ali (a) hakkinda nazil oldugunu iddia etti.

          Söyle ki; Bakara Su resi 207. ayette Allah (c.c) buyurmustur:

          “… yine insanlar icerisinde kimi de vardir ki, Allah’in rizasina ermek icin kendini feda eder… ve Allah kullarina karsi merhametlidir.”

          Bu ayet Ehl-i Sünni kitaplarinda Hz.Ali (a)’in hicret gecesinde Hz.Peygamber (S)’in yataginda uyumasi ile ilgili rivayetlere mutabiktir ve hicret gecesi orada nazil olmustur.(*)

          Bakara Suresi 204. ayetinde Allah (c.c) söyle buyurmustur:

          “Insanlar icinden kimi de vardir ki dünya hayati hakkindaki sözleri seni imrendirir; bir de kalbindekine Allah’i sahid tutar, halbuki o islamin düsmanlarinin en yamanidir.”

          Bu ayet Peygamber (s)’in zamaninin yalanci ve sahtekar münafiklardan biri olan”Ahnes ibn-i Serik” hakkinda nazil olmustur.

          * El Gadir c.2, s.44 ve 45

          Semure bin Cundeb Muaviye’nin önerisiyle söyle dedi:” Ilk ayet ibn-i Mülcem hakkinda nazil oldu, ikinci ayet ise Ali (a) hakkinda nazil oldu.”… Ve bu konu hadis adi altinda hadis kitaplarina dahil edildi.(**)

          Dinlerini dünyalarina satan Ebu Hureyre, Mugire bin Sube, Amr ibn-i As ve Zuhri de Hz.Ali (a) aleyhine yalan ve sahte rivayetler nakleden kisilerdendir. Söylenmesi utanc verici olan cok sayida rivayetlerden bir kismi da Ebu Talib (a)’in imani konusundaki rivayetlerdi. Onlarin kirli elleri bu konuda da insanlari süphe ve tereddüte düsürmüstü."

          Yezid,bu yaptıklarınla ancak kendi derini yüzdün ve kendi etini parçaladın. Çok sürmeyecek;Peygamberin evlatlarının kanını akıtmak ve Ehl-i Beyt'ine saygısızlıkta bulunmakla yüklendiğin bu vebalin altında Peygamberin huzuruna çıkacaksın.Ogün Allah onları bir araya toplayacak ve haklarını alacaktır.

          Yorum


            #6
            Ynt: İFTİHAR DOLU BİR HAYAT HAZRETİ EBU TALİB (Aşkımızın Babası)

            BÖYLESI AHLAKSIZ SAHSIYETLERDEN BASKA NE BEKLENEBILIR?!

            Muaviye, temsilcileri ve valiler icin genelge gönderdigi zaman”Eger bir kisinin Ali’ye veya Ehl-i Beyt’ine dost oldugu ispatlanirsa onun maasini kesin” diyordu. Yahut” her kim onlarin dostu olmakla itham edilirse sürgün edin ve evlerini yikin” diye yaziyordu.(*)

            O rezil asirda, Hz.Ali (a)’a lanet etmek sünnet haline getirilmis ve Cuma hutbelerinin sonunda satilmis hatiplerde söyle dua etmekteydiler:

            “Allahim! Bu Ebu Turab (Hz.Ali (a) senin dininden döndü ve senin yolundan yüz cevirdi. Ona siddetle lanet et ve acikli bir azap ver”(**)

            Acaba böylesine namertce Hz.Ali (a)’a savas acilan rezil bir asirda, o hazretin babasi Ebu Talib (a)’in aleyhinde yalan sözlerle dolu sahte hadisler söylenilmeyecegine emin olunabilinir mi?... !

            Onbinlerce minber üzerinden halkin kulagina ulasan, Hz.Ali (a)’a lanet ve küfür seklinde gerceklesen ugursuz bi’dat Muaviye döneminden itibaren yetmis yil devam etmis ve sekizinci Emevi Halifesi Ömer bin Abdulaziz döneminde son bulmustur. Aciktir ki Hz.Ali (a) aleyhine iftira pazarinin genisledigi böyle bir asirda ve muhitde, dikkat cedici olan nokta, kinci Muaviye’nin bu bogucu ortama sahip cevrenin ve kara pazarin basinda bulunmasidir…

            * Serhi Nechul Belaga ibn-i Ebi’l Hadid Eski Basim c.15, s.3

            ** El Gadir s.2, s.102


            Sia kaynaklari ve cesitli Ehl-i Sünnet kaynaklarindan istifade edilerek hazirlanan bu kitap, bizleri Hz.Ali (a)’in serefli babasi Hz.Ebu Talib (a)’in iftihar dolu yasantisiyla tanistiracaktir. Bu kitabi yazarken Allume Emini’nin degerli Kitabi “El Gadir” den (7 Cilt) ve Abdullah el Huneyzi’nin telif ettigi “Kureys mü’mini Ebu Talib” adli eserden oldukca faydalandim. Eger dogrulukla ve insafla hükmedilirse herpes icin aciktir ki Ebu Talib sadik müminlerden birisidir. (*)

            Önsözün sonunda son asrin Ehl-i Sünnet alimlerinden biriyle ilgili meydana gelen ilgi cekici bir olaya deginmek istiyorum: Bir süre önce Merhum Allume Emini’nin ogluyla bir toplantida görüsmüstüm Söz Ebu Talib’den acilmisti.

            O dedi ki: Necef’teydik ve henüz El Gadir kitabinin yedinci cildi baskidan cikmamisti. (Bu kitabin son bölümü Ebu Talib’in konusunu icermektedir.) Misir’in arastirmaci yazarlarindan ve alimlerinden “Ahmed Hayri’nin Ebu Talib hakkinda bir kitap yazmakla mesgul oldugunu duyduk. Ona bir mektup yazarak El Gadir kitabinin yedinci cildi baskidan cikmadan o kitabi yayinlatmamasini istedik. El Gadir’in yedinci cildini ona gönderecegimizi, onu okuduktan sonra Ebu Talib hakkinda hüküm vermesini istedik. “El Gadir” kitabinin yedinci cildi basilinca onu adı gecen Misirli alime gönderdik. Bir müddet sonra bizim icin mektup yazarak “El Gadir” kitabi Ebu Talib adil kitapta yazdigim düsüncelerimi tamamen ortadan kaldirdi.”demis ve mektubun sonunda söyle yazmisti: “Islam bütün insanlarin saadet vesilesidir ve Ebu Talib’de bütün müslümanlarin o vesilesiyle saadete erismis olduklari İslamda büyük bir hisseye sahiptir. Zira o İslam’in temelinin atilmasinda ciddi olarak koruyuculuk yapmistir. “

            * Hz.Ebu Talib hakkinda o kadar namertce hükümler verilmistir ki her sadik mümin bundan üzüntü duymaktadir. Bu nedenle dogruya ahdeden sia alimleri her asirda Hz.Ebu Talib’in imani ve müminligini ispatlayan kitaplar yazarak onun pak sahsiyetini müdafaa etmislerdir. Simdiye kadar bu konuda 30 Cilt kitap yazilmistir.

            Bu kitap asagida belirtilen bölümlerden olusmustur:

            1- Peygamber (s)’i kahramanca koruyan Ebu Talib’in hayati

            2- Ebu Talib’in imaninin delilleri

            3- Soru ve elestirilere cevap

            Ayrica Ebu Talib’in imanini ispat eden olaylar…

            Bu kitabin Hz.Ebu Talib (a)’ı tanimada saglam ve aydinlatici bir adim olmasi ve bizleri Emirul’müminin Ali (a)’in degerli babasinin iftihar dolu yasantisina asina kilmasi ümüdiyle…


            Muhammed Muhammedi ISTIHARDI 1995



            Yezid,bu yaptıklarınla ancak kendi derini yüzdün ve kendi etini parçaladın. Çok sürmeyecek;Peygamberin evlatlarının kanını akıtmak ve Ehl-i Beyt'ine saygısızlıkta bulunmakla yüklendiğin bu vebalin altında Peygamberin huzuruna çıkacaksın.Ogün Allah onları bir araya toplayacak ve haklarını alacaktır.

            Yorum


              #7
              Ynt: İFTİHAR DOLU BİR HAYAT HAZRETİ EBU TALİB (Aşkımızın Babası)

              "Abdulmuttalib’in Oğlu, Imam Ali (a)’nin Muhterem Babası

              EBU TALİB VE PEYGAMBER (S)’I KAHRAMANCA KORUMASI

              Ebu Talib’in Dogum ve Vefat Yeri



              Risaletten yetmisbes yil evvel (Peygamber (s)’in dogumundan otuzbeş yıl önce) Mekke sakinlerinden büyük bir ailede yeni bir cocuk dünyaya geldi. Onun adini “Abdumenaf” (Ümran) koydular ki sonralari bir görüse göre ilk evladinin adinin “Talib” olmasi dolayisiyla onu “Ebu Talib” diye cagirdilar. Bu isim daha sonra sürekli onun asil isminin yerine gecti. O Abdulmuttalib’in evladi, Islam Peygamberi (s)’nin amcasi ve Emirul’müminin Ali (a)’in babasidir. Onun annesi Fatima binti Amr ibn-i Aziz ibn-i Umran ibn-i Mehzum’dur ve Peygamber (s)’in muhterem babasi Abdullah’in da annesidir. Bununla birlikte ona nispet edilen soy silsilesi peygamber (s)’e nispet edilen soy silsilesiyle ayni olarak aşağıdaki sekildedir:

              “Ebu Talib bin Adbulmuttalib bin Hasim bin Abdumenaf bin Qussa bin Kulab bin Murret, Ibn-i Ka’ab, ibn-i Luey, ibn-i Galib, ibn-i Fihr, ibn-i Malik, ibn-i Nadr, ibn-i Kinane, ibn-i Huzeymet, ibn-i Mudreket, ibn-i Elyas, ibn-i Kuderr, ibn-i Nezar, ibn-i Me’d, ibn-i Adnan.”

              Hz.Peygamber (s) buyurdu: “Benim nisbetim Adnan’a ulastiginda orada durunuz.” Cok sayida rivayetlere göre İslam Peygamberinin ta Hz.Adem (a) ve Hz. Havva’ya kadar anne ve babalarinin tamami pak yaratilisli ve muvahhid (bir olan Allah’a kulluk eden) kimselerdi. Ayni sekilde Ebu Talib’in babalari ve anneleri de ta Hz.Adem ve Hz.Havva(a)’a kadar pak yaratilisli ve muvahhid kimselerdi. O Risaletin onuncu yilinda yaklasik seksenbes yasinda Medine’de hayata gözlerini yumdu. Mübarek kabirleri Mekke’de bulunan Haccun kabristaninda yer almaktadir.

              Ebu Talib “Seyh ebtah” (Mekke’nin büyügü), Seyyid-i Kureys ve Mekke halkinin reisi olarak anilmistir. O Babasi Abdulmuttalib’in bir benzeriydi. Babasinin bütün (maddi ve ma nevi) makamlari vefatindan sonra Ebu Talib’e ulasmisti.

              Abdulmuttalib on yada oniki arasi erkek evada sahipti fakat Ebu Talib onlar arasinda özel bir ayricaliga sahiptir. Bu nedenle babasinin hususi varisi ve vekili o olmustu. Ebu Talib Mekke cevresinde ve halk arasinda yüksek ve seckin bir sahsiyete sahiptir. Onun İslam Peygamberi (s)’ni himaye etmesinin İslamin yayilmasinda ve Peygamberi (s)’in düsmanlarin tehtid ve tehlikelerinden korunmasinda büyük bir rolü vardi. (*) Simdi dikkat edilmesi gereken bazi özelliklerini inceleyerek Ebu Talib’in parlak yasantisini tahlil edecegiz ve yavas yavas büyük bir imana sahip bu insanin hayatindaki saglamlik, cesaret ve fedakarliklari görecek ve söyle arzedecegiz:

              “Eshedu enneke kunte nuvren fi’l eslabis samiheti ve’l erhami’l mutehhereti” yani “Sehadet ederim ki sen degerli sülblerde, pak ve pakize rahimlerde bir nur idin.”

              *Ayan’us Sia Kitabindan… Yeni Baski c.8, s.114 den 124 e

              Yezid,bu yaptıklarınla ancak kendi derini yüzdün ve kendi etini parçaladın. Çok sürmeyecek;Peygamberin evlatlarının kanını akıtmak ve Ehl-i Beyt'ine saygısızlıkta bulunmakla yüklendiğin bu vebalin altında Peygamberin huzuruna çıkacaksın.Ogün Allah onları bir araya toplayacak ve haklarını alacaktır.

              Yorum


                #8
                Ynt: İFTİHAR DOLU BİR HAYAT HAZRETİ EBU TALİB (Aşkımızın Babası)

                EBU TALİB’İN TOPLUMSAL VE MANEVİ ŞAHSIYETİ

                Ebu Talib iri yari ve güzel görünümlü bir yapidaydi. Hükümdarlarin heybetine ve bilge insanlarini vakarina sahiptir. O dönemde beyfendiligin ölcüsü servet ve zenginlik olmasina ragmen o fakir bir insandi ve buna ragmen beyfendiligiyle ve yüksek sahsiyetiyle mutlu bir insandi.(*)

                Onun manevi ve toplumsal sahsiyeti öylesine köklü idi ki halk onu “Betaha topraklarinin serveri”, “Seyh-i Kureys” ve“Reis-i Mekke” diye cagiriyorlardi.

                Peygamberligin baslangic günlerinden Hz.Muhammed (s), Hz.Hatice (sa) ve Hz.Ali (a) namaz kilmakta mesguldüler. Yerle gök arasinda bu üc kisiden baska hic kimse İslam dini üzere degildi. Bir kisi peygamberin amcasi Abbas’a söyle dedi: “Bunlarin yaptiklari nedir?” Abbas dedi ki: (Peygamberi isaret ederek) bu sahis benim yegenimdir ve bu kadin da (Hatice (sa) onun esidir bu genc’ten (Ali’den) baska hic kimse o hazreti takip etmiyor.”

                O kisi Abbas’a sordu: “Sizin görüsünüz nedir?” Abbas söyle dedi: “Bekleyelim ve görelim, bu seyh, Ebu Talib ne yapacak?”(**)

                * Ayan us Sia Yeni Baski c.8, s.114

                ** Serhi Nehc ul Belage ibn-I Ebi’l Hadid c.1, s.29


                Bu aciklamanin yorumu odur ki Ebu Talib Kureys icinde büyük bir sahsiyete sahipti. Bir gün Abdullah ibn-i Ömer Muaviyenin yanina geldi. Muaviye ona söyle dedi: “Sen Ömer’in oglusun babanin isim ve sifati senin üzerindedir. Kalk, minberin üzerine cik ve Ali’ye kötü söz söyle, halk senden razi olacaktir.” Abdullah söyle cevap verdi:”Ali’ye kötü söz söyleme konusunu kabul edemem; Zira Onun babasi Ebu Talib ve annesi Fatima binti Esed’dir. O halde onun gibi bir sahsiyete kötü bir sey söyleyemem. Onun kudreti konusunda bir sey söylemem gerekir ki o cesur ve cok saglam bir insandi. Onun yasam tarihini de biliyorsun ki bastan basa manevi degerler ve yüce makamlarla doludur fakat Osman’in kani konusunda bu teklifinizi kabul ediyorum.”(*)

                Ebu Talib gecmis evliyalarin ve nebilerin iddialarinin (Tevhid) ispatlanmasi konusundaki yemin kanununu onaylayan ve ölmüs olan velilerin hakkaniyetini teyid eden ilk kisiydi. Ayni zamanda Kabe’nin ziyaretcilerine yani hacilara su dagitma makamini üstlenmisti ki cahiliye asrinda bu büyük makamlardan biri sayiliyordu. Kinane kabilesi ile Kays kabilesi arasindaki Ficar savasi yillarca sürmüstü. Peygamber (s)’in amcalari bu savasta Kays kabilesinin karsisinda yer almislardi. O dönemde ondört-onbes yaslarinda olan sevgili Peygamberimiz (s) bazen bu savasa katilmis ve hakla beraber olan amcalarini himaye etmisti.(**)

                Siyer yazarlari söyle yaziyorlar:”Ne zaman Ebu Talib Ficar savasina katilsa, o gün Kays kabilesi yeniliyordu ve ne zaman katilmasa Kinane kabilesi yeniliyordu. Bu nedenle Kinane kabilesi Ebu Talib’den israrla savas meydaninda yer almasini istiyorlardi.”(***)

                Bu cümle de, Ebu Talib’in cahiliye dönemindeki cesaretinin ve heybetinin göstergesidir. Ebu Bekir bir konuda sahabeden biri olan Ebu Ubeyde’ye söyle der: “Ali’nin yanina git ve tevazunun en yüksegini onun karsisinda göster. Onunla sakince ve yumusak bir dille sohbet et: Bil ki o Ebu Talib’in evladidir.”(****)

                Bu sözdeki Ali (a)’a ihtiram, onun babasinin hatirina konu edilmistir.

                * Serh-i Nehc ul Belage c.3, s.100

                ** Siyre-i ibn-i Hisam c.1, s.195 ve 198

                *** Serh-i Nehc ul Belage ibn-i Eli’l Hadid c.15, s.220

                **** Serh-i Nehc ul Belage c.10, s.273

                Yezid,bu yaptıklarınla ancak kendi derini yüzdün ve kendi etini parçaladın. Çok sürmeyecek;Peygamberin evlatlarının kanını akıtmak ve Ehl-i Beyt'ine saygısızlıkta bulunmakla yüklendiğin bu vebalin altında Peygamberin huzuruna çıkacaksın.Ogün Allah onları bir araya toplayacak ve haklarını alacaktır.

                Yorum


                  #9
                  Ynt: İFTİHAR DOLU BİR HAYAT HAZRETİ EBU TALİB (Aşkımızın Babası)

                  EBU TALİB’İN ŞEREFLİ BABASI ABDULMUTTALİB’İN ŞAHSIYETİNE BİR BAKIŞ

                  Mekke tarihi Hz.Ibrahim Halil (a) ve diğer peygamberlerden sonar Abdulmuttalib’in zamanina kadar Abdulmuttalib gibi büyük bir sahsiyet görmemistir.(*) O bir olan Allah’a ibadet eden vakarli, kamil ve büyük bir sahsiyetti. Herkes onu Hicaz’in büyügü ve Seyyidi olarak taniyor, Mekke’nin serveri kabul ederek ondan güzel sözlerle bahsediyorlardi.

                  O cahiliye döneminde adeta bir nur gibi parildiyordu. Yoksullar,mahrumlar hatta otlayan hayvanlar ve kuslar bile onun ihsan bagislayan sofrasindan istifade ediyorlardi. Bu nedenle ondan “Feyyaz” ve “Mut’imi tayr es sema” “Feyiz bagislayan ve gögün kanatlarina yiyecek veren) lakaplariyla söz ediyorlardi .

                  Bazen kuraklik sebebiyle hayvancilar ve ciftciler onun yanina geliyorlar isteklerini ve hacetlerini Allah’a arzetmesini ve Allah’tan yagmur yagdirmasini talep etmesini istiyorlardi. Onun dualari yagislara vesile oluyordu. Halk siirler okuyarak ona“yagmur sakisi (dagiticisi)” ve “yaratilmislarin yagmuru”gibi lakaplarla tessekkür ediyorlardi . Ebu Talib sır sanatinda ve destan sairliginde kudret ve ustaliga sahipti .Bu dogrultuda babasinin medhi icin okudugu siirlerden biri mealen söyledir.

                  “Babam sefaatcisi ve siginagiydi halkin. O zamanlar onlar, Babamin varliginin bereketiyle Kabile fertleri suya doyacak sekilde yagmur nimetinden ve suyun varligindan seri bir sekilde faydalanmislardi. (**)

                  Bazi rivayetlerde söyle naklonulmustur. “Abdulmuttalib kiyamet gününde bir toplulukla bereber sahlarin heybeti ve peygamberlerin simasina sahip bir halde özel olarak hasr olacaktir.”

                  Hz.Ebu Talib (a) der ki: Babam Abdulmuttalib kitabi okuyor ve söyle diyordu: “Benim neslimden bir peygamber gelecek onun zamanina ulasmayi ve ona iman getirmeyi isterdim. Evlatlarimdan her kim onun zamanina kavusursa, mutlaka ona iman etsin.”

                  Abdulmuttalib, Ibrahim (a)’in dininde apacik ve saygin bir makam üzerinde, ahlaki faziletlerden yüce bir mertebeye sahipti.

                  * Kureysliler o döndemde Abdulmuttalib’e ikinci Ibrahim diyorlardi. Yakubi Tarihi c.2, s.10 (müt, dipnotu)

                  ** Kureys Mü’mini Ebu Talib kitabindan (Abdullah Huneyzi) s.104-105



                  Yezid,bu yaptıklarınla ancak kendi derini yüzdün ve kendi etini parçaladın. Çok sürmeyecek;Peygamberin evlatlarının kanını akıtmak ve Ehl-i Beyt'ine saygısızlıkta bulunmakla yüklendiğin bu vebalin altında Peygamberin huzuruna çıkacaksın.Ogün Allah onları bir araya toplayacak ve haklarını alacaktır.

                  Yorum

                  YUKARI ÇIK
                  Çalışıyor...
                  X