Duyuru

Daraltma
Henüz duyuru yok.

REFARANDUM.!!

Daraltma
Bu konu kapanmıştır.
X
X
 
  • Filtre
  • Zaman
  • Göster
Hepsini Temizle
yeni gönderiler

    Ynt: REFARANDUM.!!

    hayırda hayır yok ama evet de büyük bir türkiye var ülkemizin güçlü olması için evet demek zorundayız oy kullanmamak, boş atmak zalim diye nitelediğiniz insanların ekmeğine yağ sürmektir bunun neresi İslam adına bir mücadeledir.
    hedefler birden gerçekleşmez.İslam da aynı şekilde yavaş yavaş yayılmış ve en sonunda her yerde muzaffer olmuştur.yani dinden örnek verecek olursak bunun örnekleri oldukça çoktur.
    Rasulullah islamı tebliğ ederken ilk önce bunu gizleyerek yaptı daha sonra yakınlarına akrabalarına söyledi...ve artık insanları açık bir şekilde islama çağır emri gelince Rasulullah ve ona inananlar mekke sokaklarında bağırarak tekbir getirdiler.

    peki şimdiki müslümanlar ne yapıyor? hemen herşeyin biranda olmasını bekliyorlar.bu el açıp dua etmekle olmaz kardeşim. öyle olsaydı rasulullah 'ın hayatı neden hep savaş ve mücadele içinde geçti? rasulullah eğer isteseydi Allaha dua eder ve savaşılmadan bütün zaferler kazanılır, kan dökülmeden islam tebliğ edilemez miydi?


    herşeyin bir yolu yordamı vardır muhakkak.ben bir müslümanın oy kullanmamasına vallahi anlam veremiyorum. yıllarca bu ülke nasıl yönetildi hepimiz gördük yaşadık. müslüman mücadele vermeden Allah yardım etmez...kesinlikle...o halde oy kullanmamak müslümanın aleyhine çalışan yolsuzlukta sınır tanımayan zalim diktatör cunta takımın başa geçmesi demek değil mi? bunun aksini söyleyen var mı herşey ortada lam lum etmeye hiç gerek yok.

    şimdi türkiyede tüm müslümanlar aynı qom ve mehmet kardeşler gibi düşünse ve biz tağuta baş kaldrıyok oy moy kullanmıyok deseler ne olur? ....sonunda ne olacağını hepimiz biliyoruz..

    hee o zaman vay efendim bunlar anamızın bacımızın örtüsüne el uzatıyor yavrularımızı okutmuyor dinimizle alay ediyor kurslarımızı camiilerimizi kapatıyor fadime şahin müslüm gündüz ali kalkancı gibi uyuşturucu,pavyon,ayyaş ayak takımlarıyla İslam lekeliyor, golf sahalarından operasyon yönetiliyor, heronlarla mehmetçik katliamları keyifle izleniyor, son teknoloji termal kameralarla donatımış karakollarımız, pkk baskınlarıyla yerle bir ediliyor vs.vs.vs. demiyeceksin...

    bir müslüman bunları görürde HAYIR der mi? derse ben de Allaha havale ederim...
    seyirci kalanlara ise: Allahım sen bunları ıslah et bunlara hidayet nasip et diye dua ederim...başka da birşey elimden gelmez

    Yorum


      Ynt: REFARANDUM.!!

      Başını Qom'a gömenler , yada bedenleri burada ,iaşelerini burada kazanan ,beyinleri Qom'da olanlarla, bu referandumun öznesi olan halka karşı suç işleyen, yanlış yapılanan eylem ve kurumların değişmesiyle zemin kaybetmekten dolayı ürken ergenekon aşıklarına ragmen bu sitede bile evet tercihlerinin önde olması oldukça manidar ve güzel bir tercih.

      (öncelikle bu sitede anket başta bu şıklarla yapılmadı. Ve bizim de başta tartışmalarda yazımız yoktu. Biz bu sitede alt yapısı hazır olan ama zamanla unutulmuş bilgileri hatırlatıyoruz. ve biliyoruz ki sonuç bu şekilde değil. Örneğin burada diğer şıklar olmadığı için başta evet oyu kullanmış kardeşlerimiz de var. Eğer dördüncü şık başta olsaydı o zaman bu anketin sonucu böyle olmayacaktı, o kadar sevinmeyin, bilinmiş ola..)

      bizim bedenimiz de ruhumuz da burada. Ve biz buranın Allah'ın arzı olması itibariyle mülkiyetini kimseye ait görmüyor sadece O'na ait görüyoruz. Hiç kimse hiç bir yeri sahiplenemez. Yeryüzünün tüm toprakları Allah'ındır. Ve tüm toprakları yer üstü yer altı rızıklarıyla Allah'ındır. Minnet duyulması gerekiyorsa sadece Allah'a minnet duyulur. Hiç kimse Allah'ın olan bir bölgeyi kendi zimmetinde ya da kendi yandaşlarının zimmetinde görüp de başkalarını dışlayamaz başkalarına sen buraya layık değilsin buraya ihanet ediyorsun diyemez.

      Hele hele bizim gibi insan olup, bizden hiç bir üstünlüğü olmayan, aynen bizim gibi dünyada denenmek için yaratılan ve Allah'ın yasalarına uymak zorunda bulunan insanlardan tağutluk yapanlar bu hakka hiç sahip değillerdir. Hiç bir insan Allah'ın topraklarında yaşayıp da onun nimetleri içinde şımarıp Allah'a kafa tutamaz. Allah'ın yasalarını görmezlikten gelemez. Ve hiç bir insan da Allah'ı bırakıp onun ülkesinde azgınlaşan tağutlara minnet duyamaz.

      Yeryüzünde Allah'ın yasalarını işleten bizim gibi sıradan bir hizmetçi ve kul olması zorunlu olan biri nasıl olur da bir toprak parçası üzerinde büyüklenip sahiplik iddia edebilr. Kendi tağuti düzenine uymadığı gerekçesiyle bir başkasını ihanetle suçlayabilir? ihanet içinde olan, Allah'ın nimetlerini yiyip de şişindikten sonra Onun yasalarını atıp başka yasalarla insanları yöneten ve insanları Allah'ın yasalarına değil kendi yasalarına uymaya zorlayan bunun için zulmeden midir, yoksa, bu düzeni reddedip yediğini içtiğini Allah'a borçlu olduğunu hatırlatan Allah'a çağıran Allah'ın dinen (yani yasal düzenine) çağıran mı?

      Doğrusu çok şaşılacak bir şey..

      "İndi yorumlarla kendi şahsi görüşlerini ümmetin şaşmaz dogrusu olarak dayatmaya çalışanlar en azından başkasının düşünçelerini ve tercihlerini yok saymakla tutarsız ve çelişkili bir zemin üzerindeler. Bizler bu ülkede yaşıyoruz, bu ülkenin kurumlarında okuduk, evlatlarımız okuyor, son zamanlarda bir çok yetersizlik ve hataları gün yüzüne çıkan ordusunda askerlik yaptık, vergi ödüyoruz, vakıf ve derneklerimizi bu ülke kurallarına göre düzenliyoruz tıpkı kurulan ve deyiminizle tagutun işletiçisi partiler gibi, bu ülke kurumlarında memurluk yapan, maaş ve nimetlerinden ailesinin iaşesini temin eden, çocuklarına aş götüren her düşünçe ve ekolden insanlar olarak bu ülkeye dayatılan her gündem burada yaşayan herkesi ilgilendirir ve etkiler."

      bu şahsi görüşümüz değildir. Kur'an'a bakın: yaratma kiminse emretme yetkisi de onundur der. Şu Allah'a iman ettiğini zannedenleri görmedin mi reddetmeleri gerektiği halde Tağutla yönetilmek istiyorlar der. Yoksa onlar cahiliye hükmünü mü istiyorlar iyice bilen bir kavim için Allah'tan daha iyi hükmeden mi var der Kur'an ayetleri. Biz tağutun yasasından hangisini beğenirsiniz dendiğinde müslümanlara bu ayetleri hatırlattığımız için mi suçlu olduk, şahsi görüşlerimizi sunmuş oldu. Bu yasalardan hangisi Allah'ın yasası. Hangisine karşı biz sorumluyuz? eskisi mi yenisi mi? Yeni yasalar kimin rızası için yapıldı Allah için mi yoksa kullar için mi? Ölçüleri Allah'ın koyduğu ölçüler mi yoksa kulların ölçüleri mi?

      bu ülkede çoluk çocuğumuza biz, halka Allah'ın yasalarını tanıtırsak helal aş götürebiliriz. Tüm rızıklar dünyanın diğer yerlerinde olduğu gibi burda da Allah'a aittir. O yaratmıştır. Ama insanların Allah'ı bırakarak taptığı tağutlar ise bir sivri sineğin kanadını yaratmaktan acizdirler. Kendi yiyeceklerini bile yaratacak güçte değillerdir ki benim yediklerimde sahiplik iddiasında bulunsunlar. Beni minnet altında tutmaya kalksınları. Bu da ayrı bir tuğya ve ayrı bir bağy (isyan) değil de nedir?

      Siz eğer İslami mücadelenizi Tağuti standartlar içinde yapıyorsanız bundan hayır gelmez. Ancak yine de şu ortamda eğer İslami mücadele yapılabiliyorsa biln ki bu ülkede hakim olan düzenin nimeti değildir. Biz Minneti Allah'tan bilir ve sadece kendimizi ona karşı borçlu hissederiz. O isterse Musa'ları Firavun evinde dünyaya getirir, ve hiç de Musa'lar fir'avna minnet duymazlar, tersine fir'avnun yediği içitiği soluduğuyla Allah'a ve Onun görevlendiriği elçiye karşı minnet altında olduğunu haykırtır elçisine. Ve der ki kim kime minnet duyarsa onun kulu olur ve onun kılıcını sallar.

      "Bundan dolayı biz Türkiyeli müslümanlar (Türk müslüman değil) olarak önümüze gelen bu tercih kararımızda hiç bir kurum ve kuruluşu desteklemiş olmadığımızın bilinçiyiz ve kararımızı verirken yukarıda işlevini gördüğümüz diğer muamelatlarımızdan bir tanesi olarak tercihimizi yapaçagız. Bu eylemimizde hiç bir kurumu destekliyor yada hayat veriyor değiliz. Kişinin kendi tercihine saygı duyarız ama kendi indi düşünçelerinden başkalarına yafta takmak, konum belirlemek, imani durumuna sınır çizmek ,(bu görüş beni baglar,) en hafif deyimiyle düşünceye ve bireye saygısızlıktan , haddi aşmaya kadar aşırı bir değerlendirme ve indi yorum olarak kabul ediyor ve ciddiye almıyorum."


      Eğer anayasaya evet diyor ve hiç bir kurumu meşrulaştırmamış, hiç bir kuruma destek vermiş olmuyorsanız bu evet demeniz işlevsiz bir iştir. Neden bu durumda Tağuti bir yasaya evet diyorsunuz?

      Yani biz şimdi bu yasanın Kur'an'i sınırlara dayanmadığını, Allah rızası için yapılmadığını, Allah için yapılmadığını, çünkü böyle bir şeyin bu düzende yasak olduğunu hatırlattık diye şahsi görüşlerimizi mi yaymış olacağız. Ama siz tağuti yasayı kabul ettirmek için utanmasanız İslami bir dava olarak göstereceksiiz. bu şahsi bir şey olmayacak öyle mi? Nerede tağut tanıtıldı, imani bir konu olan onu red etmek gündeme getirildi de bu haddi aşmak oldu? bu ne zamandan beri böyle oldu? Hangi gerekçe ile? Sizin tağuta imanınız gerçekten de çok sağlam..

      "Yüksek perdeden , dilin kemiksizliğinden, klavyenin denetimsizliğinden dolayı şirazesiz çümle kuranlar elleriyle işlediklerine, ellerinin kirine veya temizliğine ve aynaya baksınlar derim. Suçluya taş eden el en azından tüm yönleriyle o suçun kendisine yada türevine bulaşmamış açıklıkta, netlikte olması makul olanıdırda, tercih belirtmeyi tagut'a hizmet , muaviyeye yem olmak olarak değerlendiren ve hüküm cümleleri kuranlar nelerle iştiğal ettiklerini, nereden nemalandıklarına baksınlar ve net olsunlar diye düşünüyorum kendi adıma."


      biz her şeyin denetimli olduğuna ve her şeyi kaydedildiğine inanıyoruz. Ve bir gün bunlar karşımıza çıkarılacak. Bunun bilincinde olduğumuzu hiç unutmadan klavye başına oturuyoruz. Ve yaptığımız işte hata olursa Rabbimizden bizi bağışlamasını diliyoruz. Allah'ın haberdar olmadığı hiç bir alan var mıdır?

      Ellerimiz kirli ise Rabbimizden affımızı dileriz. Ama hiç bir zaman Tağuti ölçülere göre değerlendirmeyiz ellerimizin kirliliğini Elhamdülilah. Şuçluya taş atan el her bakımdan suçsuz olmalı diyorsanız, o halde bunu ayetten ya da hadisten delillendiriniz. Yok eğer yapmadığınız şeyi neden söylüyorsunuz ayetini kastediyorsanız, bizim bu anlamda kirli olup olmadığımızı biliyor musunuz yoksa zanna mı uyuyorsunuz?

      Biz Allah'ın rızıklarından nemalanmaktayız. Ve hiç bir zaman da başkasına minnt duymayacak kadar tüm gıdamızı belirlendiğine ve onu almadan ölmeyeceğimize inanıyoruz. Yoksa siz Allah'tan başkasından mı nemalanılabileceğini sanıyorsunuz. Eğer nemalanmaktan kastınız başkasının haksız yere payını gasp ise onu kulluğunu yaptığınız tağuti güçler daha iyi bilirler.. bu suçlamanın muhatabı onlardır, biz değil..

      "Tercihimi yetmez ama evet olarak kullanacak olan bu satırları yazan kendi elinin kazandıklarıyla Rabbin rızkını arayan biri olarak hiç bir zaman burada tağut olarak nitelenen kurumlardan bilerek ve isteyerek nemalanmadı ve bundan kendini engelledi. Bu eylemimizi kesin dille belli ifadelerle mahkum edenler ya siz.?"

      Tağutlar mı Allah'ın rızıklarıdan nemalanıyor yoksa biz mi Tağutun rızıklarından nemalanıyoruz? Rızkın vericisi kimdir? Bu ülkede Tağutların bir şey yarattığına ya da sahiplik iddialarının hak olduğuna mı inanıyorsunuz? Bu ne biçim müslümanlık? Siz bu düşünce oradan nemalanmadığınız halde onları rızık sahibi yapmışsınız, ve onları minnet altında bırakacak güç olarak kabul ediyorsunuz. Çok ilginç....

      ****************

      Ebu Turk kardeş,

      "hayırda hayır yok ama evet de büyük bir türkiye var ülkemizin güçlü olması için evet demek zorundayız oy kullanmamak, boş atmak zalim diye nitelediğiniz insanların ekmeğine yağ sürmektir bunun neresi İslam adına bir mücadeledir."


      Evette de hayırda da hayır yok. Çünkü bir yasa Allah'ın ölçülerinde ve Allah için yapılmamışsa, bunu yapanlar Allah'ın temiz kıldığı Ehlibeyt mektebinin alimleri değilse bundan zerre hayır gelmez.. şu ana kadar gelmedi ve bundan sonra da gelmeyecek. geldi diyorsanız bu ahirette acı verecek bir geçici hayır görüntüsündeki bir aldanmacadan başka bir şey değildir.

      "hedefler birden gerçekleşmez.İslam da aynı şekilde yavaş yavaş yayılmış ve en sonunda her yerde muzaffer olmuştur.yani dinden örnek verecek olursak bunun örnekleri oldukça çoktur."


      hiç bir yerde birden bire demedik. İslam yavaş yavaş yayıldı ama. İslam'ı yayan en baştan itibaren her şeyi Allah için yaptığını Allah'ın en yüce güç ve kendisinin de onu elçisi /onu hizmetinde emrinde olduğunu öne koydu. Canı isteyen gelsin gücü yeten engellesin dedi. Ve hiç bir zaman onların uzlaşma tekliflerine boyun eğmedi.

      "Rasulullah islamı tebliğ ederken ilk önce bunu gizleyerek yaptı daha sonra yakınlarına akrabalarına söyledi...ve artık insanları açık bir şekilde islama çağır emri gelince Rasulullah ve ona inananlar mekke sokaklarında bağırarak tekbir getirdiler."


      Resulün s.a.a. gizli tebliğ yaptığı doğrudur ama hiç bir zaman Tağuti düzeni onaylıyor göründüğü ve onların putlarına saygı gösterdiği iddiası mevcut değildir. İslam'ın hakim olma yöntemi aklımızla karar verilecek ve çizilecek bir yöntem değildir. Bizim kıt aklımız buna yetmez de bununla sorumlu da değildir. Sadece çizilmiş ilahi yol uygulanır. Bu yolda da hiç bir zaman tağuti düzenin işleticiliği yoktur. Onların düzeni onlara bizim düzenimiz bizedir. bunlar hiç bir şekilde orta biryerde uzlaşmaz buluşmaz birbirine karışmazlar..

      "peki şimdiki müslümanlar ne yapıyor? hemen herşeyin biranda olmasını bekliyorlar.bu el açıp dua etmekle olmaz kardeşim. öyle olsaydı rasulullah 'ın hayatı neden hep savaş ve mücadele içinde geçti? rasulullah eğer isteseydi Allaha dua eder ve savaşılmadan bütün zaferler kazanılır, kan dökülmeden islam tebliğ edilemez miydi?"


      el açıp dua edenler seçimden seçime oy verip her şeyi siyasetçilere bırakanlar mı yoksa malını ve zamanını gerekirse hayatını bu uğurda vererek Allah'ın dininin en üstün olması için çalışanlar mı?

      "herşeyin bir yolu yordamı vardır muhakkak.ben bir müslümanın oy kullanmamasına vallahi anlam veremiyorum. yıllarca bu ülke nasıl yönetildi hepimiz gördük yaşadık. müslüman mücadele vermeden Allah yardım etmez...kesinlikle...o halde oy kullanmamak müslümanın aleyhine çalışan yolsuzlukta sınır tanımayan zalim diktatör cunta takımın başa geçmesi demek değil mi? bunun aksini söyleyen var mı herşey ortada lam lum etmeye hiç gerek yok."

      yazdıklarımızı kesinlike okumuyorsunuz. özellikle bu ülkenin nasıl yönetildiğini, anayasayla mı yasalarla mı masabaşı memurlarla mı yoksa halkın imanı/imansızlığı ve amelleriyle mi yönetildiğini irdeleyen yukarıdaki yazımızı okuduğunuzu hiç sanmıyorum..

      "şimdi türkiyede tüm müslümanlar aynı qom ve mehmet kardeşler gibi düşünse ve biz tağuta baş kaldrıyok oy moy kullanmıyok deseler ne olur? ....sonunda ne olacağını hepimiz biliyoruz..
      hee o zaman vay efendim bunlar anamızın bacımızın örtüsüne el uzatıyor yavrularımızı okutmuyor dinimizle alay ediyor kurslarımızı camiilerimizi kapatıyor fadime şahin müslüm gündüz ali kalkancı gibi uyuşturucu,pavyon,ayyaş ayak takımlarıyla İslam lekeliyor, golf sahalarından operasyon yönetiliyor, heronlarla mehmetçik katliamları keyifle izleniyor, son teknoloji termal kameralarla donatımış karakollarımız, pkk baskınlarıyla yerle bir ediliyor vs.vs.vs. demiyeceksin..."


      yani siz yıllardır oy kullanıyorsunuz o yüzden her şey düzeldi ve şimdi şikayetçi değilsiniz? bunu mu demek istiyorsunuz. Ya da müslümanlar oy kullanmadı da bu yüzden mi başımıza geliyor yukarıda saydıklarınız? oysa bu saydıklarınız sizin değil bizim görüşümüzü desteklemektedir. Zaten biz de burada kimi hangi yasa maddesini seçerseniz seçin sonuçta tağuti yasa olduğu için saydıklarınızdan kurtulmak mümkün değildir diyoruz. Ya siz ne diyorsunuz? şimdi bunlar oluyorsa bu müslümanların oy kullandıklarından dolayı mı oluyor kullanmadıklarından dolayı mı?

      "bir müslüman bunları görürde HAYIR der mi? derse ben de Allaha havale ederim...
      seyirci kalanlara ise: Allahım sen bunları ıslah et bunlara hidayet nasip et diye dua ederim...başka da birşey elimden gelmez
      "

      Seyirci kalanlara yani Allah'ım bunlar senin rızan içn yapılmış ama sana isyan ve muhalefet olan kanunları desteklesinler diye mi dua edeceksiniz? Bir takım adamlar kendilerini tanrının yasa yapma hakkını gasbetmişler bunlar da onlara destek vermiyor diye mi şikayet edeceksiniz?

      Siz ne derseniz deyin biz yalnızca Allah için yapılmış Allah'ın adının yüce olduğu noktasından harektle yapılan ve öyle de bilinen, Allah'ın adının yüceldiği ve yüceltildiği yasalara karşı kendimizi sorumlu hissederiz. Bunların dışındakiler bizim için bağlayıcı değillerdir...

      ves selam..

      Yorum


        Ynt: REFARANDUM.!!

        Qumu aşk kardeşim. :al.razı olsun :tesekkur

        Başka ne söylenebilirdi ki?
        Beşşar Esad bir İslam Kahramanıdır.
        Suriye İmtihanında İran İslam Cumhuriyetinin yanında yer almayanlar amerikan Emperyalizmi ve İsrail Siyonizminin yanındadırlar. Ve İslamın karşısındadırlar.

        Yorum


          Ynt: REFARANDUM.!!

          [quote author=Mehmet UFUKALP link=topic=15684.msg102550#msg102550 date=1283405334]
          Qumu aşk kardeşim. :al.razı olsun :tesekkur

          Başka ne söylenebilirdi ki?
          [/quote]

          Yorum


            Ynt: REFARANDUM.!!

            )))))

            Şıkların arasında Ehlibeyt veya Kur'an öğretilerinden oluşmuş bir anayasa malesef yok. Böyle bir seçenek ararken oyunuzu heba edip darbecilerin, özgürlükleri kısıtlayanların, halka zulmedenlerin, zalimlerin, kemalist oligarşinin yanında oy kullanmış olacaksınız.

            Tarih kitaplarını okuyup okuyup 13-14 yy öncesinde Ali as'ın yanında yer almak kolaydır. Zaten aslında bugün ben Ali as'ın yanındayım demekle kimse Ali as'ın yanında olmuyor Kimseye böyle bir iş için bedel ödetmezler. Ama bugün zalimin karşısında olmak bedel gerektirir. Yürek gerektirir. Bu yürekliliği gösteremeyen birinin 13 yy öncesi için tarih yorumunun -günümüz meseleleri hakkında ibret alamadığı için- ne gibi bir önemi olabilirki?

            Cahil dediğiniz, din konusunda beğenmediğiniz bir noktada gördüğünüz, tebliğe hidayete muhtaç olduğunu düşündüğünüz anadolu halkları bile darbecileri vesayetçileri cuntacıları artık bu topraklarda istemiyor. Çünkü herkes önce insan ve bu çeteciler en temel insani hakları bile kısıtlayarak bugün anadolu halklarına zulmediyor. Ama sizler hala teorik şeylerle insanların kafasını karıştırıyorsunuz. Dinimiz Allahımız Peygamberlerimiz İmamlarımız Alimlerimiz Fakihlerimiz gereği zalimin karşısında durmak zorundayız.

            Sanki referandumda Ehlibeyt öğretileri bir alternatifmiş gibi yazıyorsunuz. Bunun ne pratik gerçekle ne de gündemle güncelle bir alakası yoktur. Bugün Türkiyedeki bütün ehlibeyt alimlerini toplayın bu ülkeyi yönetemezler. Ben bırakın yönetmeyi toplanabileceklerinden bile emin değilim. Hal böyleyken "Bizim oyumuz seçilmeye layık olanlaradır" diye boykot naraları atıp, aslında İşçi Partisi, CHP, MHP gibi aslında müslüman ve diğer halklara zulmetmeyi kendilerine gaye edinmiş partilerin ekmeklerine yağ sürüyorsunuz. Hal böyleyken olması gereken önce çalışıp didinip alternatif olabilmek değil midir?

            Bu ülkede herhangi bir dindaşım veya mezheptaşım hayır veya boykot şeklinde bir tavır takınsın bu beni üzüyor. Yoksa bu konuda bu kadar inatçı insanlarla yazışmak falan umrumda değil. Herkesin görüşü kendine ama hakkı anlatmak herşeyden önemlisi bir erdemdir. Ve bu bir zorunluluktur bizim için.

            Yorum


              Ynt: REFARANDUM.!!

              "Şıkların arasında Ehlibeyt veya Kur'an öğretilerinden oluşmuş bir anayasa malesef yok."

              nereden başlanabilir ki? şu cümle ile ilgili yazılması gereken o kadar konu var ki kafam karışıyor nereden başlasam diye, en iyisi lanet şeytandan Allah'a sığınıp, yine O'nun adıyla başlamak..

              bir kere bu tür düşünceler tağuta iman etmiş insanların kendilerini dar dünyanın geçici kalıplarına hapsetmelerinden kaynaklanan seçeneksizliklerdir. Seçenek çoktur. Ama siz sadece gördüğünüz ve duyduğunuza inanmaya alışmış pozitivist ya da çıkarcı anlayışın kurbanı olmuşsunuz.

              Oysa bizim açımızdan yazdık yeninde yazalım, Tağuta iman etmişlik yoktur. O yüzden tağutun bize sunduğu seçeneklerle yetinme diye bir mecburiyetimiz de sorumluluğumuz da yok. Biz sadece Allah'ın koyduğu yasalara karşı sorumluyuz.

              hem nasıl öyle bir seçenek yok? biz niye görüyoruz. bakın szi de göreceksini:

              "Onlar görmedikleri halde inananlardır" ayetindeki gayba imandan sadece soyut ve hayatın hiç bir alanına müdahale yetkisi bulunmayan Allah ve meleklere mi inanmayı anlıyorsunuz? Hayır bizim inancımız bu değildir. bundan ibaret bir inanç dinin köküne kibrit suyu dökmektir. Bizim gayba inancımız her yerde her durum ve şartta Allah'ın koyduğu seçenekleri değil bize farz kıldığı maddeleri görmek ve seçmektir. Allah'ın karışmadığı bir olay mı vardır ki referandumda O'nun tarafından konulmuş bir seçenek olmasın. Ama siz dünya hayatının süsünü ve aceleyi (yani hemen karşınızda birilerinin ettiği vaadleri) görüyorsunuz o kadar.

              Allah'ın her olayda her seçimde her fiilde bir seçeneği vardır. Bu referandumda Allah'ın oylamaya sunduğu yasasının hazır olmadığını mı sanıyorsunuz? var ve oylanacak ve öteki dünyada da hesabını soracak..biz işte bu sorumlulukla hareket ediyoruz.

              " Böyle bir seçenek ararken oyunuzu heba edip darbecilerin, özgürlükleri kısıtlayanların, halka zulmedenlerin, zalimlerin, kemalist oligarşinin yanında oy kullanmış olacaksınız."


              biz oyalanmıyoruz. var olan seçeneği Allah'ın hükmünü seçiyor ve onaylıyor bunun da propagandasını (tebliğ)ini yapıyoruz. Çünkü biz her seçimde tüm olaylarda vardık ve yine var olacağız. hatta günlük hayatın her anında bulunan seçimlerde de.. gerek bireysel gerek toplumsal..

              tolstoyun bile kavradığını siz kavrayamamışsınız: "demokrasilerde seçim, eşeğin binicisinin değişmesinden başka bir işlev görmez.."

              1- dünyada ve tarihte hangi demokrasi kimin yarasına şifa olmuştur?
              2- demokrasilerin insanları özgürlüğe kavuşturacağı bu sebeple müslümanların ideallerini gerçekleştirmek için bir vesile ya da en iyi araç olduğunu kanıtlayan hangi somut örneklik gerçeklik vardır, dünyanın neresinde?
              3- İslam'ın hangi kaynağında, demokratlığın insana kazanç olduğu yazılıdır?
              4- Özgürlük adına nefislerin arzularının tanrılaştırıldığı bir ortamda İslami idealler gelişiyor mu geriliyor mu?
              5- Tarihte Çile ve zulüm altında inleyen müslümanlar mı davalarında daha çok bağlı olmuşlardır yoksa çok rahatken mi?..
              6- Tarihte çile çekmeden zor ortamlarla karşılaşmadan değil İslami davalar, hakim olan tek ideoloji olmuş mudur?
              ....

              "Tarih kitaplarını okuyup okuyup 13-14 yy öncesinde Ali as'ın yanında yer almak kolaydır. Zaten aslında bugün ben Ali as'ın yanındayım demekle kimse Ali as'ın yanında olmuyor Kimseye böyle bir iş için bedel ödetmezler. Ama bugün zalimin karşısında olmak bedel gerektirir. Yürek gerektirir. Bu yürekliliği gösteremeyen birinin 13 yy öncesi için tarih yorumunun -günümüz meseleleri hakkında ibret alamadığı için- ne gibi bir önemi olabilirki?"

              bu gün size göre zalimler ordu ve chp tarafı oluyor ve siz de onlara karşı olduğunuz için evet dediğiiz için bedel mi ödemiş oluyorsunuz? Günümzde bedel anlayışınız bu mu?

              sırf bu basit mantıkla bile baksak, seçime gitmeyip boykot uygulayanlar, evet ya da hayır diyenlerden hatta seçime gidip geçersiz o kullananlardan daha büyük risk altındadır. bunu göremiyor musunuz da böyleyken bizi kolaycılıkla suçluyorsunuz?

              Evet mi demek zalimin karşısında olmak? bu hükumet hangi zalime karşı mazlumun yanında oldu? Ananı da al git dediği kimse hangi bankayı soyan, gecelik faizle ya da gecelik kanunla yaptığı ithalatla köşe olan zengin sömürücü idi? madem işsizsin neden sigara içiyorsun diye bir ünüversite mezunu işsizin cebine elini atacak kadar sınırsız bir anlayış mı zalim karşısında oluyor, ki aynı kişi iktidar olmazdan önce, eleştirdiği iktidara ateş püskürüyordu: madem iş veremeyecektin neden bu gençleri üniversite mezunu ediyor yıllarca oyalıyordun.. şeklinde.. türkiyenin üçüncü zengini olmak mı zalimliğin karşısında olmak!. yoksa halkı soyup soyup başka hiç bir kesimini yapamayacağı kadar propaganda masrafı yaparak ülkeyi kandırmak için yine onları soymak!...

              çöpten ekmek toplayan insanların sayısında azalma mı var? yoksa işsiz olduu için evlenemeyen gençlerin işlediği günahlarda mı bu gençlerin sayısında mı azalma var. İstanbulda, dolmuşlarda otobüslerde kadın erkek et yığını gibi istif etmek ne bir mahramiyet ne bir sınır tanımanın imkansızlaştığı bir ortamı sürdürmek mi zalimin karşısında olmak, yoksa bakan geliyor diye öden bir sürü polis arabasıyla tüm trafik ışıklarını ve yaya araba her tür geçişleri iptal etmek ve yolları dakikalar öncesinden mi boşaltmak mı zulmün karşısında olmak. bakanın işi varsa sıradan insanın işi yok mu yetişeceği? o trafiğin yoğunluk sebebi sıradan vatandaş mı da yolda onu durduruyor bakan arabasının geçişi için onlara zulmediyorsun?

              aslı siz 14 yy öncesini bu güne uyarlayamayacak kadar olaylara uzak bilgisiz, ve seküler hale gelmişsiniz. size göre bu olaylar dini tercihlerle alakasızdır. sanki Allah'ın politikada hiç olmayacağı kadar uzağındadır. Sanki siyasetteki tek kural Allah'ın sınırları değil en çok oy almaya göre belirlenir.

              bunların hesabının, oy için yapılan iftira yalan ve harcamaların hesabının sorulmayacağını mı sanıyorsunuz ve bunun hesabının altından onlar mı kalkabilecek yoksa onları destekleyen sizler mi? bu seçim masraflarının çöpten ekmek toplayan insanların haklarının olduğunu Allah bilmiyor mu yoksa hesabını mı soramayacak!.. Bunların altından nasıl kalkmayı düşünüyorsunuz!..

              baya ibret aldığınız belli. biz 14yy öncesi Ali a.s.'ın halkın işlerinde farklı kendi işinde farklı mum kullandığını okuyor ve bu ölçüyü günümüz siyasetçilerine vuruyor ve hiç birinin barajı aşamadığını görüyoruz. boşuna mı bu var olan hiç bir yapıyı destekleyemememiz?

              Peki siz bu gün için hangi ölçüleri nereden alıyorsunuz? Tarihten hangi ölçüleri aldınız biraz somut konuşun..

              "Cahil dediğiniz, din konusunda beğenmediğiniz bir noktada gördüğünüz, tebliğe hidayete muhtaç olduğunu düşündüğünüz anadolu halkları bile darbecileri vesayetçileri cuntacıları artık bu topraklarda istemiyor. Çünkü herkes önce insan ve bu çeteciler en temel insani hakları bile kısıtlayarak bugün anadolu halklarına zulmediyor. Ama sizler hala teorik şeylerle insanların kafasını karıştırıyorsunuz. Dinimiz Allahımız Peygamberlerimiz İmamlarımız Alimlerimiz Fakihlerimiz gereği zalimin karşısında durmak zorundayız. "

              darbecilerle sizinkiler arasındaki farkları bir de bizden sordunuz mu? bakın o zaman:

              darbeciler halkı kandırmak ve sömürmek için sizin kadar para harcamaz sizin kadar yalana gerek görmezler, tek fark budur. bunun dışında hiç bir fark yoktur..

              Anadolu insanı Ehlibeyt güneşinden uzak sekülerleşmiş sünni islama sahip olduğu sürece muaviye yandaşlarınca daha çok kandırılmaya mahkumdur. zaten bir kere kandırdığınız insanı bir daha çook kandırabilirsiniz. ancak bu ne onların sorumluluğunu giderir ne de sizin kazandığınızı gösterir. Mağluptur bu yolda galip olan.. Yakında göreceksiniz, siz çok acele olanı istiyorsunuz oysa varılcak yerin güzelliği daha kalıcı ve gerçektir..

              nie anadolu halkına siz zulmetmediniz mi? ne yaptınız farklı olarak! deyin ki çocuğunu önceden 5 yıl kuran öğretmek yasaktı okuduğu temel öğretim olan ilkokulda biz onlara Kur'an öğrettik. o insanların çocukları zorla askere alınıyordu biz onu kaldırdık askerliği gönüllü yaptık. faizi ve evlerine kadar taşınan fuhuş tvlerden kaldırdık.. onlara domuz eti önceden yedirilirdi biz şimdi onların helal et yiyebilecekleri güvenebilecekleri bir et sistemi getirdik, ya da et fiyatlarını yandaşlarımız zenginler için değil sokaktan pazar artıklarını toplayan dul dilenci yalınayaklı yetimler ayarında ayarladık.. biz başbakan olarak halkın giydiği gibi 10 tllik ayakkabıyı bırakıp italyadan 1.5 milyarlık ayakkabı almadık deyin ... özel uçaklarla okyanuta özel adalara iniş yapmadık deyin.. arnavut köyde arsa ihalecilliğinden belediyeyle birlikte özel uçakla inip çuval çuval paraları iki üç günde bir kaldıran biz değiliz deyin..

              Bunların altına neden giriyorsunuz ki, Allah'ın ateşine karşı çok mu dayanıklısınız? ne gerek var bırakın bu zulmün getirisiyle şişinen müstekbirler girsin bu yükün altına. siz kandırılmayın.. Allah akıl vermiş... gaza gelmeyin. şöyle medyayı bırakın bi süre kafanızı dinleyin.. nereye gittiğinizi medyayla tvden değil kendi gözlerinizle hayattak izleyin..

              "Sanki referandumda Ehlibeyt öğretileri bir alternatifmiş gibi yazıyorsunuz. Bunun ne pratik gerçekle ne de gündemle güncelle bir alakası yoktur."

              evt Ehlibeyt bize tüm müslümanlara sapıtmamak için kıyamete kadar tutunmamız gereken bir emanet olarak sunuldu. bize hiç bırakmamamız gereken bir kurtuluş ipi olarak Allah tarafından uzatıldı.. inanmıyorsanız sünni kitaplara ve Kur'an'a bile bakabilirsiniz. Allah, kendisine Peygamberine ve Ehlibeyte itaati her zaman farz kıldı. Allah referandumda seçenek olarak durmayan bir alternatife itaati emretmekten münezzehtir. Ehlibeyt a.s.'ın müdahil olmadığı hiç bir alan, seçenek olarak hiç bulunmadığı hiç bir seçim yoktur.. Hatta siz kafanızı kuma soksanız da...

              "Bugün Türkiyedeki bütün ehlibeyt alimlerini toplayın bu ülkeyi yönetemezler. Ben bırakın yönetmeyi toplanabileceklerinden bile emin değilim. "
              bunu sizin cehaletinize veriyorum. hangi alimle görüştünüz de kalitesi hakkında bir fikre ulaştınız? yoksa sizin tağut standartlı namaz kıldırma memurlarıyla mı karıştırıyorsunuz?.. bu ülkeyi siznkiler yönetmiyor zaten. ülkeyi yöneten siyasetçiler deil.. müsteşalar bürokratlar ve oturmuş kurum kadrolarıdır.

              sizin gibi bu ülkeyi iktidarların yönettiğini sansaydık, bakan adına müsteşar imzalı yazıları izlemezdik. örnek:

              bir bakanlıkta bener cordan diye biri vardı. duydunuz mu hiç duymadınız. bu adam 35 yıl müsteşarlık yaptı. Ve neredeyse tüm kanunlar onun imzasıyla kurumlara gelirdi. 35 yılda iktidarlar değişti bu adam değişmedi. sağcı solcu milliyetçi bilmem neci iktidarlar geldi birbirlerine darbelerle engel olup başa geçtiler.. ama bu adam değişmedi? kimdi adı bile türke benzemiyor. bu adam neden 35 yl boyunca kurumlara uygulayacakları resmi yazılar gönderdi.

              bakıyorduk yazı altında

              bakan adına müsteşar
              bener cordan..

              adam sonunda öldü galiba ki artık imzası yok yazılarda.. yoksa adamı ülkeyi yönetmekten alabilecek güç yoktu...

              ama sizin gibi hakikatleri satılmış yahudi medyasından (buna islamcı sanılan tv kanalları da dahildir) öğreneceğini sananların göremeyeceği gerçeklerdir bunlar. siz sanırsınız ki iktidarlar gelir ülkeyi onlar yönetir. bilmezsiniz ki o gelen milletvekilleri mecliste noter siyasiler rüşvet vs ihaleleriyle ilgilenen para babalarından başkası değildir.

              "Hal böyleyken "Bizim oyumuz seçilmeye layık olanlaradır" diye boykot naraları atıp, aslında İşçi Partisi, CHP, MHP gibi aslında müslüman ve diğer halklara zulmetmeyi kendilerine gaye edinmiş partilerin ekmeklerine yağ sürüyorsunuz. Hal böyleyken olması gereken önce çalışıp didinip alternatif olabilmek değil midir?"


              yıllardır kominist ruslar gelecek aman diye kapitalis büyük şeytan abd kucağına bırakılan çocuk zihinliler gibisiniz.. affedin ama biz tercihlerimizin ne anlama geldiğini o kadar söyledik hala bizi yormaya devam ediyorsunuz.. Ama biz yılmayacağız. belki akledersiniz.. biz chp ile diğer akp miydi işte onun arasında hiç bir fark görmüyoruz. çünkü yok.. olmadığını belki siz 20 yıl sonra anlayacaksınız. nasıl ki bir çoklarının 20 yıl önceki demokrat partisi ile chp sinin farkının olmadığını ikisinin de İslam'a ve müslümanlara bir fayda ve başarı getirmediğini anladığı gibi...


              "Bu ülkede herhangi bir dindaşım veya mezheptaşım hayır veya boykot şeklinde bir tavır takınsın bu beni üzüyor. Yoksa bu konuda bu kadar inatçı insanlarla yazışmak falan umrumda değil. Herkesin görüşü kendine ama hakkı anlatmak herşeyden önemlisi bir erdemdir. Ve bu bir zorunluluktur bizim için."


              sanki başbakan gibi konuşuyorsunuz. size kaç para verildi ne verildi de kendinizi bu kadar politik ağıza kaptırdınız. yoksa medyadan mı kuruluyorsunuz.. dindaş ne? mezheptaş ne? siz önce kendiniz olun. aklınızı başınıza alın öyle görüşelim.. çünkü size ezberletilenlerle konuşuyorsunuz.

              Yorum


                Ynt: REFARANDUM.!!

                Somut konuşmayan ben değilim, sensin. Kelimelerin anlamlarını bilmeden cümle kurmaya kalktığın için kargacık burgacık yazılar yazıyorsun.

                Bana hakeret etmeye çalıştığın ama asla beceremediğin yukarıdaki mesajın ahirette sana kuyruk olsun inşallah.

                Senin gibilere en güzel Kur'an ayetiyle cevap verilir. Bende öyle yapacağım. "Senin dinin sana benim dinim bana!"

                Senin kabahatin yok ama. Senin gibilere bu tip sitelerde dört bin küsür tane mesaj yazdıranlar utansın.

                Yorum


                  Ynt: REFARANDUM.!!

                  [quote author=Mehmet UFUKALP link=topic=15684.msg102550#msg102550 date=1283405334]
                  Qumu aşk kardeşim. :al.razı olsun :tesekkur

                  Başka ne söylenebilirdi ki?
                  [/quote]

                  Yorum


                    Ynt: REFARANDUM.!!

                    "Somut konuşmayan ben değilim, sensin. Kelimelerin anlamlarını bilmeden cümle kurmaya kalktığın için kargacık burgacık yazılar yazıyorsun."
                    yeterince somut konuştuğumu sanıyordum, tarihten örnek verdim çok mu kapalı. Dedim ki Ali a.s. hükumet işlerinde beytül mal'ın mumunu yakar konuklarıyla görüşmeye geçince kendi evinin mumunu yakardı. Böylece halkın malından mumu bile yakmazdı kendi işleri için.. bir mumdan ne olur... Ama bu gün sizin örnek diye sunduğunuz liderleriniz halkın malını hortumluyor kendi işleri diye bir iş kalmamış. her şeyi millete yükliyorlar.. bizi tarihte kalmakla suçladığınız halde biz dedik ki işte Ali a.s.'ın bu örnek tavrına hiç yanaşmayan liderleri desteklemiyoruz. Ama bakın iranda İmam Hamanei, kendisinin oğluna bir doktorun kızını alırken yaptığı konuşma nasılmış! bu sitede var. bakın bakalım şia alimleri tarihte mi kalmış yoksa ülkeyi yönetecek güçte mi değilmiş.. bir insanın Sizi yönetebileceğine inanabilmeniz için bol bol yalan atıp sizi kandırması mı gerekir!..

                    "Bana hakeret etmeye çalıştığın ama asla beceremediğin yukarıdaki mesajın ahirette sana kuyruk olsun inşallah."

                    bunu yapmak isteseydim ve kastım olsaydı çok iyi becerirdim. Ve şeytan da ilham edenim olurdu. hiç şüphesiz olmayın.. böyle bir kastım hiç olmadı. ve size yönelik yazdığımı da düşünüyorsanız bunda da yanılıyorsunuz. Sizin gibi düşünen binlerce insan var. Bizim bu çığlığımız onlara yönelikti.. sadece size değil..

                    Ancak sizde şahsınıza hakaret düşüncesi uyardığım için özür dilerim.. Ancak böyle bir kastımın olmadığını Allah biliyor.. ve gözetici olarak da o yeter..

                    "Senin gibilere en güzel Kur'an ayetiyle cevap verilir. Bende öyle yapacağım. "Senin dinin sana benim dinim bana!""

                    bizi kafir mi görüyorsunuz yani? Çünkü bu ayetin geçtiği surenin başında: "de ki ey kafirler" deniyor... Yani bu ayet şu şekildedir: De ki ey kafirler sizin dininiz size bizim dinimiz bize.." Bu suçlamadan Allah'a sığınırız. Eğer kastınız buysa Allah sizi affetmesin, yok kastınız bu değil de cahillikle yazmışsanız Allah sizi affetsin ve nefretinizin esiri yapmasın..

                    "Senin kabahatin yok ama. Senin gibilere bu tip sitelerde dört bin küsür tane mesaj yazdıranlar utansın."

                    yani sizin düşüncelerinize uymadı diye delilsiz mesnetsiz bizi boğmak mı gerkir.
                    bu kadar mesajı ne zahmetlerle yazdım.. Bunu bilemezsiniz ve bilmek istemezsiniz de...

                    Ödülü Rabbimdendir isterse tüm insanlar kınasın.. "O bize yeter o ne güzel vekildir"

                    Yorum


                      Ynt: REFARANDUM.!!

                      Bende kararsız kaldım oy kullanma konusunda :-\

                      Yorum


                        Ynt: REFARANDUM.!!

                        Birseylerin degismesinizi istemiyorsaniz kullanmayin.
                        Allah Bize Yeter!
                        O Ne Güzel Vekildir...

                        Yorum


                          Ynt: REFARANDUM.!!

                          [quote author=HiLaLNuR link=topic=15684.msg102715#msg102715 date=1283458530]
                          Birseylerin degismesinizi istemiyorsaniz kullanmayin.
                          [/quote]Herhalde HAYIR diyerek bir şeylerin değişmesini istemeyi kastediyorsunuz.

                          Yorum


                            Ynt: REFARANDUM.!!

                            Başını Qom'a gömenler,kiralayanlar, satanlar sanıyorlarki şayet bir şekilde bu ülke kaosa sürüklenirse, karışırsa, at izi it izine karışırsa bize fırsat doğar , bir şekilde bu oluşan kargaşadan doğan imkanla belki kendilerine nimetler ,geniş zemin ....vs. oluşur. Ama bunu düşünenler bence avuçlarını tatlandırsınlar zira bol bol yalamak zorunda kalacaklar.

                            İlim çevresinde değişik insan türleri bulunur. En güzelleri ve takdir ettiğim ehli ilimler öncelikle alanının kuşattığı bilgiye her vechesiyle vakıf, delillerini , nedenlerini, nasılını en güzel şekilde takdim ederek etrafı camii agyarı mani bir şekilde muhataplarına aktarırlar ki bunlar başımızın tacıdır. Misal Ali Şeriati, Hayreddin Karaman, Seyyid Kutup, Mevdudi gibi.,,

                            Biz bilgiyi önceleyen müslümanlar olarak bu güzel insanların başta varlık sebebimiz aziz Kur'an dan ve sahih kaynaklarımızdan derledikleri bilğilerle verdikleri eserlerinden edindiğimiz birikimlerden dolayı olayları ve insanları daha güzel degerlendirme ,analiz etme ve geniş plandan görme fırsatı görüyoruz.

                            Misal kaynaklarımızdan ve eserlerinden faydalandığımız değişik baranştaki ilim erbabının birikiminden edindiğimiz tecrübeyle olaylara ve eşyalara bakarken her vechesini, unsurunu, ihtimallerini degerlendirmeye gayret edip, şahsi kanaatlerimizi işin içine karıştırmamaya özen göstermeye çalışı(rım)yoruz

                            Bazı kişilerde vardır ki bilgiyi çorba eder biraz ondan biraz bundan , ne sebebleri ne, ne illetleri , ne zeminine ne ilkeli ve tutarlı olmanın hassasiyetine dikkat ve özen göstermeden sırf tatmin olmak, yanlışını hakim kılmak, baskın olmak, rençide etmek muhatabını yok etmek adına ilme hürmet ve hassasiyetten uzak ,titizlik, saygı, adil olma, hesap verme bilinci gibi bir dertleri olmadan servis ederler. Bu amaçına ulaşmada ilke kural, tutarlılık,adalet, sorumluluk, gibi dertleri olmaz. Bir zaman ak dediğine kolayca kara derler. Ayran gönüllüdürler. Evrilirler, yamulurlar bunu geliştik değiştik diye ifade ederler. Başkalarının gözündeki çöple ugraşırlar kendileri mertekle gezerler. Ona buna çamur atarlar, iftira ederler, yaftalarlar, bogazlarına kadar çelişki, yanlış , hata, çehalet içinde yaşarlar ama bu hallerini hak diye sunarlar. Zira bir ilke, şiraze, hassasiyet olmadığı için bu hali onlara isbat edemezsiniz. Zira her durum karşısında söylenecek cuval dolusu lafları vardır, hemençecik her zaman yaptıkları gibi donatıverirler ve servis ederler. İşte bunlar ilim ehlinin zekatı kadar bilgi, hassasiyet, özen , Hakka baglılık, sözde sorumluluk, ümmete fayda ...... gibi unsur fukarası SÖZ CAMBAZLARIDIR. Hani halk arasında cambaza bak cambaza denir ya halkı kandırma adına nida eden simsar hah işte onlar bunlar gibidir misal dilinde.

                            Bunları nedense öylesine içimden geldi paylaşmak istedim. İşte bu cambazlar çok gayretlidir, öyle bir gayret içinde her mekanda görebilirsiniz zira görmemenizin imkanı yoktur, görülme adına ellerinden geleni yaparlar,zırt pırt söze girerler, olur olmaz konuşurlar, hep kendilerinden bahsederler, nasıl evrildiklerini değişik mekanlarda yazarlar, bunu okuduğunuzda evrilirken terk ettikleri yerin aslında ne kadar yanlış olduğunu yazarlar, onlara ve degerlerine hakaret ederler ve yeni geldiği yerin ne kadar güzel oldugunu, en iyi oldugunu , çok iyi oldugunu mekan sahibinden daha fazla dillendirirler taki o mekanıda terk edip yeni mekana konana kadar.

                            Bunlarda nedense içimden geldi ve yazıverdim ve bundan sonra aslında bende muhatabımın sözlerini renklendirip kelime kelime, satır satır , paragraf paragraf cevaplandıracaktım ama nedense bunları yazdıktan sonra yazdıklarımın içindeki nedenlerden dolayı yazmamın hiç bir anlamı olmadığını farkettim.

                            Ama son söz sadedinden en azından şunları yazayımki farkımız belli olsun. Ey başlarını Qom'a gömenler, satanlar, kiralayanlar,başkalaşanlar, dönüşenler , sahih degerlerin toplamı adına degil de sıg idraklerinin konumlandırdığı gettolarından ahkam kesenler (...) Evet haklısınız bu çografyada mukimlerin yaşadıkları Şamanizm, emevi kırması hurafe, menkıbe, bidat , uydurma, yalan yanlış bulaştırılmış sunni din anlayışı ne kadar yanlış, çelişkili ve batılsa emin olun, zerdülük, safavi kırması efsane, masal, hikaye menkıbeye karışmış, yalan,düşmanlık ,nefret, savaş, takıyye temelli Kur'an gercekliğinden uzak şii anlayış da o kadar yanlış ve tutarsızdır. Yani Rabbin takdiri Türkiyeli müslümanlar olarak tanık olduğumuz , hakikatin etrafını kaplamış curuf , yanlış, yalan , uydurmanın hangi mezhep , meşrep, ekol , okul var ise hepsinin en karekteristik özellikleri kendilerini nisbet ettikleri en temel hakikatlerimizden fersh fersah uzagında olmalarına ragmen kendilerini hak diye sunmalarıdır.

                            Bununda detayına girmeyecegim . Ama şunu bilinki burada yaşayan biz Türkiyeli müslümanlar olarak bu günde yaşıyoruz ve en az bu tehlikeli zemin kadar tehlikeli net açık islam düşmanlarının etkilerinin kırılması, dayandıkları kaypak zeminin ayaklarının altından kayması ve güçlerinin kırılması, yıllar yılı zulüm, ırkçılık, darbe, hırsızlık, soygun üzerine kurdukları şer ittifakının belinin kırılması, çinayetlerin, darbelerin, hukuk adına çöreklenmiş anayasal cetenin, güvenlik adına iç atletinden postalına, çakısından uçagına gırtlagından kısıp veren zavallı muztazaf halkına karşı kullanan bir avuç darbeçinin yanlış konumunun , eylemlerinin son bulması, dahası yaptıklarından ilk defa hesap sorulur hale gelmesi, bu çografyada yaşayan insanların kırk katırmı kırk satırmı zorbalığından kurtulup daha yaşanılası, anlanılası , ayagının üzerine durulası, olanları sorgulayası hale gelmesinin ilk adımı olması umudu ve duası adına, tüm şer güçlerin engellemelerine , sizin gibilere ragmen , şu an için , dahil oldugumuz müslümanların ve bizimle beraber bu zulmü ,yoklugu, haksızlığı ceken,yıldırılmış,ezilmiş, degerlerine yabançılaştırılmış, çahil bırakılmış, umudu ,gelecegi karartılmış mustazaf toplumun faydasına olduguna inandığımız için ;

                            YETMEZ AMA EVET


                            Yorum


                              Ynt: REFARANDUM.!!

                              qom kardeş sana samimi bir soru...

                              ama vicdanen cevap ver biliyorsunki burda ne yazarsan yaz kalpleri ancak Allah biliyor

                              bu başlık altında onlarca mesaj yazarak tağuti düzende oy kullanmayacağını açıkladın eyvallah

                              peki... türkiyedeki düzeni bir de şöyle varsayarsak:

                              farzetki burda da İran İslam Cumhuriyetindeki gibi bir dini yapı var fakat cumhuriyet ile yönetiliyor ve bir anayasası var yani daha açık bir ifadeyle halkı şii fakat rejimi cumhuriyet...

                              ve önümüze bu referandum paketi sunuldu... kararın ne olurdu?

                              ::"ben yine oy kullanmaz mevcut düzeni yıkmak için mücadele ederdim"::

                              diyebilir miydin? dersen ne olurdu? ...

                              olaya bir de bu gözle bak empati kur sen de evet diyenlere hak vereceksin

                              iran islam cumhuriyetinde bir halk hareketi oldu mevcut düzeni değiştirme adına fakat aynı hareket türkiyede "ülke topraklarının düşman işgalinden kurtulması" için gerçekleşti

                              yani olaya aynı pencereden bakılması çok güç...farklı değerlendirmek lazım

                              Yorum


                                Ynt: REFARANDUM.!!

                                mkaradas kardeşim

                                Başını kuma gömenlerin islam adına kaos ortamından elde edecekleri tek bir faydanın zerresi yoktur. Bu ülke 90'larda aynı düşüncenin selef versiyonuyla doluydu. Hemde bu selef versiyon o kadar aktifti ki, o yıllardaki yoğunluğu ve çoğunluğu şimdi bu kafasını kuma gömenler tayfasında olan insanlar görseler "İslam Cumhuriyeti'ni kurduk işte!" diye avam tabiriyle "ne oldum delisi" deyimiyle ifade edeceğimiz bir çizgide olurlardı.

                                İşin kötüsü bu kadar kilometrelerce uzun mesajları yazmak için birde insanın "Ne zahmetler çekiyorum bilmek bile istemezsiniz!" diyerek "desinler diye" noktasında olması. Ama tabi bunların hepsini toplasanız kıymeti yok. Boykotçuların, İşçi Partisi safında olanların, Fatih Camisi gibi -gerçi sünnilerin olan- bir caminin bahçesine bomba koyacakların, -ama son anda enselenen apoletlilerin- MHP gibi medeti apolet püsküllerinde bulan çaresizlerin, CHP gibi "Başörtüsünü biz çözeriz" deyip başörtülü fotoğraflara yarı resmi kurumlar olan belediyelerden paso bile çıkarmayacak kadar din düşmanı olanların safında olup aynı zamanda "Allah'tan cc başka ilah yoktur, Muhammed saa onun kulu ve elçisidir, Ali as Allah'ın cc velisidir." demek sıkıntılı bir ruh hali olsa gerek.

                                Olayı kişiselleştirmeden asıl meselemize dönecek olursak, aslında meselenin özü için şöyle bir tespit yapmak yerinde olur. Türkiyeli Şii müslümanlar düzene karşı herhangi bir imtihandan geçmedi hala. Bu kesimin güncel hakkındaki düşüncelerinin bu denli realiteden gündemden ve güncelden kopuk adeta direk düşman safında şekillenmesinin asıl nedeni budur. Ama aynı kesimin alimsiz fakihsiz dönemlerini anlatanlar var. Nikahlarının kıyılamadığı, ölülerinin defnedilemediği günlerinin olduğunu biliyoruz Türkiyeli Şii Müslümanların. Bu tip zor ve kötü koşullardan, hemen hemen her beldede camilerinin olduğu günlere geldiklerini görüyoruz. Nasıl gelindi acaba? Bedel ödeyen, eleştirdikleri, beğenmedikleri, yezitle aynı mesabede değerlendirip lanet ettikleri sünnilerin sayesinde oldu tabiki. Heleki önümüzdeki dönem için konuşmak gerekirse bu site dahil küfür edercesine andıkları Fethullah Gülen'in kaymağını yiyecekler. Çünkü ergenekonu açık eden bu çeteci darbecilere adeta savaş açan bir numaralı isim Fethullah Gülen'dir. Şimdi bunu dedik diye bizi Fethullahçı ilan edecekler ama öyle bir hareketide cahilliklerine vermek lazım.

                                Yorum

                                YUKARI ÇIK
                                Çalışıyor...
                                X