Duyuru

Daraltma
Henüz duyuru yok.

REFARANDUM.!!

Daraltma
Bu konu kapanmıştır.
X
X
 
  • Filtre
  • Zaman
  • Göster
Hepsini Temizle
yeni gönderiler

    Ynt: REFARANDUM.!!

    sizin bu akıl yürütme ve açıklamanız bana İmam Rıza a.s.'ın zamanındaki zeydilerin şiileri haklarını bir nebze de olsa savunmak hatta onların acı katliamlarını bir nebze de olsa azaltmak için ona müracaatları esnasındaki konuşmaları hatırlattı.

    tekrar ediyorum biz şiiler akıllarımızla yöntem belirlleme lüksüne sahip değiliz. Ehlibeyt imamlarımızın yöntemleri ortada ve bellidir. siz hala bu örnekleri inceleyip anlamayı konuşmuyor ağzınızdan bunlara dair şurda şu örneklik bu günümüze delildir demiyor sadece kıt aklınızla maslahat testpitinde bulunuyorsunuz. şayet vahyi kenara atıp akılla konuşacak olsak ben evt de hayır da demenin zararlarının karlarından çok olduğunu size açıklayabilirim. ama hiç akıl yöntemine baş vurmuyorum çünkü biz Ehlibeyte teslim olmuş kişileriz. Bakın örneği inceleyelim bir kaç kez yazdım ama bu kez daha açık yazacağım:

    İmam Rıza a.s. zamanında Harun Reşit (l.a.) geberdikten sonra iki oğlu Emin ile Memun kardeşler taht kavgasına girişirler. Memun o zaman şiilerin ve yaşadığı horasanda validir. ancak İsa b Mahan gelmiş horasanı şiilerin başına yıkmıştır. şii katliamı yapmıştır bir zamanlar. İsa şimdi de Emin'in ordu komutanıdır ve Memunun yönetimindeki horasanı tamamen yakıp yıkacaktır.

    Memun bunu tehdit olarak kullanarak şiileri kendi yanında Emin'e karş savaşmaya çağırır. Harun reşid (l.a.) 'in hapiste tıktığı zeydileri çağırır ve aralarında şu konuşma geçer:

    Memun: Babam size haksızlıklar yapmıştır ama ben şimdi sizinle anlaşmak istiyorum
    Zeydiler: bizim ne babanı ne de seni müslüman görmediğimizi biliyorsun ve senin kardeşin eminden daha zalim olmadığına da inanmıyoruz.
    Memun: doğru bizi müslüman olarak üçümüzden farklı görmüyorusunuz. Ama Emin yönetime gelir ben yenilirsem sizi yaşatmaz.
    Zeydiler, Sizin de yaşatacağınızdan emin değiliz.
    Memun; ben horasanın yönetimini istiyorum ama Emin horasanı boş istiyor yakıp yıkmak istiyor.
    bu konuşma bu şekilde biraz daha sürer ve sonunda zeydiler İmam Ali Rıza a.s.'dan, Memunun yanında Emine karşı savaşmak üzere izin almak için onun yanına girerler.

    İmam izin vermez şiilerin bu kirli savaşta yeri tarafı yoktur der. Ve bir zalimden diğer zalimin maslahat gereği bile olsa tercih edilemeyeceği yanında savaşılamayacağını açıklar. Ancak şiilere şöyle dua etmelerini öğretir:

    Allah'ım bu iki zalimi birbirleriyle uğraştır ki bizimle uğraşacak fırsat bulamasınlar.

    bir başka zamanda İmam Rıza a.s., şiilerin: "yeterli gücümüz var şiilerimiz de her yerde öldürülüyor daha ne diye kıyama kalkmıyoruz demesi üzerine şartları olgun görmeyen imam zaten şiilerimiz her yerde her zaman öldürülmektedirler. Ama ben sizi cihada hazır görmüyorum der.

    İmam şiilerin rahat etmesi için sistemle uzlaşma yoluna gitmemiş, tersine eğitime zorluklara karşı dayanıklı olmaya yönelik eğitimler vermiştir. Zorlukları kaldırmanın değil onlara karşı ayakta durmanın, nefsi eğitmenin mücadelesini vermiştir.

    Çünkü zorluklar insanı pişirir ve sadece Allah'a dayanmasını sağlar. insanlar fedakarlıkla elde ettiklerini korurlar. kendilerine yatarken verilenin kıymetini bilmezler. Zaten zalimler de kolay kolay yatarken kimseye bir şey verecek de değillerdir. o halde zorlukları gidermek için sistemle uzlaşmak zaten var olan eğitim ve karakteri de müslümanlardan alıp götürür yerine karaktersiz insanlar getirir. kirli poliktikacılar gibi...

    Yorum


      Ynt: REFARANDUM.!!

      tekrar ediyorum biz şiiler akıllarımızla yöntem belirlleme lüksüne sahip değiliz. Ehlibeyt imamlarımızın yöntemleri ortada ve bellidir. siz hala bu örnekleri inceleyip anlamayı konuşmuyor ağzınızdan bunlara dair şurda şu örneklik bu günümüze delildir demiyor sadece kıt aklınızla maslahat testpitinde bulunuyorsunuz.
      burada ne kadar kırıcı ne kadar seviyesizce bir yazısma olduğundan dolayı kouyu istişare etmeyi kesiyorum....ben daha görüşlerimi bile belirtmedim...siz insaları hemen İmam karşıtı belllediniz....neyse konuyu sizinle istişare etme gereği duymuyorum... insalarla istişare ederken usluba dikkat edelim...bu şekilde sert tavırlar insanlar gözünde sizin ne karakterde olduğunuzu anlar ve uzaklasır....artı eger hep örneklerle hareket etsek Peygamber dönemindeki gibi yaşamamız gerekir...yada İmamların döneminde ama böyle bir lüksümüz yok şimdilik Rabbim Zuhrunu acl etsin İmam Mehdi a.s gelene kadarda böyle devam edicek...
      De ki: «İstediğinizi yapın; Allah, peygamberi ve mü’minler yaptıklarınızı görecektir. Sonra hepiniz, görülmeyeni ve görüleni bilen Allah'a döndürülecek­siniz. O size, yaptıklarınızı bildirecek­tir.»
      (Tevbe Suresi 105)

      Yorum


        Ynt: REFARANDUM.!!

        Darbeler olmasın ve darbeciler yargılansın diye evet istiyorlar ama şu an itibari ile zaman aşımına uğarayan 12 eylül darbecilerini yargılamaları mümkün değil..kaldıki 92 yaşındaki kenan evrenin neyini yargılayacaksın..chp zaman aşımını kaldıralım diye önerge verdiğinde akp kabul etmedi ama şimdi kalkmış darbecilerle hesaplaşmadan bahsediyorlar buda onların ne kadar kendi halkına yalan konuştuğunu ortaya koymaya yetiyor..hayır çıkarsa ülke ekonomik olarak bedel öder diyerek halkı tehdit ediyorlar halka sokaklarda iftar verip sonrada burnundan getirip evet oyu istiyorlar..bunlar için yüzsüzlüğün ölçüsü malesef yok..suratları kösele gibi olmuş yalanları ortaya çıkıyor birşey olmamış gibi yapıyorlar yolsuzlukları ortaya çıkıyor utanmıyorlar haklarında yüzlerce yolsuzluk ve ülkeyi zarar ettirmeden dosya var ama ne yazıkki yargılanmayı temizlenmeyi istemeyen bu başbakan ve vekilleri halkın yararına anayasa getirecek öylemi kargalar bile güler.
        ALLAH'ım Bütün Güzel Sözler Sana Söylemekle Güzeldir,Kırık Dökük de Olsa Kabul Eyle Sözlerimi.

        Yorum


          Ynt: REFARANDUM.!!

          [quote author=منتظر(Muntazar) link=topic=15684.msg101645#msg101645 date=1282910450]
          evet ama her iki durumdan birini seçmek zorundayız eğer boş oy versek o zaman haklarımı zalim hükümete bırakıcağız ...oyumuzu versek bir nebze hakkımız aramışş olacağız gerçeği o'da ne kadarsa...İmam Mehdi a.f un hükümeti krulmadıkça bu iş böyle devam edicek....
          [/quote]

          [quote author=منتظر(Muntazar) link=topic=15684.msg101649#msg101649 date=1282912619]
          iyide abi ben o bir nebzenin yanına notumuda ifademle berlittim ... ayrıca bu sitemi kabul ettiğim anlamınada gelmez...biz bu hükümetin altında yaşıyor ve bu hükümet içerisinde bir millet halk isek bunu bir şekilde savunmalıyız ya hayırla yada evetle...evet iki tarafta tağutu ve beşeri sistem içindeki bir oluşum ancak ikindende uzaklaşsak hakkımızı zalim şahsın eline veriyoruz...yani bu 3 halde n birini seçmek zorundayız....
          [/quote]

          kardeşim sizinle bu noktada aynı düşünüyorum.her boş oy zalim yönetim için dolaylı yoldan destek demektir. dediğiniz gibi önümüzdeki seçeneklerden birini seçmek zorundayız. her dönemi kendi içinde değerlendirilir. herşeyi eskiye bakarak değerlendirecek olursak hataya düşeriz çünkü her çağın şartları ve koşulları farklıdır.

          Yorum


            Ynt: REFARANDUM.!!

            Peygamberimize, değil Tağuti sistemin bir parçasını, "insan yapısı kurallarla gel Mekkeyi yönet, Gel dediler sen tamamen kendi sisteminle yönet, ama sonra bir sene de biz kendi ilkelerimize göre yöneteceğiz.."
            Şimdi bu taguti sistemi oylamak oylamamak, bunun etrafında dönen bir çok ,bir tıkla hemençeçik yazılı veren beylik çümlelerden sonra ben merak ediyorum.:

            ...EDİT...

            Kardeş Mümkünse Özel sorular sormayınız. Özel Soruları özelden görüşmenizi rica ederiz.

            Yorum


              Ynt: REFARANDUM.!!

              konunun fikir boyutundan özelim boyutuna taşınmasını doğru bulmuyorum.

              ve özelimle ilgili bir alan için konuyu durdurmanızı da aynı şekilde..

              bu sorunun cevabı üzerine kuracaklarınızı da doğru bulmuyorum..

              bu başlık özellerlin konuşulacağı yer değildir. Eğer çok meraklıysanız o zaman kim nereden yazıyor adlı başlıktan sorabilirsiniz. hem sadece bana değil herkese..

              Yorum


                Ynt: REFARANDUM.!!

                [quote author=Qom_u_aşk link=topic=15684.msg101110#msg101110 date=1282562108]
                "Sana indirilene ve senden önce indirilene gerçekten inandıklarını öne sürenleri görmedin mi? Bunlar, tağut'un önünde muhakeme olmayı istemektedirler; oysa onlar onu reddetmekle emrolunmuşlardır. Şeytan da onları uzak bir sapıklıkla sapıtmak ister."[/size]

                Nisa 60
                [/quote]İŞTE BİZİM GÖRÜŞÜMÜZDE BUDUR BU OLMALIDIR. :al.razı olsun

                Yorum


                  Ynt: REFARANDUM.!!

                  [quote author=zülfikar darbesi link=topic=15684.msg101740#msg101740 date=1283002137]
                  [quote author=Qom_u_aşk link=topic=15684.msg101110#msg101110 date=1282562108]
                  "Sana indirilene ve senden önce indirilene gerçekten inandıklarını öne sürenleri görmedin mi? Bunlar, tağut'un önünde muhakeme olmayı istemektedirler; oysa onlar onu reddetmekle emrolunmuşlardır. Şeytan da onları uzak bir sapıklıkla sapıtmak ister."[/size]

                  Nisa 60
                  [/quote]İŞTE BİZİM GÖRÜŞÜMÜZDE BUDUR BU OLMALIDIR. :al.razı olsun
                  [/quote]

                  Güzel ama şu var şu anki rejim tağuti rejim..peki değişecek anayasa tağuti rejimi tümden kadırıyormu..yani bu işi ALLAH rızası içinmi yapıyorlar.?
                  ALLAH'ım Bütün Güzel Sözler Sana Söylemekle Güzeldir,Kırık Dökük de Olsa Kabul Eyle Sözlerimi.

                  Yorum


                    Ynt: REFARANDUM.!!

                    [quote author=mkaradas link=topic=15684.msg101711#msg101711 date=1282962617]
                    Peygamberimize, değil Tağuti sistemin bir parçasını, "insan yapısı kurallarla gel Mekkeyi yönet, Gel dediler sen tamamen kendi sisteminle yönet, ama sonra bir sene de biz kendi ilkelerimize göre yöneteceğiz.."


                    Şimdi bu taguti sistemi oylamak oylamamak, bunun etrafında dönen bir çok ,bir tıkla hemençeçik yazılı veren beylik çümlelerden sonra ben merak ediyorum.:

                    ...EDİT...

                    Kardeş Mümkünse Özel sorular sormayınız. Özel Soruları özelden görüşmenizi rica ederiz.

                    [/quote]

                    Kardeş mümkünse bırakın sizin gibilerle özelden görüşmeyi , ne tanımak nede varlığınızdan haberdar olmak isterim bu kadar çelişki ve tutarsızlıklarınızla ama ne yaparsın elde değil.

                    Bu soru çok özel değildi kardeş yedi düvele hayat hikayesini çok matah bir iş yapmış gibi pehlivan tefrikası gibi neşir etti. Ben bu soruyu sorarken sizin aklınıza gelenlerin zerresi benim aklıma gelmedi. Burada oluşturduğunuz kapalı gettonuzda klavyenin uçunda ona muaviye dölü, buna yezid soyu diye sahabelerden başlayıp efendimizin haneyi saadetine dil uzatıp hakaret edin, günümüz müslümanlarına, Kur'an ahlakını donanmış, müçadelesini veren , bedel ödeyen müslümanlara indi hayulanızda kurgula(lanmış)dığınız mantık şablonuna uymuyuor diye şahsiyetlerine saldırın, imanlarına dil uzatın bu özel olmasın, bir girizgahı açış sadetinden yedi düvelin bildiği basit bir soru özel olsun anlamak mümkün değilsede saygı duyarım.

                    O zaman kuş diline gecelim yukarıdaki ahkamı kesen klavye müçahitleri siz anladınız onu .

                    Bir suçluyu recm edenlere tanık olan Hz İsa , taş atanlar arasında o suçu işleyenler bulunmasın der ya tıpkı onun gibi , beylik laflar düzen kimselere önerilir tağut'u reddeden kimsenin, bu konuda beylik laflar döktüren kimsenin dilerim kursağından tagutun lokması geçmiyordur. Hani bizi kınıyorsunuz ya Allah şahittir ne talip olduk nede irademizle tek lokması geçmedi elhamdulillah.Benim sorumu editleyende biraz fikre saygı varsa yukarıda soruma muhatap iddialarıda siler. Zaten silmesede hükmen yok hükmünde.

                    Bu bir forum karıştırma yazısı değildir, ben eski üyenizim, sadece bir kaç kez yazdım farklı islami düşünçe ufkunun meselelere bakış açısını takip etme adına sitenizi takip ediyorum. Müslümanlar arasında ittifak noktalarının geliştirilip, vahdet noktasında nelerin yapılabileceginin derdinde bir kardeşiniz olarak (kardeş kabul edebilenler için) yapıyorum.Size isterseniz linkde veririm misal umutfm de İrana ve şia degerlerine saldırıldığında uzun uzun sözde sünni yanlış mantığın hezayanlarına karşı şia degerlerini savundum , savunurum. Belki pek çogunuzun tanık olmadığı ve tanık olmaktan şeref duyduğum İran İslam Devrimine tüm muhteşemliğine gözlerimle şahit oldum ve o devrim benim kendi dünyamda da devrime sebep oldu. O gençlik yıllarımda sözde devrimçi geçinirken asıl devrimin niçinini ve nasılını , dünyanın en güzel ikinçi devrimine şahit olma bahtiyarlığı ile zaten var olan fıtrat müslümanlığım tüm hayatımı kapsayan gerçek müslümanlığa dönüştü.

                    O günden bu güne taşıdığım o devrimin tüm güzelliğini Allah'a yemin olsun hem bu forumda hemde sözde şia tebliği adına başka forumlarda yapılan basit tartışmalar büyük ölçüde bitirdi, söndürdü. Koca devrimden yanıma İmam Humeyninin aziz hatırası, şahsi mücadelesi, vahdeti arzulayan gayretleri ve umudu ve Şehit Ali Şeriatinin güzel kitapları kaldı ve onları size harçatmam. Zira yakinen biliyorum ki siz onlardan fersah fersahj uzaksınız ve onların güzelliğini sizin defolarınız yok edemeyecek kadar benim degerlerim ve ortak dogrularımız.

                    Bogaz dokuz bogum derler, dokuz yutkunur bir söylerim, haddimi aşmak istemem, ama söylenmesi gerekenler söylenmese aramızdaki fark belli olmaz. Farkımız belli olsun istedim.

                    Son söz Söylenebilecek , kabul edeceginiz gönlümden kabulünüze en güzel ,umut dolu iyi şeyler.


                    Yorum


                      Ynt: REFARANDUM.!!

                      [quote author=serdarcan link=topic=15684.msg101760#msg101760 date=1283011136]
                      [quote author=zülfikar darbesi link=topic=15684.msg101740#msg101740 date=1283002137]
                      [quote author=Qom_u_aşk link=topic=15684.msg101110#msg101110 date=1282562108]
                      "Sana indirilene ve senden önce indirilene gerçekten inandıklarını öne sürenleri görmedin mi? Bunlar, tağut'un önünde muhakeme olmayı istemektedirler; oysa onlar onu reddetmekle emrolunmuşlardır. Şeytan da onları uzak bir sapıklıkla sapıtmak ister."[/size]

                      Nisa 60
                      [/quote]İŞTE BİZİM GÖRÜŞÜMÜZDE BUDUR BU OLMALIDIR. :al.razı olsun
                      [/quote]

                      Güzel ama şu var şu anki rejim tağuti rejim..peki değişecek anayasa tağuti rejimi tümden kadırıyormu..yani bu işi ALLAH rızası içinmi yapıyorlar.?
                      [/quote]

                      kanunları kulların kaynağı kullar olursa, sonuçta değişen ne olur ki?

                      Yorum


                        Ynt: REFARANDUM.!!

                        M. Şakir KOÇER
                        M. Şakir KOÇER
                        Nasreddin Hoca ya nispet edilen bir fıkra var. Fıkra şu, Hocayı zorla sevmediği bir kadınla evlendirirler. Düğün yapılır. Davul zurna çalınır, koçlar kesilir ziyafet verilir. Derken düğün son bulur. Geç saatlerde herkes evine gider, Hoca ve gelin başbaşa kalır.Gelin hocaya "Ben kime görüneyim kime görünmeyeyim." der. Hoca "Bana görünmede, kime görünürsen görün." der.

                        Sözü 12 Eylülde yapılması planlana Anayasa Referandumuna getirmek istiyorum. Türkiye Cumhuriyeti anayasası, Cumhuriyetin kuruluş aşmasında halkın imanına, dinine, şeriatına aykırı bir şekilde yapılmıştır.Daha ilk kuruluş aşamasında bile halkın rızasına danışılmamıştır.Halka rağmen, Batılı efendileri nasıl olmasını öngörmüşlerse buradaki müstemleke komiteleri aynısını tasarlamışlar ve uygulamaya koymuşlardır. Halkın kültürü, özgürlüğü, yurdu ve tarihsel birikimi, uzun askeri, siyasi ve politik didişmelerden, sürtüşmelerden ve savaşlardan sonra askeri cunta ile istimlak edilmiştir. Malum Anayasa tuzakları bu zorbalıkların sonucunda hazırlanmışlardır. Dolayısıyla meşrutiyetleri yoktur. "Hüküm yalnız Allah ındır.", "Yasayı, kanunları ancak Allah kabul ederse meşru ve makul olur." Bundan başkası yetki hırsızlığıdır, zorbalıktır, tuğyandır, haydutluktur." diyen bir halk, ne başlangıçta ne ara dönemlerde ne de 12 Eylülde yapılması düşünülen referanduma tabii bir gözle bakmaz. Önceleri seçim sandıklarına gitmediği gibi, 12 Eylülde de gitmez. Anayasa taslakları bütün maddeleri ile kutsal kitabımız Kurana göre test edilmediği müddetçe de gitmeyecektir.

                        12 Eylül 1980 Darbe Anayasasında sıraladığımız gerekçelerle boykot etmiştik. Hatta rızası ile sandığa gitmenin "küfür" olduğunu duyurmuştuk.Bizim boykot gerekçemiz esasa dairdir. Yoksa BDP de olduğu gibi tafsilata dair değildir. BDP esasta, ideolojide ve zihinyette Türkiye Cumhuriyeti Anayasa taslaklarına karşı olmadığı gibi, aynı zamanda ateşli savunucusudurda. Anlaşamadıkları sadece birkaç madde yada yeni birkaç maddenin Anayasa metnine dahil edilmesidir. Bunada demokratik anayasa diye isim takar. Bizim, BDP nin Anayasanın ruhuna dokunmadan birkaç madde çıkarılarak veya eklenerek demokratik anayasa diye isimlendirilecek bir anayasa derdimiz yok. Bizim derdimiz, Türkiye Cumhuriyetinin askeri darbe anayasalarının dayandığı şirk ideolojisidir. Bizim derdimiz, milletimize ve halkımıza batılı kafirler tarafından musallat edilen şirk ideolojisinin toplumdan tasfiye etmek, halkı doğru bilinçlendirerek, halka güven vererek yapacağımız anayasa metinlerini ekseriyetimizin itikadı (ideolojisi) olan tevhid inancına göre sağlamasını yaparak hazırlamaktır. Bu ameliye şu aşamada mümkün görünmesede uzun bir değişim döneminde mümkün kılmak için sağlam, mühkem, doğru tedbirler almak ve yöntemler geliştirmektir. Asıl derdimiz bu. Yoksa biz 12 Eylülde yapılacak olan referandumda hayır cephesinde, evet cephesinde yer almayacağımız gibi, boykot cephesindede değiliz.

                        Zira bu üç cephenin arasındaki kavga mevcut anayasanın aslına ve esasına dair değildir. Sadece ayrıntısına ve şekline dairdir. (Haram leş üzerindeki it dalaşıdır.) Bizim ise haram leşi bertaraf etmek diye bir derdimiz var. Hal böyle iken, her ara dönemde ısıtıp ısıtıp temcit pilavı gibi böyle meşru görmediğimiz bir taslağı halkımızın önüne koymanında bir anlamı yok. Şu iyi bilinmelidirki; istikbar cephesi ve küresel zorbalar, zaman zaman toplum mühendisliğini devreye sokarak halkı kendi canavarca çıkarları doğrultusunda dizayn ederler. 12 Eylülde yapılacak olan referandumuda bu plandan ayrı düşünmemek gerekir. Hemen hemen dünyadaki bütün devletlerde hür iradenin, özgür tercihin ve seçimin esamesi bile okunmazken böyle seçim, referandum dedikleri saçmalıklarla ezilenleri oyalıyorlar.Savaş teknolojisi ve ordular halklara hükmettği müddetçe, seçimden, hür iradeden ve özgür seçenekten bahsedilebilirmi? Kimi kandırıyosunuz.

                        Derin erk habire anayasalar hazırladı. Yılan gibi zaman zaman kabuğunu değiştirdi. Halka kandan, göz yaşından, ızdıraptan, esaretten ve fakirlikten başka ne sağladı? Hayırcılar böyle. Peki evetçilerin programında siperdeki İlker Başbuğ ve Recep Tayip Erdoğan ın fotoğraflarından başka birşey varmı? Ya boykotçulara, bunlara da soralım. " Misakı Milli, yeminli sınırdır. Kimse tartışma konusu bile yapmasın." " Türk Bayrağ ı ortak değerimizdir." " Türk ordusu Kürdistanın her yeri dahil, iç ve dış güvenliğimizi sağlayan ordumuzdur. Buna karşı değiliz." " Atatürk le bir alıp veremediğimiz yok. Hepimiz Atatürk ün kültür milliyetçiliğini savunuruz." " Kürdistan devleti, ilkel kürt milliyetçilerinin hiçbir zaman gerçekleşemeyecek hayalidir." "Kürt halkına Türkiye Devleletin de sadece yasal vatandaşlığın dışında hiçbir şey gerekli değildir." "Cumhuriyet tarihi boyunca kürt halkına uygulanan jenositten Türkiye Devleti değil; Devlete başkaldıran gerici, feodal, kendi çıkarlarını düşünen kürt isyanları sorumlu ve suçludur." diyen İmralı mantığına itiraz edebiliyor musunuz? Hal böyle iken hayırcılardan, evetçilerden, boykotçulardan ve 12 Eylülde yapılacak olan Anayasa referandumundan ezilen halkımız adına ne talebimiz olabilirki?

                        Kocer_571@hotmail.com

                        Velfecr.com

                        Yorum


                          Ynt: REFARANDUM.!!

                          12 Eylül referandumu için Türkiyeli olup, alnı secdeye giden hiçbir müslümanın hayırcı veya boykotçu olmasını asla beklemiyorum. Günceli takip eden ve bu topraklarda müslümanca yaşamak gibi dertleri olan insanların kesinlikle sandıktan evet çıkmasını istediklerini, en azından yüreklerinde bu şekilde bir umut taşıdıklarını düşünüyorum.

                          Yaklaşık 20 yıl kadar sünni geleneğe göre amel ettikten sonra intisap etmiş bir müslüman olarak hayırcıları sadece şia camia içerisinde görüyorum. Her çevreden müslümanlarla diyalog içerisindeyim. Metot-yöntem endişelerinden kaynaklı olarak boykot edenleri veya yine geçtiğimiz 10 yıl için teori çıkmazları yaşadıklarından dolayı referandum oylamasını sistemin çarkları arasına girmekle eşdeğer tutanları nispeten anlıyorum ama hayırcıları kesinlikle anlamıyorum.
                          Çok az ve küçük bir müslüman çoğunluk olsada hayırcıların ve hayırcılara nispeten kat be kat daha büyük bir çoğunluk olan boykotçuların okudukları gazeteleri, takip ettikleri haberleri, izledikleri programları yanlış yerlerden değerlendirdiklerini düşünüyorum.

                          Müslümanım, şiayım ve yaşadığım toplum için Kura'ni eksende toplumsal dönüşüm olmasını arzuluyorum. Ve sandıktan evet çıksa dahi 13 Eylül itibariyle yüreklerimizde arzuladığımız Kur'an prototipli bir anayasanın olmayacağını ve -biraz siyaset yapmak gerekirse- mevcut hükümetin ne böyle bir hedefinin ne de bu doğrultuda adımının olmadığını hepimiz biliyoruz. Buna şahidiz. Ama takdir edersiniz ki aynı şahitlik militarist sömürü sistemi, ergenekoncular, yargı ve ordu vesayetçileri, kemalist oligarşi için de geçerlidir.

                          Yeryüzünün herhangi bir coğrafyasında toplumsal dönüşümü arzulamak, bu dönüşümü arzulayanla Allah arasındaki özel bir durumdur. Hatta kaynak verememekle birlikte rahmetli imam Ayetullah Humeyni’nin yüreğinde böyle bir sızı hissetmeyeni tekfir ettiği fetvasını tüm dünya Müslümanları bilir. Ama sadece bu endişeyi yüreklerde hissetmek başlı başına kurtuluş umudu değildir biz Müslümanlar için. Bu doğrultuda herkesin yapabildiğinden geri durmaması şeklinde bir imtihanı söz konusudur.
                          Biz Müslümanlar açısından hükümetle bu saymaya çalıştığımız güçler arasındaki bariz fark konusunda şunları söyleyebilirim:
                          Vesayetçi, ergenekoncu, darbeci güçler için direk halka rağmen din düşmanı diyebiliriz. Ama bunu hükümet için diyemeyiz. Belki hükümetin bu konudaki ilkeleri bizlerle örtüşmez ama özgürlükçü bir platformda müştereklerimizi birleştirebiliriz. Yalnız bu söylediklerimin referandumla uzaktan yakından alakası yoktur. Bu söylediklerime değinmemdeki temel neden referandum tartışmalarından oluşan kavram kargaşasını gidermektir.
                          Referandumu yorumlamaya gelince:

                          Evetçiler için vesayetçi, darbeci, Ergenekoncu güçlerin bu topraklarda etkisinin bitirilmesini isteyenler olarak yorumlayabiliriz. Bu topluluk içinde Müslümanların da olması gereklidir. Çünkü bu kesimden en büyük darbeyi diğer kesimlerle birlikte Müslümanlar da yemektedir.
                          Hayırcılar için zaten Ergenekoncu vesayetçi anlayışı bu topraklarda eskisinden daha da güçlendirmek isteyen güçler olarak niteleyebiliriz. Ben bir Müslüman olarak bu toplulukta bir müslümanı kesinlikle düşünemiyorum.

                          Boykotçuları ise geçmişe dönük endişelerinden ötürü bir yere kadar makul karşılasam da teknik olarak boykot etmenin hayırcıların işine geldiğini düşündüğümden çok mahzurlu ve sakıncalı bir alanda olduklarını düşünüyorum.

                          Aklı selim üzerine tefekkür edildiğinde bu oylamanın herhangi bir partiye değil sadece bir referandum sorusunun cevaplandırılması için yapıldığını asla unutmamalıyız.

                          Yorum


                            Ynt: REFARANDUM.!!

                            [quote author=ferhat link=topic=15684.msg102074#msg102074 date=1283171387]
                            12 Eylül referandumu için Türkiyeli olup, alnı secdeye giden hiçbir müslümanın hayırcı veya boykotçu olmasını asla beklemiyorum. Günceli takip eden ve bu topraklarda müslümanca yaşamak gibi dertleri olan insanların kesinlikle sandıktan evet çıkmasını istediklerini, en azından yüreklerinde bu şekilde bir umut taşıdıklarını düşünüyorum.

                            Yaklaşık 20 yıl kadar sünni geleneğe göre amel ettikten sonra intisap etmiş bir müslüman olarak hayırcıları sadece şia camia içerisinde görüyorum. Her çevreden müslümanlarla diyalog içerisindeyim. Metot-yöntem endişelerinden kaynaklı olarak boykot edenleri veya yine geçtiğimiz 10 yıl için teori çıkmazları yaşadıklarından dolayı referandum oylamasını sistemin çarkları arasına girmekle eşdeğer tutanları nispeten anlıyorum ama hayırcıları kesinlikle anlamıyorum.
                            Çok az ve küçük bir müslüman çoğunluk olsada hayırcıların ve hayırcılara nispeten kat be kat daha büyük bir çoğunluk olan boykotçuların okudukları gazeteleri, takip ettikleri haberleri, izledikleri programları yanlış yerlerden değerlendirdiklerini düşünüyorum.

                            Müslümanım, şiayım ve yaşadığım toplum için Kura'ni eksende toplumsal dönüşüm olmasını arzuluyorum. Ve sandıktan evet çıksa dahi 13 Eylül itibariyle yüreklerimizde arzuladığımız Kur'an prototipli bir anayasanın olmayacağını ve -biraz siyaset yapmak gerekirse- mevcut hükümetin ne böyle bir hedefinin ne de bu doğrultuda adımının olmadığını hepimiz biliyoruz. Buna şahidiz. Ama takdir edersiniz ki aynı şahitlik militarist sömürü sistemi, ergenekoncular, yargı ve ordu vesayetçileri, kemalist oligarşi için de geçerlidir.

                            Yeryüzünün herhangi bir coğrafyasında toplumsal dönüşümü arzulamak, bu dönüşümü arzulayanla Allah arasındaki özel bir durumdur. Hatta kaynak verememekle birlikte rahmetli imam Ayetullah Humeyni’nin yüreğinde böyle bir sızı hissetmeyeni tekfir ettiği fetvasını tüm dünya Müslümanları bilir. Ama sadece bu endişeyi yüreklerde hissetmek başlı başına kurtuluş umudu değildir biz Müslümanlar için. Bu doğrultuda herkesin yapabildiğinden geri durmaması şeklinde bir imtihanı söz konusudur.
                            Biz Müslümanlar açısından hükümetle bu saymaya çalıştığımız güçler arasındaki bariz fark konusunda şunları söyleyebilirim:
                            Vesayetçi, ergenekoncu, darbeci güçler için direk halka rağmen din düşmanı diyebiliriz. Ama bunu hükümet için diyemeyiz. Belki hükümetin bu konudaki ilkeleri bizlerle örtüşmez ama özgürlükçü bir platformda müştereklerimizi birleştirebiliriz. Yalnız bu söylediklerimin referandumla uzaktan yakından alakası yoktur. Bu söylediklerime değinmemdeki temel neden referandum tartışmalarından oluşan kavram kargaşasını gidermektir.
                            Referandumu yorumlamaya gelince:

                            Evetçiler için vesayetçi, darbeci, Ergenekoncu güçlerin bu topraklarda etkisinin bitirilmesini isteyenler olarak yorumlayabiliriz. Bu topluluk içinde Müslümanların da olması gereklidir. Çünkü bu kesimden en büyük darbeyi diğer kesimlerle birlikte Müslümanlar da yemektedir.
                            Hayırcılar için zaten Ergenekoncu vesayetçi anlayışı bu topraklarda eskisinden daha da güçlendirmek isteyen güçler olarak niteleyebiliriz. Ben bir Müslüman olarak bu toplulukta bir müslümanı kesinlikle düşünemiyorum.

                            Boykotçuları ise geçmişe dönük endişelerinden ötürü bir yere kadar makul karşılasam da teknik olarak boykot etmenin hayırcıların işine geldiğini düşündüğümden çok mahzurlu ve sakıncalı bir alanda olduklarını düşünüyorum.

                            Aklı selim üzerine tefekkür edildiğinde bu oylamanın herhangi bir partiye değil sadece bir referandum sorusunun cevaplandırılması için yapıldığını asla unutmamalıyız.

                            [/quote]

                            Ferhat hoşgeldin..

                            Amaç ne 12 eylül ile hesaplaşmadır nede daha özgür bir türkiyedir..tamamen devletin bütün birmlerini elelrine geçirip istedikleri gibi karar çıkartıp istedikleri gibi işleri yürütmek içindir...hanefi avcı tekerlerine çomak soktu biraz ama yeterli değil..yada bunun üstüne gidip devleti sömüren cemaatları ortaya çıkartacak ve hesabını soracak savcılar baskı altında...yoksa ne olduğu belli olmayan insanların gizli itirafları sayesinden bir çok insanı ifadeye çağırıp içeri attılar....bu devleti fetullah gülen ve ekibi sömürüyor ve sömürmeye devam edecek..heleki hakkında yolsuzluk dosyası kalpazanlık ihaleye fesat karıştırma ve bir çok suçtan dosyası olan insanların çıkatacağı anayasa asla güvenilir olmaz..buda şuna benzer

                            kendisi hırsız ama dürüstlük taslayan kişi ne kadar dürüst ise bizim başbakan ve ekibi o kadar dürüst..

                            Bu adamın ağzından bugüne kadar ben TÜRKÜM lafını duydunuzmu hiç.?
                            ALLAH'ım Bütün Güzel Sözler Sana Söylemekle Güzeldir,Kırık Dökük de Olsa Kabul Eyle Sözlerimi.

                            Yorum


                              Ynt: REFARANDUM.!!

                              Yalan!

                              daha çok özgürlük olacağı yalan,
                              Müslümanlarn daha da rahat edeceği yalan
                              hakim ve savcıların dha özgür ve adil olacağı yalan
                              hayır dendiğinde egenekoncu ordu desptoluğunda bir sistemin devam edeceği yalan
                              evet dendiğinde milletin istediğinin olacağı müslümanların biraz da olsa rahatlayacağı yalan.

                              ve en önemlisi evet demenin müslümanlar açısından hayır demekten daha faydalı ve doğru olduğu da yalan..

                              geçen gün bir şii kardeş şöyle dedi: Fethullah eğer mezardaki ölüleri bile kaldırıp evet dedirtin dediyse burda durup düşünülmesi gerekir. bu adam abd'nin, yıllık 26 milyar $ bütçe ayırıp hadi şu rdaikal uzlaşmasız İslam'ın öününü kes dediği adamdır. okulları dünyanın her yerine (iran hariç) yayılan bir adam. dünyanın büyük şeytanla birlikte avucuna alma çabası içinde planlama yapan uyanık bir adam..

                              bu adamın evet dedirtmesi beni korkutuyor.. eğer bunlar ülkeye hakim olursa o zaman görün siz müslümanların ne halde olacağını...

                              eğer bunların iktidar hesapları olmasa bu da bu anayasa değişikliğine bağlı olmasa mümkün değil bu kadar önemsemezlerdi bu anayasa değişikliğini. Çünkü hiç mi seçim geçirmedik giderler iktidara en yakın bir partiyle anlaşırlar oylarını ona verirler böylesine iddialı asılmazlardı..

                              demek halletmeleri gereken ve bu anayasa değişmediğinde halledemeyecekleri davaları var..

                              işte bunlar iyi düşünülmeli..

                              ve korkunç hata yapılmamalı

                              bu referandumda evet demek hayır demekten daha doğru değil mülsümanların geleceği açısından..

                              ne Tayyibin eski milli görüşçü olması sizi güvendirsin onun dediklerine ne partide islamcı geçinen gerçekte kendi ceplerinden başka hiç bir şeyin hesabını yapmayan sahtekar riyacıları ikna etsin.

                              uyanık olun. bu gün Tayyiple Fethullahın çıkarları kesiştiği için birlikteler. Ve Tayyibin gücü Fethullahın yanında sıfır bile değildir. İstese onu anında alt edebilir... Ve Tayyip bu gün ayakta duruyor bir darbeye kurban gitmiyor bir suikastle söndürülmüyorsa sanmayın ki bu onun ve partisinin başarısıdır. HAYIIIR bu büyük şeytan ABD'nin bu işlere onay vermediğindendir. ABDyi de bu konuda yönlendiren Fethullah'tır.

                              Fethullahı durduracak tek güç Tr'de Abd'den başka güçlere (isterse rusya olsun, isterse çin) sırtını dayamış ideoloji sahipleridir. onların olması Fethullah iktidarından daha iyidir. Bu geçici rahat ortamı sanmayın ki Tayyib becerisidir müslümanlar için:

                              1- Bu şayet Fethullah iktidarı geliyorsa bir çeçiş şartlarından dudaklara sürülen bir damla baldır
                              2- Dünyanın zaten azgın nefisler yaratmak için özgürlük adı altında oluşturduğu iletişim hastalığı ortamıdır.

                              o yüzden ortamı iyi tespit edin. Kanmayın! ortamı iyi okuyun!..

                              hayır demek referanduma katılmaksa; katılmamaktan daha hayırlı olmasa gerek..

                              Yorum


                                Ynt: REFARANDUM.!!

                                Bir tarafta din düşmanı, islam düşmanı, insanlık ve halk düşmanı ergenekon yapılanması (Emeviler Misali), diğer taraftan abd israil dostu, İslam İnkılabı düşmanı f. gülen ve diyalog yapılanması (Abbasiler Misali) Her ikisinde de bir hayır olmayacağı muhakkak.

                                Yalnız, ülkemizin mazlum halkı, referanduma EVET diyerek rejimin eski yapısından intikam almak istemektedir. Bizler olayın dışındayız. Ancak halk geçmişin intikamının peşinde, geleceği bilemesede.
                                Beşşar Esad bir İslam Kahramanıdır.
                                Suriye İmtihanında İran İslam Cumhuriyetinin yanında yer almayanlar amerikan Emperyalizmi ve İsrail Siyonizminin yanındadırlar. Ve İslamın karşısındadırlar.

                                Yorum

                                YUKARI ÇIK
                                Çalışıyor...
                                X