Ynt: sizce alemdeki kadinlarin en üstünü kimdir?
(Al-i İmran / 42 ) "Hani melekler demişlerdi: "Ey Meryem, şüphesiz Allah seni seçti, temizledi…" Bu cümle: "Hani İmrân'ın karısı demişti ki..." ifadesine atfedilmiştir. Dolayısıyla bu da tıpkı diğeri gibi, "Allah… seçti…" ifadesinin kapsamında işaret edilen İmrân ailesinin seçilişini açıklamaya dönüktür.
Bu ayet, Meryem'in meleklerin kendisiyle konuştuğu ve onların sözlerini işittiği bir "muhaddese" olduğuna yönelik bir kanıttır. Nitekim Meryem suresindeki ilgili ayet de buna işaret etmektedir: "Ona Ruhumuzu göndermiştik, o da düzgün bir beşer kılığında görünmüştü…" İleride "muhaddes" hakkında açıklamalarda bulunacağız.
Daha önce: "Rabbi onu güzel bir kabulle kabul etti." ifadesi hakkında, bunun Meryem'in annesinin: "Ben onu ve soyunu kovulmuşşeytandan sana sığındırırım." şeklindeki duasının kabul edildiğine yönelik bir açıklama ve: "Allah seni seçti, temizledi." ifadesinin de onun Allah katındaki saygınlığına ve kerametine yönelik
bir işaret olduğunu açıklamıştık. Söz konusu açıklamamıza bakılabilir.
Şu halde Meryem'in seçilmesi, Allah'a ibadete adanmasının kabulünü, arındırılması da Allah'ın ismetiyle korunmasını gösterir. O seçilmiş bir masumedir. Denebilir ki: "Temizlenip arındırılmışlığından maksat, onun hayız görmez bir Betül=hayızdan kesilmiş olduğudur. Bu yüzden mabetten çıkmak zorunda kalmamıştır."
Böyle bir yorumun herhangi bir sakıncası yoktur. Ancak bizim yaptığımız açıklama ayetlerin akışına uygundur.
"Alemlerin kadınlarına üstün kıldı." Daha önce: "Allah… alemler üzerine seçti." ifadesini tefsir ederken, ayetin orijinalinde geçen "istifa"nın "ala" harf-i cerriyle geçişli kılınması, "öne geçirme" anlamını ifade ettiğini ve bunun "seçme, süzme" anlamını ifade eden yalın "istifa"dan farklı olduğunu belirtmiştik. Buna göre,
Meryem'in alemler üzerine seçilmesi, kadınların öncüsü kılınması demektir.
Acaba bu ayette sözü edilen öncülük ve öne geçirilme durumu her açıdan mı, yoksa bazı açıdan mı söz konusudur? "Hani melekler dediler ki: "Ey Meryem, Allah seni kendisinden bir kelime ile müjdeliyor." ifadesiyle birlikte: "Irzını koruyan Meryem; biz ona kendi Ruhumuzdan üfledik, onu ve çocuğunu insanlığa bir ayet kıldık." (Enbiyâ, 91) "İmrân'ın kızı Meryem'i de. Ki o kendi ırzını korumuştu. Böylece biz ona Ruhumuzdan üfledik. O da Rabbinin kelimelerini ve kitaplarını tasdik etti. O, Rabbine gönülden bağlı
olanlardandı." (Tahrim, 12) ayetlerinin zahirini incelediğimizde, Hz. Mesih'i olağanüstü bir şekilde doğurmaktan başka, diğer kadınlardan farklı bir özelliğinden söz edilmediğini görürüz. Şu halde,
Hz. Meryem Hz. İsa Mesih'i (a.s.) olağanüstü bir şekilde dünyaya getirmesi için alemlerdeki kadınlardan üstün kılınmış, onların önüne geçirilmiştir.
Ayetlerde işaret edilen, onun arındırıldığına, Allah'ın kelimelerini ve kitaplarını tasdik ettiğine, gönülden itaat ettiğine ve "Muhaddes" olduğuna ilişkin hususlar, salt ona özgü ayrıcalıklar değildir. Onun dışında başka kadınlar da bu özelliklere sahip kılınmışlardır. "O, yalnızca kendi dönemindeki dünya kadınlarından üstün kılınmıştı." şeklindeki değerlendirme de ayetin mutlak ifadesiyle örtüşmüyor.
El Mizan Tefsiri
(Al-i İmran / 42 ) "Hani melekler demişlerdi: "Ey Meryem, şüphesiz Allah seni seçti, temizledi…" Bu cümle: "Hani İmrân'ın karısı demişti ki..." ifadesine atfedilmiştir. Dolayısıyla bu da tıpkı diğeri gibi, "Allah… seçti…" ifadesinin kapsamında işaret edilen İmrân ailesinin seçilişini açıklamaya dönüktür.
Bu ayet, Meryem'in meleklerin kendisiyle konuştuğu ve onların sözlerini işittiği bir "muhaddese" olduğuna yönelik bir kanıttır. Nitekim Meryem suresindeki ilgili ayet de buna işaret etmektedir: "Ona Ruhumuzu göndermiştik, o da düzgün bir beşer kılığında görünmüştü…" İleride "muhaddes" hakkında açıklamalarda bulunacağız.
Daha önce: "Rabbi onu güzel bir kabulle kabul etti." ifadesi hakkında, bunun Meryem'in annesinin: "Ben onu ve soyunu kovulmuşşeytandan sana sığındırırım." şeklindeki duasının kabul edildiğine yönelik bir açıklama ve: "Allah seni seçti, temizledi." ifadesinin de onun Allah katındaki saygınlığına ve kerametine yönelik
bir işaret olduğunu açıklamıştık. Söz konusu açıklamamıza bakılabilir.
Şu halde Meryem'in seçilmesi, Allah'a ibadete adanmasının kabulünü, arındırılması da Allah'ın ismetiyle korunmasını gösterir. O seçilmiş bir masumedir. Denebilir ki: "Temizlenip arındırılmışlığından maksat, onun hayız görmez bir Betül=hayızdan kesilmiş olduğudur. Bu yüzden mabetten çıkmak zorunda kalmamıştır."
Böyle bir yorumun herhangi bir sakıncası yoktur. Ancak bizim yaptığımız açıklama ayetlerin akışına uygundur.
"Alemlerin kadınlarına üstün kıldı." Daha önce: "Allah… alemler üzerine seçti." ifadesini tefsir ederken, ayetin orijinalinde geçen "istifa"nın "ala" harf-i cerriyle geçişli kılınması, "öne geçirme" anlamını ifade ettiğini ve bunun "seçme, süzme" anlamını ifade eden yalın "istifa"dan farklı olduğunu belirtmiştik. Buna göre,
Meryem'in alemler üzerine seçilmesi, kadınların öncüsü kılınması demektir.
Acaba bu ayette sözü edilen öncülük ve öne geçirilme durumu her açıdan mı, yoksa bazı açıdan mı söz konusudur? "Hani melekler dediler ki: "Ey Meryem, Allah seni kendisinden bir kelime ile müjdeliyor." ifadesiyle birlikte: "Irzını koruyan Meryem; biz ona kendi Ruhumuzdan üfledik, onu ve çocuğunu insanlığa bir ayet kıldık." (Enbiyâ, 91) "İmrân'ın kızı Meryem'i de. Ki o kendi ırzını korumuştu. Böylece biz ona Ruhumuzdan üfledik. O da Rabbinin kelimelerini ve kitaplarını tasdik etti. O, Rabbine gönülden bağlı
olanlardandı." (Tahrim, 12) ayetlerinin zahirini incelediğimizde, Hz. Mesih'i olağanüstü bir şekilde doğurmaktan başka, diğer kadınlardan farklı bir özelliğinden söz edilmediğini görürüz. Şu halde,
Hz. Meryem Hz. İsa Mesih'i (a.s.) olağanüstü bir şekilde dünyaya getirmesi için alemlerdeki kadınlardan üstün kılınmış, onların önüne geçirilmiştir.
Ayetlerde işaret edilen, onun arındırıldığına, Allah'ın kelimelerini ve kitaplarını tasdik ettiğine, gönülden itaat ettiğine ve "Muhaddes" olduğuna ilişkin hususlar, salt ona özgü ayrıcalıklar değildir. Onun dışında başka kadınlar da bu özelliklere sahip kılınmışlardır. "O, yalnızca kendi dönemindeki dünya kadınlarından üstün kılınmıştı." şeklindeki değerlendirme de ayetin mutlak ifadesiyle örtüşmüyor.
Yorum