Duyuru

Daraltma
Henüz duyuru yok.

Muhâkeme, Müzâkere ve Mantık

Daraltma
X
 
  • Filtre
  • Zaman
  • Göster
Hepsini Temizle
yeni gönderiler

    Muhâkeme, Müzâkere ve Mantık

    Forumda yeniyim, okur-yazar olmayı ciddiye aldığım için, foruma yazmadan önce yazılanları okumaya gayret ediyorum. Buraya öğretmeye değil, öğrenmeye geldim...

    Gördüğüm kadarıyla özgür bir ortam oluşturmaya çalışıyorsunuz. Allah bozmasın! Cidden hoş buldum...

    Forumdaki -özellikle İslâmiyeti eleştirmeyi amaçlayan- kimi yazıları okudukça açacağım ilk konu başlığının müzâkere üzerine faydalı bir link olmasına karar verdim.

    Mâlûm, günümüz Türkçesinde kullandığımız "tartışma" sözcüğü karşılığında Osmanlı Türkçesi'nde üç temel kelime vardır: münâkaşa, münâzara ve müzâkere...

    İlk iki kelime için anlaşmanın yolu muharebe'den geçer ve sûlh yolu engebelidir. Oysa müzâkere, muhâkeme ve mantık ile desteklendiğinde rahmet yoludur...

    Alev Alatlı okurkarı -öğrencileri- tarafından kurulan çok hoş bir site var: Safsata Kılavuzu

    Giriş Bölümünün ardından gelen başlıkları incelediğimizde mantıklı bir müzâkerenin, münâzara ve münâkaşaya dönüşmesine kolaylıkla engel olabileceğiz.
    • Safsata ve Türleri
      Safsata Türleri ve Güncel Örnekler-1
      Safsata Türleri ve Güncel Örnekler-2
      Safsata Türleri ve Güncel Örnekler-3


    Cenâb Allah cümlemize zihin açıklığı versin.
    HER GÜN AŞURA
    HER YER KERBELA

    #2
    Mantık Bilmeyenin İlmine Güvenilmez

    Gazali'nin sözü meşhurdur: Mantık bilmeyenin ilmine güvenilmez...

    Şu başlık altında Dini Epistemoloji tartışması yapılmış, daha doğrusu yapılmaya çalışılmış. Ne yazık ki, konu o kadar hazin yerlere gitmiş ve tartışma çığrından çıkmış ki, çok yazık olmuş.

    Sorun, akl-ı selim (düşünce) ile kalb-i selim (duygu) arasındaki dengeyi kuramamaktan kaynaklanıyor. İtidâl noktasının kaybı, ifrat veya tefride sürüklenmemize yol açmakta. Benliğin güdümündeki bir aklın doğruya, iyiye ve güzele yönelmesi mümkün olmuyor.

    Mantık, doğru düşünmeyi öğretir ve hakikati bulma kurallarını ortaya koyar. İnsanlaşma süreci düşünmekle başlar. Çünkü düşünme insan hareketlerini sevk ve idare eden biricik "kuvve" dir. Doğru ve yanlış, faydalı veya zararlı olma durumu düşünceyle anlaşılır. Doğru düşünmenin ölçüsü olan mantık, bir bakıma iyi insan olmanın da ölçüsüdür. Evet, bu yüzden mantık bilmeyenin ilmine güvenilmez...

    HER GÜN AŞURA
    HER YER KERBELA

    Yorum


      #3
      Muhâkeme, Müzâkere ve Mantık

      Allah razı olsun kardeşim istifade etmekteyiz..

      ilk mesajınızdaki tartışma mı münazara mı konusunda yazacaktım unuttum bu vesileyle bunu yazayım inş:

      münâkaşa, münâzara ve müzâkere...

      ancak okurlarımızdan arapça bilmeyenler için bu kelimeleri açıklamayı ben size bırakıyorum. bu arada tartışma kelimesi türkçe ve anlamı bana öyle geliyor ki tartmaktan geliyor. yani karşılıklı olarak birbirini tartmak. ki bu da çok kısır ve sığ bir kelime. biz burda karşılıklı olarak boy ölçüşmüyoruz bu yüzden tartışma kelimesini sitemiz yöntemi için kullanılmasını hiç hoş görmüyorum.. ki bazen hepimiz bu kelimeleri kullanıyoruz diye diyorum...

      Yorum


        #4
        münâkaşa, münâzara ve müzâkere...

        Muhakemeyle akıl yürütmelerimiz illiyet (neden-sonuç ilişkisi) kazanır; ve böylece mantıkî geçerliliğe sahip olur.

        Eğer muhakeme yapmadan düşüncelerimizi aktarmaya kalkarsak, münâkaşa etmiş oluruz. Mesnetsiz sözlerimizin (sadece biz söylediğimiz) için dikkate alınmasını ve dinlenmesini istemiş oluruz. Nefsâniyetin de karışmasıyla kavga gürültü ortaya çıkar; beni anlamıyorsun diyerek kavgaya tutuşuruz.

        Muhatabımızın bizi anlamasını sağlamak için muhakemeye dayanmak gerekli; ama yeterli değildir. Bizim de muhatabımızı anlamaya gayret (ve bu işlemde sebat) etmemiz gerekir; yoksa münâzara etmiş oluruz. Nefsâniyetin de karışmasıyla kavga gürültü ortaya çıkar; beni dinlemiyorsun diyerek kavgaya tutuşuruz.

        İşte tüm bu kavga gürültüden kurtulmanın yolu müzâkere etmektir; konuştuğumuz konunun tanımlanması, çözümlenmesi ve yorumlanması adım adım gerçekleştirilirek, "klavye-şörlük" yerine "okur-yazar" olmanın gereği yerine getirilir. Önce okumak sonra da yazmak...

        Tanımlama

        Çözümleme

        Yorumlama


        HER GÜN AŞURA
        HER YER KERBELA

        Yorum


          #5
          Muhâkeme, Müzâkere ve Mantık

          münâkaşa, münâzara ve müzâkere...

          bunların karşılığı olarak mı yazdınız:
          Tanımlama

          Çözümleme

          Yorumlama

          bunları?

          yazdıklarınızdan çok istifade etmekteyim Allah razı olsun. ilgiyle takipteyim inş...

          Yorum


            #6
            HAKARET ETMEDEN TARTIŞMAK

            Âşık Kûmî'ye desteği için teşekkürlerimle...

            HAKARET ETMEDEN TARTIŞMAK ÜZERİNE

            Öncelikle münâkaşa, münâzara ve müzâkere kavramlarını açıklamalıyım:

            Eğer muhakeme yapmadan düşüncelerimizi aktarmaya kalkarsak, münâkaşa etmiş oluruz. Mesnetsiz sözlerimizin (sadece biz söylediğimiz) için dikkate alınmasını ve dinlenmesini istemiş oluruz. Nefsâniyetin de karışmasıyla kavga gürültü ortaya çıkar; beni anlamıyorsun diyerek kavgaya tutuşuruz.

            Muhatabımızın bizi anlamasını sağlamak için muhakemeye dayanmak gerekli; ama yeterli değildir. Bizim de muhatabımızı anlamaya gayret (ve bu işlemde sebat) etmemiz gerekir; yoksa münâzara etmiş oluruz. Nefsâniyetin de karışmasıyla kavga gürültü ortaya çıkar; beni dinlemiyorsun diyerek kavgaya tutuşuruz.

            İşte tüm bu kavga gürültüden kurtulmanın yolu müzâkere etmektir; konuştuğumuz konunun tanımlanması, çözümlenmesi ve yorumlanması adım adım gerçekleştirilirek, "klavye-şörlük" yerine "okur-yazar" olmanın gereği yerine getirilir. Önce okumak sonra da yazmak...

            münâkaşa ve münâzara'dan sadece kavga çıkar: örneklerde verdiğim gibi; "ben haklıyım ama, sen beni anlamadın" veya "ben haklıyım ama, sen beni dinlemedin"...

            Forumdan verim alabilmem için ele aldığım meseleyi bütün boyutlarıyla değerlendirmeliyim; çünkü anlamadan anlaşılmam mümkün değil.

            Bu yüzden -yani mantıkî muhâkemeyi yapabilmem için- Tanımlama, Çözümleme ve Yorumlama aşamalarından geçmem gerekir. Böylelikle sağlam ve tutarlı bir müzâkere başlatabilirim; tabii muhatabımın da buna niyeti varsa...

            Herhangi bir konuda yorum yapabilmem için o konuya hakim olmam gerekir. Meseleyi anlamış olmalıyım ki, anlatabileyim. Kuş örneğiyle bu aşamayı derinleştirelim:

            Kuş deyince ne anladığımı bilmeli ve okuyucuya bildirmeliyim; leylekten mi söz ediyorum, yoksa kartaldan mı vs...

            Kuşu kanatlı ve tüylü bir canlı olarak mı ele alıyorum; kuşu farklı kılan uçabilmesini sağlayan kanatlar ve kanatlardaki tüyler vs...

            Bu bilgilere sahip olduktan ve muhatabıma anlattıktan sonra uçmak ve özgürlük arasında bağ kurup yorumlar yapmaya başlayabilirim.

            selâm ve muhabbetle...
            HER GÜN AŞURA
            HER YER KERBELA

            Yorum

            YUKARI ÇIK
            Çalışıyor...
            X