Bana Arkadaşını tarif et, sana kim olduğunu söyleyeyim..
Karşımızda gördüğümüz ve bizi rahatsız eden her şey ve herkes ASLINDA “Biziz”.
Kimi nasıl tarif ediyorsanız, Siz ,O' sunuz.
Evrendeki çekim yasası şöyle işer “Benzer olan birbirini çeker”...Bu anlamda, hayatımıza giren insanlar da bir şans sonucunda orada değildirler. Hayatımıza bir şekilde dokunmuş olan her insan, çekim yasası sonucunda bir aynalık göreviyle oradadır. Birinin bize aynalık yapması demek, bize kabul etmediğimiz ve kimse fark etmesin diye büyük bir gayretle kendimizden bile sakladığımız yönlerimizi göstermesi demektir. Ayna gibi, bunu; sizden yansıyan enerji ve size dönen mesaj olarak algılayabilirsiniz..
Kime “kıskanç” diyorsanız o sizsiniz... Kimi “çıkarcı” görüyorsanız o sizsiniz..Ve ilişkilerimizde hep karşı tarafı eleştirirken, biz aslında eleştirdiğimiz şeyleri kendimize yormayı beceremeyiz. Bu zor bir şeydir. Ama bunun farkında olarak ilişkilerinizi gözden geçirirseniz, iç temizliğiniz çok daha hızlı olur-ilişkilerinizde huzur bulur ve sevgide kalmayı başarırsınız.
Hayatımızdaki aynalık görevi yapan insanlar bize ne gösterir?
Korkularımızı, kendimizde olan ama kendimize itiraf edemediğimiz özelliklerimizi, bizi anlatır. Biz; bize aynalık görevi yapan herkese minnettar kalmalıyız..Çünkü bizi tanımlayan herşey onlarda gördüklerimizdir..Beyaz bir mekan düşünün.Orada sizden başka bir şey yokken tanımsızsınızdır.Eğer duvara bir siyah nokta çizilirse, siz o siyah noktaya göre tanımlarsınız kendinizi “ben kütle olarak o noktadan daha büyüğüm” gibi.. Bir çöp adam çizildiğinde “ ben canlıyım o değil” diye tanımlayabiliriz kendimizi..Hayatımızdaki insanların bize aynalık etmesi de böyle birşeydir.. Sizinle aynı enerjide olan insanları etrafınıza çekersiniz. Siz bu enerjileri çözdüğünüzde ilişkilerinizde değişimi fark edersiniz. Bu enerjiyi çözemeyip, devamlı söylendiğinizde hayatınıza giren insanlarda size hep ayni enerjileri öğretmek için aynalık yapmak için gireceklerdir hayatınıza...unutmayın...
Çevrenizdeki insanlar hakkında yorum yaparken, şunu aklınıza getirmenizi isterim.
Birine “Çok inatçı” biri dediğinizde, evren size “bak sende inat ediyorsun” dediğini hatırlayın.Bu farkındalığa varmanız zor olabilir. Çünkü egonuz işler. O yüzden kendinize zaman tanıyın. Kendinize sorun “ben hayatımın nerelerinde,hangi zamanında inatçılık ediyorum da (ettim de), burada kendimi görüyorum”..Ve aynalarınız ile samimi olun. Çünkü onlar sadece ve sadece sizi gösterir.Önce kabul edin.Sık sık ve aynalığı yaşadığınızı hissettiğinizde bunu kabul edin, olduğu gibi kabul edin ve kendinizi bağışlayın. Egonuz ile savaşmadan, direnmeden kabul ederek işe başlayın. Kabul etmek ve bunu insanın kendine itiraf etmesi çok büyük bir adımdır. İçinizdeki değişim, gerçek kabul ile başlayacaktır. Kendinizi kabul edip, bunu sevgiye dönüştürebilirseniz, karşınızdaki kişiyi de affedersiniz.. Siz enerjilerinizi değiştirdiğiniz zaman karşınızdaki kişilerin size karşı olan davranışlarını da değiştirmiş olursunuz. Sizden giden mesaj değiştiğinde, karşıdan yansıyıp size dönen mesaj da değişmiş olur.
Karşımızda gördüğümüz ve bizi rahatsız eden her şey ve herkes ASLINDA “Biziz”.
Kimi nasıl tarif ediyorsanız, Siz ,O' sunuz.
Evrendeki çekim yasası şöyle işer “Benzer olan birbirini çeker”...Bu anlamda, hayatımıza giren insanlar da bir şans sonucunda orada değildirler. Hayatımıza bir şekilde dokunmuş olan her insan, çekim yasası sonucunda bir aynalık göreviyle oradadır. Birinin bize aynalık yapması demek, bize kabul etmediğimiz ve kimse fark etmesin diye büyük bir gayretle kendimizden bile sakladığımız yönlerimizi göstermesi demektir. Ayna gibi, bunu; sizden yansıyan enerji ve size dönen mesaj olarak algılayabilirsiniz..
Kime “kıskanç” diyorsanız o sizsiniz... Kimi “çıkarcı” görüyorsanız o sizsiniz..Ve ilişkilerimizde hep karşı tarafı eleştirirken, biz aslında eleştirdiğimiz şeyleri kendimize yormayı beceremeyiz. Bu zor bir şeydir. Ama bunun farkında olarak ilişkilerinizi gözden geçirirseniz, iç temizliğiniz çok daha hızlı olur-ilişkilerinizde huzur bulur ve sevgide kalmayı başarırsınız.
Hayatımızdaki aynalık görevi yapan insanlar bize ne gösterir?
Korkularımızı, kendimizde olan ama kendimize itiraf edemediğimiz özelliklerimizi, bizi anlatır. Biz; bize aynalık görevi yapan herkese minnettar kalmalıyız..Çünkü bizi tanımlayan herşey onlarda gördüklerimizdir..Beyaz bir mekan düşünün.Orada sizden başka bir şey yokken tanımsızsınızdır.Eğer duvara bir siyah nokta çizilirse, siz o siyah noktaya göre tanımlarsınız kendinizi “ben kütle olarak o noktadan daha büyüğüm” gibi.. Bir çöp adam çizildiğinde “ ben canlıyım o değil” diye tanımlayabiliriz kendimizi..Hayatımızdaki insanların bize aynalık etmesi de böyle birşeydir.. Sizinle aynı enerjide olan insanları etrafınıza çekersiniz. Siz bu enerjileri çözdüğünüzde ilişkilerinizde değişimi fark edersiniz. Bu enerjiyi çözemeyip, devamlı söylendiğinizde hayatınıza giren insanlarda size hep ayni enerjileri öğretmek için aynalık yapmak için gireceklerdir hayatınıza...unutmayın...
Çevrenizdeki insanlar hakkında yorum yaparken, şunu aklınıza getirmenizi isterim.
Birine “Çok inatçı” biri dediğinizde, evren size “bak sende inat ediyorsun” dediğini hatırlayın.Bu farkındalığa varmanız zor olabilir. Çünkü egonuz işler. O yüzden kendinize zaman tanıyın. Kendinize sorun “ben hayatımın nerelerinde,hangi zamanında inatçılık ediyorum da (ettim de), burada kendimi görüyorum”..Ve aynalarınız ile samimi olun. Çünkü onlar sadece ve sadece sizi gösterir.Önce kabul edin.Sık sık ve aynalığı yaşadığınızı hissettiğinizde bunu kabul edin, olduğu gibi kabul edin ve kendinizi bağışlayın. Egonuz ile savaşmadan, direnmeden kabul ederek işe başlayın. Kabul etmek ve bunu insanın kendine itiraf etmesi çok büyük bir adımdır. İçinizdeki değişim, gerçek kabul ile başlayacaktır. Kendinizi kabul edip, bunu sevgiye dönüştürebilirseniz, karşınızdaki kişiyi de affedersiniz.. Siz enerjilerinizi değiştirdiğiniz zaman karşınızdaki kişilerin size karşı olan davranışlarını da değiştirmiş olursunuz. Sizden giden mesaj değiştiğinde, karşıdan yansıyıp size dönen mesaj da değişmiş olur.
Yorum