'Arka Planda İran ve ABD Anlaşıyor' (!)

[Ahir-zaman]

ABD'nin bir süre önce terör listesinden çıkardığı "Halkın Mücahidleri" örgütünün Dışişleri sorumlusu Musa Afşar Arap medyasına açıklama yaptı...

ABD'nin son adımını alkışlayan Musa Afşar, "Örgütümüzün terörist listede olması, çalışmamızı gerek Avrupa'da, gerekse ABD'de engelliyordu. Bu kararla bizim örgütümüz daha geniş faaliyette bulunacak"dedi.

"İran'ın baharı" na da hazırlaşdıklarını belirten Afşar 2009 yılında seçimler sırasında onlarca örgüt üyesinin idam edildiğini belirtti.

Bu örgüt İran'da dış güçlerin yardımıyla yüzlerce kişiyi katletmiş, terörist faaliyetlerde bulunmuştur.

Yüzlerce örgüt üyesine MOSSAD tarafından özel eğitim veriliyor.

İran tarafı bu örgütü "Halkın münafıkları" adlandırıyor.
Türkiye'de yayın yapan bazı medya grupları, ( gazete, dergi, tv, internet sitesi, vb gibi) İran'a karşı propaganda faaliyetleri ve karalama kampanyaları düzenleyerek aslında İran'ın arka planda ABD ile anlaştığını öne sürerek ilginç iddialarını ekran ve sayfalarına taşıyor.
Ancak, ABD'nin İran karşıtı terör örgütü "Halkın Mücahidleri" örgütünü terör listesinden çıkarması ve bu açıklamalar iddiaları çürütürken kara propaganda faaliyetleri ve "çamur at izi kalsın" taktiği ile karalama çalışmalarını gözler önüne seriyor.
TEVHİDHABER

[Ahir-zaman]

Ynt: 'Arka Planda İran ve ABD Anlaşıyor' (!)

'İran Halkın Mücahitleri' devreye sokuluyor
01/10/2012 - 12:23

Mahmut OSMANOĞLU

Amerika Birleşik Devletleri İranlı silahlı muhalif grup 'İran Halkın Mücahitleri Örgütü'nü terörist örgütler listesinden çıkardı. ABD söz konusu örgütü 1997 yılında terörist örgütler listesine almıştı.

Örgütün Farsça orijinal ismi 'Sazman ? ı Mücahidin ? Halkı İran' dır. Yani 'İran Halkın Mücahitleri Örgütü' genelde 'Mücahidini Halk' olarak, İran Devrimi yanlısı taraflarca ise 'Münafıklar' olarak tanımlanırlar.

Tahran Üniversitesindeki solcu öğrenciler tarafından kurulan Halkın Mücahitleri Örgütü (HMÖ) geçmişi Şah'lı yıllara kadar giden, Marksizm ile İslamı ideolojik olarak birbirine mezcetmiş köklü bir örgüttür.

Şah'ın devrilmesi için onlar da büyük çabalar sarf etmiş, ama Şah'ın devrilmesi ve ' devrimin kendi çocuklarını yeme' sürecinin işlemeye başlamasıyla birlikte devrim sonrası gücü eline geçiren Ayetullah Humeyni rejimi ile önce farklılaşmaya daha sonra da çatışmaya başlamışlardır.

Devrim sonrası cumhurbaşkanlığına adaylığını koymak isteyen HMÖ lideri Mesut Recevi'nin Humeyni'nin vetosuna takılması çatışmanın ilk kıvılcımını oluşturdu ve daha sonra İran İslam Cumhuriyeti devleti ile HMÖ nün arası gitgide açılmaya başladı.

Devrim sonrası, bir müddet legal mücadele vermeye çalışan HMÖ, daha sonra bu yeni rejimle silahlı mücadeleye gireceğini ve yeraltına ineceğini ilan etti.

Bu durum, her iki taraf açısından da kanlı bir dönemin başladığının ilanı oldu.

Devrim karşıtlarını, ki bunlar arasında dönemin Cumhurbaşkanı Beni Sadr da yerini alacaktı, kendi saflarında toplamaya çaba harcayan HMÖ, İran rejimine çok güçlü darbeler indirmekten de geri durmadı.

Tahran merkezli, ama ülkenin her yanında sabotaj eylemleri yaptı. İktidar partisi 'Hizbi Cumhuriyi İslami'nin' merkezinin havaya uçurulması ve İslam Devrimi'nin önde gelen fikir babalarından Ayetullah Behişti ile birlikte önemli bir kaymak tabakasının ortadan kaldırılması, Beni Sadr sonrası Cumhurbaşkanlığına getirilen Ali Recai ve dönemin Başbakanı Cevat Bahuner'in bir suikastla öldürülmesi ve Ayetullah Humeyni'den sonra 'Devrim Önderliği'ne getirilen Ayetullah Hameneyi'ye suikast girişimi ve daha birçok kanlı eylemle HMÖ İran rejimini oldukça hırpaladı.

Ama, halkın 'devrim' e destek vermesi sonucu örgüt lideri Mesut Recevi'de dâhil lider kadro İran'ı terk etmek durumunda kaldı.

İran'dan çıkarılınca HMÖ lider kadrosu Paris'e yerleşti ama 1986 yılında Fransa'dan çıkarılan örgüte Saddam Hüseyin kucak açtı. Saddam'ın yardımı ile Irak'ta düzenli bir ordu oluşturdu. 20 yıla yakın bir süre İran Devletini uğraştırdı.

Amerika'nın Oğul Bush döneminde Irak'ı işgali sürecinde Amerikan Ordusu HMÖ'nü silahsızlandırdı. O zamandan bu yana da unutulmuşlardı.

Avrupa Birliğinden sonra Amerika'nın da HMÖ'nü terörist örgütler listesinden silmesi İran bağlamında yeni bir dönemin başladığı manasına geliyor.

Bunun altyapısı aslında uzun dönemdir kurulmaktaydı. Saddam'la bağları nedeniyle ABD tarafından silahsızlandırılan örgüt İran rejiminin istikrarsızlaştırılması için önemli bir enstrümandı ve Irak'ta Maliki gibi bir İran yanlısı iktidara rağmen varlığı korundu.

İran'ın nükleer faaliyetlerini ABD ve müttefiklerine deşifre eden ve İran karşıtı faaliyetlerde lojistik destek veren örgüt, terör listesinden çıkarıldığına bakılırsa, Amerika'nın güvenini kazanmış görünüyor.

Seymour Hersh Nisan 2012'de ABD Özel Operasyonlar Komutası'nın HMÖ mensuplarını eğittiğini öne sürdü. Bu durum ABD'nin HMÖ'nü İran'ın istikrarsızlaştırılması noktasında devreye sokacağı düşüncesini akıllara getiriyor.

Örgütün terör listesinden çıkarılmasıyla bu süreç başlatılmış gözüküyor. Bundan sonra örgütle ilgili çok gelişmelere şahit olacağız gibi gözüküyor.

Bu noktada tek sıkıntı Halkın Mücahitleri lider kadrosu ve unsurlarının İran'a yakın bir hükümete sahip Irak yerine nereye konuşlandırılacağıdır.

Irak Kürt özerk bölgesi mi yoksa, İran'ın komşularından herhangi birisi mi?