BİSMİHİ TEALA
HAMD ALEMLERİN RABB'İ ALLAH'A SALAT VE SELAMI HZ. MUHAMMED (S.A.A) VE PAK EHL-İ BEYT (A.S) OLSUN
RABB'İMDEN ECİRLERİNİZİN YÜCE OLMASINI DUA EDERİM
Selamun Aleykum kardeşlerim;
Hepimiz Maliki'yiz! / Sizden Gelenler
[img width=506 height=196]http://f1212.hizliresim.com/14/x/hdhg9.jpg[/img]
Son dönemde kim olursa olsun, hangi makamda veya ülkede bulunursa bulunsun, bizim Muhafazakâr, mütedeyyin ve teheccüt namazından alınlarında secde izi beliren kardeşlerimiz için “Şii”olmak, karalama kampanyası için fazlasıyla yeterli bir sebep.
Türkiye’de yaşayan Şiiler ve Aleviler başta olmak üzere, dünyadaki Ehlibeyt dostları her gün bu karalama tufanından nasiplerini alıyorlar. Bunların son örneği bizimkilerin tabiriyle “IRAK’IN Şİİ BAŞBAKANI” Maliki.
Şu “Şii Başbakan” tabirini bizimkiler Suud kardeşleriyle o kadar kullandılar ki, bu “Sünnet-i Habiseleri”ümmete yeni bir miras olarak kalacak gibi. Çünkü artık Irak sokaklarında da son dönemlerde “TÜRKİYE’NİN SÜNNİ BAŞBAKANI…” kelimelerini duymaya başladık.
Mübarekler Türkiye’nin değil sanki Arabistan’ın, Katarın veya nefret ettikleri şu “BAAS” isminin Irak koluna bağlı Saddam'ın yayın organı…Zaten duyduğumuza göre Irak’ın eski Baasçıları İstanbul’un en güzel yerlerindeki yalıları alıyorlarmış…Maliki’nin Baasçılara zulmünün naraları ondan mıdır acaba?
Bizim mütedeyyinlere şu Irak’ın düşman Başbakanı Maliki’nin sözde tespih satarken çekilmiş fotoğrafı Facebok’lanmış, bizimkilerde hemen koşmuşlar etrafına aynı karalama kampanyalarına başlamışlar.
Yazılanların içeriğini tahlil etmeğe gerek yok, üç aşağı beş yukarı birkaç yıldır, dünyadaki Şiilere karşı yapılan saldırılarla aynı.
Bu anlamda birkaç şeyi, bir Şii Müslüman olarak belirtmek isteriz.
Hz. Ali’nin bir sözü var, buyuruyor ki:
Düşmanına öyle düşmanlık et ki, yarın dost olduğunuzda yüzüne bakabilesin
Dostunla da öyle dost ol ki, yarın düşman olduğunuzda burnun yere sürtülmesin
Sizin gibilere “Mutaassıp” dememizin sebebi bu ölçüyü kaçırmanızdan dolayıdır.
“Ellezi Yuvesfisu Fi Sudurunnas” olan Tekfircilerin vesveseleri, ilkeli duruşunu bilen Müslümanları etkilememeli. Siyasiler gelirler ve giderler. Bir günde kavga eder bir günde barışırlar.
Ama önünde din adamlarının olduğu halklar gelirler gitmezler, bir gün savaşa başlarlar on dört asır nefes almadan savaşırlar…
Şakşakçılık ne din adamına ne “dinden nasiplenmiş” anlamına gelen “Mütedeyyinlere” yakışmaz.
Eğer bu fotoğraf gerçekse, Bir ülkede Başbakanlık koltuğuna oturmuş bir Şii’yi yansıtması açısından bizi çok gururlandırdı. Demek ki Maliki halktan, mütevazi, garibanlığı görmüş, halkın arasında toz-toprak yutmuş, ekmeğini de alın teriyle kazanmış onurlu bir İnsan… Aynı bizim yırtık ayakkabılarla simit satarak okuyan Başbakan gibi…
Biz sizin hedefinizin karanlık geçmişi olan bir insanı halka tanıtmak değil, Sırf Şii olduğu için bir insanı karalamak olduğuna inanmaya başladık. Yani Sünnicilik yapmaya başladınız. Aksi takdirde, Sünni Bahreyn kralıyla, Arabistan, Katar şeyhlerinin de pek beyaz olmayan özgeçmişlerini yazardınız.
Bu saldırıların, Şiileri her geçen gün biraz daha birbirlerine kenetlediğini bilmenizi isteriz. Bu da doğaldır. Her gün dünyada bir avuç olarak tanımladığınız Şiilere böyle ortak bir hareket başlatmanız, bu azınlığın birbirine daha fazla kenetlenmesine neden olacaktır doğal olarak.
Sizin bu yazılarınızın ve karalama kampanyalarınızın bereketine, Kerbela’ya Aşura ve Erbein’de ziyarete gidenlerin sayısı on katına çıktı. Sadece Türkiye’den bu yıl Erbein için bir hafta içinde Beşbin Alevi-Şii Ehlibeyt aşığının Kerbela’ya gittiği söyleniyor. Bu insanlar binlerce kişinin katıldığı uğurlama törenleriyle Maliki’nin memleketine gidiyorlar. 14 milyon Şii-Alevi’yle beraber 80-350 km mesafelerden Kerbela’ya doğru dünyadan gelen ve Irak’tan katılan milyonluk okyanusta omuz omuza yürüyecekler ve Kerbela’ya Türkiye’deki 25 milyon Alevi-Şii’nin selamını götürecekler.
Bu haberin sizi biraz daha rahatsız ettiğini biliyorum…
Ayrıca insanları eleştirirken o kadar Sünni kimliğinizi öne çektiniz ki; kokusunu çıkardınız ki; Şiilerin kendilerinin de eleştirdiği birçok nokta, sizin bu kötü kokulu fitne tufanınızda kaybolup gitti. Artık tüm dünyadaki Şiiler bu şahsiyetleri bir Şii sancaktarı olarak görmeğe başladı. YANİ BİR GÜN Şİİ HİLALİ OLUŞACAKSA BUNUN SİZİN ELİNİZLE OLUŞMAYA BAŞLADIĞINI BİLMENİZİ İSTERİZ. Siz vuracaksınız Şiiler birleşecek, siz tekfir edeceksiniz Şiiler birleşecek, siz öldüreceksiniz Şiiler birleşecek.
-Madem bizim hareketimiz size yarıyor, size hizmet ediyor o zaman niye rahatsızsınız? diye sorabilirsiniz.
Sizin için zor olmakla beraber, şunu bilmenizi isteriz ki; “SİZİN FİTNELERİNİZLE OLUŞACAK BİR HİLALDENSE, AYNI KIBLEYE YÖNELEN MÜSLÜMAN KARDEŞLERİMLE HANGİ MEZHEPTEN OLURLARSA OLSUNLAR, HANGİ ETNİK KİMLİĞE SAHİP OLURLARSA OLSUN, KARDEŞÇE VE HUZUR İÇİNDE YAŞAMAYI TERCİH EDERİZ. ÇÜNKÜ BU, ONURLU EHLİBEYT MEKTEBİNİN ÖĞRETİSİDİR…”
Eğer zalimleri yazacaksanız, BAHREYN’İ ve ARABİSTANI Unutmayın..
Yoksa karşınızda bu yazıyı çok görürsünüz:
“HEPİMİZ MALİKİ'YİZ…!”
Abdullah Güronur
Allah'a emanet olun...
HAMD ALEMLERİN RABB'İ ALLAH'A SALAT VE SELAMI HZ. MUHAMMED (S.A.A) VE PAK EHL-İ BEYT (A.S) OLSUN
RABB'İMDEN ECİRLERİNİZİN YÜCE OLMASINI DUA EDERİM
Selamun Aleykum kardeşlerim;
Hepimiz Maliki'yiz! / Sizden Gelenler
[img width=506 height=196]http://f1212.hizliresim.com/14/x/hdhg9.jpg[/img]
Son dönemde kim olursa olsun, hangi makamda veya ülkede bulunursa bulunsun, bizim Muhafazakâr, mütedeyyin ve teheccüt namazından alınlarında secde izi beliren kardeşlerimiz için “Şii”olmak, karalama kampanyası için fazlasıyla yeterli bir sebep.
Türkiye’de yaşayan Şiiler ve Aleviler başta olmak üzere, dünyadaki Ehlibeyt dostları her gün bu karalama tufanından nasiplerini alıyorlar. Bunların son örneği bizimkilerin tabiriyle “IRAK’IN Şİİ BAŞBAKANI” Maliki.
Şu “Şii Başbakan” tabirini bizimkiler Suud kardeşleriyle o kadar kullandılar ki, bu “Sünnet-i Habiseleri”ümmete yeni bir miras olarak kalacak gibi. Çünkü artık Irak sokaklarında da son dönemlerde “TÜRKİYE’NİN SÜNNİ BAŞBAKANI…” kelimelerini duymaya başladık.
Mübarekler Türkiye’nin değil sanki Arabistan’ın, Katarın veya nefret ettikleri şu “BAAS” isminin Irak koluna bağlı Saddam'ın yayın organı…Zaten duyduğumuza göre Irak’ın eski Baasçıları İstanbul’un en güzel yerlerindeki yalıları alıyorlarmış…Maliki’nin Baasçılara zulmünün naraları ondan mıdır acaba?
Bizim mütedeyyinlere şu Irak’ın düşman Başbakanı Maliki’nin sözde tespih satarken çekilmiş fotoğrafı Facebok’lanmış, bizimkilerde hemen koşmuşlar etrafına aynı karalama kampanyalarına başlamışlar.
Yazılanların içeriğini tahlil etmeğe gerek yok, üç aşağı beş yukarı birkaç yıldır, dünyadaki Şiilere karşı yapılan saldırılarla aynı.
Bu anlamda birkaç şeyi, bir Şii Müslüman olarak belirtmek isteriz.
Hz. Ali’nin bir sözü var, buyuruyor ki:
Düşmanına öyle düşmanlık et ki, yarın dost olduğunuzda yüzüne bakabilesin
Dostunla da öyle dost ol ki, yarın düşman olduğunuzda burnun yere sürtülmesin
Sizin gibilere “Mutaassıp” dememizin sebebi bu ölçüyü kaçırmanızdan dolayıdır.
“Ellezi Yuvesfisu Fi Sudurunnas” olan Tekfircilerin vesveseleri, ilkeli duruşunu bilen Müslümanları etkilememeli. Siyasiler gelirler ve giderler. Bir günde kavga eder bir günde barışırlar.
Ama önünde din adamlarının olduğu halklar gelirler gitmezler, bir gün savaşa başlarlar on dört asır nefes almadan savaşırlar…
Şakşakçılık ne din adamına ne “dinden nasiplenmiş” anlamına gelen “Mütedeyyinlere” yakışmaz.
Eğer bu fotoğraf gerçekse, Bir ülkede Başbakanlık koltuğuna oturmuş bir Şii’yi yansıtması açısından bizi çok gururlandırdı. Demek ki Maliki halktan, mütevazi, garibanlığı görmüş, halkın arasında toz-toprak yutmuş, ekmeğini de alın teriyle kazanmış onurlu bir İnsan… Aynı bizim yırtık ayakkabılarla simit satarak okuyan Başbakan gibi…
Biz sizin hedefinizin karanlık geçmişi olan bir insanı halka tanıtmak değil, Sırf Şii olduğu için bir insanı karalamak olduğuna inanmaya başladık. Yani Sünnicilik yapmaya başladınız. Aksi takdirde, Sünni Bahreyn kralıyla, Arabistan, Katar şeyhlerinin de pek beyaz olmayan özgeçmişlerini yazardınız.
Bu saldırıların, Şiileri her geçen gün biraz daha birbirlerine kenetlediğini bilmenizi isteriz. Bu da doğaldır. Her gün dünyada bir avuç olarak tanımladığınız Şiilere böyle ortak bir hareket başlatmanız, bu azınlığın birbirine daha fazla kenetlenmesine neden olacaktır doğal olarak.
Sizin bu yazılarınızın ve karalama kampanyalarınızın bereketine, Kerbela’ya Aşura ve Erbein’de ziyarete gidenlerin sayısı on katına çıktı. Sadece Türkiye’den bu yıl Erbein için bir hafta içinde Beşbin Alevi-Şii Ehlibeyt aşığının Kerbela’ya gittiği söyleniyor. Bu insanlar binlerce kişinin katıldığı uğurlama törenleriyle Maliki’nin memleketine gidiyorlar. 14 milyon Şii-Alevi’yle beraber 80-350 km mesafelerden Kerbela’ya doğru dünyadan gelen ve Irak’tan katılan milyonluk okyanusta omuz omuza yürüyecekler ve Kerbela’ya Türkiye’deki 25 milyon Alevi-Şii’nin selamını götürecekler.
Bu haberin sizi biraz daha rahatsız ettiğini biliyorum…
Ayrıca insanları eleştirirken o kadar Sünni kimliğinizi öne çektiniz ki; kokusunu çıkardınız ki; Şiilerin kendilerinin de eleştirdiği birçok nokta, sizin bu kötü kokulu fitne tufanınızda kaybolup gitti. Artık tüm dünyadaki Şiiler bu şahsiyetleri bir Şii sancaktarı olarak görmeğe başladı. YANİ BİR GÜN Şİİ HİLALİ OLUŞACAKSA BUNUN SİZİN ELİNİZLE OLUŞMAYA BAŞLADIĞINI BİLMENİZİ İSTERİZ. Siz vuracaksınız Şiiler birleşecek, siz tekfir edeceksiniz Şiiler birleşecek, siz öldüreceksiniz Şiiler birleşecek.
-Madem bizim hareketimiz size yarıyor, size hizmet ediyor o zaman niye rahatsızsınız? diye sorabilirsiniz.
Sizin için zor olmakla beraber, şunu bilmenizi isteriz ki; “SİZİN FİTNELERİNİZLE OLUŞACAK BİR HİLALDENSE, AYNI KIBLEYE YÖNELEN MÜSLÜMAN KARDEŞLERİMLE HANGİ MEZHEPTEN OLURLARSA OLSUNLAR, HANGİ ETNİK KİMLİĞE SAHİP OLURLARSA OLSUN, KARDEŞÇE VE HUZUR İÇİNDE YAŞAMAYI TERCİH EDERİZ. ÇÜNKÜ BU, ONURLU EHLİBEYT MEKTEBİNİN ÖĞRETİSİDİR…”
Eğer zalimleri yazacaksanız, BAHREYN’İ ve ARABİSTANI Unutmayın..
Yoksa karşınızda bu yazıyı çok görürsünüz:
“HEPİMİZ MALİKİ'YİZ…!”
Abdullah Güronur
Allah'a emanet olun...