Duyuru

Daraltma
Henüz duyuru yok.

ABD Hedefine Yaklaşıyor: Şii Sünni İhtilafları Oluşturuyor!

Daraltma
X
 
  • Filtre
  • Zaman
  • Göster
Hepsini Temizle
yeni gönderiler

    ABD Hedefine Yaklaşıyor: Şii Sünni İhtilafları Oluşturuyor!

    Kovulmuş şeytanın şerrinden Allah'a sığınırım Rahman Rahim Allah'ın adıyla.
    Hamd Alemlerin Rabbi Allah'a salatu selam Onun Kutlu Habibine ve Resulün Ehlibeytine, lanet onların kıyamete kadar tüm düşmanlarına olsun.

    ABD dünyayı tam sömürge haline getirebilmek için çalışırken, bu amacına engel olarak en önemli gücün Şia olduğunun farkındadır. Müstekbir büyük şeytanın bir başka farkında olduğu gerçek ise Şiayla tek başına başa çıkamayacağıdır. Bu yüzden her zamanki gibi ümmeti birbirine kırdırmak tek çıkar yoldur. Büyük şeytan bunu yapmak için gece gündüz çabalıyor.

    Ancak dinin kardeş ilan ettiği şii ve sünnilerin birbirlerini kırması imkansızdır. Bu durumda dinin siyonistleri vahhabiler eliyle katliamlar yapmayı böylece şii sünni halkları birbirinden uzaklaştırmayı amaçlamaktadır.

    Adı sünni bilinip, ABD'nin öğretmenleriyle satılmış müftü ve kapı kulu ulemasıyla doldurduğu, yanlış yetiştirdiği vahhabi gençler üzerlerine bomba sarıp şiileri katletmeyi bir dini cihad sayıyor. ancak başıboş olmayan ve her adımında müctehidinden emir alma zorunluğu bulunan şiilerden ABD'nin kışkırtmasına kanıp katliam yapan kan döken kimseler henüz çıkmıyor.

    Bu durumda sünni görünüp şii katledenler tek taraflı şii sünni çatışması var diye göstermek için elbette yeterli değil. tek taraflı bir şii katliamı söz konusu. İşte bu tek taraflı katliamı ABD medya mafyasıyla telafi yoluna gidiyor. Şiilerden hiç birinin sünni katline girişmediği halde, bu satılmış medya şilerin sünileri, sünnilerin de şiileri katlettiğine dair yalan haberlerle dolduruyor insanların beyinlerini.

    Oysa çıkan meydana gelen patlamalar hep şii mahallelerinde şii camilerinde şii kutsal mekanlarında. Vahhabilerin onca katline rağmen bir tane şii gidip kısastır diye vahhabi katline girişmiyor! tek vahhabiye tek kurşun sıkmış değil. Nerede sünnileri katletsin!

    İşte aşağıda şii katliamını belgeleyen haberleri ve samimi bir feryadı duyacaksınız.

    #2
    Ynt: ABD Hedefine Yaklaşıyor: Şii Sünni İhtilafları Oluşturuyor!

    Ey Rabbim! Sana Şikayet Ediyoruz...
    Ölenlerin Şii olması mı sizleri suskun kılan?

    [justify]Allah’ın adıyla…

    -Pakistan'ın güneybatısında Şii Müslümanları taşıyan bir otobüs konvoyuna saldırı gerçekleştirildi. Saldırıda 19 kişi hayatını kaybetti. (30.12.2012)
    [/justify]
    -Kuetta kentinde Şii mahallesindeki bir bilardo salonuna düzenlenen intihar saldırısında 92 kişi ölürken ülkenin değişik yerlerindeki bombalı saldırılarda ölü sayısı 125’e ulaştı. (12 Ocak 2013)
    - Irak’ta bir Şii camisine düzenlenen intihar saldırısında en az 50 kişi öldü, 70 kişi ise yaralandı. (23 Ocak 2013)
    - Pakistan'ın Belucistan eyaletinin başkenti Kuetta'da Şii mahallesinde düzenlenen bombalı saldırıda ölenlerin sayısı 89'a yükseldi. Saldırıda 30'u ağır 180 kişinin yaralandığı bildirildi (16 Şubat 2013)
    - Irak'ın başkenti Bağdat'ta patlayan bomba yüklü araçlar, en az 20 kişinin ölümüne, çok sayıda kişinin de yaralanmasına yol açtı. Saldırıların, kentin Şiiler'in çoğunlukta yaşadığı bölgelerini hedef aldığı belirildi. Dün de Irak İstihbarat Akademisi Müdürü General Ali Auni ve iki koruması bir intihar saldırısında ölmüştü. Bu ay başında da, ülkenin Şiiler'in çoğunlukta yaşadığı bölgelerinde düzenlenen saldırılarda en az 33 kişi ölmüş, 100'e yakın kişi de yaralanmıştı. (17 Şubat 2013)
    - Pakistanlı yetkililer Karaçi kentinde birŞiicamiine düzenlenen bombalı saldırıda çoğu kadın ve çocuk en az 45 kişi ölürken 149 kişinin de yaralandığını bildiriyor. (3 Mart 2013)
    -İmam Hüseyin Türbesi İle Hz. Abbas türbesi arası olan Beyn’el Harameyn’de meydana gelen intihar saldırısında en az 10 kişi öldü, onlarca kişi de yaralandı. (4 Mart 2013)
    Bunlar sadece şu son iki ayda meydana gelen Şiilere yönelik saldırılardan bazıları… Sadece yukarıda saydığımız saldırılarda ölenlerin sayısı 391… Evet, iki ayda 391 Şii, çoluk çocuk, yaşlı, kadın demeden bombalarla paramparça edildi… Neden? Ne adına?
    Bu bombalı saldırıları yapanlar, neyi amaçlıyorlar? Sadece Şii oldukları için öldürülen bu insanlar, yukarıdaki haberlerde de görüleceği gibi sıradan insanlar… Savaşçı değiller, elleri silahlı değiller, kimseyle savaş halinde değiller… Kimisi camide ibadet esnasında, kimisi otobüste yolculuk ederken, kimisi bir bilardo salonunda oyun oynarken, kimisi Pazar yerinde alışveriş yaparken, kimisi evindeyken, kimisi… Bu insanların öldürülmesinden kim, ne medet umuyor? Bu insanların parçalanması kime, ne yarar sağlıyor? Bu insanları öldürmek için intihar bombacısı olarak ölen kişi karşılığında ne bekliyor? Ona karşılık olarak “cennet” vaadinde kim bulunuyor?
    Bir de şöyle soralım? Bunca teröre, bunca kıyıma, hele Allah adına, din adına işlenen bunca cinayete karşı neden hiçbir tepki yok? Neden kimsenin kılı dahi kıpırdamıyor?
    Ey İslam alimleri!...
    Ey İslam’ı hayat düsturu edindiğini söyleyenler!
    Ey islam’ın “merhamet” dini olduğunu söyleyenler!
    Ey, Kur’an’ın“haksız yere bir canı öldürenin kat kat azaba uğrayacağı” ( Furkan 68-69)düsturunu önemseyenler!
    Ey islam’ın zulmü lanetlediğini söyleyenler!
    Neredesiniz?
    Neden hiç olmazsa dilinizle bu vahşi cinayetleri mahkûm etmiyorsunuz?
    Neden İslam’ın aziz ismini kullanan bu aşağılıklara karşı çıkmıyorsunuz?
    Neden İslam’ın pak ismini kirleten bu canilerin İslam’la bir ilgilerinin olmadığını haykırmıyorsunuz?
    Merhamet dini olan İslam’ı, cinayetlerine siper edinen bu aşağılık mahlûkların bu aşağılık eylemlerini neden ifşa etmiyorsunuz?
    Hangi maslahata sığınıyorsunuz?
    Hangi “fetva” ile rahatlıyorsunuz?
    Hangi “içtihad” vicdanınızı rahatlatıyor?
    Ölenlerin Şii olması mı sizleri suskun kılan?
    Hani mazlumun dini bile sorulmazdı? Yoksa çocukları, kadınları, sıradan halkı Şii oldukları için “mazlum” dahi saymıyor musunuz?
    Ve siz ey “İslam Alimleri Birliği Başkanı” Yusuf El Kardavi!...
    Sizin neden sesiniz çıkmıyor?
    Hadi, Bahreyn’de, Devrimin en asil halini sergileyen, halk kıyamının en temiz halini ortaya koyan Bahreynlilere“Bahreyn de olanlar halkın devrimi değildir. Bilâkis fırka ve zümrelerin devrimidir! Ve bu ülkede olanlar Tunus, Libya ve Mısır’daki sürece hiç benzemiyor,”diyerek sırt çevirmiştiniz. Peki, bunca masumun sırf Şii olduğu için, hem de İslam adına katledilmeleri karşısında söyleyecek bir sözünüz yok mu?
    Kutsal beldeleri harab eden, bütün kutsallarla karşı savaş açan Vahhabilere ve İslam’ı “vahşiliklerine siper eden” bu selefi canilere karşı, “İslam Alimleri Birliği Başkanı” sıfatıyla söyleyecek hiçbir sözünüz yok mu?
    Sizin bu kahredici suskunluğunuz neden?
    Yoksa siz de “Şiilerin ölümü”ne “üzülmeyenlerden”mi siniz?
    Ölen Şiilerse“görmesek de, duymasak da, konuşmasak da olur” diyenlerden misiniz?
    Ortada bir “savaş” yok!
    Şii-Sünni Savaşı yaşanmıyor çok şükür!
    Sadece “Şiiler ölmeli!”, “Şiileri öldürürsek cennete gideriz!” diyen sapık bir güruh var!
    Tekbir getirerek, Allah’ın adını anarak cinayet işleyen ve kendilerini Aziz İslam’a nispet veren bir güruh!...
    Küçücük çocukların dahi paramparça edilmesinden “cennet” uman bir güruh!...
    Suskunluğunuzun onları sessizce onay anlamına geldiğini göremiyor musunuz?...
    Bu feryadımız, sizden medet umduğumuz için değil!...
    Tarihe bir not düşmek için!...
    Hücceti tamamlamak için!...
    Yoksa biz, Mevlamız Ali’nin (a.s.);“Beni bir dağ dahi sevse musibete uğrar!”sözünü bilenlerdeniz…
    O’nu (a.s.) sevmek uğruna en azizimizi dahi feda etmekten çekinmeyenlerdeniz!...
    Ve dünya!...
    Dünyanın her hangi bir yerinde, bir mahallede dahi çıkan olaylar anında dünyaya servis edilirken, Bahreyn’de yaşanan zulme karşı bunca sessizliğin yanında, Şiilerin böylesine vahşice katliam edilmelerine karşı dünyanın bu suskunluğu ne kadar da manidar!...
    Ey Rabbim! Senin tertemiz dininin adını kullanarak bizleri katleden bu güruhu sana havale ediyoruz.
    Ey rabbim! Bunca masumun paramparça edilen bedenlerini, akıtılan kanlarını sana sunuyor, bunca vahşete karşı suskun kalarak sessizce onay verenleri de sana şikâyet ediyoruz!
    Ve ey Rabbim! Sana, Kerbela’da Hz. Zeyneb’in diliyle yakarıyoruz:
    “Allah’ım bizim kurbanlarımızı kabul eyle.”
    Muhsin Küçüker
    http://www.abna.ir/data.asp?lang=10&id=396958

    Yorum

    YUKARI ÇIK
    Çalışıyor...
    X