Duyuru

Daraltma
Henüz duyuru yok.

ZAMAN GAZETESİ PİSLİK VE İFTİRA YAĞDIRMAYA DEVAM EDİYOR...

Daraltma
X
 
  • Filtre
  • Zaman
  • Göster
Hepsini Temizle
yeni gönderiler

    ZAMAN GAZETESİ PİSLİK VE İFTİRA YAĞDIRMAYA DEVAM EDİYOR...

    OKYANUS ÖTESİ DÜĞMEYE BASMIŞTIR...
    ALİ ÜNAL
    İslâm kardeşliği içinde Şiîlik ve İran
    Hz. Bediüzzaman, "Ey ehl-i hak olan Ehl-i Sünnet ve'l Cemaat! Ve ey Âl-i Beyt'in muhabbetini yol edinen Alevîler (Şiîler)! Çabuk bu manâsız, haksız, zararlı nizaı aranızdan kaldırınız.
    Yoksa kuvvetli bir surette hükmeden zındıka cereyanı, birinizi diğeri aleyhinde alet edip ezmekte kullanacak; sonra o aleti de kıracak. Ehl-i tevhid bulunmakla, kardeşliği ve birliği emreden yüzer esaslı kudsî bağ aranızda varken ayrılığa sebep cüz'î meseleleri bırakmak elzemdir." der. İslâm adına gereken elbette budur; aksine davranan, haindir. Bu ideal adına hareket ederken realite zemininde karşımıza çıkan en belirgin bir husus, Şiîlik ve İran meselesidir. 1982 yılı yazında Tahran'da düzenlenen ve 25 İslâm ülkesinden üniversite öğrencileri temsilcilerinin katıldığı bir sempozyuma gözlemci olarak davet edilmiştim. Stantlarda sergilenen kitaplar içinde Chronicle of Hadith (Hadis Tarihçesi) adlı bir kitapçık da vardı. Hz. Ebu Hüreyre, Hz. Ayşe, Hz. Abdullah ibn Ömer gibi en fazla hadis rivayetinde bulunmuş bütün Sahabîleri tamamen yalancı ve bunlardan gelen hadisleri mevzu olmakla itham eden bu kitapçığı sempozyumu düzenleyenlere müracaatla stanttan kaldırttım. Türkiye'ye dönüşte, İran'ın daha önce Pakistan'da bulunmuş o zamanki Türkiye büyükelçisi Muhammed Gencidost'a "Nedir bu hal?" diye sordum. Samimiyetle şu cevabı verdi: "Size bir şey söyleyeyim: Pakiskan'da bir Şiî molla kürsüye çıktığında Sünnîlik aleyhinde konuşmazsa dinlenmez."
    1986 yılında İranlı önemli bir hüccetülislâmla bu meseleleri 1,5 saat konuşmuştuk. Nihayet kendisine şunu söyledim: "Tarihinizde iki büyük hatanız oldu. İlk döneminizde Kur'an değiştirilmiştir; onda ilave, eksiltme ve değiştirme vardır." iddiasında bulundunuz. (Buna inanan ve bu konuda elinde imamlardan binden fazla rivayet olduğu iddiasıyla o Ehl-i Beyt imamlarına iftirada bulunan Küleynî'yi Hadis'te en güvenilir ve onun Usûl ve Fürû-u Kâfî'sini en güvenilir hadis kaynağı kabul etmeyi hâlâ sürdürüyor da olsanız,) daha sonra Tusî geldi ve "Böyle bir iddia küfür olur. Çünkü Ebu Bekir zamanında (resmen) toplanan Kur'an'a İmam Ali'nin tek bir itirazını olsun bilmiyoruz. Ayrıca bu iddia, 'O Kur'an'ı Biz indirdik ve onun koruyucusu da Biz'iz.' âyetini inkâr olur." hükmünde bulundu. Bu yanlış itikadınızı, eğer takiyye yapmıyorsanız düzeltiniz. İkinci hatanız, İmamet meselesi. İmamet'i 12 kişi ile sınırlıyorsunuz ve 12. İmam'ın 10 asırdır gaybubette olduğu iddiasındasınız. Devrimden sonra yaptığınız anayasa da, modern bir Sünnî devletin yapacağı anayasadan farksız. Gaybubetteki imamın yokluğunda ümmet arasında sadece tefrika sebebi olan bu doktrini ısrarla neden sürdürüyorsunuz?" Cevabı aynen şöyle oldu ve konuşmamız bitti: "O, bizim varlık sebebimiz."
    Evet, Şiîlik, öncelikle kendi müsbet değerleri üzerine değil, Sünnîlik karşıtlığı üzerine oturan bir mezheptir ve tarih boyu bu temelden beslenmiştir. Dolayısıyla gayrimüslim dünyaya karşı İslâmî bir hareketleri olmamış, sürekli Sünnîlik'le ve Sünnî dünya ile uğraşmışlardır. Şiîliğin Safevîlerle birlikte İran'ın resmî mezhebi, hattâ dini haline gelmesi, İslâm bünyesindeki bu tefrikayı bir de İran ulusçuluğuyla derinleştirirken, Şiîliğin İran-Pers İmparatorluğu'na son veren Hz. Ömer ve dolayısıyla Sünnîlik'ten nefret sebebi de katmerleşmiştir. Üçüncü olarak, yine Bediüzzaman'ın bir tesbiti var: "Ümmet'in çoğunluğuna uymalı. Başta Din'de lâkayt Emevîlik nihayet çoğunluğa uyunca Ehl-i Sünnet Cemaati'ne girdi. Başta Din'e sağlam sarılan Şiîlik ise azınlıkta kalmakla nihayet bir kısmı Râfızîliğe dayandı." Çoğunluğa muhalefeti esas tutan azınlık psikolojisi, İslâm bünyesindeki ihtilâf ve tefrikayı daha da arttırmıştır.
    Bölgemizdeki gelişmelere ve ideal İslâm kardeşliğine bakarken bu hususlar ve Anglo-Saxon-İsrail ittifakı politikalarının İslâm dünyasını daha da parçalamak için onun kalbine, derinliğine bir hançer gibi Şiî hilâlini sokmaya çalıştığı ve İran'ın da aynı paralelde hareket ettiği gözden uzak tutulmamalıdır.

    #2
    Ynt: ZAMAN GAZETESİ PİSLİK VE İFTİRA YAĞDIRMAYA DEVAM EDİYOR...

    1986 yılında İranlı önemli bir hüccetülislâmla bu meseleleri 1,5 saat konuşmuştuk. Nihayet kendisine şunu söyledim: "Tarihinizde iki büyük hatanız oldu. İlk döneminizde Kur'an değiştirilmiştir; onda ilave, eksiltme ve değiştirme vardır." iddiasında bulundunuz. (Buna inanan ve bu konuda elinde imamlardan binden fazla rivayet olduğu iddiasıyla o Ehl-i Beyt imamlarına iftirada bulunan Küleynî'yi Hadis'te en güvenilir ve onun Usûl ve Fürû-u Kâfî'sini en güvenilir hadis kaynağı kabul etmeyi hâlâ sürdürüyor da olsanız,) daha sonra Tusî geldi ve "Böyle bir iddia küfür olur. Çünkü Ebu Bekir zamanında (resmen) toplanan Kur'an'a İmam Ali'nin tek bir itirazını olsun bilmiyoruz. Ayrıca bu iddia, 'O Kur'an'ı Biz indirdik ve onun koruyucusu da Biz'iz.' âyetini inkâr olur." hükmünde bulundu. Bu yanlış itikadınızı, eğer takiyye yapmıyorsanız düzeltiniz. İkinci hatanız, İmamet meselesi. İmamet'i 12 kişi ile sınırlıyorsunuz ve 12. İmam'ın 10 asırdır gaybubette olduğu iddiasındasınız. Devrimden sonra yaptığınız anayasa da, modern bir Sünnî devletin yapacağı anayasadan farksız. Gaybubetteki imamın yokluğunda ümmet arasında sadece tefrika sebebi olan bu doktrini ısrarla neden sürdürüyorsunuz?" Cevabı aynen şöyle oldu ve konuşmamız bitti: "O, bizim varlık sebebimiz."
    Bu olaya ve sözde Şii aliminin verdiği cevaba inanalım mı? Veya Acaba Şii Alim 2.ci soru için dememiş midir ""O, bizim varlık sebebimiz."" sözünü. Hangi Şii alimi Kuranın Tahrif edildiğine inanır? Allah bu garazlı topluluğa lanet etsin. Ki bu topluluk garazlı olduğunu tüm içtenlikleri ile her geçen gösteriyor... Ayrıca Usul-i Kafiden Haberdar olsa idi Orada Kuran'ın Fazileti diye koskoca bölümü görürdü... Garazdır bunun adı, fitnedir...

    Yorum


      #3
      Ynt: ZAMAN GAZETESİ PİSLİK VE İFTİRA YAĞDIRMAYA DEVAM EDİYOR...

      ne tuhaf yorumlar


      Biliyorsan buyur konus...konusta feyiz alsinlar...bilmiyorsan tut dilini seni bir adam saysinlar

      Yorum


        #4
        Ynt: ZAMAN GAZETESİ PİSLİK VE İFTİRA YAĞDIRMAYA DEVAM EDİYOR...

        [quote author=Murtazaali link=topic=23161.msg149241#msg149241 date=1335850927]
        Bu olaya ve sözde Şii aliminin verdiği cevaba inanalım mı? Veya Acaba Şii Alim 2.ci soru için dememiş midir ""O, bizim varlık sebebimiz."" sözünü. Hangi Şii alimi Kuranın Tahrif edildiğine inanır? Allah bu garazlı topluluğa lanet etsin. Ki bu topluluk garazlı olduğunu tüm içtenlikleri ile her geçen gösteriyor... Ayrıca Usul-i Kafiden Haberdar olsa idi Orada Kuran'ın Fazileti diye koskoca bölümü görürdü... Garazdır bunun adı, fitnedir...

        [/quote]


        Geçen yıl bulunduğum ilde konferans veren Yavuz Bülent BAKİLER konuşmasının bir yerinde şunları söyler-kayın babamdan nakildir-"İran'da Şiilerin en büyük alimiyle görüştüğmde ona "Hilafet yaş sırasına göre belirlemmiştir.Bu yüzden Hz.Ali 4.halife olmuştur"dedim.Bu alim bu dediğim karşısında şaşırdı ve "hiç bu yönden düşünmemiştim"dedi ve bana hak verdi.

        Şimdi bunu niye anlattım.Şu adamlar İran'da hep bir alimle görüşüyor ama kim olduklarını saklıyorlar.Be mübarekler siz hangi alimle konuştuğunuzu bilmiyormusunuolmasınız.Hayali alimler üretip hayali konuşmalar yaptıkları belli diye "en büyük alimi" "önemli bir hüccetil islam"gibi sıfatların arkasına sığınıyorlar. Bırakın Şia'nın herhangi bir alimini veya hüccetül islamını Türkiye'de yaşayan ve İran'da 4-5 yıl eğitim almış birisi ile dahi konuşaayacak akdar korkak olan bu adamlar ellerindeki yazılı ve görsel basını kullanarak halkı Şia'ya ve İran'a karşı kışkırtıyorlar.

        Pansilvanyadan saldırın emri alan bu adamların asıl emri ABD ve İsrail'den aldığını tahmin etmek zor olmasa gerek.

        Mavi Marmara gemisi saldırısında "Gemidekiler İsrail hükümetinden izin almalıydı" şeklinde açıklama yapacak kadar ABD ve İSrail'e bağlı bir kişinin İran'a karşı dost olmasını beklemiyoruz.Hele hele Şia'ya karşı dostluk elini uzatmasını hiç beklemiyoruz.Onların ABD v İsrail'e uşaklık eden elleri ancak PAPA'ya uzanır.Böyle bir elin Şia'ya uzanmasını beklemiyor ve istemiyoruz.

        "O Bizim Varlık Sebebimiz..." Allah O'nun(af) zuhurunu tez eylesin. Amin
        “Hüseyin her müminin göz yaşıdır.”

        Doğrusu ben Hür’üm
        Sizleri kılıçtan geçiririm.
        Ve bu toprakta inen en üstün kimseye yardım ederim.
        Sizleri öyle öldürürüm ve bu yolda asla şüphe etmem.

        Yorum


          #5
          Ynt: ZAMAN GAZETESİ PİSLİK VE İFTİRA YAĞDIRMAYA DEVAM EDİYOR...

          [quote author=hürr link=topic=23161.msg149277#msg149277 date=1335865799]

          Geçen yıl bulunduğum ilde konferans veren Yavuz Bülent BAKİLER konuşmasının bir yerinde şunları söyler-kayın babamdan nakildir-"İran'da Şiilerin en büyük alimiyle görüştüğmde ona "Hilafet yaş sırasına göre belirlemmiştir.Bu yüzden Hz.Ali 4.halife olmuştur"dedim.Bu alim bu dediğim karşısında şaşırdı ve "hiç bu yönden düşünmemiştim"dedi ve bana hak verdi.


          [/quote]


          Bu kadar saçma bi şey olur mu ne alakası var yaşla? kendisi saçmalıklara inanıyo diye herkesi inandırıcaz sanmış
          O'na yönelin ve O'na karşı takva sahibi olun. Salatı ikame edin ve müşriklerden olmayın;onlar ki, dinlerini parçalayıp fırkalar haline geldiler. Her fırka kendi elindekiyle sevinir. (Rum,31-32)

          Yorum


            #6
            Ynt: ZAMAN GAZETESİ PİSLİK VE İFTİRA YAĞDIRMAYA DEVAM EDİYOR...

            kişilerle dine giren,kişilerlede çıkar.sonuç:imamet düşmanlığı başka hiçbirşey değil.
            Allahumme salli ala Muhammed’in ve Al-i Muhammed ve accil ferecehum vel an ada ehum.

            Yorum


              #7
              Ynt: ZAMAN GAZETESİ PİSLİK VE İFTİRA YAĞDIRMAYA DEVAM EDİYOR...

              kisilerle dine giren???


              Biliyorsan buyur konus...konusta feyiz alsinlar...bilmiyorsan tut dilini seni bir adam saysinlar

              Yorum


                #8
                Ynt: ZAMAN GAZETESİ PİSLİK VE İFTİRA YAĞDIRMAYA DEVAM EDİYOR...

                takip için
                [center]
                ..ey ahle aalam agham Eli mazloome... یا ابا عبدالله الحسین
                [center]
                Bizleri öldürün! Zira Halkımızın bilinci daha da artacak!
                Şehid Seyyid Abbas Musavi(Eski Hizbullah Lideri)

                Yorum


                  #9
                  Ynt: ZAMAN GAZETESİ PİSLİK VE İFTİRA YAĞDIRMAYA DEVAM EDİYOR...

                  Her ne kadar bu günlerde yoğunluk kazanmışsa bile zaman gazetesi inkılap ve şia düşmanlığını başından beri yapıyordu. Ve buna hiç bir zaman da ara vermiş değiller. Elhamdulillah bu güruhun abd israil dostluğu söylediklerinin yalan olduğunu göstermek için en iyi delillerdendir.
                  Beşşar Esad bir İslam Kahramanıdır.
                  Suriye İmtihanında İran İslam Cumhuriyetinin yanında yer almayanlar amerikan Emperyalizmi ve İsrail Siyonizminin yanındadırlar. Ve İslamın karşısındadırlar.

                  Yorum


                    #10
                    Ynt: ZAMAN GAZETESİ PİSLİK VE İFTİRA YAĞDIRMAYA DEVAM EDİYOR...

                    Zaman Gazetesi’nin varlığı Amerikan ve Siyonist medyasına gerek bırakmıyor’ diyen Büyükelçilik, gazetenin İran’a karşı hasmane tavrının nedenini öğrenmek istediğini, ancak yetkililerinin yanaşmadığını belirtti.

                    Paylaşım :
                    0 Yorum
                    01-05-2012 12:56 - 64 Okunma



                    İran Ankara Büyükelçiliği’nden Zaman Gazetesi’ne mektup... Elçilikten gönderilen yazıda Zaman’ın varlığının artık Siyonist ve Amerikan medyasının, İran İslam Cumhuriyeti’ni Türkiye’deki karalama faaliyetlerine gerek bırakmadığı yazıldı.

                    Çatışma çıkarma çabası

                    Büyükelçiliğin Zaman Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Ekrem Dumanlı’ya gönderdiği mektupta, Zaman’ın 24 Nisan 2012 tarihli sayısında bir kez daha İran İslam Cumhuriyeti aleyhinde kasıtlı bir yazıya daha yer verildiği belirtilerek, “Söz konusu yazı, gazetenizin İran karşıtı makul olmayan bir yaklaşım içinde olduğunu ve Türk kamuoyunda komşu bir ülkeye karşı kötümser bir atmosfer oluşturarak mezhep ve ırklar arası çatışmayı alevlendirme çabasında olduğunu göstermektedir” denildi.

                    Medyaya açıklanan ancak basının tamamına yakını tarafından pas geçilen bu mektupta neler mi var?

                    Özetle Zaman Gazetesinin:

                    * Siyonizm’e uşaklık ettiği beyanı var!

                    * ABD’nin yörüngesinde yayın yaptığı değerlendirmesi var!

                    * Mezhepçilik yaptığı ifadesi var!

                    * İslam’ın içinde fitne çıkarmak istediği yorumu var!

                    * Müslüman ve komşu bir ülkeye hasımlık yapıldığı görüşü var!

                    * Siyonist ve ABD basını bile sizin kadar iftira etmiyor feryadı var!

                    Zaman Gazetesini satın alan mütedeyyin kardeşlerimize bu tabloyu armağan ediyoruz!

                    Zaman'dan İran karşıtı haberler

                    Başbakan Erdoğan liderliğindeki AKP heyetinin 25 Mart'ta Seul'de ABD Başkanı Barack Obama ile yaptığı görüşmenin ardından Türkiye İran'dan aldığı doğalgaz ve petrolü azaltma kararı almış, bizzat Başbakan Erdoğan mevcut İran yönetimini sert bir dille eleştirmişti. Bu gelişmeye paralel olarak, Suriye'ye karşı yapılan kara propagandanın benzeri İran'a karşı da hızlandırıldı. Uzun bir süredir İran'a dönük karalayıcı içerikte haber yapması ile dikkat çeken Zaman gazetesinde son aylarda bu yöndeki haberlerin arttığı görülüyor.

                    Örneğin dün Zaman gazetesinde, son aylarda Suriye ile ilgili yapılan haberlerin aynısı İran'a ile ilgili de yapıldı. Dün gazetede "PKK sığınaklarında İran yapımı el bombaları" başlıklı bir haber yer aldı.

                    Bir diğer örnek ise Zaman'da 24 Nisan'da Dr. Ali Rıza Gafuri imzası ve "İran Sünnilerine yapılan baskılar ya da Şii mezhep faşizmi" başlığı ile yayımlanan yazı. Bu yazıda da İran'a ve şii inancına dönük düşmanlık içeren ifadeler kullanıldı.

                    Suriye'ye dönük kara propaganda da Esad ailesinin Nusayri olmasına dikkat çeken islami çevreler, ülkemizdeki Alevi yurttaşlarda ciddi bir kaygının oluşmasına neden oluyorlar.

                    Zaman gazetesi yazarı Ali Ünal, bugün yayımlanan 'İslâm kardeşliği içinde Şiîlik ve İran' başlıklı yazısında açıkça nefret ve düşmanlık içeren ifadeler kullandı. Ünal'ın yazısı, Zaman gazetesinin son dönemde İran'ı karalayıcı haberleri ile uyum gösteriyor.

                    Sanki Türkiye değil de İran NATO üyesi!

                    Yazısının sonunda ise Ünal, sanki Türkiye değil de İran NATO üyesiymiş gibi, kara propaganda örneği ifadelerle İran düşmanlığını konuşturuyor:

                    "Bölgemizdeki gelişmelere ve ideal İslâm kardeşliğine bakarken bu hususlar ve Anglo-Saxon-İsrail ittifakı politikalarının İslâm dünyasını daha da parçalamak için onun kalbine, derinliğine bir hançer gibi Şiî hilâlini sokmaya çalıştığı ve İran'ın da aynı paralelde hareket ettiği gözden uzak tutulmamalıdır."

                    Zaman gazetesi yazarı Ali Ünal'ın bugün yayımlanan 'İslâm kardeşliği içinde Şiîlik ve İran' başlıklı yazısı, içerdiği Şiilik ve İran düşmanı ifadelerle dikkat çekiyor. Sanki Türkiye değil İran NATO üyesiymiş, sanki Suudi Arabistan, Katar ve Türkiye gibi ülkelerdeki sünni-islamcı partiler ABD müttefiki değil de İran ABD müttefikiymiş gibi yazan Ünal, kara propaganda örneği ifadelerle Ünal İran'a dönük düşmanca ifadeler kullandı. Ünal'ın ifadeleri, Zaman gazetesinin son dönemde İran ve Suriye'ye dönük karalayıcı haberleri ile uyumluluk gösteriyor.

                    Y.Mesaj-Sol ve Ajanslar,

                    ED:HTugay

                    Yorum


                      #11
                      Ynt: ZAMAN GAZETESİ PİSLİK VE İFTİRA YAĞDIRMAYA DEVAM EDİYOR...

                      türk medyasının (kanald samanyolu fox zaman gazetesi vb.) israil lehine propagandalar senaryolar hazırlaması şunug österiyor ki türkiye özgür bağımsız bir ülke olamamıştır.
                      türkler medyası doğru tarafsız değildir. tarafı bellidir. islamın karşısındadır.
                      israilin yanında en ön safta yer almaktadır. bu duruş medyanın ve ülkenin temel duruşudur.

                      türk medyasının hiçbir doğruluğu kalmamıştır habercilik adı altında ödül alanlar yalancılık adına almışlardır bunu kendileri çok daha iyi bilmektedirler ama milleti uyuttuklarını ve haberlerinin doğru olduğuna inandırdıklarını zannetmekteler.

                      resmi kanal trt tv ve radyo olmak üzere suriye olaylarını çarpıtmakla görevli yalancılar bir ülkeyi yıkmanın vebalini nasıl ödeyecekler düşünmüyorlar ve eminim aynı şeyler tr ninde başına gelecektir. bu yalan medyanın yayıncıların yüzünden Allah bizi de cezalandırmaz inşaallah
                      [center]
                      ..ey ahle aalam agham Eli mazloome... یا ابا عبدالله الحسین
                      [center]
                      Bizleri öldürün! Zira Halkımızın bilinci daha da artacak!
                      Şehid Seyyid Abbas Musavi(Eski Hizbullah Lideri)

                      Yorum

                      YUKARI ÇIK
                      Çalışıyor...
                      X