Duyuru

Daraltma
Henüz duyuru yok.

Ayetullah Sistani’den Gündeme Dair Önemli Açıklamalar

Daraltma
X
 
  • Filtre
  • Zaman
  • Göster
Hepsini Temizle
yeni gönderiler

    Ayetullah Sistani’den Gündeme Dair Önemli Açıklamalar

    Sistani Erdoğan'ın ziyaret talebini büyük bir umutla kabul etmiş. Aslında siyasi liderlerle görüşmediğini hatırlattı. Siyasi ihtilaflarda taraf olmamak için siyasi liderleri kabul etmeyen Sistani, Erdoğan'ı kabul etmiş ve bölgesel konuları konuşmuşlar… Sistani, Fırat ve Dicle sularının daha fazla verilmesini istemiş. "Irak kurudu, hayvanlar öldü" dedi. Erdoğan söz vermiş ama tutmamış. Sistani, Erdoğan ve Davutoğlu'nun Arap ülkelerine eski Osmanlı vilayetleriymiş gibi baktığını, bunun kabul edilemez olduğunu söyledi. Sistani, Davutoğlu'nun "Stratejik Derinlik" kitabını incelediğini, onun Müslüman ülkelere hakim olma fikri taşıdığını söyledi. Seyyid Sistani, Erdoğan ve Davutoğlu için, "başkaları onların sözlerinden etkilenebilir belki, ben 63 yıldır bu işlerin içindeyim" dedi.
    Ehlibeyt Haber Ajansı ABNA- Araştırmacı yazar Kenan Çamurcu, Twitter’deki sayfasında Şeyh Selahattin Özgündüz başkanlığındaki Türk heyetin Ayetullah Sistani ile görüşmesini ele aldı. Şimdi bu görüşmenin ayrıntılarını Kenan Çamurcu’nun kaleminden sizlere sunuyoruz:
    İmam Seyyid Sistani, şu anda 400 milyonluk Şii dünyasının en önemli taklit mercei (imam-ı a'zam). En çok bağlısı bulunan müçtehid.
    Seyyid Sistani dünyanın birçok ülkesinden milyonlarca mukallidi olan müçtehid. Bir fetvasıyla ülkeninin gidişatını değiştirebilecek güçte.
    Seyyid Sistani, Irak siyasetine karışmıyor. Bir grup veya parti lehine ağırlık koymuyor. Sürekli uzlaşma ve müzakere çağrısı yapıyor.
    Seyyid Sistani'yi Hz. Ali'nin türbesine 200 metre yakınlıkta "Şari Rasul (Rasulullah Caddesi) üzerindeki mütevazi evinde ziyaret ettik.
    Seyyid Sistani, yüksek seviyeli koruma ile korunuyor. Evinin bulunduğu dar sokak giriş çıkışlara kapatılmış. Burada 5 kademeli denetim var.
    Sokağın başındaki birinci güvenlik kademesinde üzerimizdeki herşeyi emanete teslim ettik. Yüzük, bozuk para, kağıt mendil dahil herşeyi.
    Seyyid Sistani'yi ziyarete girerken böyle 5 güvenlik kademesinden geçiliyor. Sonra bizi 15 metrekarelik yer minderli sade bir odaya aldılar.
    Yan odada sıramızın gelmesini beklerken Seyyid Sistani diğer misafir heyeti uğurluyordu. Sonra biz odaya girdik. Sade ve mütevazi bir odaydı
    Seyyid Sistani, yanında bir ayetullah ve diğer yanında genç bir hüccetulislam ile bizi odada bekliyordu. Sandalyede oturuyordu.
    Korumalar, kulağımıza, Seyyid'in sadece elini sıkmamızı nazikçe hatırlattılar. Biz de usüle uyduk, Seyyid'in elini sıktık, selamımızı verdik
    Seyyid'in evinde uygulanan bu güvenlik protokolü, vahşi teröre onlarca âlimi ve masum insanı kurban vermiş Irak'ın kaçınılmaz gerçeği.
    Böylesine büyük bir tesiri temsil eden Seyyid Sistani, bunun tam zıddı bir mütevazilik içinde yaşıyor. Evi ziyaretçiyle dolup taşıyor.
    Din âlimlerinden oluşan heyet kendisine tanıtılırken yazar olarak beni takdim ettiklerinden herhalde siyasi konularda önemli şeyler söyledi.
    Şimdi Seyyid Sistani'nin sözlerinden çok önemli başlıkları yazmaya başlıyorum. Bu sözlerin Erdoğan'a nasihat olacağını umarım.
    Seyyid Sistani, hepimize Arapça "hoşgeldiniz, şeref verdiniz" dedi. Doğrusu fotoğraflarda hissettiğimden çok daha dinç gördüm kendisini.
    Seyyid Sistani, misafirlerinin tümü Farsça bildiğinden (kendisi de İran Sistanlı) Farsça konuşmayı tercih etti. Sohbet Farsça gerçekleşti.
    1) Selahattin Özgündüz, Diyanet İşleri Başkanı ve Ezher Şeyhinin birlikte Seyyid'i ziyaret etmek istediğini, buna nasıl baktıklarını sordu.
    2) Seyyid Sistani, Mübarek'ten sonra Mısır'da henüz istikrarın sağlanmadığını, Ezher'in de bundan payını aldığını söyledi.
    3) Sistani, Mısır'ın siyasetindeki gibi Ezher'de de durumun belirsiz olduğunu, henüz muhatap olabilecekleri kimse bulunmadığını söyledi.
    4) Mısır üzerine değerlendirmeleri sırasında Sistani'nin, bizim Diyanet başkanının kendisiyle görüşme talebine herhangi bir değinisi olmadı.
    5) Dolasıyla Sistani, Diyanet ve Ezher başkanlarının birlikte kendisini ziyaret teklifine olumsuz cevap vermiş oldu.
    5) Sistani, Mısır ve Arap baharı değerlendirmeleri yaparken konuyu Erdoğan'ın kendisini ziyaretine getirdi. Görüşmeyi anlatmaya başladı.
    6) Sistani Erdoğan'ın ziyaret talebini büyük bir umutla kabul etmiş. Aslında siyasi liderlerle görüşmediğini hatırlattı.
    7) Siyasi ihtilaflarda taraf olmamak için siyasi liderleri kabul etmeyen Sistani, Erdoğan'ı kabul etmiş ve bölgesel konuları konuşmuşlar.
    8) Erdoğan, Seyyid Sistani'ye Arap baharı ve Bahreyn'e ilişkin görüşlerini sormuş. Bu gelişmeleri nasıl değerlendirdiğini öğrenmek istemiş.
    9) Sistani, Arap baharının yolaçtığı istikrarsızlığa dikkat çekmiş ve bu ülkelerde hala bir düzen kurulamadığını hatırlatmış Erdoğan'a.
    10) Sistani, Erdoğan'ın Bahreyn sorusuna, "Bahreynlilerin haklarını vermek bir yana, hiç olmazsa daha az eziyet görmeleri" cevabını vermiş.
    11) Sistani, Erdoğan'ın Bahreyn üzerindeki ısrarını "Şii çoğunluk" temelli bir laf sarfettirme, mezhebi yorum yaptırma isteğine bağlıyor.
    12) Sistani Bahreyn konusuna mezhep birliği açısından bakmadıklarını söyledi, kendisine bunu söylettirme çabasına ilginç bir tepki gösterdi.
    13) Sistani, Bahreyn'e mezhep temelinde yaklaştıklarını söyletme çabasına "63 yıldır bu konularla meşgul olduğu" karşılığını verdi.
    14) Sistani, Fırat ve Dicle sularının daha fazla verilmesini istemiş. "Irak kurudu, hayvanlar öldü" dedi. Erdoğan söz vermiş ama tutmamış.
    15) Sistani, Erdoğan ve Davutoğlu'nun Arap ülkelerine eski Osmanlı vilayetleriymiş gibi baktığını, bunun kabul edilemez olduğunu söyledi.
    16) Sistani, Davutoğlu'nun "Stratejik Derinlik" kitabını incelediğini, onun Müslüman ülkelere hakim olma fikri taşıdığını söyledi.
    17) Seyyid Sistani, ziyaret süremiz bitmiş olmasına rağmen Erdoğan eksenli değerlendirme ve sitemlerini sürdürdü. Konuşmasını uzattı.
    18) Sistani'yi ziyaret süremiz çoktan bitmiş olmasına ve ziyaretleri düzenleyen hüccetulislam ayakta kalakalmasına rağmen Seyyid devam etti.
    19) Erdoğan, Seyyid Sistani'nin, teamülünü değiştirip bir siyasi lider olmasına rağmen onu kabul etmesini tamamen berbat etmiş görünüyor.
    20) Erdoğan, dışpolitikada yeni bir başlangıç yapmak istiyorsa işe, berbat ettiği Sistani şansını bu kez tamir için kullanarak başlamalı.
    Seyyid Sistani, Erdoğan ve Davutoğlu için, "başkaları onların sözlerinden etkilenebilir belki, ben 63 yıldır bu işlerin içindeyim" dedi.
    Sistani, ziyaretimizin sonunda, bir yüzünde "ya Emirelmüminin", diğer yüzünde "ya Sahibuzzeman" yazan gümüş bir çeyreklik hediye etti.
    Seyyid Sistani, ziyaretimizin sonunda Türkiye halkına dua ettiğini söyledi, Müslüman milletlerin birlik ve beraberliği için duada bulundu.
    Bu arada Seyyid Ammar el-Hekim ve Seyyid Mukteda Sadr'ın, Ankara'nın Maliki'ye karşı tavrı nedeniyle Türkiye'ye gelmeyeceğini hatırlatayım.
    Seyyid Ammar, Türkiye'de "Maliki'ye karşı hükümete destek" biçiminde yansıtılan ziyaretine aslında Bahreyn'i görüşmek için davet edilmiş.
    Seyyid Ammar ve Seyyid Mukteda, Irak siyasetinin en etkili iki grubu. Her ikisi de Ankara'nın olumsuz siyasetine karşı net tavır içindeler.
    1) Seyyid Ammar'ın çevresindekilere Ankara ziyaretinin "Maliki'ye karşı hükümete destek" biçiminde yansıtıldığını söyledim.
    2) "Biliyoruz" dediler. Ama bunu derken başlarını iki yana salladılar. "Aslında Bahreyn'i görüşmek için davet etmişlerdi" dediler. İlginç!

    #2
    Ynt: Ayetullah Sistani’den Gündeme Dair Önemli Açıklamalar

    11) Sistani, Erdoğan'ın Bahreyn üzerindeki ısrarını "Şii çoğunluk" temelli bir laf sarfettirme, mezhebi yorum yaptırma isteğine bağlıyor.

    12) Sistani Bahreyn konusuna mezhep birliği açısından bakmadıklarını söyledi, kendisine bunu söylettirme çabasına ilginç bir tepki gösterdi.

    13) Sistani, Bahreyn'e mezhep temelinde yaklaştıklarını söyletme çabasına "63 yıldır bu konularla meşgul olduğu" karşılığını verdi.



    Bakınız Ayetullah Sistaninin dirayetli diplomasisine. Acaba burada ve bir çok yerde basiretsiz şiiler olsaydı nasıl cevap verirlerdi acaba?


    Bakınız hizbuşşeytanın avaneleri, Ayetullah Sistaniye Bahreynde olaylara sadece şia açısından baktığını söyletme arzusuna rağmen Ayetullah Sistanı nasıl bunları bozguna uğratıyor.


    Burada kendisini şii zannedenler olsa hemen onlara istediği cevabı verirlerdi. Bunu da ehlibeyte hizmet edası içinde yaparlardı. Ondan sonra da çık işin içinden.


    Vaktim yok meramımı anlatamıyorum, acaba Ayetullah Sistanı ahreyn olaylarına Bahreyn şiileri değilde Bahreynin şii sünni halkı kapsamında bakmakla şiadan taviz vermiş mi oluyor.


    Öyle oturduk yerde şiaya sahip çıkmak kolayda hayatın pratiği içinde kurtlar sofrasında şianın lehine bir iklim oluşturmak öyle lafla şii kahramanlığı yapanların işi değildir.

    Beşşar Esad bir İslam Kahramanıdır.
    Suriye İmtihanında İran İslam Cumhuriyetinin yanında yer almayanlar amerikan Emperyalizmi ve İsrail Siyonizminin yanındadırlar. Ve İslamın karşısındadırlar.

    Yorum


      #3
      Ynt: Ayetullah Sistani’den Gündeme Dair Önemli Açıklamalar

      [quote author=Ahir-zaman link=topic=23438.msg154255#msg154255 date=1338398596]
      Sistani Erdoğan'ın ziyaret talebini büyük bir umutla kabul etmiş. Aslında siyasi liderlerle görüşmediğini hatırlattı. Siyasi ihtilaflarda taraf olmamak için siyasi liderleri kabul etmeyen Sistani, Erdoğan'ı kabul etmiş ve bölgesel konuları konuşmuşlar… Sistani, Fırat ve Dicle sularının daha fazla verilmesini istemiş. "Irak kurudu, hayvanlar öldü" dedi. Erdoğan söz vermiş ama tutmamış. Sistani, Erdoğan ve Davutoğlu'nun Arap ülkelerine eski Osmanlı vilayetleriymiş gibi baktığını, bunun kabul edilemez olduğunu söyledi. Sistani, Davutoğlu'nun "Stratejik Derinlik" kitabını incelediğini, onun Müslüman ülkelere hakim olma fikri taşıdığını söyledi. Seyyid Sistani, Erdoğan ve Davutoğlu için, "başkaları onların sözlerinden etkilenebilir belki, ben 63 yıldır bu işlerin içindeyim" dedi.
      Ehlibeyt Haber Ajansı ABNA- Araştırmacı yazar Kenan Çamurcu, Twitter’deki sayfasında Şeyh Selahattin Özgündüz başkanlığındaki Türk heyetin Ayetullah Sistani ile görüşmesini ele aldı. Şimdi bu görüşmenin ayrıntılarını Kenan Çamurcu’nun kaleminden sizlere sunuyoruz:
      İmam Seyyid Sistani, şu anda 400 milyonluk Şii dünyasının en önemli taklit mercei (imam-ı a'zam). En çok bağlısı bulunan müçtehid.
      Seyyid Sistani dünyanın birçok ülkesinden milyonlarca mukallidi olan müçtehid. Bir fetvasıyla ülkeninin gidişatını değiştirebilecek güçte.
      Seyyid Sistani, Irak siyasetine karışmıyor. Bir grup veya parti lehine ağırlık koymuyor. Sürekli uzlaşma ve müzakere çağrısı yapıyor.
      Seyyid Sistani'yi Hz. Ali'nin türbesine 200 metre yakınlıkta "Şari Rasul (Rasulullah Caddesi) üzerindeki mütevazi evinde ziyaret ettik.
      Seyyid Sistani, yüksek seviyeli koruma ile korunuyor. Evinin bulunduğu dar sokak giriş çıkışlara kapatılmış. Burada 5 kademeli denetim var.
      Sokağın başındaki birinci güvenlik kademesinde üzerimizdeki herşeyi emanete teslim ettik. Yüzük, bozuk para, kağıt mendil dahil herşeyi.
      Seyyid Sistani'yi ziyarete girerken böyle 5 güvenlik kademesinden geçiliyor. Sonra bizi 15 metrekarelik yer minderli sade bir odaya aldılar.
      Yan odada sıramızın gelmesini beklerken Seyyid Sistani diğer misafir heyeti uğurluyordu. Sonra biz odaya girdik. Sade ve mütevazi bir odaydı
      Seyyid Sistani, yanında bir ayetullah ve diğer yanında genç bir hüccetulislam ile bizi odada bekliyordu. Sandalyede oturuyordu.
      Korumalar, kulağımıza, Seyyid'in sadece elini sıkmamızı nazikçe hatırlattılar. Biz de usüle uyduk, Seyyid'in elini sıktık, selamımızı verdik
      Seyyid'in evinde uygulanan bu güvenlik protokolü, vahşi teröre onlarca âlimi ve masum insanı kurban vermiş Irak'ın kaçınılmaz gerçeği.
      Böylesine büyük bir tesiri temsil eden Seyyid Sistani, bunun tam zıddı bir mütevazilik içinde yaşıyor. Evi ziyaretçiyle dolup taşıyor.
      Din âlimlerinden oluşan heyet kendisine tanıtılırken yazar olarak beni takdim ettiklerinden herhalde siyasi konularda önemli şeyler söyledi.
      Şimdi Seyyid Sistani'nin sözlerinden çok önemli başlıkları yazmaya başlıyorum. Bu sözlerin Erdoğan'a nasihat olacağını umarım.
      Seyyid Sistani, hepimize Arapça "hoşgeldiniz, şeref verdiniz" dedi. Doğrusu fotoğraflarda hissettiğimden çok daha dinç gördüm kendisini.
      Seyyid Sistani, misafirlerinin tümü Farsça bildiğinden (kendisi de İran Sistanlı) Farsça konuşmayı tercih etti. Sohbet Farsça gerçekleşti.
      1) Selahattin Özgündüz, Diyanet İşleri Başkanı ve Ezher Şeyhinin birlikte Seyyid'i ziyaret etmek istediğini, buna nasıl baktıklarını sordu.
      2) Seyyid Sistani, Mübarek'ten sonra Mısır'da henüz istikrarın sağlanmadığını, Ezher'in de bundan payını aldığını söyledi.
      3) Sistani, Mısır'ın siyasetindeki gibi Ezher'de de durumun belirsiz olduğunu, henüz muhatap olabilecekleri kimse bulunmadığını söyledi.
      4) Mısır üzerine değerlendirmeleri sırasında Sistani'nin, bizim Diyanet başkanının kendisiyle görüşme talebine herhangi bir değinisi olmadı.
      5) Dolasıyla Sistani, Diyanet ve Ezher başkanlarının birlikte kendisini ziyaret teklifine olumsuz cevap vermiş oldu.
      5) Sistani, Mısır ve Arap baharı değerlendirmeleri yaparken konuyu Erdoğan'ın kendisini ziyaretine getirdi. Görüşmeyi anlatmaya başladı.
      6) Sistani Erdoğan'ın ziyaret talebini büyük bir umutla kabul etmiş. Aslında siyasi liderlerle görüşmediğini hatırlattı.
      7) Siyasi ihtilaflarda taraf olmamak için siyasi liderleri kabul etmeyen Sistani, Erdoğan'ı kabul etmiş ve bölgesel konuları konuşmuşlar.
      8) Erdoğan, Seyyid Sistani'ye Arap baharı ve Bahreyn'e ilişkin görüşlerini sormuş. Bu gelişmeleri nasıl değerlendirdiğini öğrenmek istemiş.
      9) Sistani, Arap baharının yolaçtığı istikrarsızlığa dikkat çekmiş ve bu ülkelerde hala bir düzen kurulamadığını hatırlatmış Erdoğan'a.
      10) Sistani, Erdoğan'ın Bahreyn sorusuna, "Bahreynlilerin haklarını vermek bir yana, hiç olmazsa daha az eziyet görmeleri" cevabını vermiş.
      11) Sistani, Erdoğan'ın Bahreyn üzerindeki ısrarını "Şii çoğunluk" temelli bir laf sarfettirme, mezhebi yorum yaptırma isteğine bağlıyor.
      12) Sistani Bahreyn konusuna mezhep birliği açısından bakmadıklarını söyledi, kendisine bunu söylettirme çabasına ilginç bir tepki gösterdi.
      13) Sistani, Bahreyn'e mezhep temelinde yaklaştıklarını söyletme çabasına "63 yıldır bu konularla meşgul olduğu" karşılığını verdi.
      14) Sistani, Fırat ve Dicle sularının daha fazla verilmesini istemiş. "Irak kurudu, hayvanlar öldü" dedi. Erdoğan söz vermiş ama tutmamış.
      15) Sistani, Erdoğan ve Davutoğlu'nun Arap ülkelerine eski Osmanlı vilayetleriymiş gibi baktığını, bunun kabul edilemez olduğunu söyledi.
      16) Sistani, Davutoğlu'nun "Stratejik Derinlik" kitabını incelediğini, onun Müslüman ülkelere hakim olma fikri taşıdığını söyledi.
      17) Seyyid Sistani, ziyaret süremiz bitmiş olmasına rağmen Erdoğan eksenli değerlendirme ve sitemlerini sürdürdü. Konuşmasını uzattı.
      18) Sistani'yi ziyaret süremiz çoktan bitmiş olmasına ve ziyaretleri düzenleyen hüccetulislam ayakta kalakalmasına rağmen Seyyid devam etti.
      19) Erdoğan, Seyyid Sistani'nin, teamülünü değiştirip bir siyasi lider olmasına rağmen onu kabul etmesini tamamen berbat etmiş görünüyor.
      20) Erdoğan, dışpolitikada yeni bir başlangıç yapmak istiyorsa işe, berbat ettiği Sistani şansını bu kez tamir için kullanarak başlamalı.
      Seyyid Sistani, Erdoğan ve Davutoğlu için, "başkaları onların sözlerinden etkilenebilir belki, ben 63 yıldır bu işlerin içindeyim" dedi.
      Sistani, ziyaretimizin sonunda, bir yüzünde "ya Emirelmüminin", diğer yüzünde "ya Sahibuzzeman" yazan gümüş bir çeyreklik hediye etti.
      Seyyid Sistani, ziyaretimizin sonunda Türkiye halkına dua ettiğini söyledi, Müslüman milletlerin birlik ve beraberliği için duada bulundu.
      Bu arada Seyyid Ammar el-Hekim ve Seyyid Mukteda Sadr'ın, Ankara'nın Maliki'ye karşı tavrı nedeniyle Türkiye'ye gelmeyeceğini hatırlatayım.
      Seyyid Ammar, Türkiye'de "Maliki'ye karşı hükümete destek" biçiminde yansıtılan ziyaretine aslında Bahreyn'i görüşmek için davet edilmiş.
      Seyyid Ammar ve Seyyid Mukteda, Irak siyasetinin en etkili iki grubu. Her ikisi de Ankara'nın olumsuz siyasetine karşı net tavır içindeler.
      1) Seyyid Ammar'ın çevresindekilere Ankara ziyaretinin "Maliki'ye karşı hükümete destek" biçiminde yansıtıldığını söyledim.
      2) "Biliyoruz" dediler. Ama bunu derken başlarını iki yana salladılar. "Aslında Bahreyn'i görüşmek için davet etmişlerdi" dediler. İlginç!
      [/quote]

      Selam olsun sana Ey Imam Huseynin, Ayetullahil Uzma Seyyid Ali Sistani

      sana ve yuce mektebine, ve balilarina selam olsun

      Yorum

      YUKARI ÇIK
      Çalışıyor...
      X