Ynt: Mısır'da Neler Oluyor ?
Öncelikle resim paylaşan arkadaşıma,
resimleri, video ve resimler bölümü var sitede orada paylaşırsanız memnun olacağım. benim internet kotalı, buraya yazı diye giriyorum, resimlerin açılışını engelleyemiyorum, fazla boyut değil diyebilirsiniz ama bu resimler, yeni bir mesajı okumak için girdiğimde bir kere açılıyor, cevap yazarken bir daha açılıyor, sonra cevabı gönderince yine açılıyor, sonra cevap gelince bir daha, bir daha derken kota baya kabarıyor. Resim bölümüne yüklerseniz giren bilerek girer...
ABD küçük şeytan değil büyük şeytandır. Bu işte kevzerizehranın paylaştığı şekilde bir olay için bir sürü plan kurulmayı gerektirir. Büyük şeytan nerede bir İslami hareket var, hele ki devlet gibi bir gücü İslamın emrine verme hareketi olursa işte orada tüm gücüyle bunu engellemeye saptırmaya çalışacaktır.
Emevi ve Abbasilerde Ehlibeyt İmamlarımızın zahir olduğu zamanlarda büyük şeytanlar Ehlibeyti saptıramayacaklarını onların masum olduğunu bildikleri için, halkı ondan koparma siyasetine baş vururlardı. bunun için zamanlarındaki sünni büyüklerini kullandılar. halk bu necis iktidarlardan nefret ediyor ve onlara en düşman olan dindar yöneticilerin yanında yer almayı zulme karşı koymak olarak görüyordu. Ehlibeyt İmamlarının zindanda olması nedeniyle kendilerini de anlatamamaları yüzünden sünni mezhep liderlerine bağlandılar. onların da en radikallerine gittiler. Güya bu sayede zalimlere karşı darbe, devrim yapacaklarını sanıyorlardı ama olmadı. Ehlibeyte bağlı olmayan tüm hareketler ebter/soyu kesik çıktı. zalim yönetici büyük şeytanlar böylece halkı hem Ehlibeytten uzaklaştırmış, hem de tuzağına düşürdükleri sünni büyüklerini dolaylı olarak kontrol etmiş oldular.
bu sadece emevi ve abbasi döneminde olan bir durum değildi. Sünni tarih boyunca kitleler İslam devleti adına sürekli saptırıldılar. geçici olarak ilan edilen şeriatlarda bile zalimler yer aldı çıkarlarını sürdürdü.
çünkü büyük şeytan, Ehlibeyt İmamlarının yolundaki liderlerimizin açıklamasına göre İslami hareketleri saptırabilmek için akla hayale gelmeyecek tuzaklar uyguluyorlar. Örneğin İran İslam inkılabının liderlerini saptırabilmek için onlara olaylar karşısında güya alternatif sunuyor çözüm öneriyorlardı. önerilerinde 10 aracı kullanıyorlardı. yani ABD büyük şeytanı örneğin direk Suud'a diyor ki İmam Hamenei şunu uygulasın, bu İslami İran'ı kurmak için gerekli, falancayı atasın o halkı ıslah eder. direk İmam Hamenei'ye söyleseler İmam Hamenei büyük şeytanın dediğinin zıttını tercih edecek, istedikleri olmayacak. bu yüzden aracı kullanıyorlardı hem de bir tane değil on tane. Suud bunu İran ve İslam'a daha yakın bir ülkeye iletiyordu, örneğin Türkiye'ye. Türkiye daha da İslami olan Irak'a söylecek. Irak İrandaki kendine en güvenen bir kişiye bu emri iletecek. İrandaki Irak dostu olan biri kendine yakın ama aynı zamanda İmam Hamenei'ye de yakın birine iletiyor. Ona bu çözümün İran'ın menfaatine uygun olduğunu belirtiyor. Tabi bu emir net olmayan konularda, çözümünde belirsizlik olan konular. Böylece emirin kaynağı büyük şeytan olarak görülmeyecek bu öneriyi İran'ın kendi içinden istişare amaçlı söylüyorlarmış gibi. sonrasında bu kişi İmam Hamenei'ye yakın dava arkadaşına ulaşıyor oradan da İmam Hamenei'ye ulaştırıyorlar. Yani ABD İmam Hamenei'ye ulaşacak kadar 10 elden geçiyor emir aynı, ABD büyük şeytanının emri ama o kadar el değiştiriyor ki kaynağı bulunamaz hale geliyor.
Şimdi aynı konuyu Mısır Mursi veya sünni İslami hareket için düşünelim: Örneğin Mısır'da darbeyi yapan komutanı atayan Mursi! bunu nasıl atadı? Elbette ABD emretti diye değil. güç elindeyken muhtemelen ABD'nin dediğini yapacak değildir. ama ABD muhtemelen bunu 10 kişiden değil 3 kişiden Mursi'ye ulaştırdı ve Mursi aradaki üç kişi nedeniyle bu emrin ABD'den olduğunu bilemedi. kendisine en yakın diye bu adamı ordu başına atadı. halbuki adam Müslüman kardşlere yakın görünmesine rağmen ABD adamı.
hiç bir sünni hareketin ABD'nin bu büyük şeytani tuzağını farketmesi mümkün değil.
hani şii hareket bunu nasıl çözecek derseniz. işte zaten işin sırrı burada. Sünni hareketler ABD'ye bağlıyken, şii hareketler Zamanın İmamı Mehdi a.f'e bağlıdır. bir emir on elden değil isterse on milyar elden geçerek İmam Hamenei'ye gelsin fark etmez, İmam Zaman Mehdi a.f bunu bağlısı olduğu İmam Hamenei'ye bildirmesi, kritik ve İmam beşerin çözemeyeceği konularda Şiilerini koruması olmayacak bir olay değildir. Şia hadisleri, Kur'an ayetleri ve Sünnetullah bunun olacağını bize anlatmaktadır. Akıl da bunu gerektirmektedir. Bu konuda çok sayıda kanıt örnek ve delil vardır.
biz Mısır'da Mursi'nin başa geçmesi öncesindeki İslami ayaklanmalarda buna işaret etmiştik. Sünniler devrim falan yapamaz diye. ABD devrimlerini çalıverir ya da zaten devrimi ABD yaptırdığı için baştan satılmıştır dedik. keşke yanılsaydık ama yanılmadık. çünkü tarih boyunca olan farklı değildi.
Eğer gerçekten kitleler İslami devrim yapmak ve İslam Devleti kurmak istiyorlarsa hemen Şia Taklit mercilerine, velayeti fakihe bağlılıklarını ilan etmeli ve onların emirlerini harfiyyen uygulamaya koymalıdırlar. BAkın Hizbullah'a, var mı itirazı olan! var mı saptırabilecek olan, var mı kontrol altına alabilecek olan!
Elhamdulillah...
Öncelikle resim paylaşan arkadaşıma,
resimleri, video ve resimler bölümü var sitede orada paylaşırsanız memnun olacağım. benim internet kotalı, buraya yazı diye giriyorum, resimlerin açılışını engelleyemiyorum, fazla boyut değil diyebilirsiniz ama bu resimler, yeni bir mesajı okumak için girdiğimde bir kere açılıyor, cevap yazarken bir daha açılıyor, sonra cevabı gönderince yine açılıyor, sonra cevap gelince bir daha, bir daha derken kota baya kabarıyor. Resim bölümüne yüklerseniz giren bilerek girer...
ABD küçük şeytan değil büyük şeytandır. Bu işte kevzerizehranın paylaştığı şekilde bir olay için bir sürü plan kurulmayı gerektirir. Büyük şeytan nerede bir İslami hareket var, hele ki devlet gibi bir gücü İslamın emrine verme hareketi olursa işte orada tüm gücüyle bunu engellemeye saptırmaya çalışacaktır.
Emevi ve Abbasilerde Ehlibeyt İmamlarımızın zahir olduğu zamanlarda büyük şeytanlar Ehlibeyti saptıramayacaklarını onların masum olduğunu bildikleri için, halkı ondan koparma siyasetine baş vururlardı. bunun için zamanlarındaki sünni büyüklerini kullandılar. halk bu necis iktidarlardan nefret ediyor ve onlara en düşman olan dindar yöneticilerin yanında yer almayı zulme karşı koymak olarak görüyordu. Ehlibeyt İmamlarının zindanda olması nedeniyle kendilerini de anlatamamaları yüzünden sünni mezhep liderlerine bağlandılar. onların da en radikallerine gittiler. Güya bu sayede zalimlere karşı darbe, devrim yapacaklarını sanıyorlardı ama olmadı. Ehlibeyte bağlı olmayan tüm hareketler ebter/soyu kesik çıktı. zalim yönetici büyük şeytanlar böylece halkı hem Ehlibeytten uzaklaştırmış, hem de tuzağına düşürdükleri sünni büyüklerini dolaylı olarak kontrol etmiş oldular.
bu sadece emevi ve abbasi döneminde olan bir durum değildi. Sünni tarih boyunca kitleler İslam devleti adına sürekli saptırıldılar. geçici olarak ilan edilen şeriatlarda bile zalimler yer aldı çıkarlarını sürdürdü.
çünkü büyük şeytan, Ehlibeyt İmamlarının yolundaki liderlerimizin açıklamasına göre İslami hareketleri saptırabilmek için akla hayale gelmeyecek tuzaklar uyguluyorlar. Örneğin İran İslam inkılabının liderlerini saptırabilmek için onlara olaylar karşısında güya alternatif sunuyor çözüm öneriyorlardı. önerilerinde 10 aracı kullanıyorlardı. yani ABD büyük şeytanı örneğin direk Suud'a diyor ki İmam Hamenei şunu uygulasın, bu İslami İran'ı kurmak için gerekli, falancayı atasın o halkı ıslah eder. direk İmam Hamenei'ye söyleseler İmam Hamenei büyük şeytanın dediğinin zıttını tercih edecek, istedikleri olmayacak. bu yüzden aracı kullanıyorlardı hem de bir tane değil on tane. Suud bunu İran ve İslam'a daha yakın bir ülkeye iletiyordu, örneğin Türkiye'ye. Türkiye daha da İslami olan Irak'a söylecek. Irak İrandaki kendine en güvenen bir kişiye bu emri iletecek. İrandaki Irak dostu olan biri kendine yakın ama aynı zamanda İmam Hamenei'ye de yakın birine iletiyor. Ona bu çözümün İran'ın menfaatine uygun olduğunu belirtiyor. Tabi bu emir net olmayan konularda, çözümünde belirsizlik olan konular. Böylece emirin kaynağı büyük şeytan olarak görülmeyecek bu öneriyi İran'ın kendi içinden istişare amaçlı söylüyorlarmış gibi. sonrasında bu kişi İmam Hamenei'ye yakın dava arkadaşına ulaşıyor oradan da İmam Hamenei'ye ulaştırıyorlar. Yani ABD İmam Hamenei'ye ulaşacak kadar 10 elden geçiyor emir aynı, ABD büyük şeytanının emri ama o kadar el değiştiriyor ki kaynağı bulunamaz hale geliyor.
Şimdi aynı konuyu Mısır Mursi veya sünni İslami hareket için düşünelim: Örneğin Mısır'da darbeyi yapan komutanı atayan Mursi! bunu nasıl atadı? Elbette ABD emretti diye değil. güç elindeyken muhtemelen ABD'nin dediğini yapacak değildir. ama ABD muhtemelen bunu 10 kişiden değil 3 kişiden Mursi'ye ulaştırdı ve Mursi aradaki üç kişi nedeniyle bu emrin ABD'den olduğunu bilemedi. kendisine en yakın diye bu adamı ordu başına atadı. halbuki adam Müslüman kardşlere yakın görünmesine rağmen ABD adamı.
hiç bir sünni hareketin ABD'nin bu büyük şeytani tuzağını farketmesi mümkün değil.
hani şii hareket bunu nasıl çözecek derseniz. işte zaten işin sırrı burada. Sünni hareketler ABD'ye bağlıyken, şii hareketler Zamanın İmamı Mehdi a.f'e bağlıdır. bir emir on elden değil isterse on milyar elden geçerek İmam Hamenei'ye gelsin fark etmez, İmam Zaman Mehdi a.f bunu bağlısı olduğu İmam Hamenei'ye bildirmesi, kritik ve İmam beşerin çözemeyeceği konularda Şiilerini koruması olmayacak bir olay değildir. Şia hadisleri, Kur'an ayetleri ve Sünnetullah bunun olacağını bize anlatmaktadır. Akıl da bunu gerektirmektedir. Bu konuda çok sayıda kanıt örnek ve delil vardır.
biz Mısır'da Mursi'nin başa geçmesi öncesindeki İslami ayaklanmalarda buna işaret etmiştik. Sünniler devrim falan yapamaz diye. ABD devrimlerini çalıverir ya da zaten devrimi ABD yaptırdığı için baştan satılmıştır dedik. keşke yanılsaydık ama yanılmadık. çünkü tarih boyunca olan farklı değildi.
Eğer gerçekten kitleler İslami devrim yapmak ve İslam Devleti kurmak istiyorlarsa hemen Şia Taklit mercilerine, velayeti fakihe bağlılıklarını ilan etmeli ve onların emirlerini harfiyyen uygulamaya koymalıdırlar. BAkın Hizbullah'a, var mı itirazı olan! var mı saptırabilecek olan, var mı kontrol altına alabilecek olan!
Elhamdulillah...
Yorum