Duyuru

Daraltma
Henüz duyuru yok.

Vahdette Şialara Ödev.

Daraltma
X
 
  • Filtre
  • Zaman
  • Göster
Hepsini Temizle
yeni gönderiler

    Vahdette Şialara Ödev.


    Hişam Kindî imam Cafer Sadık’ın (a.s) şöyle buyurduğunu nakleder:

    Sizi, bizi kınamalarına sebep olacak işleri yapmanızdan sakındırıyorum, zira kötü oğul, kötü ameliyle babasının adını kötüye çıkarır. Bağlı olup, onun için diğerlerinden ayrıldığınız kimse için süs ve ziynet olunuz. Onların cemaat namazlarına katılın, hastalarını ziyaret edin, teşyii cenazelerine katılın. Hayırda onlardan öne geçin çünkü siz buna daha layıksınız…”[1]




    Muaviye b. Veheb bir hadiste şöyle nakleder:

    “İmam Cafer Sadık’a (a.s); “Aynı ve ayrı mezhepten olanlara karşı nasıl davranmalıyız?” diye sordum.

    İmam Cafer Sadık (a.s) şöyle buyurdu:

    “Takipçisi olduğunuz İmamlarınıza bakın ve onlara uyun, onların yaptığını yapın. Allah’a andolsun ki! Sizin önderleriniz (imamlarınız) onların hastalarını ziyaret eder, teşyii cenazelerine katılır, onların fayda ve zararına şahitlik (adil şahitlikte bulunurlar) eder ve emanetlerini geri verirler.”[2]




    Ebu Usame Zeyd Şehham, imam Cafer Sadık’ın (a.s) şöyle buyurduğunu nakleder:

    “Bana itaat edip sözüme amel edenlere selamımı ulaştır. Size Allah’tan korkmayı, dinde takvayı, Allah için çalışmayı, doğru konuşmayı, emanete sadık olmayı, uzun secdeyi ve komşularınızla iyi geçinmeyi tavsiye ediyorum.

    Allah Resulü (s.a.a) bu programı ulaştırmak için gönderildi. Öyleyse size emanet edilen her şeyi sahibi iyi veya kötü olsun sahibine geri verin. Çünkü Resulullah (s.a.a) sürekli; “bir iğne ve iplik dahi olsa emaneti sahibine geri verin” diye emrederdi.

    Daha sonra İmam şöyle buyurdu:

    “Onlarla birlikte cemaat namazı kılın, teşyii cenazelerinde hazır bulunun, hastalarını ziyaret edin, (eğer işçileriniz iseler) hak ve ücretlerini verin. Eğer, sizlerden biriniz dinde takvalı olur, doğru konuşur, emaneti yerine ulaştırır ve insanlarla iyi geçinirse: “Bu Caferi’dir” derler. Bu da beni hoşnut eder ve sevindirir. Ver derler ki “Cafer b. Muhammed Sadık (a.s) insanı işte böyle eğitir ve terbiye eder.”

    Allah’a andolsun ki! Babam (İmam Muhammed Bakır (a.s)) bana şöyle nakletmiştir:

    Hz. Ali b. Ebutalib’in (a.s) Şialarından birisi kendi yaşadığı kabilenin süs ve ziynetiydi. O emanete herkesten daha çok sadık, başkalarının hak ve hukukuna herkesten daha çok riayet eden ve en doğru konuşan kimse olduğundan herkes vasiyet ve emanetini ona teslim ederdi. Kabileden her kimden sorsalar “onun bir benzeri daha yoktur” derlerdi. Yani; o en doğru konuşan ve emanete en sadık kimsedir.”[3]

    Bu şekilde davranış Müslümanlar arasında birlik, beraberlik ve din kardeşliğini pekiştirir. Diğer Müslümanlarında Ehlibeyt (a.s) mektebinin gerçeğini tanımasına neden olur.


    Kaynaklar:
    [1]-Usul-u Kâfî, c.2, s.219.
    [2]-Usul-u Kâfî, c.2, s.136.
    [3]-Usul-u Kâfî, c.2, s.636.
    [color=green][size=10pt]Akıllı kimsenin lisanı kalbindedir. Düşünerek söyler. [color=red]İmam Ali (a.s)



    [color=black][size=10pt]Düştü Hüseyin atından sahray-ı Kerbelâ’ya...Cibril git haber ver Sultan-ı Enbiya’ya

    #2
    Ynt: Vahdette Şialara Ödev.

    BİSMİ TEALA
    HAMD ALEMLERİN RABB'İ ALLAH'A SALAT VE SELAMI HZ. MUHAMMED (S.A.A) VE PAK EHL-İ BEYT (A.S) OLSUN
    RABB'İMDEN ECİRLERİNİZİN YÜCE OLMASINI DUA EDERİM

    Selamun Aleykum Ey aziz canlar! Ey Muhammed Ve Al-i Muhammed Şiaları!


    Sayın abdarı_Kerbela Allah rahmet etsin sana, Şia'lara ve ölmüşlerimize;

    Vahdet din ve mezheplerin; inançlarından ve doğruları söylemesinden vaz geçmesi veya Takiyye değildir.
    (BAKARA suresi 212. ayet) Kâfir olanlar için dünya hayatı câzip kılındı. (Bu yüzden) onlar, iman edenler ile alay ederler. Oysa ki, (iman edip) inkârdan sakınanlar kıyamet gününde onların üstündedir. Allah dilediğine hesapsız rızık verir.

    (BAKARA suresi 109. ayet) Ehl-i kitaptan çoğu, hakikat kendilerine apaçık belli olduktan sonra, sırf içlerindeki kıskançlıktan ötürü, sizi imanınızdan vazgeçirip küfre döndürmek istediler. Yine de siz, Allah onlar hakkındaki emrini getirinceye kadar affedip bağışlayın. Şüphesiz Allah her şeye kadirdir.

    Vahdet diğer mezhep veya dinlere karşı nasıl hoş görülü olunması veya nasıl davranılmasının yoludur.

    "Şüpehesiz sizin ümmetiniz tek bir ümmettir.Ben de sizin Rabbinizim,öyleyse bana ibadet ediniz"(Enbiya,92)

    [color=rgb(255, 0, 0)]"Eğer O'na itaat ederseniz doğru yola erişirsiniz"(Nur,54)[/color]

    [color=rgb(255, 0, 0)]"İşte benim dosdoğru yolum budur; ona tabi olun. Sizi Allah yolundan ayrı düşürecek yollara uymayın. Allah size bunları takva sahibi olasınız diye buyurmaktadır."(En'am,153)[/color]


    Ve beni ve vahdete inanları nasıl Hz. İmam Mehdi (a.f) zuhrunda ümitsizliğe düştüğümüzü söyleyebilirsiniz?
    Bu alandaki çalışmalırımız yok mu sayıyorsunuz; http://www.velayet.com/12_imam_mehdi...-t24375.0.html
    RABB'İM MUAVVAK KILARSA ŞİA'NIN SIFATLARINI VE FAZİLETLERİNİZ YAZACAĞIM Kİ
    [color=rgb(255, 0, 0)]herkes kendisini aynanın karşısına alsın, ve bir tartmasını tavsiye ederim?[/color]

    Allah'a emanet olun...

    Yorum


      #3
      Ynt: Vahdette Şialara Ödev.


      “Toptan Allah’ın ipine sımsıkı sarılın. Dağılıp ayrılmayın. Ve Allah’ın sizin üzerinizdeki nimetini hatırlayın. Hani siz düşmanlar idiniz. O, kalplerinizin arasını uzaklaştırıp ısındırdı ve siz onun nimetiyle kardeşler olarak sabahladınız. Yine siz, tam ateş çukurunun kıyısındayken, oradan sizi kurtardu. Umulur ki, hidayete erersiniz diye, Allah ayetlerini işte böyle açıklar.”Al-i İmran,103


      “Kendilerine açık deliller getirdikten sonra ayrılığa düşüp ihtilaf edenler gibi olmayın. İşte onlar (evet) onlar için büyük bir azap vardır.”Al-i İmran,105

      “Muhakkak müminler kardeştirler...” Hucurat,10

      “... Eğer herhangi bir şeyde anlaşmazlığa düşerseniz; Allah’a ve ahiret gününe inanıyorsanız onu Allâh’a ve elçiye götürün. Bu, daha iyidir ve sonuç bakımından da daha güzeldir.” Nisa,59

      “Ayrılığa düştüğünüz herhangi bir şeyde hüküm vermek, Allah’a aittir…”Şura,10

      “Ey insanlar, biz sizi bir erkek ve bir kadından yarattık ve birbirinizi tanımanız için sizi milletlere ve kabilelere ayırdık. Allah yanında en üstün olanınınz, (Allah’ın buyrukları dışına çıkmaktan) en çok korkanınızdır…” Hucurat,13


      “Senden önce hiçbir Rasul ve Nebi göndermemiştik ki o, (bir şey) arzu ettiği zaman, şeytan onun arzusu içerisine mutlaka (onu dünya ile meşgul edecek bir düşünce) atmış olmasın. Fakat Allah, şeytanın attığını derhal iptal eder, sonra kendi ayetlerini sağlamlaştırır. Allah bilendir, hüküm ve hikmet sahibidir.” Müminun,52


      "…İyilik ve takva üzerinde yardımlaşın, günah ve düşmanlık üzerinde yardımlaşmayın. "Maide,2

      "O gün siz, vadinin yakın kenarında idiniz, onlar da uzak kenarında idiler. Kervanda sizden daha aşağıda idi. Eğer sözleşmiş olsaydınız dahi, sözleştiğiniz vakitte öyle buluşamazdınız. Fakat Allah, yapılması gereken bir işi yerine getirmek için (sizi böyle buluşturdu) ki helak olan açık delille helak olsun; yaşayanda açık delille yaşasın. Çünkü Allah işitendir bilendir. "Enfal,42


      "…Birbirinizde kusur aramayın, birbirinizi kötü lakaplarla çağırmayın. İnandıktan sonra fısk adı (ile çağırmak) ne kötü bir şeydir."Hucurat,11

      "Siz, insanlar için çıkarılmış en hayırlı bir ümmet oldunuz…" Al-i İmran,110


      "İşte bu sizin ümmetiniz (olan Tevhid ve İslam milleti), bir tek ümmettir. Rabbiniz de benim. Yalnız bana kulluk edin." Enbiya,92


      "Ey inanlar, hepiniz birlikte İslam’a (veya barışa) girin şeytanın adımlarını izlemeyin, çünkü o size apaçık düşmandır." Bakara,208


      "Deki: “Ey Kitap ehli, bizim ve sizin aranızda eşit olan bir kelimeye gelin. Yalnız Allah’a tapalım, O’na hiçbir şeyi ortak koşmayalım. Birbirimize Allah’tan başka Rabler edinmeyelim. Eğer yüz çevirirlerse; Şahid olun, biz Müslümanlarız! deyin.” "Al-i İmran,64

      "Dinlerini parça parça edip, grup grup olanlar varya, senin onlarla hiçbir ilişkin yoktur"En’âm,159
      [color=green][size=10pt]Akıllı kimsenin lisanı kalbindedir. Düşünerek söyler. [color=red]İmam Ali (a.s)



      [color=black][size=10pt]Düştü Hüseyin atından sahray-ı Kerbelâ’ya...Cibril git haber ver Sultan-ı Enbiya’ya

      Yorum


        #4
        Ynt: Vahdette Şialara Ödev.

        SMİ TEALA
        HAMD ALEMLERİN RABB'İ ALLAH'A SALAT VE SELAMI HZ. MUHAMMED (S.A.A) VE PAK EHL-İ BEYT (A.S) OLSUN
        RABB'İMDEN ECİRLERİNİZİN YÜCE OLMASINI DUA EDERİM

        Selamun Aleykum Ey aziz canlar! Ey Muhammed Ve Al-i Muhammed Şiaları!


        Ayetullah Subhani: İran’da Şii-Sünni ilişkileri çok güçlüdür


        İran'ın güneyinde bulunan kutsal kum kenti İslami ilimler merkezi taklit mercilerinden Ayetullah Cafer Subhani İran İslam Cumhuriyetinde Şii ve Sünni Müslümanlar arasında ilişkilerin kardeşçe olduğunu vurguladı.



        Ehlibeyt Haber Ajansı ABNA- Ayetullah Cafer Subhani dün Tunus öğretim üyelerinden bir grubu kabulü sırasında yaptığı konuşmada, İran İslam Cumhuriyetinde Sünni azınlığın, eşit hak ve hükümlerle Şiilerin yanında uyumsal bir yaşam içinde olduklarını, aralarındaki ilişkilerin İslami esasa dayanıp kardeşçe olduğunu söyledi.

        Ayetullah Cafer Subhani, ayrıca İran'ın Müslümanların ikinci vatanı olduğunu hatırlatarak, İran’la Tunus Müslümanları arasındaki ilişkilerin daha üst bir düzeye çıkarılarak, kardeşlik ilişkileri ve vahdetin sağlanmasını istedi.

        Allah'a emanet olun...

        Yorum

        YUKARI ÇIK
        Çalışıyor...
        X