Duyuru

Daraltma
Henüz duyuru yok.

namaz vakitleri, ramazanın başlangıcı ve bayram günü

Daraltma
X
 
  • Filtre
  • Zaman
  • Göster
Hepsini Temizle
yeni gönderiler

    namaz vakitleri, ramazanın başlangıcı ve bayram günü

    Bildiğiniz gibi caferiler ile sünnilerin namaz vakitlerinde birkaç dakikalık fark var.
    bu farklılığın nedeni nedir?
    diyanet bildiğim kadarıyla hanefi fıkhına göre hesaplıyor.
    bu farklılık fıkhi sebeplere mi dayanıyor yoksa teknik hatalardan mı kaynaklanıyor?

    hangisi olursa olsun bu farkın sıfıra indirilmesi mümkün mü???

    ramazan ayının başlangıcı hilalin görünmesine bağlı olduğuna göre diyanet nasıl oluyor da ramazanı ve bayramı aylar öncesinden ilan edebiliyor??

    bu konu da diğer İslam ülkelerinde durum nedir? yani mesela Arabistan da namaz vakitleri doğru mu veya ramazan ile bayramın ilk gününü belirleme konusunda ki hassasiyetleri nasıl?

    bazı caferiler özellikle Ramazan ayında bu farklılıklardan dolayı bazı sıkıntılar çekmektedir.
    bu sıkıntıların giderilmesi için caferi dernekler daha önce bir girişimde bulundu mu?
    bulunduğu halde işe yaramadı ise tekrar denemeli değil mi? hem hazır şu sıralar alevi caferi açılımı gündemde iken işe yarar gibi geliyor bana
    eğer daha önce bu konu caferi derneklerince gündeme getirilmediyse bunun sebebi nedir?
    bu farklılıkların önemsiz olduğunu mu düşünüyorlar yada başka sebepleri mi var?

    bu konuda siz velayet üyeleri ne düşünüyorsunuz???

    #2
    Ynt: namaz vakitleri, ramazanın başlangıcı ve bayram günü

    diyanetle tgrt takvimi arasında da fark var

    Yorum


      #3
      Ynt: namaz vakitleri, ramazanın başlangıcı ve bayram günü

      uzun uzun sormuşsun kıymetli kardeşim.

      evet diyanet yapısı bu yıl ve önceki yıllarda olduğu gibi önceden belirlediği takvimden hiç bir zaman ayrılmıyor HİLAL'in pozisyonundaki farklılıkları hesaba katmadan aylar önceden ilan ediyorlar AY başlangıç ve bitişlerini.

      Bu yıl Türkiye ve 14 Türki cumhuriyet 09.07.2013 günü 1 Ramazan ilan etti ve oruca başladı.

      59 ülke 10 Temmuz 2013 Gününü 1 Ramazan ilan etti ve dün oruca başladı.

      1 Ülkede 11 Temmuz 2013'ü 1 Ramazan ilan etti ve orucuna başladı.

      bu gibi farklılıklar olması bu kadar hizipleşme varken gayet normal. Mektepler arası ihtilaflar günümüzde tavan yapmışken bu konuda da çok çok fazla ihtilaf olması garipsenecek bir durum değil.

      BEN TAKLİT MERCİMİN İLAN ETTİĞİ GÜN BAŞLARIM ORUCA ve BAYRAMIMI ONA GÖRE PLANLARIM.

      imsak ve iftar vakitleri için edindiğimiz FETVA şudur, Diyanet Takviminde ki imsak vakti + 8 dakika,
      İftar vakti içinse Diyanet takviminde ki iftar vakti + 11 dakika...

      diğer bahsettiğin meseleler hiç de önemli değil açıkçası... ben sorun etmiyorum....

      Rabbim kendi fıkhına ve içtihatına göre Ramazan-ı Şerifi karşılayan ve oruç tutan tüm Müslümanların amellerini kabul etsin!
      [color=green][size=10pt]Akıllı kimsenin lisanı kalbindedir. Düşünerek söyler. [color=red]İmam Ali (a.s)



      [color=black][size=10pt]Düştü Hüseyin atından sahray-ı Kerbelâ’ya...Cibril git haber ver Sultan-ı Enbiya’ya

      Yorum


        #4
        Ynt: namaz vakitleri, ramazanın başlangıcı ve bayram günü

        evet uzun uzun sordum ve her bir soruma da cevap beklemekteyim (cevapların uzun olmasına gerek yok)

        kardeş ben de taklit mercimin ilan ettiği gün başlarım orucuma, bayramıma
        ancak sünni ailelerde yaşayan caferi kardeşlerimiz var onlar bazen çok zor durumda kalabiliyorlar mesela bu yıl ramazan ayı bize göre 30 çekerse sünniler bayram yaparken şiiler oruçlu olacak sünni ailede olup mezhebini saklayanlar ne yapacak mecburen yiyecek ama belki keffaret gerekecek ya da kefaret gerekmezse bile sonuçta üzücü bir durum
        yada akşam namazı vaktinin sünnilerinkine göre sekiz on dakika sonra girmesi, orucunu vaktinden önce açmak (bozmak) zorunda kalmasına sebep olur

        yani demek istediğim odur ki: sünniler ile şiilerin arasındaki bu ihtilaflı mesele eğer sadece fıkhi bir mesele değilse teknik birtakım sebeplere bağlı ise caferileri temsil eden dernekler bu konuda bu ihtilafları bitirmede rol oynayamazlar mı? yada böyle bir rol üstlenmeleri gerekmez mi?

        size belki konu basit geliyordur ama sünni çevresi olan bir şii için önemli bir mesele...


        Rabbim kendi fıkhına ve içtihatına göre Ramazan-ı Şerifi karşılayan ve oruç tutan tüm Müslümanların amellerini kabul etsin!
        aminn

        Yorum


          #5
          Ynt: namaz vakitleri, ramazanın başlangıcı ve bayram günü

          Kıymetli vahidetun,


          benim ailede sunni ve hiç şii yok(eşim dışında)...

          oruç konusunda bizim aile zaten 3-5 dk geç iftar eder birazcıkta biz uzatınca hiç dikkat çekmedi. ;d

          ve bayram günü kesişmezse ne yaparım onu bende bilmiyorum. ;d

          selametle...
          [color=green][size=10pt]Akıllı kimsenin lisanı kalbindedir. Düşünerek söyler. [color=red]İmam Ali (a.s)



          [color=black][size=10pt]Düştü Hüseyin atından sahray-ı Kerbelâ’ya...Cibril git haber ver Sultan-ı Enbiya’ya

          Yorum


            #6
            Ynt: namaz vakitleri, ramazanın başlangıcı ve bayram günü


            akşam vakti ortucu geç açma konusunda sıkıntı yaşayan şii kardeşlerim;


            bu bir sıkıntı değil bir rahmettir. Bu sayede ailenizi geç oruç açmaya ikna etme fırsatınız var elinizde. Nasıl mı çok kolay. ben az önce okudum ayeti hemen size de söyleyeyim.


            ayette orucu geceye kadar tamamlayın diyor. bakın ayetin kelime kelime arapçasının türkçe karşılıkları ve bir çok meali toplu olarak şu sitede var:


            http://www.kuranmeali.org/2/bakara_s..._mealleri.aspx


            elinize bir de somut ve teberrük olması bakımından herhangi bir mealli Kur'an alın. Bu mealin diyanetten olmasını tavsiye ediyorum. Sonra bu siteyi açın. önce eğer aileniz Kur'an okumasını biliyorsa ailenize Kur'andan ve siteden aynı ayeti inceleyeceğinize dair güvence verin. okutup gösterin. eğer arapça bilmiyorlarsa siteden kelime kelime anlamları okutun. sonra elinizdeki mealle sitedeki meali karşılaştırıp aynı ayeti incelediğinize inandırın.


            sonra ayetin " geceye kadar" kelimesine dikkat çekin. ve bunun meallere yansıyıp yansımadığını birlikte denetleyin. siz söylemeyin yansımıtmış yansıtmamış diye. ailenizdeki ilgili kişi kendisi desin: "haa bak bu meal yapımcısı bunu yansıtmış bu tahrif etmiş gece yerine akşam kelimesini kullanmış vay hain! diye!


            sonra şu soruyu sorun: Diyanetin camilerden okuttuğu ezan akşam ezanı mı yoksa yatsı ezanı mı? oruç açmak için okuttuğu ezan! akşam ezanı! ee? sorun: ayette orucu ne zamana kadar tamamlayın diyor?


            işte sorunun burada verilecek cevabı çok önemlidir. "evet ya bak şimdi! biz bunu bilmiyorduk! eee bu kadar hoca diyanet bunu bilmiyor mu! "


            demişlerse iş yolunda demektir. o zaman hemen ayette bizzat diyanetin yaptığı tahrifata dikkat çekin. ayette geceye kadar (ilel leyl) geçmesine rağmen diyanetin nasıl akşama kadar diye tahrifat yaptığını iyice gösterin.


            işte artık iş tamamdır. geceye kadar tabiri nedeniyle Ehlibeyt yoluyla Peygamberimizden Orucu öğrenen Şia'nın gecenin alameti olan doğudaki kızıllığın gitmesine kadar orucu açmadığını anlatın. ve eğer kendileri topluma göre değil de Allah'ın bize indirdiği ayete göre oruç tutacaklarsa geceye kadar tamamlamaları gerektiğini vurgulayın. işte önce sizin incelemeniz bakımından ayetin meallerini, linkini verdiğim siteden aktarıyorum:






            "أُحِلَّ لَكُمْ لَيْلَةَ الصِّيَامِ الرَّفَثُ إِلَى نِسَآئِكُمْ هُنَّ لِبَاسٌ لَّكُمْ وَأَنتُمْ لِبَاسٌ لَّهُنَّ عَلِمَ اللّهُ أَنَّكُمْ كُنتُمْ تَخْتانُونَ أَنفُسَكُمْ فَتَابَ عَلَيْكُمْ وَعَفَا عَنكُمْ فَالآنَ بَاشِرُوهُنَّ وَابْتَغُواْ مَا كَتَبَ اللّهُ لَكُمْ وَكُلُواْ وَاشْرَبُواْ حَتَّى يَتَبَيَّنَ لَكُمُ الْخَيْطُ الأَبْيَضُ مِنَ الْخَيْطِ الأَسْوَدِ مِنَ الْفَجْرِ ثُمَّ أَتِمُّواْ الصِّيَامَ إِلَى الَّليْلِ وَلاَ تُبَاشِرُوهُنَّ وَأَنتُمْ عَاكِفُونَ فِي الْمَسَاجِدِ تِلْكَ حُدُودُ اللّهِ فَلاَ تَقْرَبُوهَا كَذَلِكَ يُبَيِّنُ اللّهُ آيَاتِهِ لِلنَّاسِ لَعَلَّهُمْ يَتَّقُونَ[/size][color=rgb(0, 128, 0)]Uhılle lekum leyletes sıyâmir refesu ilâ nisâikum hunne libâsun lekum ve entum libâsun lehun(lehunne) alîmallâhu ennekum kuntum tahtânûne enfusekum fe tâbe aleykum ve afâ ankum, fel âne bâşirûhunne vebtegû mâ keteballâhu lekum, ve kulû veşrabû hattâ yetebeyyene lekumul haytul ebyadu minel haytıl esvedi minel fecri, summe etimmus sıyâme ilel leyli, ve lâ tubâşirûhunne ve entum âkifûne fîl mesâcid(mesâcidi), tilke hudûdullâhi fe lâ takrabûhâ kezâlike yubeyyinullâhu âyâtihî lin nâsi leallehum yettekûn(yettekûne).[/color]
            [/size]1.[/size]uhılle[/size]: helâl kılındı
            [/size]2.[/size]lekum[/size]: sizin için, size
            [/size]3.[/size]leylete[/size]: gece
            [/size]4.[/size]es sıyâmi[/size]: oruç
            [/size]5.[/size]er refesu[/size]: (cinsel arzu ile ) yaklaşmak
            [/size]6.[/size]ilâ nisâi-kum[/size]: kadınlarınıza
            [/size]7.[/size]hunne[/size]: onlar
            [/size]8.[/size]libâsun[/size]: elbise
            [/size]9.[/size]lekum[/size]: sizin için
            [/size]10.[/size]ve entum[/size]: ve siz
            [/size]11.[/size]libâsun[/size]: elbise
            [/size]12.[/size]lehunne[/size]: onlar için
            [/size]13.[/size]alîme[/size]: bildi
            [/size]14.[/size]allâhu[/size]: Allah
            [/size]15.[/size]enne-kum[/size]: sizin ..... olduğunuz
            [/size]16.[/size]kuntum[/size]: oldunuz, idiniz
            [/size]17.[/size]tahtânûne[/size]: ihanet ediyorsunuz
            [/size]18.[/size]enfuse-kum[/size]: sizin nefsleriniz, kendiniz
            [/size]19.[/size]fe[/size]: o zaman, bunun üzerine
            [/size]20.[/size]tâbe aley-kum[/size]: sizin tövbelerinizi kabul etti
            [/size]21.[/size]afâ[/size]: affetti
            [/size]22.[/size]an-kum[/size]: sizden, sizi
            [/size]23.[/size]fe[/size]: artık, bundan sonra
            [/size]24.[/size]elâne[/size]: şimdi
            [/size]25.[/size]bâşirû-hunne[/size]: onlara yaklaşın, onlarla mübaşeret edin
            [/size]26.[/size]ve ibtegû[/size]: ve isteyin
            [/size]27.[/size]mâ ketebe[/size]: takdir ettiği, yazdığı, farz kıldığı şeyi
            [/size]28.[/size]allâhu[/size]: Allah
            [/size]29.[/size]lekum[/size]: sizin için, size
            [/size]30.[/size]ve kulû[/size]: ve yeyin
            [/size]31.[/size]ve işrabû[/size]: ve için
            [/size]32.[/size]hattâ[/size]: oluncaya kadar
            [/size]33.[/size]yetebeyyene[/size]: açığa çıkar, belli olur
            [/size]34.[/size]lekum[/size]: sizin için, size
            [/size]35.[/size]el haytu[/size]: iplik
            [/size]36.[/size]ebyadu[/size]: beyaz
            [/size]37.[/size]min el haytı[/size]: iplikten
            [/size]38.[/size]el esvedi[/size]: siyah
            [/size]39.[/size]min el fecri[/size]: fecr (seher) vaktinde
            [/size]40.[/size]summe[/size]: sonra
            [/size]41.[/size]etimmu[/size]: tamamlayın
            [/size]42.[/size]es sıyâme[/size]: oruç
            [/size]43.[/size]ilâ el leyli[/size]: geceye kadar
            [/size]44.[/size]ve lâ tubâşirû-hunne[/size]: ve onlarla mübaşeret etmeyin, onlara
            [/size]45.[/size]ve entum[/size]: ve siz
            [/size]46.[/size]âkifûne[/size]: itikâfta olanlar (çok ibadet etmek için)
            [/size]47.[/size]fî el mesâcidi[/size]: mescidlerde, mecsidlerin içinde
            [/size]48.[/size]tilke[/size]: bu
            [/size]49.[/size]hudûdu[/size]: hudut, hadler, sınırlar (yasaklar)
            [/size]50.[/size]allâhi[/size]: Allah
            [/size]51.[/size]fe[/size]: o zaman, artık
            [/size]52.[/size]lâ takrabû-hâ[/size]: ona yaklaşmayın
            [/size]53.[/size]kezâlike[/size]: işte böyle
            [/size]54.[/size]yubeyyinu[/size]: beyan ediyor, açıklıyor
            [/size]55.[/size]allâhu[/size]: Allah
            [/size]56.[/size]âyâti-hî[/size]: kendi âyetleri
            [/size]57.[/size]li en nâsi[/size]: insanlar için, insanlara
            [/size]58.[/size]lealle-hum[/size]: umulur ki böylece onlar
            [/size]59.[/size]yettekûne[/size]: takva sahibi olurlar
            [/size][/color][color=rgb(0, 0, 0)]İmam İskender Ali Mihr[/color][color=rgb(0, 128, 0)]:Oruç gecesi kadınlarınıza yaklaşmanız size helâl kılındı. Onlar sizin için, siz de onlar için birer elbisesiniz. Allah, sizin nefslerinize ihanet ettiğinizi bildi. Bunun üzerine tövbelerinizi kabul etti ve sizi affetti. Şimdi artık onlara (eşlerinize) yaklaşın ve Allah'ın sizin için yazdığı (takdir ettiği) şeyleri isteyin. Fecr vaktinde beyaz iplik, siyah iplikten tebeyyün edinceye (size belli oluncaya, gündüzün aydınlığı, gecenin karanlığından sıyrılıncaya) kadar yeyin ve için. Sonra orucu geceye kadar tamamlayın. Mescidlerde itikâfta iseniz onlarla (kadınlarınızla) mübaşeret etmeyin. Bu Allah'ın hudududur (yasaklarıdır). Artık ona (yasaklara) yaklaşmayın. Allah, âyetlerini insanlara işte böyle açıklıyor. Umulur ki böylece onlar takva sahibi olurlar.
            Diyanet İşleri:Oruç gecesinde kadınlarınıza yaklaşmak size helâl kılındı. Onlar, size örtüdürler, siz de onlara örtüsünüz. Allah, (Ramazan gecelerinde hanımlarınıza yaklaşarak) kendinize zulmetmekte olduğunuzu bildi de tövbenizi kabul edip sizi affetti. Artık eşlerinize yaklaşın ve Allah’ın sizin için yazıp takdir etmiş olduğu şeyi arayın. Şafağın aydınlığı gecenin karanlığından ayırt edilinceye (tan yeri ağarıncaya) kadar yiyin, için. Sonra da akşama kadar orucu tam tutun. Bununla birlikte siz mescitlerde itikâfta iken eşlerinize yaklaşmayın. Bunlar, Allah’ın koyduğu sınırlardır. Bu sınırlara yaklaşmayın. Allah, kendine karşı gelmekten sakınsınlar diye, âyetlerini insanlara böylece açıklar.
            Abdulbaki Gölpınarlı:Oruçlu olduğunuz günün gecesinde kadınlarınızla buluşmanız, size helâl edilmiştir. Onlar sizin için elbisedir, siz onlar için elbisesiniz. Allah bildi ki nefsinizi yenemeyecek, sabredemeyecek, bir iştir, işleyeceksiniz, bu yüzden tövbenizi kabul etti, sizi bağışladı. Gayri onlarla buluşun ve Allah'ın size yazdığını dileyin. Fecir doğup da aydınlığıyla kara iplik, sizce beyaz iplikten ayırt edilinceye dek yiyin, için. Sonra orucu ertesi geceye kadar tamam olarak tutun. Fakat mescitlerde ibadet için niyetlendiniz, oturdunuz kaldınız mı kadınlarınıza dokunmayın. İşte bunlar, Allah sınırlarıdır, yaklaşmayın o sınırlara. İnsanlar, sakınıp korunsunlar diye Allah, delillerini bu sûretle apaçık bildirir.
            Adem Uğur:Oruç gecesinde kadınlarınıza yaklaşmak size helâl kılındı. Onlar sizin için birer elbise, siz de onlar için birer elbisesiniz. Allah sizin kendinize kötülük ettiğinizi bildi ve tevbenizi kabul edip sizi bağışladı. Artık (ramazan gecelerinde) onlara yaklaşın ve Allah'ın sizin için takdir ettiklerini isteyin. Sabahın beyaz ipliği (aydınlığı), siyah ipliğinden (karanlığından) ayırt edilinceye kadar yeyin, için, sonra akşama kadar orucu tamamlayın. Mescitlerde ibadete çekilmiş olduğunuz zamanlarda kadınlarla birleşmeyin. Bunlar Allah'ın koyduğu sınırlardır. Sakın bu sınırlara yaklaşmayın. İşte böylece Allah âyetlerini insanlara açıklar. Umulur ki korunurlar.
            Ahmed Hulusi:Sıyam günlerinin gecelerinde kadınlarınıza yaklaşmak (cinsellik) helal kılındı. Onlar sizin, siz de onların elbisesisiniz (kişinin dış dünyasındaki en yakını). Allâh bu konuda nefsinize haksızlık ettiğinizi (gece de oruç devam eder cinsellik yapılmaz zannınızı) bildi de yanlıştan dönmenizi (tövbenizi) kabul etti ve sizi affetti. Artık onlara Allâh'ın hükmü kadarıyla yaklaşabilirsiniz. Gün başlangıcına (gecenin karanlığının günün aydınlığına dönüşme sürecine) kadar, yeyip için. Sonra sıyamı geceye kadar yaşayın. Mescidlerde itikâfta iken eşlerinize yaklaşmayın. Bunlar Allâh'ın koyduğu sınırlardır ki onlara yanaşmayın. İşte Allâh, işaretleri böylece açıklar ki bilfiil korunasınız.
            Ahmet Tekin:Oruçlu olduğunuz günlerin gecelerinde, hanımlarınızla ilişkiye girmeniz size helâl ve meşrû kılındı. Onlar sizin iyiliğiniz için bir elbise, vazgeçilmez birlikteliğinizin, sizi koruyan, sırlarınızı saklayan ortağı, rahat ve huzur kaynağıdırlar. Siz de onların iyiliği için bir elbise, vazgeçilmez birlikteliğinizin, onları koruyan, sırlarını saklayan, ortağı, rahat ve huzur kaynağısınız.
            Allah, o gecelerde kendinize hâkim olamadığınızı, kendinize haksızlık ettiğinizi bildi de, yüzünüze baktı, tevbenizi, günah işlemekten vazgeçerek kendisine itaate yönelişinizi kabul edip sizden bu yasağı kaldırdı. Şimdi onların koynuna girin.
            Allah’ın sizin için ezelde Levh-i Mahfuz’da yazdığı, yazılı olarak farz kıldığı nesili kazanmaya çalışın.
            Fecrin beyaz ipliği, siyah ipliğinden, tan yerinin aydınlığı, gecenin karanlığından ayırt edilinceye kadar yeyin için. Sonra akşama kadar, yasaklara riayet ederek oruçlarınızı tamamlayın.
            Mescitlerde itikâfa girdiğiniz, ibadete çekildiğiniz günlerde hanımlarınıza yaklaşmayın.
            Bunlar, Allah’ın koyduğu kurallar ve yasaklardır. Bu kuralları çiğnemeyin. Bu sınırlara yaklaşmayın. Böylece Allah âyetlerini, dinin emir ve hükümlerini, insanların iyiliği, kurtuluşu için açıklıyor. Umulur ki, Allah’a sığınıp emirlerine yapışırlar, günahlardan arınıp, azaptan korunurlar, kulluk ve sorumluluk şuuruyla, haklarına ve özgürlüklerine sahip çıkarak şahsiyetli davranırlar, dinî ve sosyal görevlerinin bilincinde olurlar.
            Ahmet Varol:Size, oruç günlerinin gecelerinde hanımlarınıza yaklaşmanız helal kılındı. Onlar sizin için bir örtüdürler, siz de onlar için bir örtüsünüz. Allah sizin nefislerinize güvenemeyeceğinizi bildi de tevbelerinizi kabul etti ve sizi bağışladı. Şu halde artık (geceleri) onlara yaklaşın ve Allah'ın sizin için takdir ettiğini dileyin. Ve şafağın beyaz ipliği siyah ipliğinden size göre ayırdoluncaya kadar yiyip için. Sonra geceye kadar orucu tamamlayın. Camilerde itikafta olduğunuz zamanlarda hanımlarınıza yaklaşmayın. Bunlar Allah'ın koymuş olduğu sınırlardır, bunlara yaklaşmayın. İşte, sakınırlar diye Allah ayetlerini insanlara böyle açıklamaktadır.
            Ali Bulaç:Oruç gecesinde kadınlarınıza yaklaşmak size helal kılındı. Onlar, sizin örtüleriniz, siz de onlara örtüsünüz. Allah, gerçekten sizin, nefislerinize ihanet etmekte olduğunuzu bildi, tevbenizi kabul etti ve sizi bağışladı. Artık onlara yaklaşın ve Allah'ın sizin için yazdıklarını dileyin. Fecir vakti, sizce beyaz iplik siyah iplikten ayırd edilinceye kadar yiyin, için, sonra geceye kadar orucu tamamlayın. Mescidlerde itikafta olduğunuz zamanlarda onlara (kadınlarınıza) yaklaşmayın. Bunlar, Allah'ın sınırlarıdır, (sakın) onlara yanaşmayın. İşte Allah, insanlara ayetlerini böylece açıklar; umulur ki sakınırlar.
            Ali Fikri Yavuz:Oruç gecesi, kadınlarınıza yaklaşmanız size helâl kılındı. Onlar, sizin için fenalığa karşı koruyucu bir elbise ve siz de onlar için koruyucu bir elbise gibisiniz. Allah, nefislerinize emniyet edemiyeceğinizi bildiği için, üzerinize rahmeti ile ihsan edip günahınızı afvetti. Şimdi hanımlarınıza gecelerde mübaşerette bulunun ve Allah’ın sizler için mübah takdir ettiği üremeyi isteyin; ve gece ile gündüzü ayıran fecrin beyaz ipliği, gecenin siyah ipliğinden sizce seçilinceye kadar yeyin, için. Sonra ertesi geceye kadar orucu tam tutun. Siz ibadet için mescidlere kapanıp itikâf halinde iken geceleri de hanımlarınıza yaklaşmayın. Bu hükümler Allah’ın (yasak) sınırlarıdır, sakın onlara yaklaşmayın. İşte Allah âyetlerini böylece insanlara açıklar ki, sakınıp korunsunlar.
            Bekir Sadak:Oruc tuttugunuz gunlerin gecesi kadinlariniza yaklasmaniz size helal kilindi, onlar sizin ortunuz, siz de onlarin ortulerisiniz. Allah, nefsinize guvenemiyeceginizi biliyordu, bu sebeple tevbenizi kabul edip sizi affetti; artik onlara yaklasabilirsiniz. Allah'in sizin icin takdir ettigini dileyin. Tan yerinde, beyaz iplik siyah iplikten sizce ayirdedilinceye kadar, yiyin icin, sonra orucu geceye kadar tamamlayin. Mescidlerde itikafa cekildiginizde kadinlariniza yaklasmayin. Allah insanlara yasaklardan sakinsinlar diye ayetlerini boylece apacik bildirir.
            Celal Yıldırım:(Ramazan'da) Oruç (tuttuğunuz günlerin) gecesi kadınlarınıza cinsel yaklaşmada bulunmanız size helâl kılındı. Onlar sizin için bir elbise, siz de onlar için bir elbisesiniz. Allah kendinize olan güveni kötüye kullanacağınızı biliyordu. (Bu hususta) tevbenizi kabul etti, sizi bağışladı. Artık (geceleri) onlara yaklaşın ve Allah'ın size yazıp takdir ettiğini dileyin. Fecirde beyaz iplik siyah iplikten size seçilinceye (gündüzün aydınlığı, gecenin karanlığından sıyrılıp ayrılıncaya) kadar yeyin, için. Sonra da orucu geceye kadar tamamlayın. Mescidlerde itikatta bulunduğunuzda kadınlarınıza (geceleri de) cinsel yaklaşmada bulunmayın. Bunlar Allah'ın sınırlarıdır; sakın yaklaşmayın. İşte Allah âyetlerini böylece insanlara açıklıyor. Ola ki sakınırlar.
            Diyanet İşleri (eski):Oruç tuttuğunuz günlerin gecesi kadınlarınıza yaklaşmanız size helal kılındı, onlar sizin örtünüz, siz de onların örtülerisiniz. Allah, nefsinize güvenemiyeceğinizi biliyordu, bu sebeple tevbenizi kabul edip sizi affetti; artık onlara yaklaşabilirsiniz. Allah'ın sizin için takdir ettiğini dileyin. Tan yerinde, beyaz iplik siyah iplikten sizce ayırdedilinceye kadar, yiyin için, sonra orucu geceye kadar tamamlayın. Mescidlerde itikafa çekildiğinizde kadınlarınıza yaklaşmayın. Allah insanlara yasaklardan sakınsınlar diye ayetlerini böylece apaçık bildirir.
            Diyanet Vakfi:Oruç gecesinde kadınlarınıza yaklaşmak size helâl kılındı. Onlar sizin için birer elbise, siz de onlar için birer elbisesiniz. Allah sizin kendinize kötülük ettiğinizi bildi ve tevbenizi kabul edip sizi bağışladı. Artık (ramazan gecelerinde) onlara yaklaşın ve Allah'ın sizin için takdir ettiklerini isteyin. Sabahın beyaz ipliği (aydınlığı), siyah ipliğinden (karanlığından) ayırt edilinceye kadar yeyin, için, sonra akşama kadar orucu tamamlayın. Mescitlerde ibadete çekilmiş olduğunuz zamanlarda kadınlarla birleşmeyin. Bunlar Allah'ın koyduğu sınırlardır. Sakın bu sınırlara yaklaşmayın. İşte böylece Allah âyetlerini insanlara açıklar. Umulur ki korunurlar.
            Edip Yüksel:Oruç gecelerinde kadınlarınızla cinsel ilişkide bulunmanız size helal kılındı. Onlar sizin (sırlarınızı gizleyen) örtüleriniz, siz de onların örtülerisiniz. ALLAH, kendinizi kandırıp durduğunuzu bildi de tevbenizi kabul etti ve sizi bağışladı. Artık ALLAH'ın sizin için belirlediğini dileyerek onlarla cinsel ilişkide bulunabilirsiniz. Şafağın beyaz ve siyah ipliğini birbirinden ayırdedinceye kadar yeyin, için. Sonra geceye kadar orucu tamamlayın. Mescitlere kapanmış durumdayken onlarla cinsel ilişkide bulunmayın. Bunlar ALLAH'ın koyduğu sınırlardır; onları çiğnemeyin. ALLAH korunmaları için ayetlerini halka böyle açıklar.
            Elmalılı Hamdi Yazır:Oruç gecesi kadınlarınıza ilişmeniz size helâl buyuruldu, onlar sizin için bir libas siz de onlar için bir libas mesabesindesiniz, Allah nefsinize emniyyet edemiyeceğinizi bildiği için müraceatınızı kabul buyurdu ve sizden afvetti, şimdi onlara mübaşerette bulunun ve Allahın sizler için yazdığını isteyin ve tâ fecrin beyaz ipliği siyah iplikten sizce seçilinceye kadar yeyin için, sonra da ertesi geceye kadar orucu tam tutun, bununla beraber siz mescidlerde i'tikâf halinde iken onlara mübaşerette bulunmayın, bunlar Allah hudududur sakın onlara yaklaşmayın, böyle ayırd ediyor Allah âyetlerini insanlara ki sakınıb korunsunlar
            Elmalılı (sadeleştirilmiş):Oruç günlerinin gecesi kadınlarınızla ilişkide bulunmanız size helal edildi. Onlar sizin için bir giysi, siz de onlar için bir giysi durumundasınız. Allah nefsinize güvenemeyeceğinizi bildiği için tevbenizi kabul etti ve sizi bağışladı. Şimdi onlarla ilişkide bulunun, Allah'ın sizler için yazdığını isteyin ve fecrin beyaz ipliği siyah iplikten sizce seçilinceye kadar yiyin, için, sonra da ertesi geceye kadar orucu tam tutun. Bununla birlikte siz, mescitlerde itikaf halinde iken onlarla ilişkide bulunmayın. Bunlar, Allah'ın sınırlarıdır; sakın onlara yaklaşmayın! Allah böylece, sakınıp korunsunlar diye insanlara ayetlerini iyice açıklıyor.
            Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2):Oruç gecesi kadınlarınıza yaklaşmanız, size helâl kılındı. Onlar, sizin için bir örtü, siz de onlar için bir örtü durumundasınız. Allah, nefsinize güvenemeyeceğinizi bildiği için müracaatınızı kabul buyurdu ve sizi bağışladı. Şimdi onlara yaklaşın ve Allah'ın sizler için yazdığını isteyin. Ta fecrin beyaz ipliği siyah iplikden size seçilinceye kadar yiyin, için. Sonra da ertesi geceye kadar orucu tam tutun. Bununla beraber siz mescitlerde îtikaf halinde iken onlara yaklaşmayın. Bunlar, Allah'ın sınırlarıdır, sakın onlara yaklaşmayın. Allah, âyetlerini insanlara böyle açıklıyor ki sakınıp korunsunlar.
            Fizilal-il Kuran:Sizin için oruç gecesi kadınlarınıza yaklaşmak helal kılındı. Onlar sizin için, siz de onlar için bir libassınız. Sizin nefislerinize hıyanet edeceğinizi Allah bildi de, tevbenizi kabul etti ve sizi bağışladı. Artık onlara yaklaşın. Ve Allah’ın hakkınızda yazdığını isteyin. Ve fecrin beyaz ipliği siyah ipliğinden seçilinceye kadar yiyin, için. Sonra geceye kadar orucu tamamlayın. Mescidlerde i’tikafta bulunduğunuz zaman kadınlarınıza yaklaşmayın. Bu, Allah’ın hudududur. Sakın onlara yaklaşmayın. İşte Allah ayetlerini insanlara böylece açıklar. Ta ki onlar korunsunlar.
            Gültekin Onan:Oruç gecelerinde kadınlarınıza yaklaşmanız size helal kılındı. Onlar sizin (sırlarınızı gizleyen) örtüleriniz, siz de onlara örtüsünüz. Tanrı, gerçekten sizin nefslerinize ihanet etmekte olduğunuzu (veya: zaaf gösterdiğinizi ya da yazık ettiğinizi) bildi, tevbenizi kabul etti ve sizi bağışladı. Artık onlara yaklaşın ve Tanrı'nın sizin için yazdıklarını dileyin. Fecir (vakti) sizce beyaz iplik siyah iplikten ayırd edilinceye kadar yiyin, için, sonra geceye kadar orucu tamamlayın. Mescidlerde itikafta olduğunuz zamanlarda onlara (kadınlarınıza) yaklaşmayın. Bunlar Tanrı'nın sınırlarıdır, (sakın) onlara yanaşmayın. İşte Tanrı insanlara ayetlerini böylece açıklar. Umulur ki sakınırlar.
            Hasan Basri Çantay:Oruç (günlerinizin) gecesinde kadınlarınıza yaklaşmak size halâl edildi. Onlar sizin için, siz de onlar için birer libâssınız. Allah nefislerinize karşı za'f göstermekde olduğunuzu bildi de tevbenizi kabul etdi, sizi bağışladı. Artık (bundan sonra geceleri) onlara yaklaşın ve Allahın hakkınızda yazdığını isteyin. (Bütün gece) fecr (-Î saadık) olan ak iplik kara iplikden size seçilinceye kadar yeyin, için, sonra geceye kadar orucu tamamlayın. Mescidlerde i'tîkâfda bulunduğunuz zaman kadınlarınıza (geceleri de) yaklaşmayın. Bu (hükümler) Allahın sınırlarıdır. Sakın onlara (o sınırlara) yaklaşmayın, işte Allah âyetlerini böylece insanlara açıklar. Tâki korunsunlar.
            Hayrat Neşriyat:Oruç gecesinde kadınlarınıza yaklaşmak size helâl kılındı. Onlar sizin için (günahlardan koruyan) bir elbise, siz de onlar için bir elbise (gibi)siniz. Allah şübhesiz sizin, (oruç gecesi kadınlarınıza yaklaşmakla) nefislerinize ihânet etmekte olduğunuzu bildi de tevbenizi kabûl etti ve sizi affetti. Artık şimdi (oruç gecelerinde de) onlara yak laşın ve Allah’ın sizin için takdîr ettiğini isteyin! Ve fecrin beyaz ipliği, siyah iplikten size belli oluncaya (imsak vaktine) kadar yiyin, için; sonra da geceye (iftar vaktine) kadar orucu tamamlayın! Fakat siz mes cid lerde i'ti kâf ta bulunan kimseler oldu ğunuzda, onlara(kadınlarınıza) yaklaşmayın! Bunlar Allah’ın hudûdudur, sakın onlara yak laşmayın! İşte Allah, âyet lerini insanlara böyle açıklar; tâ ki (gü nahlardan) sakınsınlar!
            İbni Kesir:Oruç gecesi kadınlarınıza yaklaşmak size helal kılındı. Onlar sizin için, siz de onlar için bir elbisesiniz. Sizin nefislerinize hıyanet eder olduğunuzu Allah bildi de tevbenizi kabul edip, sizi bağışladı. Artık onlara yaklaşın ve Allah'ın hakkınızda yazdığını isteyin. Sizin için şafağın beyaz ipliği, siyah ipliğinden seçilinceye kadar yeyin, için sonra geceye kadar orucu tamamlayın. Mescidlerde i'tikafta bulunduğunuz zaman, kadınlarınıza yaklaşmayın. Bu Allah'ın hudududur. Sakın onlara yaklaşmayın. İşte Allah ayetlerini insanlara, korunsunlar diye böyle açıklar.
            Muhammed Esed:(Gündüz) tutulan oruçtan sonraki gece boyunca kadınlarınıza yaklaşmanız helaldir: onlar sizin için bir elbise gibidirler ve siz de onlar için bir elbise gibisiniz. Allah bu konuda kendinizi sıkıntıya sokacağınızı bilir; bu yüzden O size mağfiret ile yönelmiş ve bu zorluğu üzerinizden kaldırmıştır. Şimdi öyleyse onlara yaklaşabilir ve Allah'ın sizin için uygun gördüğünden yararlanabilirsiniz ve gecenin karanlığından tan yerinin aydınlığı fark edilinceye kadar yiyip içebilirsiniz. Sonra gece çökünceye kadar oruca devam edersiniz. Ama mescitlerde itikafta iken kadınlara yaklaşmayın. Bunlar Allah'ın koyduğu sınırlardır: O halde bu sınırları ihlal etmeyin: (işte) böylece Allah mesajlarını insanlara açıklıyor ki, O'na karşı sorumluluklarının bilincinde olabilsinler.
            Ömer Nasuhi Bilmen:Sizin için oruç gecesi kadınlarınızla mücâmaatta bulunmak helâl kılındı. Onlar sizin için libastır. Siz de onlar için libassınızdır. Muhakkak sizin nefislerinize hıyanet edeceğinizi Allah Teâlâ bildi ve tevbenizi kabul etti ve sizden (günahlarınızı) af buyurdu. Şimdi onlara mübaşerette bulununuz. Ve Allah Teâlâ'nın sizler için yazdığı şeyi isteyiniz. Ve sizler için fecrin beyaz ipliği siyah ipliğinden tebeyyün edinceye kadar yiyiniz ve içiniz. Sonra orucu ertesi geceye kadar tam tutunuz. Ve siz mescitlerde mûtekif bulundukça kadınlarınıza mübaşerette bulunmayınız. Bu Allah'ın hudududur. Sakın onlara yaklaşmayınız. İşte Allah Teâlâ âyetlerini nâsa böyle açıkça beyan buyurur. Tâ ki onlar sakınalar.
            Ömer Öngüt:Oruç tuttuğunuz günlerin gecelerinde hanımlarınıza yaklaşmak size helâl kılındı. Onlar sizin örtünüz, siz de onların örtülerisiniz. Allah sizin nefislerinize hiyanet etmekte olduğunuzu bildi de tevbenizi kabul etti ve sizi bağışladı. Artık onlara yaklaşın ve Allah'ın sizin için takdir ettiğini dileyin. Fecirde beyaz iplik siyah iplikten ayırdedilinceye kadar yiyin için. Sonra da orucu gece oluncaya kadar tamamlayın. Mescidlerde itikafta iken hanımlar(ınız)a yaklaşmayın. Bunlar Allah'ın koyduğu sınırlardır, sakın bu sınırlara yaklaşmayın. Allah insanlara âyetlerini böyle açıklar ki, korunup sakınsınlar.
            Şaban Piriş:Oruç gecesi kadınlarınıza yaklaşmak size helal kılındı. Onlar sizin örtünüz, sizde onların örtüsüsünüz. Allah, nefsinize ihanet etmekte olduğunuzu biliyordu. Bu sebeple, tevbenizi kabul edip sizi bağışladı; artık onlara yaklaşın ve Allah’ın sizin için takdir ettiğini dileyiniz. Fecir esnasında ufuktaki beyazlık; karanlıktan ayırt edilinceye kadar yiyin için sonra geceye kadar orucu tamamlayın. Mescitlerde itikafa çekilmiş olduğunuzda kadınlara (geceleri de) yaklaşmayın. İşte, Allah, insanlara kötülüklerden korunmaları için ayetlerini böylece açıklar.
            Suat Yıldırım:(Ey kocalar), oruç tuttuğunuz günlerin gecelerinde, eşlerinize yaklaşmak size helâl kılındı. Eşleriniz sizin elbiseleriniz, siz de eşlerinizin elbiselerisiniz. Allah nefsinize güvenemeyeceğinizi bildiği için yüzünüze bakıp, size bu lütufta bulundu. Artık bundan böyle onlara yaklaşıp Allah’ın sizin için takdir buyurduğu neslin arayışı içinde olun! Şafak vaktine, günün ağarması gecenin karanlığından fark edilinceye kadar yiyin için. Sonra gece girinceye kadar orucu tamamlayın! Mescidlerde itikâfta bulunduğunuz sırada eşlerinize yaklaşmayın! Bunlar Allah’ın yasak sınırlarıdır, sakın o hudutlara yaklaşmayın! İşte böylece Allah insanlara, zararlardan sakınıp korunmaları için âyetlerini iyice açıklar.
            Süleyman Ateş:Oruç gecesi, kadınlarınıza yaklaşmak, size helâl kılındı. Onlar sizin elbisenizdir, siz de onların elbisesisiniz. Allâh, sizin kendinize yazık etmekte olduğunuzu bildi de tevbenizi kabul edip sizi affetti. Artık şimdi onlara yaklaşın ve Allâh'ın sizin için yaz(ıp takdir etmiş ol)duğunu arayın; şafağın beyaz ipliği siyah iplikten ayırdelinceye kadar yeyin, için; sonra tâ gece oluncaya dek orucu tamamlayın; mescidlerde ibâdete çekilmiş iken kadınlara yaklaşmayın. Bunlar, Allâh'ın (yasak) sınırlarıdır, bunlara yaklaşmayın. Allâh, insanlara âyetlerini böyle açıklar ki korunup sakınsınlar.
            Tefhim-ul Kuran:Oruç gecesinde kadınlarınıza yaklaşmak size helal kılındı. Onlar, sizin örtüleriniz, siz de onların örtüsüsünüz. Allah, gerçekten sizin, nefislerinize ihanet etmekte olduğunuzu bildi, tevbenizi kabul etti ve sizi bağışladı. Artık onlara yaklaşın ve Allah'ın sizin için yazdıklarını dileyin. Fecir vakti, sizce beyaz iplik siyah iplikten ayırd edilinceye kadar yiyin, için, sonra geceye kadar orucu tamamlayın. Mescidlerde itikafta olduğunuz zamanlarda da onlara (kadınlarınıza) yaklaşmayın. Bunlar, Allah'ın sınırlarıdır, (sakın) onlara yanaşmayın. İşte Allah, insanlara ayetlerini böylece açıklar; umulur ki sakınırlar.
            Ümit Şimşek:Oruç gecesinde kadınlarınızla ilişki size helâl kılındı. Onlar sizin için bir elbise, siz onlar için bir elbisesiniz. Allah biliyor ki siz kendinize hıyanet ediyordunuz; onun için tevbenizi kabul edip sizi bağışladı. Artık onlara serbestçe yaklaşın ve Allah'ın sizin için yazmış olduğu şeyi arayın. Fecirde tanyerinin beyaz ipliği gecenin siyah ipliğinden ayırt edilir hale gelinceye kadar da yiyin, için; sonra da geceye kadar oruca devam edin. Yalnız, mescidde itikâfa girdiğiniz zaman kadınlarınızla ilişkide bulunmayın. Bunlar Allah'ın çizdiği sınırlardır; ona yaklaşmayın. Sakınsınlar diye, insanlara âyetlerini Allah işte böyle açıklıyor.
            Yaşar Nuri Öztürk:Oruç gecesi kadınlarınıza yaklaşmak size helal kılınmıştır. Onlar sizin için giysidir, siz de onlar için giysisiniz. Allah sizin öz benliklerinize yazık etmekte olduğunuzu bilmiş, tövbelerinizi kabul edip sizi affetmiştir. Artık şimdi onlara yaklaşın ve Allah'ın sizin için yazdığı şeyi arayın. Tan yerinin beyaz ipliği siyah ipliğinden sizce seçilinceye kadar yiyin için; sonra da orucu gece oluncaya değin tamamlayın. Mescitlerde itikâfta bulunduğunuz sırada zevcelerinizle cinsel temas kurmayın. İşte bunlar Allah'ın yasaklarıdır, bunlara yaklaşmayın. Allah, ayetlerini insanlara işte böyle açıklar ki korunabilsinler."[size=10pt]

            Yorum


              #7
              Ynt: namaz vakitleri, ramazanın başlangıcı ve bayram günü

              Arapça'da mesa' akşam demek, leyl gece demektir. Eğer diyanetin Kur'an mealini tahrif ettiği gibi gerçekten Allah akşama kadar demek isteseydi o zaman ile mesa' derdi ilel leyl demezdi...

              Yorum


                #8
                Ynt: namaz vakitleri, ramazanın başlangıcı ve bayram günü

                [quote author=abdarı_Kerbela link=topic=25007.msg168796#msg168796 date=1373608987]
                Kıymetli vahidetun,


                benim ailede sunni ve hiç şii yok(eşim dışında)...

                oruç konusunda bizim aile zaten 3-5 dk geç iftar eder birazcıkta biz uzatınca hiç dikkat çekmedi. ;d

                ve bayram günü kesişmezse ne yaparım onu bende bilmiyorum. ;d

                selametle...
                [/quote]


                değerli kardeşim,

                daha bir kaç gün oldu ramazan başlayalı inşallah iler ki günlerde dikkat çekmezsiniz
                bayram meselesinde hem ramazan 29 çeksin diye dua etmek lazım hemde 30 çekebileceğini göz önünde bulundurarak bir plan yapmanız lazım bence

                anladığım kadarıyla mezhebinizi ailenizden saklıyorsunuz peki namazlarınızı nasıl kılıyorsunuz?


                bir de özel olmayacaksa eğer neden mezhebinizi ailenizden saklıyorsunuz? merak ettim de...


                Yorum


                  #9
                  Ynt: namaz vakitleri, ramazanın başlangıcı ve bayram günü

                  Şia mezhep değildir kardeşler, buna yazılarımızda dikkat edersek insanlara doğru anlatmış oluruz.

                  Yorum


                    #10
                    Ynt: namaz vakitleri, ramazanın başlangıcı ve bayram günü

                    [quote author=selmancan link=topic=25007.msg168800#msg168800 date=1373612443]
                    akşam vakti ortucu geç açma konusunda sıkıntı yaşayan şii kardeşlerim;


                    bu bir sıkıntı değil bir rahmettir. Bu sayede ailenizi geç oruç açmaya ikna etme fırsatınız var elinizde. Nasıl mı çok kolay. ben az önce okudum ayeti hemen size de söyleyeyim.


                    ayette orucu geceye kadar tamamlayın diyor. bakın ayetin kelime kelime arapçasının türkçe karşılıkları ve bir çok meali toplu olarak şu sitede var:


                    http://www.kuranmeali.org/2/bakara_s..._mealleri.aspx


                    elinize bir de somut ve teberrük olması bakımından herhangi bir mealli Kur'an alın. Bu mealin diyanetten olmasını tavsiye ediyorum. Sonra bu siteyi açın. önce eğer aileniz Kur'an okumasını biliyorsa ailenize Kur'andan ve siteden aynı ayeti inceleyeceğinize dair güvence verin. okutup gösterin. eğer arapça bilmiyorlarsa siteden kelime kelime anlamları okutun. sonra elinizdeki mealle sitedeki meali karşılaştırıp aynı ayeti incelediğinize inandırın.


                    sonra ayetin " geceye kadar" kelimesine dikkat çekin. ve bunun meallere yansıyıp yansımadığını birlikte denetleyin. siz söylemeyin yansımıtmış yansıtmamış diye. ailenizdeki ilgili kişi kendisi desin: "haa bak bu meal yapımcısı bunu yansıtmış bu tahrif etmiş gece yerine akşam kelimesini kullanmış vay hain! diye!


                    sonra şu soruyu sorun: Diyanetin camilerden okuttuğu ezan akşam ezanı mı yoksa yatsı ezanı mı? oruç açmak için okuttuğu ezan! akşam ezanı! ee? sorun: ayette orucu ne zamana kadar tamamlayın diyor?


                    işte sorunun burada verilecek cevabı çok önemlidir. "evet ya bak şimdi! biz bunu bilmiyorduk! eee bu kadar hoca diyanet bunu bilmiyor mu! "


                    demişlerse iş yolunda demektir. o zaman hemen ayette bizzat diyanetin yaptığı tahrifata dikkat çekin. ayette geceye kadar (ilel leyl) geçmesine rağmen diyanetin nasıl akşama kadar diye tahrifat yaptığını iyice gösterin.


                    işte artık iş tamamdır. geceye kadar tabiri nedeniyle Ehlibeyt yoluyla Peygamberimizden Orucu öğrenen Şia'nın gecenin alameti olan doğudaki kızıllığın gitmesine kadar orucu açmadığını anlatın. ve eğer kendileri topluma göre değil de Allah'ın bize indirdiği ayete göre oruç tutacaklarsa geceye kadar tamamlamaları gerektiğini vurgulayın.

                    [/quote]


                    selmancan kardeş,


                    yazdıklarınızı ailesinden şii olduğunu gizleyenler deneyemez
                    ancak ailesinin şii olduğunu bilen kişiler bunu deneyebilir.



                    "bu bir sıkıntı değil bir rahmettir. Bu sayede ailenizi geç oruç açmaya ikna etme fırsatınız var elinizde.Nasıl mı çok kolay."


                    bir sünniyi gerçek vaktinde oruç açmaya ikna etmek bu kadar kolay olamaz sonuçta onlar sünni ve kendi gibi inanan bütün sünnilerle aynı vakitte açıyorlar. söyledikleriniz mantıklı ama bunu kabul etmeleri için bu kişilerin sorgulayan ve sığ düşünmeyen kişiler olması gerekir yoksa şöyle düşünmeleri mümkün:
                    bu mealleri bir kişi değil komisyon hazırlıyor/ yazıyor biri yanılsa diğeri düzeltir, hem bunlar öyle sıradan adamlar mı o kadar ilim almışlar ilahiyat okumuşlar bunlar yanlış yapıyor da sen mi doğruyu bileceksin diyebilirler...
                    böyle dememeleri için ilahiyatçı olan veya ilim görmüş insanlarında hata yaptıklarına yada samimiyetsiz olabildiklerini yada sahtekarlık bile yapabildiklerini görmüş, şahit olmuş olmaları gerekir.


                    zaten onların gerçek vaktinde açıp açmamasının oruçlarının kabulüne etki edeceğini sanmıyorum. (bunun için de ikna etmeye gerek yok ) çünkü kendi inançlarının gerektirdiği şeklinde davranıyorlar...




                    "sonra şu soruyu sorun: Diyanetin camilerden okuttuğu ezan akşam ezanı mı yoksa yatsı ezanı mı? oruç açmak için okuttuğu ezan! akşam ezanı! ee? sorun: ayette orucu ne zamana kadar tamamlayın diyor?"




                    bunu sorduktan sonra aile şunu diyebilir: siz şiilere göre iftar vakti yatsı ise akşam namazını ne ara kılıyorsunuz? bunu üzerine şii kardeşimiz namaz vakitleriyle ilgili uzuuuuun açıklamayı yapmak zorunda kalır ;d

                    Yorum


                      #11
                      Ynt: namaz vakitleri, ramazanın başlangıcı ve bayram günü

                      [quote author=selmancan link=topic=25007.msg168820#msg168820 date=1373665623]
                      Şia mezhep değildir kardeşler, buna yazılarımızda dikkat edersek insanlara doğru anlatmış oluruz.
                      [/quote]

                      şia ya mezhep demez isek sünniliğe ne diyeceğiz ?
                      şia ya din dersek sünniliğin de başka bir din olduğu anlamını ortaya atmış olmaz mıyız?


                      Yorum


                        #12
                        Ynt: namaz vakitleri, ramazanın başlangıcı ve bayram günü

                        Kardeş mezhep bir din içinde (doğru yanlış) farklı görüş yol ve yöntem demektir. Hristiyanlık bir dindir, bunun içinde farklı inanç uygulama ve yollar olan katolik ortadoks gibi mezhepler vardır. bunlar hristiyanlığı tek başına temsil hakkına sahip olmadığından birbirlerini tanımak zorunda kalmışlardır.


                        İslam'da da (doğrudur Allah bunu emretmiştir demiyorum) mezhepler vardır. Bunlar İslam'da vardır derken, Müslümanların bağlanıp kabul ettikleri değişik yol ve yöntemler var demek istiyorum. bunlar itikadi-ameli, hak-batıl, siyasi-inançsal olmak üzere çeşitli şekilde sınıflanabilirler. itikadi (inançsal) ameli (ibadetsel) ayırımından kastım yine insanların kabulleriyle ilgili bir ayırımdır Allah'ın emrettiği bir ayırım değil.


                        Şia bir mezhep değildir. Çünkü İslam'da bir mezhep yoktur, Allah bir mezhebi emretmediği gibi, mezhebe bölünmeyi meşru da kılmamıştır. eğer tek mezhep olsaydı o zaman mezhep var diyemeyecektik onun adı din olacaktı İslam olacaktı. Müslümanların çağlar boyunca bağlandığı birden çok yol olduğu için mezhep var demek zorunda kalıyoruz. Bu mezhep var dememiz dinin izin verdiği, mezhebi doğru gördüğü anlamına da gelmiyor.


                        bu konu uzun


                        sorunuzun cevabı için Şia bir mezhep değildir. Allah'tan bir mucize olarak zaten hak mezhepler sayılırken Şia sayılmıyor. Eğer sayılsaydı bu durumda o da diğer beşer (insan ürünü) mezheplerden biri gibi olacaktı.


                        Şia İslam'ın hiç bir yerine dokunmadan günümüze taşınmış halinin adıdır. Allah'tan Peygambere gelen din, onlardan İmamlar a.s. vasıtasıyla bize kadar korunarak gelmiştir. bu dini inanç ve amelleri öğreten kuruma ekole okula Şia diyoruz. bu anlamda Şiaya mezhep değil mektep ya da ekol diyebiliriz. Pratikte söz olarak ifade etmek gerekirse "Ehlibeyt mektebi" demek daha doğru ve yapıcı bir adlandırmadır. bir mekteptir çünkü İslam'ı öğretir. Ehlibeyttir çünkü İslam'ı Ehlibeyt kanalıyla alır ve Ehlibeyti Peygamber s.a.a'ten sonra dinin temsilcisi olarak görür.


                        Mezheplere gelince yaşayan mezhepler sünni mezheplerdir. bunlar ameli mezheplerdir. hanefilik şafilik... ameli olarak bunları taklit edip itikadi olarak başka inançta olan mezhepler vardır. mesela zeydilik mutezilelik, vahhabilik gibi. Mezheplerin tamamı şiiler için sünnidir.


                        Bunlar inanç ve amellerini, daha önemlisi varlık meşruiyetlerini ayet ve hadislere dayandıramadıklarından toplum ve kalabalığın tercihi sayesinde var olabilmişlerdir. varlıklarını, "herkes böyle yapıyor bu yolda" demekten başka şekilde ortaya koyamamaktadırlar. yani bu mezhepler kişisel görüştür. kişisel beşeri yöntemdir. İlahi değildir. Bunların kendi var oluş başlangıçları da var oluş sonucunda ortaya koydukları fetvalar da, din değil "kişi"lerin dinden anladıklarıdır. Bu yüzden bunları reddetmek dini reddetmek anlamına gelmez. Hiç bir ayette bu mezheplere uyun diye bir emir hiç bir hadiste bunlara uyabilirsiniz diye bir izin göremezsiniz.


                        Ama şia öyle midir? Ehlibeyt mektebi böyle midir? Ehlibeyte uymak dinin kendisidir.

                        Yorum


                          #13
                          Ynt: namaz vakitleri, ramazanın başlangıcı ve bayram günü

                          Uzun lafın kısası "mezhep" "kişisel görüş" olduğuna göre Şiaya mezhep demek Şia da kişisel görüş demektir.


                          Şia kişisel bir görüş müdür? yoksa ilahi vahyin kendisi midir?

                          Yorum


                            #14
                            Ynt: namaz vakitleri, ramazanın başlangıcı ve bayram günü

                            "şia ya din dersek sünniliğin de başka bir din olduğu anlamını ortaya atmış olmaz mıyız?"


                            Şiaya din dersek sünniliği, dine karıştırılmış bidatlarla karşık ilahi yorumlar, dinin kişisel anlaşılması demiş oluyoruz. Bu kişisel anlayışlardan Allah'ın vahyine uygun olanlar da var zıt olanlar da. Ama kesin olan Allah'ın böyle bir mezhebe göre yaşamayı Müslümanlara serbest bırakmadığıdır.


                            bu izin vermemeye rağmen mezhebe uyanları tekfir etmiyor kafir görmüyoruz. Çünkü cahillerdir bunlar. Şia'dan Allah'ın vahyinden Ehlibeytten habersiz, kandırılmışlardır. kitap ve kaynaklardan koparılmış uyutulmuşlardır. bu yüzden bunlara kafir değil mustaz'af der şia. Mustaz'afların öteki dünyadaki yerleri sitede defalarca kez açıklandı...


                            Şiaya din EHlibeyt yolu Peygamber yolu Kur'an yolu dersek mezheplere de bu yoldan ayrılmış bidat ve hurafelere saplanmış ve Ehlibeyti unutmuş, Peygamberi olduğundan farklı görüp tanımış cahiller olarak görmüş oluruz ki doğru olan da budur.

                            Yorum


                              #15
                              Ynt: namaz vakitleri, ramazanın başlangıcı ve bayram günü

                              Ammaaaaa!


                              Şiaya da mezhep dersek, o zaman İslam'ın kişisel olarak anlaşılma biçimi demiş oluruz. İlahi diyemeyiz. İlahi olan İslam dininin Ebu hanife Malik ya da diğerleri gibi bir sıradan (Allah'ın meşru kılmadığı) bir insanın dinden anladığı inanç ve fetvalar demiş oluruz.


                              o zaman ne olur biliyor musunuz?


                              Allah'a iftira atmış oluruz. Allah dinini korumadı kişisel görüşlerin eline verdi demiş oluruz. İslam'da insanın gözü yumuk uyacağı her şeyiyle Allah'ın gönderdiği bir inanç ve uygulama alanının olmadığını iddia etmiş oluruz. Allah dinini koruyamadı insanlara terk etti, binbir çeşit cemaate bölünmeye kişisel tercihlere kapı açtı demiş oluruz. Peygamberler tükendi Allah'ın dinini hakkıyla temsil edecek ve öğretecek Allah'a tam bağlı masum kimse kalmadı demiş oluruz.


                              daha neler neler..


                              orada bölünmüşlük varsa ve bu bir suçsa


                              bu suçun iki sorumlusu vardır:


                              Ya Allah ya kullar.

                              mezhep yani kişisel inançlar doğrudur dersek suçlu Allah, tek doğru var ama insanlar bunu terk etmiş ama tek doğru da yaşıyor dileyen ona uyabiliyor dersek o zaman suçlu Allah değil uymayan kullar olmuş olur.

                              Eğer tek doğru bir din var bu dinin adı Ehlibeyt mektebi koruyucusu İmam Mehdi a.f derseniz burada sorun yok.


                              Ama şia da kişisel görüş dediğinizde o zaman kullarda suç yok suçlu Allah demiş olursunuz. dinini korumamış sağlam bir başa, ekole emanet etmemiş demektir.

                              Yorum

                              YUKARI ÇIK
                              Çalışıyor...
                              X