Ynt: Şii kaynaklarına erişim
[quote author=selmancan link=topic=25161.msg170607#msg170607 date=1377553824]
benim iddiam sizin gibilerin iddialarının üzerine kurulmuş bir iddiadır. yani sizin gibiler şia hadislerinde uydurmalar var iddiasıdır. ben de bunların İmam Zaman a.f tarafından giderilerek asıllarının onaylandığı şeklindedir.[/quote]
Allah aşkına kendin ne dediğinin farkında mısın? senin iddan nasıl benim iddamın üzerine kurulu ola bilir oysa ki, bunlar ikisi tamamen bir birine zıttır. ha eğer benim sözüme inat, benim iddama ters olsun diye böyle bir iddada bulunuyorsan şu halde bu senin "sen böyle söylersin ha, al bende böyle diyorum" mantığından hareket ettiğini gösterir ki, bu hatta benim sözlerim yanlış bile olsa senin sözünün dinde yasaklan rekabet olduğu demektir. yani mesela hristiyanlar diyorlar ki, "İsa Allah'ın oğlu", bir başkası da inatlaşarak "madem öyle he, al sana Ali de Allah'ın oğludur" diyor.
hayır, imam Zaman a.s'ın bu kitabı onayladığı, ona "el-Kafi" adı verdiği gibi sözlerin aslı astarı yoktur. burada idda sahibi sensin, madem idda ediyorsun buyur bu kitabı yazan Kuleyni r.a'ın bu yönde bir sözünü veya imam a.s'ın onu onaylayıp ona "el-Kafi" adıı verdiğini gösteren 1 hadis getir.
sadece imam Zaman a.s'ın değil tüm nebi, rasul ve vasiler a.s'ın görevidir bu fakat bunun anlamı tüm kitapların onlar a.s tarafından onaylanmış olduğu demek değildir. nitekim imamlar a.s zamanında yaşayan şahıslar (sahabeler) tarafından yazılmış "Nevadir", "Mehasin", "Besair", "Ğgaybe li Fazl b. Şazan" ve benzeri kitaplarda bile zayıf, senedsiz ve benzeri hadisler mevcuttur. elbette bir kitap imama suulduğunda veya bir başka bir yol ile imam onun durumu hakkında bilgi verdiğinde kimse bunun aksini söylemez. mesela imam Hasan el-Askeri a.s Yunus b. Abdurrahman'ın oruç hakkındaki kitabını onaylamıştır artık kim kalkıp "ha bu kitapta şu hadis geçersiz" diye bilir? fakat mesele şu, imamlar a.s tüm bu kitaplar hakkında bu işi yapa bildiler mi? zalim ve kafirler olara eziyet ettiler, Şiilerin kendilerine ulaşmalarını engellediler ve s.
sen ise burada usta bir demogoji yaparak "imamın görevinin bidatlerden temizleme, doğruyu gösterme" şeklindeki temel şii akidesini imamın kitapları onaylamış olmasına delil getirip birde utanmadan "aa bunun için delil mi istiyorsun" diyorsun. bunu sahabe kousunda sık sık nasibiler yapar. sahabelerin övlüdüğü ayetleri alır ve "Ebu Bekir'e, Muaviye'ye laf söylersin ha? oysa Allah sahabeyi övüyor." derler.
öncelikle, temel hadis kitaplarının adı "Usulü Erbaa" değil "Kutubu Erbaa"dır ve "Usulü Erbaa" diye de bir şey yoktur. "Usulü Erbaa mie" vardır ki, bunun da "el-Kafi", "Fakih", "Tehzib" ve "İstisbar" gibi hadis kitapları ile uzaktan yakından ilgisi yoktur. ikinci olarak, eğer imam a.s'ın kitapları tashih etme imkanı varsa ne oluyorda sadece "Kutubu Erbaa"yı tashih ediyor? niye diğer kitapları da tashih etmiyor? oysa diğer kitaplarda öyle hadisler var ki, bular "Kutubu Erbaa"da mevcut değildir. imam a.s'ın görevi insanları hidayet etmektir kitap kayırmak değildir ki, "şunları düzenleyeyim, şunları da kendi haline bırakayım" mantığı ile hareket etmiş olsun.
irelide çelişkilere örnek vereceğim inşaAllah.
eskiden bunu kavgasını verdiği günleri hatırladım birden.
benim arkadaşlarım burada kedilerie karşı kibirli olup olmadığı söylesiler, facebbok'daki arkadaşlarda gelsin uzun zamandır tanıyorlar beni, dün görüştüm olarla. bakalım bende kibir varmıy mış? ama sizi bende kibir görmeniz doğaldır çünkü İslam düşmana karşı kibire izin vermektedir. Rasulullah s.a.a'in sahabesi Ebu Ducane r.a'ın Uhud savaşındaki kibirli yürüyüşü ve Rasulullah s.a.a'in onun hakkındaki sözü sana ulaşmadı mı?
Şia'yı tanımadığınız gibi şia'nın hadis ve rical alimlerini de tanımamışsınız, aksi halde böylesi gülünç sözler söylemezdiniz. yoksa siz 4 hadis kitabını yazan alimlerin aynı zamanda rical alimleri olduklarını da bilmiyor musunuz? belki de söylemem faydalı olur, Şia'nın 4 ana hadis kitabı (el-Kafi, Fakih, Tehzib, İstisbar) olduğu gibi, 4 de ana rical kaynağı (Rical Necaşi, Rical Tusi, Fihrist Tusi, İhtiyaru Marifetur Rical) vardır. ve bu 4 rical kitabından 3 (Rical Tusi, Fihrist Tusi, İhtiyaru Marifetur Rical)'in yazarı olan şahıs 4 ana hadis kitabından 2 (Tehzib ve İstisbar)'ın yazarı olan Şeyhut Taife Tusi r.a'dır. "Kutubu Erbaa"ya dahil olan 2-ci kitap Şeyh Saduk'un "Fakih" kitabıdır aynı zamanda Saduk r.a'ın "Nevadirul Hikme" adlı rical kitabı vardır. şia rical kaynakları imamlar a.s'ın hayatta olduğu dönemden itibaren yazılmaya başlanmıştır, imamlar a.s'ın ashabının önde gelenlerinden Berki, Ali b. Hakem, Fazl b. Şazan, Ubeydullah b. Ebi Rafi, Muhammed b. İsa el-Yaktini, Ahmed b. Muhammed el-Eşari, Sad b. Abdullah ve daha pek çoğu rical alimleridir, her birisi ricale dair belli başlı kitaplar yazmıştırlar. bu kouda bilgi almak için Şeyh Hüseyin er-Razi h.a'ın "Tarihu İlmur-Rical" kitabını okuyun: http://alhassanain.org/arabic/?com=book&id=346
dolayısı ile "filan ravi zayıf, falan meçhul" diyeler bizzat 4 kitabı yazanlardır benim gibi sıradan kişiler değil. kaldı ki, 4 kitabın müellifleri (Kuleyni, Saduk ve Tusi) de bir birinin kitabındaki hadislerden bazılarını zayıf saymış, şazzlığına hükmetmiştir ve s. örnek olarak Şeyh Tusi r.a'ın sözünü verelim. Tusi r.a "İstisbar" kitabında Kuleyni r.a'ın "el-Kafi" kitabından bir hadis rivayet eder ve daha sonra der ki:
oysa bu rivayet yukarıda da dediğim gibi "el-Kafi"de geçer, bkz: Kuleyni, "el-Kafi", 4/81, hadis 4
bunun gibi daha bir çok yerde Tusi ve Saduk "el-Kafi"den hadisler getirip zayıflığına hükmetmiştirler, aynı şekilde Tusi Saduk'un "Fakih" kitabındaki zayıflara işaret etmiştir ve s.
ama çelişik hadislere gelince, sadece Ramazan ayı hakkındaki rivayetleri örnek göstermek yeterlidir. "el-Kafi" ve "Fakih" kitaplarında Ramazının 30 gün olup artıp azalmayacağına dair rivayetler vardır, ve bunun zıddına Ramazan aynın ay ile başlayıp ay ile biteceği rivayetleri vardır. bunları şimdi örnek göstermeyeceğim, direk İslam/Şia akidesine zıt olan 2 hadis göstereceğim. ilk hadis Rasulullah s.a.a'in namazda hata yaptığı ile ilgilidir, "el-Kafi" ve "Fakih" kitaplarında bu konuda hadisler vardır. örnek için birini yazıyorum:
ne diyorsun buna? direk İslam akidesine zıt bir hadis ve "el-Kafi"de yer alıyor bunun zıttına ve İslam akidesine muvafık hadis ise "Tehzibul Ahmak" kitabında, buyrun:
hem "Kutubu Erbaa"da yer alan 2 kitap arasındaki hadis çelişik ve hemde bunlardan birisi İslam akaidine zıt. ister istemez birisinin yanlışlığına hüküm vereceksin ve ne olacağını zaten biliyorsun.
İslam/Şia akaidine zıt olan 2-ci bir hadis yine "el-Kafi"de. bu hadise göre ise müşrik Azer Hz. İbrahim a.s'ın babasıdır, bkz: Kuleyni r.a, "el-Kafi", 8/366-367, hadis 558
gerekirse bu örekleri daha da artırırız. ama şunu unutma, "el-Kafi"nin türkçeye çevrilmiş 2 cildini okumak tüm kutubu erbaa'yı ve şia hadis ilmini okumak değildir.
yazdıklarımı senin gibilerin yanında değeri olsun diye yazmıyorum, Şia olup şia'yı şia'nın kaide ve kuralları ile yaşayanlar için yazıyorum. ama "onu bu işte akletmeyenlere sat" sözüne gelince, beim yazdıklarım kedimden uydurduğu, düzüp tasarladığım, ortaya attığım bir şey değildir aksine bu mektebin ta imamlar a.s döeminden bu yana gelen alimlerinin uyguladıkları kurallardır. dolayısı ile bu "sattıklarım" akletmeyenlere değil akıl edip şia olanlara satılacak şeylerdir.
ben ise senin İslamı/Şia'yı bilmeden Şia adına ahkam kesmemen konusunda uyarıyorum.
[quote author=selmancan link=topic=25161.msg170607#msg170607 date=1377553824]
benim iddiam sizin gibilerin iddialarının üzerine kurulmuş bir iddiadır. yani sizin gibiler şia hadislerinde uydurmalar var iddiasıdır. ben de bunların İmam Zaman a.f tarafından giderilerek asıllarının onaylandığı şeklindedir.[/quote]
Allah aşkına kendin ne dediğinin farkında mısın? senin iddan nasıl benim iddamın üzerine kurulu ola bilir oysa ki, bunlar ikisi tamamen bir birine zıttır. ha eğer benim sözüme inat, benim iddama ters olsun diye böyle bir iddada bulunuyorsan şu halde bu senin "sen böyle söylersin ha, al bende böyle diyorum" mantığından hareket ettiğini gösterir ki, bu hatta benim sözlerim yanlış bile olsa senin sözünün dinde yasaklan rekabet olduğu demektir. yani mesela hristiyanlar diyorlar ki, "İsa Allah'ın oğlu", bir başkası da inatlaşarak "madem öyle he, al sana Ali de Allah'ın oğludur" diyor.
İmam Zaman a.f el kafiye Kafi adını vermemiş midir? Onu onaylamamış mıdır?
İmam Zaman a.f dine sokulan bidatları ve uydurmaları gidermekle görevli değil midir, onun canlı İmam oluşunun bir sebebi de bu değil midir? Bu en temel şii akide için delil mi istiyorsunuz?
sen ise burada usta bir demogoji yaparak "imamın görevinin bidatlerden temizleme, doğruyu gösterme" şeklindeki temel şii akidesini imamın kitapları onaylamış olmasına delil getirip birde utanmadan "aa bunun için delil mi istiyorsun" diyorsun. bunu sahabe kousunda sık sık nasibiler yapar. sahabelerin övlüdüğü ayetleri alır ve "Ebu Bekir'e, Muaviye'ye laf söylersin ha? oysa Allah sahabeyi övüyor." derler.
Bu sitede Usulü kafi'de çelişkili hadislerin yer almadığı, çelişki olduğuna dair gösterilen örnekler çürütülerek ispatlandı. Eğer çelişki var uydurma var diyorsanız bu bir iddiadır ve sizin çelişkilere örnek göstermeniz gerekir. Ancak temel şia hadis kitaplarından söz ediyorum. Usulü Erbaada yani.
irelide çelişkilere örnek vereceğim inşaAllah.
Bu ulaştıklarımı demogoji diye nitelemeniz ayrıca bir hakarettir. Yönetimde olmanıza rağmen siteden atılacak derecede sınırları ihlal etmeniz buna rağmen hala sitede hem de yönetimde olmanız sizi baya ileri gitmeye sevketmiş.
bu konuda kibrinizi azaltın.
şu cümledeki hadsizliğe bakın:
ahmakça kitap kutsamak!
ben sizin tüm çabalarınızı burada bir cümleyle çöpe atarım. yazdıklarım miras değil alınteridir. dedikodu değil aklın uzun tecrübe düşünce ve sorgulamasının neticesidir. ve hepsinin testi yapılmıştır. bu konuda size buyrun hodri meydan diyorum. ben şianın temel hadis kaynaklarını kutsamayacaksam bu mektepte işim ne? hak dediğim bir mektebin insanları hidayet için oluşturulmuş en temel kitaplarını kutsamayacağım da, büyüklüğü hiç de bu kitapların müellifleri kadar olmayan alimlerin "falanca çürük, falanca meçhul, falanca zayıf, bu yüzden dediklerine itibar edilmez diye SÖYLENTİLERİni mi kutsayacağım! Siz kendinizi ya da rivayette bulunduğunuz alimleri, bu kitapların müelliflerinden üstün mü göstermeye kalkıyorsunuz! unutmayın onlara laf atanlar hep toprak oldu ama o kitaplar hala bir hidayet kaynağı olarak şiada bakidirler!
ahmakça kitap kutsamak!
ben sizin tüm çabalarınızı burada bir cümleyle çöpe atarım. yazdıklarım miras değil alınteridir. dedikodu değil aklın uzun tecrübe düşünce ve sorgulamasının neticesidir. ve hepsinin testi yapılmıştır. bu konuda size buyrun hodri meydan diyorum. ben şianın temel hadis kaynaklarını kutsamayacaksam bu mektepte işim ne? hak dediğim bir mektebin insanları hidayet için oluşturulmuş en temel kitaplarını kutsamayacağım da, büyüklüğü hiç de bu kitapların müellifleri kadar olmayan alimlerin "falanca çürük, falanca meçhul, falanca zayıf, bu yüzden dediklerine itibar edilmez diye SÖYLENTİLERİni mi kutsayacağım! Siz kendinizi ya da rivayette bulunduğunuz alimleri, bu kitapların müelliflerinden üstün mü göstermeye kalkıyorsunuz! unutmayın onlara laf atanlar hep toprak oldu ama o kitaplar hala bir hidayet kaynağı olarak şiada bakidirler!
dolayısı ile "filan ravi zayıf, falan meçhul" diyeler bizzat 4 kitabı yazanlardır benim gibi sıradan kişiler değil. kaldı ki, 4 kitabın müellifleri (Kuleyni, Saduk ve Tusi) de bir birinin kitabındaki hadislerden bazılarını zayıf saymış, şazzlığına hükmetmiştir ve s. örnek olarak Şeyh Tusi r.a'ın sözünü verelim. Tusi r.a "İstisbar" kitabında Kuleyni r.a'ın "el-Kafi" kitabından bir hadis rivayet eder ve daha sonra der ki:
- [li]فلا ينافي هذان الخبران ما قدمناه في العمل على الرؤية لمثل ما قدمناه في الباب الأول من أنهما خبر واحد لا يوجبان علما ولا عملا، ولان راويهما عمران الزعفراني وهو مجهول
...ravilerden İmran ez-Zefarani meçhuldür.
Şeyh Tusi, "İstisbar", 2/76[/li]
oysa bu rivayet yukarıda da dediğim gibi "el-Kafi"de geçer, bkz: Kuleyni, "el-Kafi", 4/81, hadis 4
bunun gibi daha bir çok yerde Tusi ve Saduk "el-Kafi"den hadisler getirip zayıflığına hükmetmiştirler, aynı şekilde Tusi Saduk'un "Fakih" kitabındaki zayıflara işaret etmiştir ve s.
ama çelişik hadislere gelince, sadece Ramazan ayı hakkındaki rivayetleri örnek göstermek yeterlidir. "el-Kafi" ve "Fakih" kitaplarında Ramazının 30 gün olup artıp azalmayacağına dair rivayetler vardır, ve bunun zıddına Ramazan aynın ay ile başlayıp ay ile biteceği rivayetleri vardır. bunları şimdi örnek göstermeyeceğim, direk İslam/Şia akidesine zıt olan 2 hadis göstereceğim. ilk hadis Rasulullah s.a.a'in namazda hata yaptığı ile ilgilidir, "el-Kafi" ve "Fakih" kitaplarında bu konuda hadisler vardır. örnek için birini yazıyorum:
- [li]محمد بن يحيى، عن أحمد بن محمد بن عيسى، عن عثمان بن عيسى، عن سماعة ابن مهران قال: قال أبوعبدالله (عليه السلام): من حفظ سهوه فأتمه فليس عليه سجدتا السهو فإن رسول الله (صلى الله عليه وآله) صلى بالناس الظهر ركعتين ثم سها فسلم فقال له ذو الشمالين: يارسول الله أنزل في الصلاة شئ؟ فقال: وما ذاك، قال: إنما صليت ركعتين، فقال رسول الله (صلى الله عليه وآله): أتقولون مثل قوله؟ قالوا: نعم، فقام (صلى الله عليه وآله) فأتم بهم الصلاة وسجد بهم سجدتي السهو؟ قال: قلت: أرأيت من صلى ركعتين وظن أنهما أربع فسلم وانصرف ثم ذكر بعد ما ذهب إنما صلى ركعتين؟ قال: يستقبل الصلاة من أولها، قال قلت: فما بال رسول الله (صلى الله عليه وآله) لم يستقبل الصلاة وإنما أتم بهم ما بقي من صلاته؟ فقال إن رسول الله (صلى الله عليه وآله) لم يبرح من مجلسه فان كان لم يبرح من مجلسه فليتم ما نقص من صلاته إذا كان قد حفظ الركعتين الاولتين
Muhammed b. Yahya bana Ahmed b. Muhammed b. İsa’dan, o Osman b. İsa’dan, o da Semae b. Mihran’dan anlattı, dedi ki: Ebu Abdullah (imam Cafer es-Sadık a.s) dedi ki: «Yanılgıya düşmekten korunduğunun bir delili de şudur ki, Rasulullah s.a.a secde-i sehv yapmakla yükümlü değildi. Zira O s.a.a öğle namazını iki rekat olarak kılınca Züş-Şimaleyn kendisine dedi ki: "ya Rasulullah s.a.a! Namaz hakkında yeni bir hüküm mü nazil oldu?" Rasulullah s.a.a dedi ki: "Bir şey mi oldu?" Züş-Şimaleyn dedi ki: "Namazı iki rekat olarak kıldın." Rasulullah s.a.a (ashabına) dedi ki: "Sizler de Onun gibi mi düşünüyorsunuz?" dediler ki: "Evet." Bunun üzerine Rasulullah s.a.a namazını tamamlayarak onlara secde-i sehv yaptırdı.» imam a.s’a dedim ki: "Kim dört rekat kıldığını zann ettiği halde iki rekat kılar, selam verir ve ayrılırsa, ayrıldıktan sonra da iki rekat kıldığını hatırlarsa geriye kalan iki rekat kılarak tamamlaması hakkında ne buyuruyorsun?" imam a.s dedi ki: "Namaza baştan başlasın." Dedim ki: "Peki Rasulullah s.a.a niçin namaza yeni baştan başlamadı da namazının geriye kalan bölümlerini sahabeyle tamamlayarak kıldı?” imam a.s dedi ki: "Zira Rasulullah s.a.a meclisinden ayrılmamıştı. Meclisten ayrılmadıkça ilk iki rekati koruduğun sürece namazının eksik olan bölümlerini tamamlarsın."
Kuleyni r.a, "el-Kafi", 3/201, Namaz kitabı, bab 42, hadis 1[/li]
ne diyorsun buna? direk İslam akidesine zıt bir hadis ve "el-Kafi"de yer alıyor bunun zıttına ve İslam akidesine muvafık hadis ise "Tehzibul Ahmak" kitabında, buyrun:
- [li]عنه عن أحمد بن محمد عن الحسن بن محبوب عن عبدالله ابن بكير عن زرارة قال سألت أبا جعفر عليه السلام: هل سجد رسول الله صلى الله عليه وآله سجدتي السهو قط؟ فقال: لا ولا يسجدهما فقيه
O [Muhammed b. Ali b. Mahbub] bana Ahmed b. Muhammed’den, o Hasan b. Mahbub’dan, o Abdullah b. Bukeyr’den, o da Zurare’den anlattı, dedi ki: Ebu Cafer (imam Muhammed el-Bakır a.s.)'a "acaba Rasulullah s.a.a hiç sehiv secdesi yaptı mı?" diye sordum. imam a.s dedi ki: "Hayır, hiç sehiv secdesi yapmadı."
Şeyh Tusi r.a, "Tehzibul Ahkam", 2/306, Namaz kitabı, Sehv hükümleri babı, hadis 42 (1454)[/li]
hem "Kutubu Erbaa"da yer alan 2 kitap arasındaki hadis çelişik ve hemde bunlardan birisi İslam akaidine zıt. ister istemez birisinin yanlışlığına hüküm vereceksin ve ne olacağını zaten biliyorsun.
İslam/Şia akaidine zıt olan 2-ci bir hadis yine "el-Kafi"de. bu hadise göre ise müşrik Azer Hz. İbrahim a.s'ın babasıdır, bkz: Kuleyni r.a, "el-Kafi", 8/366-367, hadis 558
gerekirse bu örekleri daha da artırırız. ama şunu unutma, "el-Kafi"nin türkçeye çevrilmiş 2 cildini okumak tüm kutubu erbaa'yı ve şia hadis ilmini okumak değildir.
yazdıklarınızın benim yanımda bir değeri yoktur. onu bu işte akletmeyenlere satın.
benim yazdıklarıma da anlamadıkça yorum yazmamanızı öneririm.
Yorum