Duyuru

Daraltma
Henüz duyuru yok.

Peygamber efendimiz (s.a.a.) niçin 9 yaşındaki Aaişe ile evlendi?

Daraltma
X
 
  • Filtre
  • Zaman
  • Göster
Hepsini Temizle
yeni gönderiler

    Peygamber efendimiz (s.a.a.) niçin 9 yaşındaki Aaişe ile evlendi?

    selamun aleykum

    Sevgili canlar lütfen inceleyin. İlk burada yayınlıyorum. Bir yanlış yapmayayım. Eleştirilerinizi bekliyorum


    Hz. Muhammed (s.a.a.)’e yapılan en büyük eleştiri 9 yaşındaki Aişe ile evlenmesidir. Öncelikle şunu belirtmek isterim bu hususta tarihte çelişkili rivayetler vardır. Ama biz yine de bu iddianın doğru olduğunu kabul ederek, bu olayı geçiştirmeye çalışmayalım.

    İslam dininde bir kızla evlenme yaşı kızın gördüğü ilk adet (hayız dönemi) ile belirlenir. Yani İslam dininin burada evlenme hususunda almış olduğu bir ölçü vardır. Ama bir sosyalistin, bir milliyetçinin, bir ulusalcının v.s. evlenme yaşı hususunda almış olduğu bir ölçü yoktur.

    Bugün bir kız kaç yaşında evlenmelidir diye bir soru sorulsa kimi 20, kimi 25, kimi 18 v.s. diyecektir. Güneydoğuda verilen rakamlar farklı, batıda verilen rakamlar farklı olacaktır. Bu rakamlar Amerika’da farklı, Hindistan’da daha farklı olacaktır. 100 sene önce farklı, 500 sene önce daha farklı olacaktır.

    Demek ki evlenme yaşı hususunda insanların bir ölçüsü yok. Eğer insanların almış olduğu bir ölçü olsaydı verilen rakamlar aynı olurdu.

    Ama İslam’ın bir ölçüsü vardır. Arabistan’da ki müslümana da sorsanız, Japonyada ki müslümana da sorsanız aynı cevabı verecektir.

    Amerika’da ki bir sosyalist bu yaş 20 olsun dese, Türkiye’ dekinin de 25 olsun deme hakkı vardır. Veya Japonya’ dekinin de niye 18 olmasın deme hakkı vardır.

    Şimdi bakalım İslam burada neden ölçü olarak kadının hayız olmasını almış. Kadın hayız olduğu zaman vücutta ne oluyor?

    Adet kanamasının sebebi yumurtanın rahme girmesi, beyinden cinsel istek hormonunun salgılanması ve cinsel ilişkiye girilmediği taktirde, döllenmeyen yumurtanın kan şekliyle dışarıya atılmasıdır. Yani bir kızın adet görmesi demek, vücudunun ben cinsel birlikteliğe, hamileliğe ve çocuk doğurmaya hazırım demesidir.

    Bunun açıklamasını doktorlara yani bilime bırakalım.




    “Adet Kanaması Nedir?

    Bu durum artık kız çocuğunun gebe kalabilecek olgunluğa eriştiğinin bir göstergesidir. Her ay yumurtalıklardan bir yumurta bırakılır. Bu olaya yumurtlama denir. Aynı zamanda gelişen hormonal değişikliklerle, rahim, gebelik için hazırlanır. Yumurtlama olduğu halde döllenme gerçekleşmezse rahmin iç dokusu vajinadan kanamayla birlikte atılır. Buna adet kanaması adı verilir.”






    Dr. Murat Emanetoğlu








    .


    Adet döngüsü esnasında beyinde, yumurtalıklarda ve rahim (döl yatağı) iç tabakasında değişik olaylar ortaya çıkar . Beyinden salgılanan hormonların yumurtalıklardan birini uyarmasıyla başlayan aşama , uyarılan yumurtalıktan döllenmeye hazır bir yumurta hücresinin serbestleşmesine ne sebeple olur , bu esnada rahim (döl yatağı) iç tabakası da kendini mümkün bir hamileliğe hazırlar. Döllenme gerçekleşmediğinde serbestleşen yumurta hücresinin süresi biter ve hamilelik için derlenmiş rahim (döl yatağı) iç tabakasının adet kanamasıyla dışarı atılmasını takiben yeni bir adet döngüsü başlar


    Ergenlik döneminden itibaren daha fazla salınmaya başlayan cinsiyet hormonlarının etkisi ile adet kanamaları ve adet döngüleri başlar. Hormonların etkisi ile duygu ve davranışlar da değişir, psikolojik yapı değişerek çocuk kişiliğinden genç kız kişiliğine geçilir.


    Ergenlik döneminde beyinden gelen uyarılar, yumurtalıklardan östrojen ve progesteron adı verilen hormonların salınmasını sağlar. ..Ergenlik ile birlikte her ay bir yumurta olgunlaşarak atılır. İlk adet kanamasına menarş denir. Adet kanaması 9-16 yaşları arasında başlar.


    1-14 Gün: Bu günler döngünün östrojen fazı olarak da adlandırılır. Adet kanamasının başladığı ilk gün östrojen en düşük düzeydedir. Hipofiz bezine gönderilen sinyaller ile FSH adı verilen hormon salınır, bu hormon yumurtalıklardan östrojen üretimini uyarır.


    1. Gün: Adet kanaması başlar.


    15-28. Gün: Adet döngüsünün ikinci yarısında yumurtalıklardan progesteron adı verilen hormon salınır. Progesteronun etkisi ile rahmin iç tabakası kalınlaşarak gebeliğe hazırlanır.


    19-20. Gün: Rahim gebeliğe hazırdır.


    Gata Kadın hastalıklar A.D.








    Demek ki kızın adet görmesi demek, vücudunun, beyninin cinsel birliktelik kurmaya, anne olmaya hazır olduğunun göstergesidir.

    Şimdi en mantıklı ve en bilimsel yol vücut anatomisinin kararı değil midir?

    Aç olduğun zaman yemek yiyorsun. Çünkü beyin açlık sinyali göndermiş. Yani vücudunun besine ihtiyacı var. Susadığın zaman su içiyorsun. Aslında su içmeye sen karar vermiyorsun vücudun karar veriyor. O halde vücut cinsel istek gönderdiği zaman niçin o isteğini bastırıyorsun? Eğer bastırıyorsan şunu demek istiyorsun “ey vücudum, sen yanılıyorsun, bu kararı erken vermişsin”

    Bu ikisi arasında çelişki yok mu? Susadığın zaman su içiyorsun da ve demiyorsun ya vücudum yanlış sinyal göndermiştir, ama vücut cinsel istek sinyali gönderdiği zaman neden o duygularını bastırıp hayatı kendine zehir ediyorsun? Sonuçta seni karşı cinsle cinsel ilişkiye sokturan da vücut. O halde hem vücudun istediği için cinsel ilişkiye gireceksin hem de vücudun cinsel ilişkiye girme yaşını beğenmeyeceksin. Bu da bir çelişki değil mi?

    Evlenme yaşına vücut mu karar verir, yoksa gelenekler mi? Tuvaletin geldiğinde tuvalete koşacaksın, demeyeceksin vücudum yanılıyor, ateşlendiğinde doktora gideceksin ama demeyeceksin benim bir şeyim yok vücudum yanılmış veya bir yerin ağrıdığında röntgen çektireceksin, burada da vücudun tepkimesine güveneceksin yani hayatının her alanında vücuduna güveneceksin, ama evlenme konusunda güvenmeyeceksin. Hangi insan uykusu geldiğinde çalışırda, uykusu gelmemesine rağmen uyumayı tercih eder? Yatarken bile vücudun komutlarına göre hareket etmiyor muyuz? Neden 5 tabak yiyemiyoruz, kendimizi zorlasakta yiyemiyoruz çünkü vücudumuz istemiyor. Neden 20 bardak su içemiyoruz?

    Şimdi doğaya bakalım. Doğada aklı olmayan bir aslan 3 yaşında anne olup 4 yavru doğurup bunlara aslanlar gibi bakıyor mu?

    Aslanın insandan farkı o 3 yaşında anne oluyor, insan ise Türkiye’yi baz alıyorum tabii olarak 12 yaşında anne olabiliyor. Bu aslan 4 tane doğuruyor ve bunlara bakabiliyor. Üstelik insanın aklı var ama bu hayvanların aklı da yok.


    Burada sosyalist arkadaşların bizi daha iyi anlamaları lazım.


    Acaba ilkel insanlar 20 yaşını bekliyor muydu yoksa onlarda diğer canlılar gibi acıktıklarında yiyor, susadıklarında su içiyor ve cinsel ilişki arzuladıklarında da tabi olanı mı tercih ediyordu?

    Bugün de böyledir aslında siz istediğiniz kadar evlenme yaşı 20 veya 25 olsun diyin insanlar tabii süreci yaşayacaklardır.

    Genç kızlar cinsellikle ne zaman tanışıyor?
    Gelen hasta profilini ve bu konuda çıkan yazıları takip ettiğimizde; cinsellikle tanışmanın ortaokul yaşlarına kadar indiğini görüyoruz.






    Op dr. Seval Taşdemir





    Hiçbir insan tabii sürece hükmedemez. Ancak boyun eğer.


    Şimdi İslam dini her zaman diyoruz ki fıtrat dinidir. Yani Allah bir yandan insanda 12 yaşında doğurmaya, emzirmeye, cinsel ilişki kurmaya, anne olmaya hazır olan bir vücut anatomisi yaratacak, öte yandan 20 yaşında evlenin diyecek. Gönderdiği din ile yarattığı insan arasında çelişki değil midir bu?

    İnsanda merak duygusunu yaratan elbette insana oku, düşün, araştır, sorgula diyecektir. Din insanlara bunu emreder.

    İnsan da öfke duygusunu yaratan elbette öfkelen diyecek. Sosyalistlerin haksızlıklara karşı öfkelenmeleri bundandır. Elbette din de insana haksızlığa, zulme karşı öfkelen diyecek.

    Her insanda temizlik duygusu vardır. Elbette din de temizliği emredecek.

    Hasta kimdir? Bu cevabı da insanlar kafadan vermiyorlar. Vücudu ölçü alarak veriyorlar.Bizler hasta olarak, vücudunda eksikliği olanlara deriz. Yani tabii sürece uymayan, tabii olmayan her insana hasta deriz. Örneğin tabii bir insanda iki böbrek vardır. Eğer bir kişinin bir böbreği varsa veya böbrekleri çalışmıyorsa bu kişiye hasta deriz. Tabii olan bir insanın gözleri görür. Ama bir kişinin gözleri görmüyorsa veya bir gözü varsa biz ona hasta deriz.

    Tabii süreçte bir dişi ve bir erkek olmak üzere iki canlı vardır. Ve tabii olan bu iki canlı karşı cinslerine ilgi gösterir ve cinsel ilişkide bulunur.

    Tabii süreçte ya dişi vardır, ya erkek, Üçüncü bir cinsel kimlik yoktur. Eğer bu tabii sürece ben ne erkeğim, ne de dişiyim diyorsan ve bu tabii sürece uymuyorsan İslam dini bu kişiyi normal kabul etmez. Veya tabii süreçte erkek bir dişiye ilgi duyar. Bir erkek eğer erkeğe ilgi gösterirse bu tabii değildir ve bu kişi hastadır.

    Dikkat edilirse hastalığı biz insanlar belirleyemeyiz. Hastalığı tabiat belirler. Aslında insan her zaman bu kurala uyar. Örneğin insan kalp kapakçığının biri çalışmıyorsa hastaneye gider ve bu işin normal olmadığını kabul eder. Veya bir elle dünyaya gelse sürekli üzülür ve tabii süreçte iki elinin olması gerektiğini kabul eder ve kendisinde eksiklik görür.

    İnsanın cinsel kimliği de böyle olmalıdır. Tabiat üçüncü bir cinsel kimlik yaratmamış ki sen kendini normal kabul edesin. Eğer tabii süreçte üçüncü bir cins olsaydı, o zaman biz bu insanları normal karşılardık ve tabiat bu şekilde derdik.

    Dolayısıyla İslam’ın hükümleri ile tabii olan ve insan fıtratı bir bütündür ve çelişme söz konusu değildir. Eğer olursa o din değildir.

    Örneğin içki insanın tabiatıyla uyuşmaz. İnsan düşünen bir varlık olduğu için içki insanın tabii halini bozar. Düşünme yeteneğini insan yitirir.Yine insanın beyninde insanın yürürken, koşarken dengesini sağlayan bir organı vardır. Bu tabii süreç bozulur. Veya köpek eti, domuz eti, kan, idrar, insan dışkısı bunların tamamı İslam’da haramdır. Çünkü insan tabiatı bunları kabul etmez.

    İnsan su içerken kusmaz ama içki içerken kusar. Vücut diyor ki ben bunu kabul etmiyorum. Ve bunu dışarı atmak istiyor.

    Derdim ve amacım insanlara içkinin zararlarını anlatmak değil, bir sosyaliste içki içmemesi için tebliğde bulunmanın ne mantığı var. Hiçbir mantığı yok. Ama ben dinin kurallarının belli kanunlar çerçevesinde belirlendiğini ifade etmeye çalışıyorum.


    Amacım İslam’ın doğa ile olan bütünlüğüne dikkat çekmektir. İslam peygamberi (s.a.a.) bugünkü insanlar gibi oturduğu yerden evlenme yaşı kızların 18, erkeklerin 20 dememiştir. Veya kızların 7 erkeklerin 10 dememiştir. İslam dini burada kızın evlenme yaşını kızın vücudu belirlesin diyor. Bundan daha bilimsel bir yaklaşım olabilir mi?

    Elbette İslam’ın bu yaklaşımı emir mahiyetinde bir yaklaşım değil, tasfiye niteliğinde bir yaklaşımdır. Yani bir Müslüman kız 20 yaşında da evlenebilir, 30 yaşında da.

    İslam bir kural koymuştur. Evlenme kararını kızın kendisine bırakmıştır. Kimse onu zorla evlendiremez.

    Örneğin insan haklarını ele alalım. Biri Amerika’dan şu da insan hakkıdır diyor, öbürü Hindistan’dan sallıyor buda insan hakkıdır diyor v.s. Amerikalının insan hakkı olarak gördüğünü Japonya’ daki görmüyor.

    Biz insan hakkı derken insanın tabii yeteneklerini ele alırız. Örneğin deriz ki düşünmek ve düşündüğünü ifade etmek insan hakkıdır. Neden çünkü insanın Allah tarafından verilmiş böyle bir yeteneği var. Ama biz hayvanın okuma yazma hakkı vardır demiyoruz. Hayvanın böyle bir yeteneği yok.

    Onun için diyoruz ki insanın tabii olan bütün yetenekleri konuşma, görme, yürüme, özgür olma, düşüncesini ifade etme, ana dilini konuşma v.s. bu yetenekleri Allah insana kullanması için vermiş. Allah’ın insana vermiş olduğu bir yeteneği insan hangi hakla kullanmasına engel olabilir?

    Ben bu devlete sesleniyorum. Allah bana düşünme ve düşüncemi ifade edebilme yeteneği vermiş. Allah bunu bana vermiş. Kim oluyorsun da ifade özgürlüğümü elimden alıyorsun? Allah’ın bana verdiği hakkı kullanmama nasıl mani olabilirsin? Allah bana insanlara kendimi ifade edebilmem için bir dil vermiş. Sen kim oluyorsun da Allah’ın kullanmam için bana vermiş olduğu bir hakkı elimden alıyorsun.

    Kürdüm ama Kürtçe yazmayı bilmem. İdare edin. Kürtçe biliyoruz ama hiç merak edip alfabesine bakmadık.

    Ez Qurmancıme. Wa Zımana Ğade dâye mın. Tû Qiyi?




    Onun ayetlerinden biri de sizi topraktan yaratmasıdır. Sonra siz hemen her yere yayılan insanlar oldunuz. Rum/20

    Gökleri ve yeri yaratması, dillerinizin ve renklerinizin değişik olması da O’nun ayetlerindendir. Rum/22
    Namazı hafife alana biz Ehl-i Beyt'in şefaatı ulaşmayacak. İmam Cafer-i Sadık (a.s.)

    "Şiilerimiz halvetlerde/yalnız kaldıklarında Allah'ı çok zikredenlerdir." İmam Cafer-i Sadık (a.s.)

    #2
    Ynt: Peygamber efendimiz (s.a.a.) niçin 9 yaşındaki Aaişe ile evlendi?

    BİSMİHİ TEALA
    HAMD ALEMLERİN RABB'İ ALLAH'A SALAT VE SELAM HZ. MUHAMMED (S.A.A) VE PAK EHLİ BEYT (A.S) OLSUN LANETİ İSE ONLARIN EBEDİ DÜŞMANLARINA OLSUN
    RABB'İMDEN SÖZÜN EN DOĞRUSUNU DİNLEYİP, HAKKI BATIL'DAN AYIRMAYI MUAVVAK KILSIN

    Selamun Aleykum AzizCan;

    Yazını için ço teşekkür ederim Allah razı olsun ...

    Nitekim Resul-i Ekrem (s.a.a) bu konuda şöyle buyurmuştur: Kızlar ağacın dalındaki meyveye benzerler. Ol-gunlaştıkları zaman koparılmaları gerekir. Eğer olgunlaşır da koparılmazlarsa, güneşin sıcaklığı ve rüzgarın etkisi onu bozar. Kızlarda böyledir. Ergenlik çağına vardıkları zaman onların duygularında meydana gelen isyanın evlendirmeden başka dermanı olmaz. (aksi takdirde) evlendirilmezlerse günah ve fesada duçar olabilirler. Zira onlar da beşerdirler...

    Allah'a emanet olun...

    Yorum


      #3
      Ynt: Peygamber efendimiz (s.a.a.) niçin 9 yaşındaki Aaişe ile evlendi?

      Aleykum selam azizim

      Verdiğinhadis ufkumu daha da aydınlattı.
      Namazı hafife alana biz Ehl-i Beyt'in şefaatı ulaşmayacak. İmam Cafer-i Sadık (a.s.)

      "Şiilerimiz halvetlerde/yalnız kaldıklarında Allah'ı çok zikredenlerdir." İmam Cafer-i Sadık (a.s.)

      Yorum


        #4
        Ynt: Peygamber efendimiz (s.a.a.) niçin 9 yaşındaki Aaişe ile evlendi?

        Birleşmiş Milletler Çevre Koruma Programı'nın yeni araştırmasına göre Dünya 8 milyon 700 bin canlı türüne ev sahipliği yapıyor.. Dünyada 8 milyon 700 bin canlı türü var.


        Kaynak: ntvmsnbc

        Bu 8 milyon tür canlı milyonlarca yıl boyunca tabii kanunlara bağlı cinsel birliktelikle bugüne kadar varlıklarını devam ettirmişler. Kuşkusuz komünistlerin tekrar gelmesini istedikleri ilkel dünyada da insanlar bu tabii kanuna göre cinsel birlikteliklerini kuruyorlardı. Kimse 20 yaşını beklemiyordu.


        Demek ki kadının tabii bir süreç içerisinde gerçekleştirdiği cinsel ilişkide hiçbir problem yok. Çünkü doğada bulunan milyonlarca tür bu tabii sürece uyuyor. Ben bu süreç içerisinde yavru, henüz anne olmaya aday olmayan bir canlıyla cinsel birliktelik kurulmaya çalışıldığını görmedim.

        Çünkü kadını bu sürece hazırlayan beyni, beyinden salgılanan hormonları ve bu şekilde vücudunda oluşan değişiklerdir.

        Şimdi bana diyebilirler ki: hayır kadının vücudu cinsel birlikteliğe hazır olsa da, beyni hazır değildir.

        Bende bu arkadaşlara derim ki; siz beyninizle mi bu karara vardınız? Elbette “evet” diyeceklerdir.

        Şimdi cevapsız kalacak bir soru soralım. Siz beyninizle bunun olmaması gerektiğini söylüyorsunuz. Ama kadını bu cinsel birlikteliğe ve anne olmasına hazırlayanda “beyin”.

        Şimdi biz kadını, cinsel birlikteliğe hazırlayan “beyin”e mi inanalım, yoksa kadın henüz bu ilişkiye hazır değil diyen “beyin”e mi? Kadını bu sürece hazırlayanda beyin, hayır böyle olmaması gerekir diyen de beyin. Neden ben senin “kadın bu yaşta hazır değildir” dediğin beyine inanayım da, “kadın anneliğe hazır” dır diyen “beyin” e inanmayayım. Sen beni senin beyninin ürünü olan bir düşünceye davet ediyorsun. Oysa kadının anne adayı olması da o beyinin ürünü.

        Problemi bulmaya çalışalım.

        Problem aslında kadını ezen, kadının zayıflığından istifade eden, kadını döven, kadının sırtından para kazanmaya çalışan, kadını bir köle gibi kullanan şerefsiz erkeklerde. Bunu açıkça söylüyorum. Bu zihniyetteki şerefsiz, onursuz erkeklerin bu şekilde ki zulümleri, ister istemez vicdanlı insanlarda “bu yaşta evlenen bir kız savunmasız, çaresiz, kendini koruyamayan bir insandır. Evlendiği taktirde ezilir” v.s. düşüncesi uyanır. Haklı bir düşünce. Sonuna kadar haklı.

        Bu aslında erkeklerin, daha doğrusu onurlu erkeleri tenzih ederim, şerefsiz erkeklerin yarattığı bir durumdur. Bu sitede güneydoğulu, doğulu bir çok genç var belli.

        Ben sevgili anneciğimden, kendi döneminde yaşayan kadınların çektiği acılardan biraz bahsedeyim. Gelin asla evde konuşamazdı. Kendi canı çekti diye 2 yumurta kırıp yiyemezdi. Nice kadınlar vardı ki doğum sancısı geldiğinde kendi başlarına çocuklarını doğurmak zorunda kalırlardı.

        Değil bu ailelere 12-13 yaşında bir kızı 30 yaşında kadını da gelin göndersen aynı zulümü görür. Ama vicdanlı davranalım ki 13 yaşındaki gelinden daha dayanıklı olur.


        Tabiata bakıyorum. Dişi kumru yumurtlamadan erkek kumru sağdan, soldan çer çöp getiriyor, dişiye veriyor, dişi yuvayı kuruyor. Yumurtladıkdan sonra dişi yumurtaların üstünden kalktımı erkek gelip oturuyor, dişi besleniyor, ardından, dişi geliyor, erkek uçuyor. Tam bir koordinasyon, tam bir işbirliği

        Erkek penguen tam 40 gün yemeden, içmeden yumurtalarını ayaklarının üstünde tutuyor ve -40 derecede bekliyor.

        Veya yarasalardan biri kalıp başka yarasaların yavrularına bakıyor v.s. Sırtlanlarda yavruları ortak koruyorlar. V.S.

        Eğer erkekler o kumrular gibi olabilselerdi, bu tabii sürecin neden işlemediğini konuşmazdık.

        Ama bu süreçte değil 12-13 yaşındaki kızlar 20-30 yaşındaki kadınlarda hep zulüm göreceklerdir. Sadece biraz dayanıklıkları artar. Biri bir tokatta yıkılırken, öbürü en az 3-5 tokatı kaldırabilir. Yani sizin 20 yaşında kadını evlendirmeniz,kadını acılardan kurtarmayacaktır.

        Memlekette erkek kaldımı ki? Gidip çalışacak evine geldiğinde eşine selam verip, nasılsın diyip hatırını soracak, üzüntüsüne ortak olacak, ev işinde ona ortak olacak, yeri gelecek camları silecek, yeri gelecek halıları yıkayacak v.s


        Sonuç olarak diyorum ki bir bilim adamı günümüzde diyor ki doğal ve tabii beslenin. 1000 yıl sonra bir kişi kalkıyor ve diyor ki biz tabii beslenirsen aç kalırız.

        Şimdi doğal beslenin diyen mi yanlış bir söz söyledi, yoksa tabii beslenirsek aç kalırız diyen mi? İkisi de doğru konuştu. Suçlu sömüren, çalan, hırsızlık yapan ve insanların tabii beslenmelerini gasp eden insanlardır.

        çocukların dışarıda oynaması kadar tabii bir şey yoktur değil mi? Şimdi biz 10 yaşındaki çocuklarımızı sokağa göndermeye korkuyoruz. yanlış çocuğun sokakta oynamasında mı, yoksa ailenin korkudan dolayı çocuğu göndermemesinde mi? Problem bu yaşam şeklini insanlara dayatan alçak insanlarda. (tabiki peygamberimiz (s.a.a.) kimlerle kızlarımızı evlendirmemiz konusunda da bizleri uyarmıştır.) Ama şuan öyle bir bozuk düzen var ki, insanlaren endişe etmemesi mümkün değil.
        Namazı hafife alana biz Ehl-i Beyt'in şefaatı ulaşmayacak. İmam Cafer-i Sadık (a.s.)

        "Şiilerimiz halvetlerde/yalnız kaldıklarında Allah'ı çok zikredenlerdir." İmam Cafer-i Sadık (a.s.)

        Yorum


          #5
          Ynt: Peygamber efendimiz (s.a.a.) niçin 9 yaşındaki Aaişe ile evlendi?

          Şimdi şu ayetin de cevabı verilmesi gerekir. Peygamber bir defa hanımları ile zorla evlenmedi. İslam dinine göre kadın istemezse onu zorla kimse evlendiremez. Şimdi aşağıdaki ayete dikkat edin. Zorla evlenmeyen bu kadınlara Allah tarafından peygamberin “size mal bağışında bulunayım, sizi güzel bir şekilde serbest bırakayım” sözünü söylenmesi isteniyor.


          Ey Peygamber! Eşlerine de ki:” Eğer dünya hayatını ve süsünü istiyorsanız, gelin size mal bağışında bulunayım da, sizi güzel bir şekilde serbest bırakayım. Ahzap 28

          Peki bu kadınlar güzel bir şekilde serbest bırakılacakları ve peygamberden bir de mal alma olanakları olmasına rağmen bu kadınlar peygamberi niçin bırakmadılar? Peygamber (s.a.a.) zorla evlenme di peki zorla nikahında tutuyor mu?
          Namazı hafife alana biz Ehl-i Beyt'in şefaatı ulaşmayacak. İmam Cafer-i Sadık (a.s.)

          "Şiilerimiz halvetlerde/yalnız kaldıklarında Allah'ı çok zikredenlerdir." İmam Cafer-i Sadık (a.s.)

          Yorum


            #6
            Ynt: Peygamber efendimiz (s.a.a.) niçin 9 yaşındaki Aaişe ile evlendi?

            Değerli Kardeşim bu konu daha önce bir çok başlıkta tartışılmıştı.
            Moderatör arkadaşlar bu konuları birleştirirlerse takip etme olanağımız artar inşaAllah...

            http://www.velayet.com/index.php/topic,5072.msg29407.html#msg29407


            http://www.velayet.com/index.php/topic,7950.msg52032.html#msg52032


            http://www.velayet.com/index.php/topic,16911.msg104905.html#msg104905



            Ayrıca Yönetici Arkadaşlar lütfen Başlıkta ismi Düzeltsinler...
            http://www.youtube.com/user/TarihinTozu/videos https://vimeo.com/user12861987/videos

            Yorum

            YUKARI ÇIK
            Çalışıyor...
            X