Tayyip Erdoğan geçtiğimizaylarda "ben dört dörtlük Aleviyim, ben Hz. Ali gibi yaşamaya çalışıyorum" mealinde sözler sarfetti. Benim derdim ikinci iddiayla ilgili. Gerçekten Tayyip Erdoğan İmam Ali gibi yaşamaya mı çalışıyor?
Siz hiçTayyip Erdfoğan'ın zenginlerin bulunduğu bir sofraya oturduğu, zenginlerle beraber olduğu için azarladığını ve o... kişiyi görevden aldığını duydunuz mu? İmam Ali, Basra valisi Huneyfoğlu'nun zenginler topluluğunun bulunduğu bir davete katıldığı için onu azarlıyor ve daha sonra bu tür yanlışlarından dolayı görevden alıyor.
İmamı Hz. Ali as Basra valisi Osman b. Huneyf'e şöyle buyuruyor: “Huneyfoğlu duyduk ki Basralılardan bir bölüm, seni düğüne çağırmış; sen de hemen gitmişsin. Renk-renk yemekler, büyük büyük kâseler hoşuna gitmiş. Oysa ben sanmazdım ki yoksulları çağrılmayan, zenginleri dâvet edilen bir topluluğun dâvetine icâbet edesin.
Bil ki sizin imâmınız (imam Ali), dünyasında köhne bir elbiseyle iki parça ekmeği kendisine yeter bulmaktadır. Andolsun Allah'a ki ben dünyanızdan ne bir gümüş, ne bir altın toplayıp biriktirdim ne şu çok ganimetlerden bir mal yığdım, ne de üstümdeki yıpranmış elbiseden başka bir elbise aldım.” “Dilesem ben de yağlar ballar bulurum; buğday ekmeğinin hâlisini yerim; ipek elbise giyinirim; fakat nefsimin dileğinin bana üst olması beni lezzetli yemekler yemeye çekmensi mümkün mü hiç? Ben nasıl doya-doyayemek yiyebilirim ki Hicaz'da, yahut Yemâme'de belki yoksullar vardır; günler geçmiştir ki tokluk nedir, görmemişlerdir. Gecemi karnı tok olarak nasıl -ki gündüz edebilirim ki çevremde aç karınlar, yanmış, susuzluktan bunalmış ciğerler vardır…Râzı olur muyum ki bana Emir'ül-Mü'minin desinler de sonra ben, zamanın sıkıntılarında onlara ortak olmayayım, yahut da darlıkta, yaşayış sıkıntısında onlara muktedâ sayılmayayım? “
Sanırım daha fazla açıklama yapmaya gerek yok. Herhalde sizde en lüks arabalara binen, en lüks kıyafetleri giyen bir kişiyle, halkı açken tok yatmayı kendisine utanç olarak gören bir şahsiyeti aynı yolda görmemişsinizdir.
Aslında şimdiki iktidarlar güçlerini zenginlerden alırlar. Dolayısıyla onların yağlı sofralarına oturmak, sırtlarını sıvazlamak zorundalar. Aradabir de fakir fukarayla iftar ederler doğrudur, ama aslında bu büyük bir ikiyüzlülüktür. Amaç temiz duyguları sömürmektir. Neden dünyadaki yöneticiler, yönetici olduktan sonra halkın paralarıyla lüks bir biçimde yaşıyor ve hlklar hala bu rejimlerin arkasında duruyor, anlayamıyorum. Herhalde zavallı halklar hiçbir zaman adaletin ne olduğunu görmemişler ki savundukları rejimlerin ne kadar iğrenç olduğunu görebilsinler.
Yorum