Duyuru

Daraltma
Henüz duyuru yok.

Nehcul Belaga

Daraltma
X
 
  • Filtre
  • Zaman
  • Göster
Hepsini Temizle
yeni gönderiler

    Nehcul Belaga

    Selamun aleykum arkadaslar, bugun nehcul belaga kitabini okuyorken internette bakayim hakkinda ne yaziyor gibisinden goz attim. Bir sitede ( mumsema denilen) sunlari gordum:




    Nehc-ül-belaga kitabını Bir Yahudi dönmesi olan Ali Mürteda'nın kardeşi, Radi isminde bir Şii'nin yazmış olduğunu, İslam âlimleri ittifakla bildirdiler. Zaten Şiiler bile, bunu inkâr etmiyorlar.


    Zahiri ilimlerdeki ve tasavvuf bilgilerindeki yüksek derecesiyle tanınmış olan büyük veli, seyyid Abdullah-i Dehlevi hazretleri,Mektubatkitabında,Nehc-ül-belagakitabının muteber olmadığını bildirmektedir.(m. 61)

    Nehc-ül-belaga kitabını Şiiler ve Mutezile olanlar şerh etmiştir. Mesela şerh edenlerden biri İbni Ebilhadid mutezilidir. Bu kitabı, mason Abduh da şerh etmiştir; fakat hiç bir Ehl-i sünnet âlimi muteber kabul etmemiştir.

    Nasıl ki, Ehl-i sünnetin nakilleri bid’at fırkalarınca muteber sayılmazsa, onların nakilleri de, elbette Ehl-i sünnete göre muteber sayılmaz. O kitaptaki yazıların Ehl-i sünnete göre, hiçbir ilmi değeri yoktur"

    http://www.mumsema.com/sahabe-hakkinda-bilgi/90555-nehcul-belagada-ebu-hureyre-ra-guvenilmeyecegi.html

    Bazilarini anladim abartmislar uydurma da "siiler de bunu inkar etmiyolar" kismi iftira degil mi emin olmak icin sorayim dedim?
    İnsanlar, sanırlar mı ki inandık derler de öylece bırakılıverirler ve sınanmaz onlar?

    #2
    Ynt: Nehcul Belaga

    Muaviye'nin yolunda gidenlerden ne beklenir ki, Allah bunları ıslah eylesin, bunlar yalan ve iftiradan çekinmezler.

    SEYYİD MURTAZA (R.A)

    [Ö. H/436, M/1015.]

    DOĞUM YERİ
    Seyyid Murtaza (r.a), hicri 355 yılının Recep ayında Bağdat'ta dünyaya geldi. Babası Ebu Ahmed Musevi ona Ali ismini verdi. Anne ve babası toplumun saygın ve ileri gelen ailelerindendi. Babası o dönemin en önemli görevlerinden olan Allah evi ziyaretçileri, seyitler ve mazlumları koruma sorumluluğunu üslenmekteydi.[1]

    Annesi İmam Ali (a.s) soyundan olan, Hz. Fatıma'nın (s.a) ismini taşıyan mümine ve âlime bir hanımdı. Şiaların önderi Şeyh Müfid (r.a), Ahkamu'l-Nisa kitabını onun anısına kaleme almıştır.[2]

    EĞİTİMİNİN BAŞLANGICI
    Bir gün o takva ve ilim üstadı ders için Berasa Mescidinde derse başlar. Dersten bir müddet geçmişti ki, Şeyh ayağa kalkarak son derece saygı ve edeple selam vererek buyurun der.

    Öğrenciler şaşkınlık içinde arkalarına dönüp baktıklarında, iffetli ve edepli bir bayanın iki çocuğuyla birlikte oraya geldiğini görürler. Hanım, Şeyh Müfid'e (r.a) dönerek :"Ey Şeyh! Bunlar benim evlatlarımdır. Birinin adı Seyid Murtaza diğerinin adı da Seyid Razi'dir. Bunlara fıkıh ve usul ilmilerini öğretmeni istiyorum."

    Bu sözleri işiten Şeyh ağlamaya başlar. Öğrenciler merakla neler olup bittiğini anlamaya çalışıyorlardı. Şeyh ağlayarak: "Hakikat güneş gibi aydınlandı. Rüyamın tabiri gerçekleşti dedi ve sözlerine şöyle devam etti: "Dün dersten sonra dinlenmeye çekilmiştim. Rüyamda bu mescitte oturup ders verdiğimi gördüm. Hz. Fatıma (s.a) oğulları İmam Hasan (a.s) ve İmam Hüseyin'in (a.s) ellerinden tutmuş ve yanıma getirmişti. Sonra bana şöyle buyurdu: "Ey Şeyh! Oğullarım Hasan ve Hüseyin'i sana getirdim. Bunlara fıkıhlarını öğret" Uykudan uyandığımda derin düşünceye daldım. Kafamda gördüğüm rüyanın tabirini anlamaya çalışıyordum. Kendi kendime; "Allah'ım, iki masum İmama öğretmenlik yapmak benim ne haddime dedim. Bu düşünceyle mescide geldim. Hz. Fatıma'nın (s.a) soyundan gelen iki tane pırlanta gibi seyyidin içeri girdiğini gördüm. Bu sahneyi gördükten sonra gördüğüm rüyanın tabirini anladım."[3]

    Yorum


      #3
      Ynt: Nehcul Belaga

      SEYYİD RAZİ (R.A)

      [Ö. H/469, M/1048]

      İmam Zaman'ın (a.f) gaybetinin üzerinden yaklaşık bir asır geçmemişti ki Bağdat semalarında bir yıldız parladı.

      O, hicri 395 tarihinde Bağdat'ın Şia Mahallesi olan Kerh'de mümin bir ailede dünyaya geldi. Ona Muhammed ismini verdiler.[1]Daha sonraları Seyyid Razi (r.a) olarak meşhur oldu.

      Seyyid Razi'nin (r.a) anne ve babası İmam Hüseyin'in (a.s) soyundan gelen seyyidlerdendir.[2]Şeyh Müfid "Ahkâmu'n-Nisa" kitabında Seyyid Razi'nin (r.a) annesi Fatıma'nın makamı ve faziletine değinmiş ve kitabının önsözünde onu övgüyle anmıştır.[3]

      Dört ve beşinci asırlar Bağdat'ın en parlak dönemleri sayılmaktaydı. Çünkü o dönemlerde Bağdat ilim ve marifet açısından altın çağını yaşıyordu. O dönemlerde Bağdat dört bir yandan gelen ilim âşıklarıyla dolup taşıyordu. Şeyh Müfid gibi değerli üstatların ders sofralarının açıldığı yerdi.

      Bir gün o takva ve ilim üstadı tedris için Berasa Mescidine gitti. Dersten bir müddet geçmişti ki, Şeyh birden ayağa kalkarak ihtiram ve edeple selam vererek buyurun dedi.

      Öğrenciler şaşkınlık içinde arkalarına dönüp baktıklarında, saygın ve iffetli bir bayanı iki çocuğuyla görürler. Hanım, Şeyh Müfid'e dönerek: "Ey şeyh! Bunlar benim çocuklarım; birinin adı Seyyid Murtaza, diğerinin adıysa Seyyid Razi'dir. Bunlara fıkıh ve usul ilmilerini öğretmeni istiyorum." Şeyh bu sözleri duyunca ağlamaya başladı. Öğrenciler büyük bir merak ile neler olup bittiğini anlamaya çalıştılar. Şeyh ağlayarak:"Hakikat güneş gibi aydınlandı ve rüyamın tabiri gerçekleşti dedi ve şöyle devam etti: "Dün dersten sonra istirahata çekildim. Öylece uykuya dalmışım. Rüyamda bu mescitte oturup ders verdiğimi gördüm. Hz. Fatıma (a.s) oğulları İmam Hasan (a.s) ve İmam Hüseyin'in (a.s) ellerinden tutup yanıma geldi. Bana: "Ey Şeyh! Evlatlarım Hasan ve Hüseyin'i getirdim. Senden onlara fıkıhlarını öğretmeni istiyorum diye buyurdu." Uyandığımda hayretle düşünceye daldım ve gördüğüm rüyanın manasını anlamaya çalıştım. Kendi kendime Allah'ım, benim o masum İmamlara ders öğretmem ne haddime diye dedim. Bu düşünce içerisinde mescide geldim. Sonra Fatıma'nın (s.a) soyundan olan şu iki pırlanta çocuğu gördüm. Böylece rüyamın tabirini anladım.

      Bu rüyadan sonra Şeyh Müfid (r.a), o iki çocuğun eğitimini üstlendi.

      Seyydi Razi (r.a) çocukluğundan beri ilim ve marifete oldukça düşkündü. Büyük bir aşk ve ciddiyetle tahsiline başladı. Şia ve Sünni ihtilafının nispeten azaldığı dördüncü ve beşinci asırda ortamdan istifade ederek tüm gücüyle Kuran, sarf, nahiv, hadis, kelam, belagat, fıkıh, usul, tefsir ve şiir ilimlerini öğrendi. 20 yaşlarında büyük bir başarıya imza atarak adını üstatlar ve araştırmacılar listesine yazdırdı.

      Yorum


        #4
        Ynt: Nehcul Belaga

        Merhum Seyyid Razi, Nehc'ul-Belağa'yı yazmamış telif etmiştir, yani İmam Ali'den (a.s) nakledilen hutbe, mektup ve kısa sözlerden bir derleme yapmıştır. Bu hutbe, mektup ve sözler birçok kitaplarda nakledilmiştir. Daha fazla bilgi için şu linke bakın:
        http://www.islamkutuphanesi.com/turk...laga/index.htm

        a-Hutbelerin Kaynakları
        http://www.islamkutuphanesi.com/turk...laga/index.htm

        b-Mektupların Kaynakları
        http://www.islamkutuphanesi.com/turk...laga/index.htm

        c-Hikmetli Sözlerin Kaynakları
        http://www.islamkutuphanesi.com/turk...laga/index.htm

        Yorum


          #5
          Ynt: Nehcul Belaga

          Allah razi olssun cevabiniz icin,
          Yazdiklarinizi kitabin basinda ben de okudum evet, ama "siiler de kabul etmektedir" sozunu gorunce bizimkiler mi kabul etmis gibisinden suphe oldu. Yazik bunlar gibi musluman olanlara yazik. Bunlar yuzunden sunnilige azcik saygim varsa o da bitecek.
          İnsanlar, sanırlar mı ki inandık derler de öylece bırakılıverirler ve sınanmaz onlar?

          Yorum

          YUKARI ÇIK
          Çalışıyor...
          X