Duyuru

Daraltma
Henüz duyuru yok.

Hz. Nuh’un bedduası onun masumiyetine ters değil mi?

Daraltma
X
 
  • Filtre
  • Zaman
  • Göster
Hepsini Temizle
yeni gönderiler

    Hz. Nuh’un bedduası onun masumiyetine ters değil mi?

    Soru-215: Peygamberlerin masumiyetine karşı olanların ileri sürdükleri delillerden birisi de Hz. Nuh'un kavmi hakkındaki bedduasıyla ilgilidir Onlar bu konuda bazı ayetlerin zahirine dayanarak iki eleştiriyi gündeme getirmektedirler: Diyorlar ki Hz. Nuh'un bu bedduası ona yakışan bir şey değildi. Bir Peygamber'e yakışan, beddua yerine mümkün olduğu yere kadar kavmini irşad ve hidayete çalışmaktır. Hatta bu konuda, Hz. Nuh'un bu bedduasından dolayı şefaat hakkından mahrum olduğunu anlatan rivayetler nakletmeği de ihmal etmemişlerdir. Bu konunun izahını yaparsanız memnun oluruz.

    Cevap-215: Hz. Nuh (a.s), Kur'an'ın da açıkça belirttiği gibi 950 sene kavminin hidayeti için çalıştı ve bu yolda hiç çabayı göstermekten geri durmadı. Hatta kavminin bütün azgınlıklarına rağmen O yüce Peygamber sürekli kavminin lehine dua edip "Yarabbi, kavmimi yaptığı günahlardan ötürü cezalandırma" diye Hak Teala'ya yalvarıyordu. Bilahare Allah-u Teala Hz. Nuh'a vahy ederek "Artık onlar hakkında benimle konuşma" cevabı aldı. Hz. Nuh'un bu amansız mücadelesini O'nun dilinden nakledilen şu ayetler en açık biçimde ortaya koymaktadır:

    "Nûh dedi ki: "Ey Rabbim! Ben kavmimi gece gündüz davet ettim."

    *"Fakat benim çağırmam, onların sadece kaçmalarını artırdı."

    *"Ben onları senin bağışlaman için her davet ettiğimde, onlar parmaklarını kulaklarına tıkadılar, elbiselerine büründüler, ısrar (yanlışlarında) ettiler, kibirlendikçe kibirlendiler. "

    *"Sonra ben onları açık açık çağırdım."

    *"Sonra hem ilan ederek söyledim onlara, hem gizli gizli. "

    *"Gelin, dedim, Rabbinizin sizi bağışlamasını isteyin. Çünkü o çok bağışlayıcıdır."

    (Nuh, 5 ila 10)



    *Nûh dedi ki: "Ey Rabbim! Onlar bana isyan ettiler; malı ve çocuğu hüsrandan başka bir şeyini artırmayan kimsenin ardına düştüler."

    *"Büyük büyük tuzaklar kurdular."

    *Dediler ki: "Sakın tanrılarınızı bırakmayın, ne Vedd'i, ne Suva'ı ve ne de Yeğus'u, Yeûk'u ve Nesr'i."

    *"Çok kişiyi yoldan saptırdılar. Sen de o zalimlerin sadece şaşkınlıklarını artır."

    (Nuh, 21 ila 24)



    Evet görüldüğü gibi Hz. Nuh (a.s) kavminin hidayeti için bütün yolları denemiş ve bilahare ümidini kesince Allah-u Teala'dan da artık onlar hakkında aracı olmaması gerektiği emrini de alınca haklarında beddua etmiş ve helaketlerini istemiştir.

    *"Nûh dedi ki: "Yeryüzünde kafirlerden bir tek kişi bırakma."

    *"Zira sen onları bırakırsan kullarını yoldan çıkarırlar ve sadece ahlâksız ve kâfir çocuklar doğururlar."

    (Nuh, 26-27)



    Aslında Hz. Nuh'u bu işe iten ümitsizliğinin yanı sıra, bizzat Allah-u Teala'nın emri olmuştur:

    *"Ayrıca Nuh'a şöyle vahyedildi: "Bil ki kavminden şimdiye kadar iman etmiş olanlardan başka artık kimse iman etmeyecektir. Onun için yaptıkları şeylerden dolayı kederlenme."

    *Bizim gözetimimiz altında ve vahyimize göre gemiyi yap. Zulüm yapanlar hakkında da bana bir şey söyleme (artık onların aracılığını yapma). Çünkü onlar kesinlikle boğulacaklardır."

    (Nuh, 36-37)

    Kısacası Hz. Nuh (a.s)'ın kavmi helaketi hak etmişlerdi. Zaten Allah-u Teala'nın "Artık zalimler hakkında benimle konuşma" hitabı da bunu açıkça göstermektedir. Dolayısıyla O Yüce Peygamber kesinlikle masumiyetiyle çelişen bir girişimde bulunmamıştır.

    Bahsettiğiniz rivayete gelince, görüldüğü gibi açık bir şekilde Kur'an'a ters düştüğü için hiçbir itibarı yoktur.
YUKARI ÇIK
Çalışıyor...
X