Duyuru

Daraltma
Henüz duyuru yok.

Bayraktarlık Sırası.

Daraltma
X
 
  • Filtre
  • Zaman
  • Göster
Hepsini Temizle
yeni gönderiler

    Bayraktarlık Sırası.

    Selamun Aleykumm hocam.

    Hz Ebulfazl Abbasın hayatı ile ilgili kitapta aslında Mute Savaşında Hz Resulullah'ın İlk olarak Hz Cafer Tayyarı Bayraktar olarak ve komutan olarak seçtiğini sonra Hz Zeydi seçtiği yazıyordu. Yani İlk önce Cafer bayraktar ve komutan olacak sonra Zeyd Olacak Sonra Abdullah bin ravahe olacak sonra müslümanlar kendi aralarından seçecekler.


    Bu olayın aslı nasıldır hocam aydınlatırsanız sevinirim

    #2
    Ynt: Bayraktarlık Sırası.

    Bismillahirrahmanirrahim

    Aleykum selam

    Muhterem kardeşim, Ehlibeyt’ten nakledilen bazı rivayetlerde ve bazı diğer kaynaklarda nakledilen sıralama yukarıda açıklandığı üzeredir.

    Üstad Cafer Murtaza Amili kitabında şöyle yazıyor:
    İbn-i Ebi’l-Hadid kitabında şöyle yazıyor:
    “… Muhaddisler demişler ki, Zeyd bin Harise ilk komutandı. Oysa Şia bunu inkar etmiş ve ilk komutanın Cafer bin Ebi Talip olduğunu söylemişlerdir. O öldürülürse, Zeyd bin Harise, o da öldürülürse Abdullah bin Revaha. Ben Muhammed bin İshak’ın “El-Meğazi kitabında naklettiği şiirlerde Şia’nın görüşünü destekler şiirler buldum…” (Şerh-u Nehci’l-Belağa, c.15, s.62)
    Ardından Hassan bin Sabit’in ve Ka’b bin Malik’in daha sonra nakledeceğimiz şiirlerini nakletmiş.
    Bu görüşü Yakubi’nin de sözlerinden anlamak mümkündür. O şöyle diyor: “… Ve Hicret’in 8. yılında Cafer bin Ebi Talip, Zeyd bin Harise ve Abdullah bin Revaha, Rumlarla savaşmak için Şam’a yönlendirildi. Bazılarının rivayetine göre O buyurdu ki: “Odunun komutanı Zeyd bin Harise’dir, eğer o öldürülürse, Cafer bin Ebi Talip’tir, eğer o da öldürülürse Abdullah bin Revaha’dır. Eğer o da öldürülürse, Müslümanlar kimi isterlerse, ona rıza göstersinler.. Bazıları de demiş ki Cafer daha önceydi (ilk komutan oydu). Ondan sonra Zeyd bin Harise, ondan sonra da Abdullah bin Revaha…” (Tarih-i Yakubi, c.2, s.65, Sadır baskısı) Yakubi’nin rivayetlere değinmeden, önce sıralamayı Cafer bin Ebi Talip’ten başlaması, daha sonra rivayetlere değinmesinin en azından zahiri, bunu desteklediğini gösteriyor.

    Askalani de kitabında Cafer bin Abi Talip’ten söz ederken şöyle demiş: “Resulullah onu Mute gazvesi için kullandı (komutan yaptı) ve orada şehid oldu.” (Tehzibü’t-Tehzip, c.2, s.198) Bu sözün de zahiri budur ki Mute savaşında asli komutan Cafer bin Ebi Talip’ti, diğerleri yedekti.

    Bize göre de meşhur olanın aksine ilk komutan Cafer bin Ebi Talip’ti. Buna yönelik delillerimizi şöyle sıralayabiliriz:

    1- İbn-i Ebi’l-Hadid’in de değindiği Ehlibeyt’ten nakledilen hadisler: Mesela Eban bin Tağleb İmam Cafer Sadık’tan (a.s) şöyle nakletmiş: “Resululalh Müslümanlara Cafer’i komutan kıldı. O öldürüldüğünde Zeyd, o da öldürüldüğünde İbin-i Revaha yerine geçecekti…” (Menakıbu Al-i Ebi Talip -İbn-i Şehraşub-, c.1, s.205, Biharü’l-Envar, c.21, s.55)
    Merhum Seyyid Şerefuddin bu konuda şöyle diyor: “Cafer’in ilk komutan olduğu hakkındaki hadislerimiz tevatüre yakındır.” (En-Nassu Vel-İctihad, 85)

    2- İbn-i Sa’d’ın Tabakat’ında nakledilen rivayet: İbn-i Sa’d söz konusu kitabında Ebi Amir’den şöyle naklediyor: “Resulullah beni Şam’a göndermişti. Şam’dan dönerken Mute’de müşriklerle savaşan arkadaşlarıma rastladım. Kendi kendime dedim ki “Vallahi bugün bunların akıbetinin nereye varacağını görmeden buradan ayrılmayacağım.” Savaş başladığında sancağı Cafer bin Ebi Talip aldı ve silahı kuşandı. Müslümanların başı o gün Caferd’i. (İbn-i Sa’d burada “Başkaları da Zeyd’in sancağı aldığını rivayet etmiştir” diye not düşmüş.) Sonra Cafer düşmana saldırdı… Sonra geri dönüp silahını değiştirdi. Sonra tekrar düşmana saldırdı ve vuruştuktan sonra öldürüldü. Sonra sancağı Zeyd bin Harise aldı. O da vuruştuktan sonra öldürüldü. Ardından Abdullah bin Revaha aldı sancağı ve o da vuruştu ve öldürüldü. Sonra Müslümanlar kötü bir şekilde yenildiler…” (Tabakat-ı İbn-i Sa’d, c.2, s.94)

    3- İbn-i Ebi’l-Hadid, kitabında Hassan bin Sabit’in Mute şehitleri için yazdığı mersiye şiirinin bir bölümünü şöyle nakletmiştir:

    Allah Mute’de peş peşe şehit düşenleri (rahmetinden) uzaklaştırmasın.
    Onlardan birisi İki kanat sahibi Cafer bin Ebi Talip’ti.
    Onun ardından Zeyd, onun da ardından Abdullah’tı.
    Onlar tehlike her yerden yağarken, peş peşe meydana koştular.
    Sabah erken muminlerle birlikte savaşa yürüdüler.
    Onları mübarek nesilden olan parlak biri komuta ediyordu.
    O ki öndürtlük ay gibi parlıyordu ve Haşim soyundandı.
    Babam ona feda olsun, o zaman ki dalalet başlarına saldırıyordu.

    (Siretu İbn-i Hişam, c.4, s.26, El-Bidayetu Ven-Nihaye, c.4, s.260, Siretu Zeyni Dahlan, c.2, s.72, El-İsabe, c.1, s.238, Şerh-u Nehci’l-Belağa, c.15, s.63, Tehzibu Tarih-i İbn-i Esakir, c.1, s.100)
    Görüldüğü gibi, Hassan bin Sabit şiirinde, sadece sırlamaya değil, onları savaşa doğru komuta edenin, öndürtlük ay gibi parlayan, mübarek nesilden olan, Haşim soyundan biri olduğunu vurguluyor, o da şüphesiz Cafer bin Ebi Talip’ti.

    4- Ka’b bin Malik de Mute şehitlerine yazdığı mersiyenin bir bölümünde şöyle diyor:

    Bilahare hareket ettiler, Müslümanları pehlivan birisi komuta ediyordu
    Üzerinde demir silahlar muhteşem gözüküyordu
    Onları yönlendiren Cafer ve sancağıydı.
    Onların önünde evvelde gidiyordu; o ne güzel evveldi!
    Saflar yarıldı, ayrıldı birbirinden
    Cafer safların en zor yerinde çarpıştığında…

    (El-Bidayetu Ven-Nihaye, c.4, s.261, Siretu İbn-i Hişam, c.4, s.27, Makatilü’t-Talibiyyin, s.15, Şerh-u Nehci’l-Belağa, c.15, s.63, Tehzibu Tarih-i İbn-i Esakir, c.1, s.101)

    Görüldüğü gibi Ka’b da Cafer’in ilk komutan olduğunu ve sancağının da ilk sancak olduğunu söylüyor. Ayrıca bu beyitlerden önceki beyitlerde sıralamaya da değinmiştir.

    Mute savaşına katılan Müslümanlardan birisi de döndüğünde, Mute şehitleri için yazdığı şiirde açık bir şekilde hangisinin evvel olduğuna değinmese de, isim getirdiğinde önce Cafer’den başlaması bir teyid olarak alınabilir. Şöyle diyor:
    Bana hüzün ve üzüntü olarak bu yeter ki ben döndüm
    Ama Cafer, Zeyd ve Abdullah Rams’da defnedildiler
    Onlar kat ettikleri yolda, ahitlerini yerine getirdiler
    Ve ben tozlu dumanlı bir imtihanın içinde kaldım
    Üç kişiydiler, ileriye atıldılar.
    Zor bir ölümle kızıllaşmış suyun başına vardılar.
    (Siretu İbn-i Hişam, c.4, s.30, El-Bidayetu Ven-Nihaye, c.4, s.258)

    5- Abdulla bin Cafer veya İbn-i Abbas da Muaviye’yle tartıştığında ona şöyle demişti: “Ey Muaviye, sen bilmiyor musun ki, Resulullah orduyu Mute’ye gönderdiğinde onlara Cafer bin Ebi Talib’i komutan olarak atadı; o öldürülürse Zeyd bin Harise, o da öldürülürse Abdullah bin Revaha komutan olacak diye direktifte bulunup, onların kendilerine komutan seçmelerine razı olmadı?” (Kamusu’r-Rical, c.6, s.40)

    Bütün bu delillerden açık bir şekilde, Cafer’in ilk komutan ve ordunun başı olduğunu göstermektedir. Savaştan sonra da Allah Resulü ona üzüldüğü kadar hiç birisine, hatta amcası Hamza’ya üzülmemişti! Nitekim Habeşe’den döndüğünde de Allah Resulü büyük bir sevinç yaşamış. Bu dönüş Hayber Fethi’ne rastlamıştı. Bu yüzden şöyle buyurmuştu Allah’ın Resulü: “Bilmiyorum, hangisine en çok sevineyim, senin dönüşüne mi ey Cafer, yoksa kardeşinin eliyle Hayber’in fethine mi?!!

    Yorum


      #3
      Ynt: Bayraktarlık Sırası.

      Değerli hocam inanın ki bu cevabınızı okuyunca çok duygulandım. Birincisi Cafer Tayyar 'ın şehadetine sonrada onun kardeşi olan Hz Ali(a.s)'ın Şiası olmaktan. Teşekkürler hocam. Allah sizi başımızdan eksik etmesin.

      Yorum

      YUKARI ÇIK
      Çalışıyor...
      X