Duyuru

Daraltma
Henüz duyuru yok.

GEYLANININ EHLİBEYT HAKKINDA GÖRÜŞÜ

Daraltma
X
 
  • Filtre
  • Zaman
  • Göster
Hepsini Temizle
yeni gönderiler

    #16
    : GEYLANININ EHLİBEYT HAKKINDA GÖRÜŞÜ

    "Eğer yukarıdaki yorumlar kitap halinde basılsa ve Ehlibeyt mektebi mensupları Abdulkadir Geylani hakkında bu söylemleri var,diğer evliyalara böyle yaklaşıyor denilse Ehli beyt mektebi bizim hatalarımazdan dolayı büyük darbe yer ve bazılarına koz vermiş oluruz.

    önce yukarıdaki yorumlar doğru mu yanlış mı bakmak lazım. biz isterdik ki bunu belirtesiniz.. bunlar doğru mu yanlış mı. yanlışsa bunları söylemek her zaman mektebe zarar verir, kitap olarak basılsın ya da konuşulsun.. doğruysa bu zaman buna uygun değil diyorsanız bu durumda bu zaman neden uygun değildir onu konuşmamız gerekir. ki sizin aşağıya aldığınız hadisten bu ikinci görüşü paylaştığınızı anlıyoruz:

    "İmam Cafer Sadık(as):
    “Zamanını iyi bilen kimse,uğursuz ve üzücü olayların saldırısına uğramaz.” diyor.
    İmam Ali(as):
    "Dünya inattan sonra yavrusuna şefkatle dönen ısırıcı deve gibi şefkatle bize dönecektir."diyor.
    KAPI AÇILIR SEN YETERKİ VURMASINI BİL!..
    NE ZAMAN?BİLMEM!
    YETERKİ O KAPIDA DURMASINI BİL."


    biz zamanın bu söylediklerimiz için tam da uygun olduğunu düşünüyoruz. Çünkü İmam Cafer Sadık a.s.'ın zamanındaki gibi hürriyet ortamı var. O da o zamanda mektebi en açık ilkeleriyle takiyyesiz anlatmıştı.
    Şia için hakikatleri söylemenin tek şartı vardır zulüm olmaması. din tehliyeye girmemesi. bu gün şia anlatıldığında ne kişisel zarar vardır ne de mektep zarara uğramaktadır. Mektep şia alimlerince dimdik ayakta tutulmakta iken biz de şahsımız olarak bu mektebi anlattığımız için zarara uğruyor değilz. Öyleyse o zaman tam bu zamandır. Böyle rahat zamanlarda takiyye yapmak caiz değildir.. O yüzden hakikat olanca çıplaklığıyla anlatılmalı ulaştırılabilecek herkese ulaştırılmalıdır.

    insanlar reddedecekmiş, kendilerini farklı hissedeceklermiş, mektebe daha da düşman olacaklarmış biz bunları bilemeyiz. bu tür vesvese ve ön yargılar bize şeytandan gelen vesveselerdir. Çünkü biz hakikate kimin nasıl tepki vereceğini asla bilemeyiz çünkü kalpler Allah'ın müdahale ve bilgisi dahilindedir. Eğer hakikati olanca çıplaklığıyla anlatmasalar, falancalar çekinecek kendilerini sapık hissedecek diye örtselerdi maskelerle sunsalardı, şii alimlerimizin kitaplarını okuyan örneğin ben, Ehlibeyt mektebi ve imameti kavrayamazdım. Sorularıma cevapları bu kadar net göremezdim..

    yani şunu demenin artık vakit gelmedi mi? siz 4 mezhebe uymakla delilsiz iş yapıyorsunuz. Hani ayet hadis var mı bunlara uyabilir dininizi bunlardan alabilirsiniz diye.. Abdülkadir Geylaniyi hangi ayet ve hadis gereği büyük görüyor ona uymanın şart olduğunu söylüyorsunuz diye bu zamanda sorup insanların düşünmelerini sağlamayacağız da ne zaman sağlayacağız.. Gelani tarikatının kuracağı şeriat despotluğunda mı bunları söyleyebileceğiz.. bir gurup ya da Allah katında hiç bir delile sahip olmayan bir cemaat devletine dönüştüğünde mi söyleyeceğiz bu hakikatleri..


    "Bir Sünni alim olan Mevdudi İnkılaba bakış açısı şöyledir;
    “İmam Humeyni’nin İnkılâbı İslami bir inkılaptır.Pakistan İslami Cemaati’nin taraftarları ve diğer Müslümanların vazifesi İnkılâbı teyit etmek ve tüm zeminlerde dayanışmalarını göstermektir.”
    "

    eğer bir sünni alim İslam inkılabını benimsemiş ve onu meşru ilan etmiş yayılmasına katkı sağlamışsa, bu sünnilerin bizden alacaklı olmalarını sağlamaz. Müslüman olanlar Peygamberi minnet altına almak isterlerken ayet geldi siz kendiniz için müslüman oldunuz, Allah ve resulünü minnet altında bırakamazsınız sizi Allah ve resulü minnet altında bırakır ancak.. şeklinde..

    Mevdudi inkılabı benimsemişse ku kendi yararınadır. kendini kurtarmıştır. Ehlibeyt mektebi ona borçlu değildir. diğerlerinin de bunu görmesi için terisine Ehlibeyt mektebi daha da çok çalışmalıdır. Mevdudinin benimsediği siyasi yönü itikadi ve ameli yönlere de taşımalı ki kurtuluşu tamamlansın. eğer o öldüyse kalanlarına bu mektep tam olarak gösterilmelidir. ki kurtuluşları mümkün olsun..

    "Ortadoğunun en çok sevilen liderleri Ahmedinecad,Hasan Nasrullah ve Beşar Esaddır.Peki Ortadoğu'daki tüm müslümanlar şii midir?İmam'ın çizgisi,yolu ve basiretiyle ve Sunnilere yaklaşım tarzı isabetli olmasaydı bu ortam kesinlikle oluşmazdı."

    bakın imamın çizgisi nasıldı, son vasiyetlerinde bu konuda söyledikleri:

    "Biz ve bütün varlığıyla İslâm ve Kur’an’a bağlı bulunan milletimiz; baştan sona kadar Müslümanların, hatta bütün insanlığın vahdetinden sözeden Kur’ânî hakikatleri türbeler ve mezarlıklardan kurtarmak ve onu insanoğlunun eline, ayağına, kalbine ve aklına dolanan; yokluğa, yokoluşa, taağutilere esir ve köle olmaya sürükleyen bütün zincirlerden kurtarabilecek yegâne reçete olarak yüceltmek isteyen bir mezhebe mensup olmakla iftihar ederiz. Keza, kurucusunun, ALLAH Tealâ’nın emriyle ALLAH Resulü sallALLAHu aleyhi ve âlihi ve sellem olduğu ve bütün bağlardan kurtulmuş olan Emir’el Mü’minin Ali b. Ebu Tâlib’in insanlığı tüm kölelik ve zincirlerden kurtarmakla görevlendirildiği bir mezhebe mensup olmakla iftihar duyarız.

    Kur’an’dan sonra maddi ve mânevi hayatın en büyük düsturu olan ve insanlığı kurtuluşa götürecek en yüce kitap sayılan, mânevi ve devlet yönetimiyle ilgili emirleri en büyük kurtuluş yolu bulunan Nehc’ul Belağa[23] kitabının bizim mâsum imamımıza aid oluşuyla övünürüz.

    Ebu Talib oğlu Ali’den, kadir ALLAH’ın kudretiyle hayatta bulunan ve her şeye nezaret eden insanlığın kurtarıcısı, zamanın sahibi hz. Mehdi’ye[24] – hepsine binlerce selam ve tahiyyât olsun – varıncaya kadar tüm mâsum imamların[25] bizim imamlarımız olmasıyla iftihar ederiz.

    Kur’ân-ı Said[26] adıyla anılan hayat verici duaların bizim mâsum imamlarımıza aid oluşuyla övünürüz biz. İmamların Şâbâniyye Münacaatı,[27] Hüseyin b. Ali aleyhisselam’ın[28] Arafat duâsı,[29] Muhammed soyunun Zebur’u[30] olan Sahife-i Seccadiye[31] ve ALLAH Tealâ tarafından Zehra-ı Merziyye’ye[32]) ilham edilmiş olan Sahife-i Fâtımiyye[33] ile de iftihar ederiz.

    Bâkır’el Ulum’un[34] târihin en yüce kişiliği olmasıyla övünç duymadayız biz; ALLAH Teâlâ, Resul sallALLAHu aleyhi ve Alihi ve sellem ve mâsum imamlardan başka kimsenin idrâk edemediği ve edemeyeceği o da bizdendir.

    Mezhebimizin Câ’feri[35] oluşuyla övünürüz biz; ki sonsuz bir derya olan fıkhımız[36] onun eserlerinden biridir yalnızca… Ve biz, ALLAH’ın salat ve selamı onlara olsun, tüm mâsum imamlarla iftihar ve onların yolunu izleyeceğimizi taahhüd etmişizdir."


    ......

    vasiyetin bu bölümünde imamın vasiyeti demeden biz desek ki bu mektep şiayla biz övünüyoruz. hemen patlardınız... Ama İmam Humeyni dedin deyince duruyorsanız bu sizin bize gücünüzün yettiğini gösterir.
    doğrunun peşinde olmadığınızı güce bakarak doğru yanlışı tespit ettiğinizi, bizim zayıf olmamız bir makamımızın olmaması nedeniyle söylediklerimizi hafife alıp yanlış bulduğunuzu gösterir.

    "İmam Humeyni;
    “Sunnilik ve Şiilik ayırımını yapanları kendi saflarınızdan çıkarınız” "

    demişiniz. Ama İmam- Rahilin bunu kimler için dediğini farketmemişsiniz. İmam bunu olmayan ihtilafları iftiralarla uyduran ve yayan abd ajanları hakkında söylemetkedir..

    Nereden mi anlıyoruz? mesela yine vasiyetinden:

    " Keza hepimiz şunu bilmeliyiz ki Müslümanlar arasında vahdeti sağlayacak şey; Müslümanların, özellikle, ALLAH’ın salat ve selamı onlara olsun Eimme-i İsni Aşer/On İki İmam/Şiâsı’nın kimliğinin[60] koruyucusu olan, bu siyasi merasimlerdir… Ve hatırlatmam gereken nokta şudur: Benim siyasi-ilâhî vasiyyetim, şanı yüce İran milletine mahsus değil, bilakis, bütün Müslüman milletler ve hangi din ve millete mensup olursa olsun, dünyanın bütün mazlumlarına bir tavsiyedir."


    İmam Humeyni r.a. güya size göre şimdi mezhepçilik yapmış oluyor. Mezhep ayırımını körüklemiş oluyor. Şii merasimlerin her yere yayılmasını şii sünni tüm dünya halklarına hatta gayri müslimlere bile tavsiye ediyor.. yani sizin de göreviniz şayat imama bağlıysanız 12 imam mezhebinin siysi merasimlerini her yere yaymanızdır.. bize muhalefet etmek değil..

    "İmam Hamaney-Ehl-i Sünnete saldırmak Amerika ve Siyonizme Hizmettir.-
    “Geçmişten şu ana kadar bildiğimiz kadarıyla,emperyalistlere bağlı tek bir merkez tarafından hem Şia hem de Ehl-i sünnet aleyhinde küfür ve iftiraların yer aldığı nice kitaplar basılmıştır.İşte bu tehlikeli gerçek bile bir ihtar ve bir uyanış vesilesi değil midir? Bu kitapların yayılması Amerika ve Siyonizmin hedeflerine katkıda bulunmaktır.Herkes şunu bilsin ki,bu tür kitaplar hiçbir suninin gönlünü de şia inançlarına çekemeyecektir. Ehl-i Sünnet’e saldırıp iftira atmakla Şia’yı savunabileceklerini sananlar bilsinler ki, bu eylem düşmanlık ateşini körüklemekten başka bir sonuç doğurmayacaktır.Bu tür hareketler,Velayet’in savunması olmayıp,Amerika ve Siyonizm’i savunmak demektir.”


    bu cümleleri doğru anlamak için şu vurgular yeterlidir:

    "Ehl-i sünnet aleyhinde küfür ve iftiraların yer aldığı nice kitaplar basılmıştır."

    biz hiç bir yazımızda böyle bir iftiraya yeltenmedik. iftirayı şiayı anlatan hiç bir şii yapmaz. Ehlibeyt mektebi iftiraya herkesten daha uzaktır.. Eğer yazdıklarımızda bir tane iftira varsa bizi uyarın.. Ama İmam Hamanei'nin de İmamı Rahilin r.a. de söylediği şianın anlatılması değil. eğer öyle olsaydı ihtilaf ve tartışma kitapları olan peşaver geceleri gibi kitapları yasaklarlardı.. İmametten büyük ihtilaf yoktur. Ama tüm taklit merciilerimiz her zaman her yerde imameti anlatmışlar vurgulamışlardır.. bu ihtilaf çıkarmak değil var olan ihtilafta doğruya vurgu yapmaktır. onu açıklamaktır.. tanıtmaktır.. Ama siyonistlerin ve müsteşriklerin yaptığı olmayan ihtilaflar yaratmaktır. denen bu..

    "Şeyh Naim:
    “Sünnilerin yeri Şiilerin kalbidir.’"


    burda denmek istenen hedef nedir anlamadım? söyleneni anladım ama.. bir şii olarak benim kalbim Ehlibeyt sevgisiyle dolu. ve Ehlibeyti tüm büyütülmüş sahte din büyüklerinden daha çok sevenlerin sevgisiyle doludur kalbim..

    ves selam..
    [/quote]

    Yorum


      #17
      : GEYLANININ EHLİBEYT HAKKINDA GÖRÜŞÜ

      Hz. İmam Humeyni (ks) ağamız İslami Vahdet mefhumu hakkında buyuruyor ki:

      ''Kur'an-ı Kerim ilkeler dizisi sayesinde İslami Vahdet komutlarını eksen alarak birleşmeliyiz. Önemli olan şey, herkesin belli bir iş ve olay üzerine birleşmesi ve farklı eğilim göstermemesinden ibaret değildir. Allah (celle celalüh) emri gereği, Allah (celle celalüh) ipine sımsıkı sarılmak ve tefrika içinde olmamaktır. Enbiyalar ve Peygamberler, haçan belli iş ve olgular ekseninde birleştirmek için değil, herkesi hak yolu üstüne birleştirmek için indirildiler.''

      Yukarıda ki paylaştığım mühim buyruk mana olarak, İslami Vahdet mefhumunu ilay-i bir mükellefiyet, şer-i bir farz ve halk kesimlerinin esas bir gereksinimi olarak nitelendiriyor. Mulhit sektör ile el ele, kol kola, omuz omuza vererek devinim edip; hakikat doktrinlerimizi çiğnemeye teşvik etmiyor.
      Tevekkülle elde edilen sırlar; bir tek yakîn haddini bilenlere mahsustur.

      Hakikî Şialarımız da yakîn sınırını koruyanlardır, ki onlardan «Allah'ın varlığı sayesinde hiçbir şeyden korkmamaları»nı bekleriz!


      İmam Cafer-i Sadık (a.s)

      Yorum


        #18
        : GEYLANININ EHLİBEYT HAKKINDA GÖRÜŞÜ

        Zaten hak Ehlibeyt mektebinin ilkeleri çevresi ve canlı önderliği altında oluşmamış birliktelikler sürekli olamayacak ve birleşmekten umulan hedefine ulaşamayacaktır.. insanlar her zaman bir yerlerde buluşmaktadırlar zaten.

        saptırılamayan satın alınamayan, eğilip bükülmeyen, zalimlere sultanlara tağutlara kul olmayan tek hareket Ehlibeyt önderliğinde oluşan harekettir. bunu tarih boyunca hep gördük. tarih tekerrürden ibarettir ibret alınsaydı hiç tekerür/tekrar mı ederdi.

        tarih boyunca sultanların kulluğunu yapmasına karşın gerçekte onların fetvacısı ve topluma hükmetmeleri kabullendirilmeye çalışanların, perde arkasında onlarla gizli anlaşmalar yapanların, uzlaşmasız sistem düşmanı görünmeleri bu gerçeği değiştirmemiştir. bunlar zalimlerce meşhur edilmişlerdir.

        ebu hanifeyi meşhur eden Geylaniyi meşhur eden Said Nursi'yi meşhur eden onların hak üzerinde birleşmiş olan taraftaraları değildir. Bu hareketler ve şahsiyetler tam olarak incelendiğinde, hayatları ilkeleri hedefleri kontrol altına alınıp yönlendirilmelerden sonra meşhur edildikleri görülecektir..

        Allah'ın hakkında hiç bir delil indrimediği insanlara değer vermek Allah'ın hakkında delil indirip değer verdiklerinin dışlanmasına neden olacaktır. Çünkü toplumların bir tane liderleri olur çok değil.. bu Ehlibeytin canlı imamı olmamışsa başkaları olacak, başkaları olmuşsa zamanın imamı olmayacaktır tabii olarak..

        tam da bu noktada şu söz anlamlı hale gelmetkedir:

        değersizlere değerinden çok değer vermek değerlileri ve değerleri değersiz kılar.

        değersiz değerlerse toplumlara yön veremez hidayet işlevini yürütemez.

        Yorum


          #19
          : GEYLANININ EHLİBEYT HAKKINDA GÖRÜŞÜ

          kim Allahın tayin etmediği imamı Allahın tayin ettiği imama ortak koşuyorsa o müşriktir... Allahın ipi Alidir o ipe sarılana selam olsun...

          Yorum


            #20
            : GEYLANININ EHLİBEYT HAKKINDA GÖRÜŞÜ

            Değerli kardeşlerim Abdulkadir Geylani hakkında-cühela geylani ,birde evliyaların şahıymış....,milleti zamanında böyle kandırmışlar işte..- gibi ithamlarda bulunmanın ve halkın değeri haline gelmiş Ehli sünnet alimleri böyle demenin caiz olup olmadığını İmam Hamaney'in sitesinden ona sorun.Ve İmamın verdiği cevabı bu bölüme ekleyin,eğer ben yanlışsam Allah(cc) beni afetsin,eğer siz hatalıysanız Allah(cc) sizi afetsin.İmam bize ve size hakem olsun.Ben Velayet-i fakihe bağlıyım ve Onların çizgisinden çıkmam.

            Yorum


              #21
              : GEYLANININ EHLİBEYT HAKKINDA GÖRÜŞÜ

              İMAM HAMANEY;
              “…Hz.Ali,arkasındaki ilahi seçime rağmen,bu hakkın talep edilmesinin İslam’a darbe vurarak ihtilaflara neden olabileceği ihtimalini gözeterek,böyle bir iddiada bulunmadığı gibi,aynı haklı konuma sahip olmayan ve fakat toplumunu yöneten insanlarla işbirliğinde bulundu.Bu hedefle,kenarda oturmasını bildi.Zira İslam’ın o gün bu davranış ve vahdete ihtiyacı vardı ve bu yüzden Ali,fedakârlıktan kaçınmadı.Fedakârlık da önemli bir başka derstir bizim için.İşte bu da Gadir’in sunduğu derslerden bir diğeri…
              Hiçbir şek ve şüpheye yer vermeksizin belirtmek gerekir ki ,şu anda bizim İslam dünyasında dayandığımız mantık,en güçlü mantıktır.Şia’nın mantığı,imamet ve velayet mantığı tarihin tüm dönemlerinde böyle idi,bugün de böyledir.Mantık sistemlerin en güçlü olanı…Ancak,kendi mantığımıza,kendi yönetimimize,kendi inançlarımıza tam bir güvenle sarılmış olmamıza ve hatta bugün İslam bayrağı İran halkının elinde olmasına rağmen,hangi mezhepten olursa olsunlar İslam dünyasındaki tüm kardeşlerimizi dayanışma ve kardeşliğe çağırmaktayız.İhtilaf çıkmasını istemiyoruz.BAŞKALARINI SİLEREK KENDİMİZİ İSPAT GİBİ BİR YAKLAŞIMIMIZ YOK..Bu çok önemli bir noktadır.Bu,yılbaşında vurguladığımız İslami insicam ilkesinin ta kendisidir.
              Düşmanlarımız,İslam dünyasına işte bu noktadan sızmaya çalışmakta ve Müslümanların bulunduğu konumdan daha da zayıf hale düşmesine çabalamaktalar.Yıllar boyu, İslam dünyasının ve Müslüman ülkelerdeki yönetenlerin zaaflarından yararlandı ve İslam topraklarında istedikleri her şeyi yapmaya çalıştılar.Müslüman halkların uyandığı,İslam ümmetinin bir bölümünü teşkil eden İran halkının azamete kavuştuğu,bu halkın güçlü duruşunun başka halkların uyanışını da tetiklediği şu dönemde,daima düşmanlarımız olan emperyalistler,yine bu ihtilaf virüsünü büyük bir ihanet içerisinde İslam dünyasının bünyesine aktarmak ve ihtilafları körüklemek peşindedirler.Bu tehlikeye karşı koymak zorundayız.Bu da Gadir hadisesi ve Hz. Ali’nin bize verdiği derslerden biridir.
              O dönemde Müminlerin emirinin yanına gelerek;
              ‘Ey Ali,sen haklısın.biz seni destekliyoruz,sakın bunları kabul etme,gelip şu yardımlarda bulunacağız.’
              diyenleri reddetti Hz. Ali… O eğer kendi hakkını savunmak istese ve kıyam etseydi,başkalarına ihtiyacı yoktu.Ancak ,İslam toplumunun böyle bir ihtilaf ve çekişmeye dayanamayacağı düşüncesiyle kenara çekildi.Bu tavır,bizim için bir derstir.
              Bugün,ihtilafları canlandırmamak gerekir.İhtilafları büyütmemek gerekir.İslam mezhepleri mensupları,DUYARLI OLDUKLARI MUKADDESLERİ konusunda karşılıklı HAKARETLERDE bulunmamalıdırlar.Duyarlı olunan konulara parmak basarak,BASKI YAPMAK,KIŞKIRTICILIK demektir.Bu eylem,İslam dünyasında ayrılıklara yol açar.Bu ayrılıklar olmamalıdır.BİZİM SÖZÜMÜZ BUDUR.
              Bu yıl hacılara da bu mesajı ilettik ve dedik ki,İslam dünyası için gönülleri yanan insanların sözü de aynıdır ve çeşitli fırkaların HASSAS OLDUKLARI NOKTALARA DOKUNMAMAK GEREKİR.Bugün karşı karşıya olduğumuz düşman ne sünni’dir ve ne de şii…
              İslam fırkalarının herhangi birine küçücük bir eğilim bile taşımamaktadır.Ancak sünniye yaklaşıp bazı telkinlerde bulunmakta ve şiiye yaklaşıp başka türlü telkinlerde bulunmaktadır.Zira bunların arasında ihtilaf,kavga ve savaş çıkmasını istemektedir.Düşmanın HAREKETLERİNE dikkat etmek gerekir.
              Allah’a şükürler olsun ki,İran halkı şu 27-28 yıllık dönemde Allah’ın yardımıyla İslam bayrağını bu topraklarda yükseltme başarısını elde etmiş ve emperyalistlerin hileleri karşısında dikilerek,düşmanın oyunlarını akamete uğramıştır…”
              (İKTİBASLAR s.116-118)

              Yorum


                #22
                : GEYLANININ EHLİBEYT HAKKINDA GÖRÜŞÜ

                [quote author=Behesht-e Mahdi link=topic=19679.msg120636#msg120636 date=1300533691]
                Bismihi Teala
                Tenzih ederim ki; Öz Muhammed-i İslam'ın evsafına haiz her samimi Mü'min, Tasavvuf kuruntularını red etmek zorundadır. Allame Tabatabai (ks) ağamız Lübbü'l Lübab derken İrfan öğütlerini kasteder. ''Molla Sadra Filozofisi'' de İrfan derslerine tekabül eder. İrfan benim de hususi taalluk alanımdır. Örnek vermek gerekirse; nesih teorisine İrfan rehberlerimiz sıcak yaklaşmaz, Tasavvuf ehli ise sıcak yaklaşır.

                Hamiş: Tasavvuf vehimlerini takip eden eden kesimlerin öve öve bitiremediği cahil-i cühela vekil-i ükela Geylani'yi savunanların derin çelişkisini hayret dolu gözlerle izliyorum.

                EsSelamu Aleykum ve Rahmetullahi ve Berekatuhu
                [/quote]

                Tasavvuf uinkar etmek, Abdülkadir Geylaniye hakaret etmek, kişininin cehaletini ve acziyetini gösterir ve o kişiyi esfele safiline yürütür. Ukalalığın ve cehaletin zirvesine çıkarır. Vesselam...

                Yorum


                  #23
                  : GEYLANININ EHLİBEYT HAKKINDA GÖRÜŞÜ

                  İmam Sadık(as):
                  "Onlarla(Ehli Sünnet'le) birlikte ön saflarda namaz kılanlar,Peygamberin arkasında ilk safta namaz kılmış gibidir."
                  Hazreti Zehra hutbesinde şöyle buyurmaktadır:
                  "İmâmet,nizâmın sağlanması ve tefrika içerisindeki müslümanların vahdetini oluşturmak içindi."

                  Bizler yanlış yapan kardeşlerimiz için üzülürüz,onlar için af ve mağfiret dileriz.Biz de çok defalar yanlış yapmışızdır ve en sert biçimde uyarılmışızdır.Ama ne olursa olsun müminler kardeştir ve birbirimize karşı şeytana koz vermeyelim.imam bizim minenk taşımız olduğu sürece yanlışlarımız azalacaktır,İmam'ın tavsiyeleri ışığında hareket edersek başarıya ulaşırız.Allah(cc) bizim ve kardeşlerimizin ayağını kaydırmasın,kalplerimizi yakınlaştırsın ve günahlarımızı afetsin.İLAHİ AMİN!

                  Yorum


                    #24
                    : GEYLANININ EHLİBEYT HAKKINDA GÖRÜŞÜ

                    [quote author=Melis link=topic=19679.msg120688#msg120688 date=1300616230]
                    [quote author=Behesht-e Mahdi link=topic=19679.msg120636#msg120636 date=1300533691]
                    Bismihi Teala
                    Tenzih ederim ki; Öz Muhammed-i İslam'ın evsafına haiz her samimi Mü'min, Tasavvuf kuruntularını red etmek zorundadır. Allame Tabatabai (ks) ağamız Lübbü'l Lübab derken İrfan öğütlerini kasteder. ''Molla Sadra Filozofisi'' de İrfan derslerine tekabül eder. İrfan benim de hususi taalluk alanımdır. Örnek vermek gerekirse; nesih teorisine İrfan rehberlerimiz sıcak yaklaşmaz, Tasavvuf ehli ise sıcak yaklaşır.

                    Hamiş: Tasavvuf vehimlerini takip eden eden kesimlerin öve öve bitiremediği cahil-i cühela vekil-i ükela Geylani'yi savunanların derin çelişkisini hayret dolu gözlerle izliyorum.

                    EsSelamu Aleykum ve Rahmetullahi ve Berekatuhu
                    [/quote]

                    Tasavvuf uinkar etmek, Abdülkadir Geylaniye hakaret etmek, kişininin cehaletini ve acziyetini gösterir ve o kişiyi esfele safiline yürütür. Ukalalığın ve cehaletin zirvesine çıkarır. Vesselam...
                    [/quote]


                    Sen şiimisin kadiri mi ?

                    tasavvuf kuranın hangi ayetinde peygamberimizin ve imamların hangi hadisinde geçiyor ki reddetmek küfür olsun ?

                    Yorum


                      #25
                      : GEYLANININ EHLİBEYT HAKKINDA GÖRÜŞÜ

                      biz de İmam Hamanei'nin fetva ve İmam Humeni r.a. çizgisine göre hareket etmekteyiz.

                      ancak İmam Caferi Sadık'a atfettiğiniz bu hadisin kaynağı nedir. Çünkü bizim okuduğumuz hadislerin tam zıttına.. tabi bir de Fatımei Zehra s.a.'nın hutbesinin öncesi sonrası burdaki sözü aradan seçilmiş bir söz hangi anlamda diyor belli değil kaynağıyla verin de bakalım..

                      nedense sünni kesimlerden bize yakın olduğunu söyleyenler biz şiayı anlatırken galeyana gelip vahdet bilmem ne feryatlarını yükseltiyorlar.

                      biz imameti dile getirdiğimiz ve diğerlerinin gasıp olduğunu ifade etttiğimizde mi akıllarına geliyor bu?.. hakikati dile getirdiğinizde rahatsızlık yaratıyorsa, bu, oradaki yapılanmanın hakikat çevresinde oluşmadığını göstermez mi? Ebuzerler zamanında niçin susturulmaya çalışıyordu?

                      Eğer ben de bu ülkede egemen kültür olsam, şia bu ülkenin birinci mektebi olsa kurumları kültürleriyle topluma hakim olsa o zaman ben de durun birliği bozmayın derim..

                      ama şu an ülkede şia muhalefette bile değildir sesi duyulmuyor. bu durumda şianın susup kendini anlatmaması inanç ve amellerini yaymaması kime ve neye hizmettir söyler misiniz?..

                      hakim kültür mü güçlüdür azınlık mı? siz şia Ehlibeyt inançlarını anlatan bizleri susturmaya çalışacağınıza gidip bizlere iftria atarak şiayı hiç olmadığı şekilde tanıtan binlerce satılık ya da gafil kalemlere ya da hatiplere söylesenize..

                      demek bizi susturup zaten iftiralarını her yana yaymış olan onların egemenliğinin iyice perçinlenmesini istiyorsunuz. istemiyorsanız bunun böyle olacağından gafilsiniz..

                      Yorum


                        #26
                        : GEYLANININ EHLİBEYT HAKKINDA GÖRÜŞÜ

                        Melis'in "şiiyim" demesi dışında hiç bir inanç ve amelinin şii olduğunu görmedim.

                        ve şii alimlerden birini tanıyıp ondan öğrendiğini de..

                        Kur'an'ı bilmez, ama Kur'an'ı bileni de bilmez..

                        Yorum


                          #27
                          : GEYLANININ EHLİBEYT HAKKINDA GÖRÜŞÜ

                          Ben İmam’ın sözünü söyledim ,İmam bunu niçin söylemiş neden söylemiş diyeceğine akıl yürüteceğine İmam’a kulak ver,tavsiyelerini dinle ve onun önüne geçme ki ibadetlerin batıl olmasın.
                          Fitne uyuyan yılana benzer uyandırma.
                          Akıllı insan düşündüğü herşeyi söylemez fakat söylediği herşeyi düşünür.
                          Akıllı kimse, dilini kötü söz ve gıybetten koruyan, kalbini şek ve şüpheden temizleyendir
                          Akıllı, ileriyi gören, düşünen, zararını kârını bilen sonunda pişman olacağı işi yapmayan kimsedir
                          Akıllı kimse, adımını atmadan önce basacağı yeri iyice görür, sonra oraya adımını atar
                          İnsanların bir kısmı dili sebebiyle ikrâm görür Bir kısmı dili yüzünden hor görülür, sevilmez Akıllı kimse, dili sebebiyle sevilmeyenlerden olmaz O, kendini diliyle herkese sevdirir
                          Akıllı kimse, kendisine bir şey söylendiği zaman, söyleyenin sözü bitmeden, cevap vermez Cevapta acele etmez Soruyu dikkatle dinler, soru bittikten sonra düşünüp öyle cevap verir Önce düşünür, sonra söyler İhtiyaç olmadan konuşmaz

                          Yorum


                            #28
                            : GEYLANININ EHLİBEYT HAKKINDA GÖRÜŞÜ

                            ''Tasavvuf vehimleri, mistik yanılgılar ve sloganik yüzeysellikten uzak yegane din ve düşünce biçimi olan İslam'ın, 20. YüzYıl'da da yaşanabilir bir din ve düşünce biçimi olabileceğini ahmaklara izah etmemiz gerek.''

                            ''Kur'an-ı Kerim anlaşılırken sufilerin, tasavvufçuların geliştirdiği kıtır terimlerin değil, Arapça özelliklerinin dikkate alınması gerekir.''

                            Muhammed Hüseyin Fadlallah - İslami Söylem ve Gelecek / Sayfa 46 ve 47


                            Tevekkülle elde edilen sırlar; bir tek yakîn haddini bilenlere mahsustur.

                            Hakikî Şialarımız da yakîn sınırını koruyanlardır, ki onlardan «Allah'ın varlığı sayesinde hiçbir şeyden korkmamaları»nı bekleriz!


                            İmam Cafer-i Sadık (a.s)

                            Yorum


                              #29
                              : GEYLANININ EHLİBEYT HAKKINDA GÖRÜŞÜ

                              BESİC kardeşim;

                              biz imamın sözü olduğundan emin olsak, onun takiyye tavsiyeli mi yoksa genel mi söylendiğini bilsek, aynı imamdan bunun aksine sözler aklımıza gelmese dediğinizi hemen yaparız. buna emin olabilirsiniz..

                              ama akıl imama teslim oluncaya kadar bizi taşıyacak onu değerli göreceğiz de İmam adına söylenen her söz için kenara atılacak değersiz bir fazlalık mı olacak?

                              akletmek en önemli emirdir. eğer akıl olmasa biz sistem kuramaz çelişkiler içinde bir adım ileri iki adım geri gideriz.. bocalar dururuz..

                              siz eğer İmam'dan a.s. bir söz söylüyorsanız, bunun İmamdan olduğunu ispatla memursunuz. ve İmam bunu hangi şartlarda söylemiş bunu da açıklamakla.. yoksa fakih olmanın dinde derin düşüncenin ne değeri olacak? herkes duyduğunu nakleder selefi olur çıkar.. bu ancak vahhabi selefi ve haricilerde var... bizde değil..

                              Yorum


                                #30
                                : GEYLANININ EHLİBEYT HAKKINDA GÖRÜŞÜ

                                Behesht-e Mahdi !
                                Muhammed Hüseyin Fadlallah'ın kitabından çımbızla bir şey çekeceğine,sözün önünü arkasını keserek aktaracağına alttaki bölüme giriş yap,İmam'ın şiirlerini oku belki tasavvufi bilgin artar.İmam'ın bu konudaki düşüncelerini özümsüyorsan eyvallah yoksa konuyu burda bir nokta koysak iyi olur.
                                Velayet.Com > SERBEST KÖŞE > SERBEST KÜRSÜ (OFF TOPİC) (Moderatör: bedir) >
                                Konu: İmam Humeyni'nin şiirlerinde irfan ve tasavvuf
                                Allah'ım beni ve kardeşlerimi afet,aşırıklardan bizi koru,nimet verdiklerin İmam'ların yolundan ayırma.Estağfirullah.Estağfirullah.Estağfirullah.

                                Yorum

                                YUKARI ÇIK
                                Çalışıyor...
                                X