Duyuru

Daraltma
Henüz duyuru yok.

Kerbela vakıası

Daraltma
X
 
  • Filtre
  • Zaman
  • Göster
Hepsini Temizle
yeni gönderiler

    Kerbela vakıası

    BİSMİLLAHİR RAHMANİR RAHİM
    HAMD OLSUN ALEMLERİN RABBİNE
    VE SELAM OLSUN MEVLAMIZ MUHAMMEDE VE TERTEMİZ EHLİ BEYTİNE

    inşaAllah bu başlık altında Kerbela vakıası hakkında sahih belgelerle bilgi vermeye çalışacağız.

    #2
    Ynt: Kerbela vakıası

    1. sünni kaynaklarında Nebi s.a.a'in Hz. Hüseyin a.s'ın sehadetini haber vermesi: bu konuda Rasulullah s.a.a'den pek çok sahabe rivayet etmiştir. o yüzden aşağıda sırası ile her sahabeden gelen rivayetin geçtiği kaynakları sırası ile vereceğim.

    1. Hz. Ali a.s rivayeti: bu hadisi ibni Ebi Şeybe, Ahmed b. Hanbel, Ebu Yala ve daha bir çok hadisçi rivayet etmiştirler.


    resimde gördüğünüz ehli sünnet alimi Ebu Yala el-Mevsili’nin "Müsned" adlı hadis kitabıdır. işaretlenmiş yerde şu ifadeler var:
    • [li]حدثنا أبو خيثمة حدثنا محمد بن عبيد أخبرنا شرحبيل بن مدرك عن عبد الله بن نجي عن أبيه : أنه سار مع علي وكان صاحب مطهرته فلما حاذى نينوى وهو منطلق إلى صفين فنادى علي : إصبر أبا عبد الله إصبر أبا عبد الله بشط الفرات قلت : وماذا يا أبا عبد الله ؟ قال : دخلت على النبي صلى الله عليه و سلم ذات يوم وعيناه تفيضان قال : قلت : يا نبي الله : أغضبك أحد ؟ ما شأن عينيك تفيضان ؟ قال : بل قام جبريل قبل فحدثني أن الحسين يقتل بشط الفرات قال : فقال : هل لك أن أشمك من تربته ؟ قال قلت : نعم قال : فمد يده فقبض قبضة من تراب فأعطانيها فلم أملك عيني أن فاضتا
      ...Abdullah b. Neciy babasından şöyle rivayet etti: Ben, Ali ile beraber yolda gidiyordum. Onun ibriğini taşıyordum Ninova’ya vardığımızda o Siffin’e doğru giderken şöyle seslendi: "Sabret ey Ebu Abdillah, sabret ey Ebu Abdillah, Fırat kıyısına vardığında sabret." Ben kendisine böyle demekle neyi kasdettiğini sordum. O da şu cevabı verdi: Bir gün Rasulullahın s.a.a yanına gitmiştim, gözlerinden yaşlar akmaktaydı. Kendisine sordum: "ya Rasulallah, niçin ağlıyorsun?" dedi ki: "Az önce Cebrail yanımdaydı, kalkıp gitti. Bana, Hüseyin’in Fırat kıyısında öldürüleceğim söyledi ve istersem, öldürüleceği yerin toprağını bana koklatabileceğini de söyledi. Elini uzattı, bir avuç toprak getirip bana verdi. Ben de o toprağı görünce gözlerime hakim olamadım, yaşlar akmaya başladı."

      Ebu Yala el-Mevsili, "Müsned", 1/298, hadis 363
      [/li]


    hadisi Ahmed b. Hanbel "Müsned", 1/85, hadis 648'de; Taberani "Mucem el-Kebir", 3/106, hadis 2811'de aynı isnad ile rivayet etmiştir. Hadisin sıhhat durumuna gelince, "Müsnedi Ebu Yala" kitabını tahkik eden Hüseyin Selim Esed hadis hakkında diyor ki:
    • [li]قال حسين سليم أسد : إسناده حسن
      Hüseyin Salim: isnad hasen

      Ebu Yala el-Mevsili, "Müsned", 1/298, hadis 363
      [/li]


    yine aynı şekilde Heysemi "Mecmeuz Zevaid" adlı kitabında rivayet ettikten sonra diyor ki:
    • [li]رواه أحمد وأبو يعلى والبزار والطبراني ورجاله ثقات ولم ينفرد نجي بهذا
      Ahmed, Ebu Yale, Bezzar ve Taberani rivayet etmiştirler ve ricalleri sikattan (güvenilirlerden)'dir.

      Heysemi, "Mecmeuz Zevaid", 9/187
      [/li]


    ve aynı şekilde Busayri rivayet ettikten sonra diyor ki:
    • [li]رواه أبو بكر بن أبي شَيْبَة وأحمد بن حنبل ، وأَبُو يَعْلَى بسند صحيح
      Ebu Bekir b. Ebi Şeybe, Ahmed b. Hanbel ve Ebu Yala sahih isnad ile rivayet etmiştirler.

      Busayri, "İthaful Hıyaratul Mahara", 7/237-238, hadis 6753
      [/li]


    2. Ümmü Seleme r.a rivayeti: Hz. Hüseyin a.s'ın şehid edilmesini Nebi s.a.a'in haber vermesi en çok Ümmü Seleme r.a'dan rivayet edilmiştir. Ahmed, Hakim ve Taberani başta olmak üzere pek çok hadis alimi bunu değişik senedlerle Ümmü Seleme r.a'dan rivayet etmiştirler.

    resimde gördüğünüz ehli sünnet alimi Ahmed b. hanbelin "Fedail es-sahabe" adlı kitabıdır. işaretlenmiş yerde şu ifadeler var:
    • [li]حدثنا عبد الله قال حدثني أبي قثنا وكيع قال حدثني عبد الله بن سعيد عن أبيه عن عائشة أو أم سلمة قال وكيع شك هو أن النبي صلى الله عليه وسلم قال لأحداهما لقد دخل على البيت ملك لم يدخل على قبلها فقال لي إن ابنك هذا حسين مقتول فإن شئت آتيك من تربة الأرض التي يقتل بها قال فأخرج إلى تربة حمراء
      ...Said Aişe veya Ümmü Selemeden rivayet etti: Rasulullah s.a.a dedi ki: "eve kimseyi alma, melek ile konuşacağım." sonra dedi ki: (melek) Hüseyinin öldürüleceğini ve eğer istersem onun öldürüleceği yerin toprağını göstere bileceğini söyledi, sonra da kızıl bir toprak getirdi.

      Ahmed b. Hanbel, "Fedail es-Sahabe", 2/770, hadis 1357
      [/li]


    hadisi yine Ahmed b. Hanbel "Müsned", 6/295, hadis 26567'de aynı sened ile ve "Fedail es-Sahabe", 2/782, hadis 1391'de başka (2-ci) bir sened ile Ümmü Seleme r.a'dan; Taberani "Mucem el-Kebir", 3/109, hadis 2820'de farklı (3-cü) bir sened ile; ve yine Taberani "Mucem el-Kebir", 3/109-110, hadis 2821'de ise başka (4-cü) bir sened ile; Hakim "Müstedrek", 4/440, hadis 8202'de Taberani'nin ikinci (4-cü sened)'i ile rivayet etmiştir. Yani, sadece Ümmü Seleme r.a'dan itibaren hadisin 4 ayrı senedi vardır.

    Hadisin sıhhatine gelince, 1-ci sened hakkında Ahmed b. Hanbel'in "Fedail es-Sahabe" kitabını tahkik eden Vasiyullah diyor ki:

    • [li]إسناده صحيح
      isnadı sahih

      Ahmed b. Hanbel, "Fedail es-Sahabe", 2/770, hadis 1357
      [/li]


    2-ci sened hakkında yine Ahmed b. Hanbel'in "Fedail es-Sahabe" kitabını tahkik eden Vasiyullah diyor ki:
    • [li]إسناده حسن
      isnad hasen

      Ahmed b. Hanbel, "Fedail es-Sahabe", 2/782, hadis 1391
      [/li]


    3-cü senedin durumunu araştıramadım, 4-cü sened hakkında ise Hakim ve onun kitabını tahkik eden ez-Zehebi diyorlar ki:
    • [li]هذا حديث صحيح على شرط الشيخين ولم يخرجاه
      تعليق الذهبي قي التلخيص : مر هذا على شرط البخاري ومسلم
      Hakim: hadis şeyhaynın (Buhari ve Müslim) şartlarına göre sahihtir ancak rivayet etmemiştirler.
      ez-Zehebi: Buhari ve Müslim şartlarına göre (sahih).

      Hakim, "Müstedrek", 4/440, hadis 8202
      [/li]


    3. Ümmü Fazl rivayeti: bu rivayeti Hakim rivayet etmiştir.

    resimde gördüğünüz ehli sünnet hadis alimi Hakim Nişaburi’nin "Müstedrek" adlı kitabıdır, işaretlenmiş yerde şu ifadeler var:
    • [li]أخبرنا أبو عبد الله محمد بن علي الجوهري ببغداد ثنا أبو الأحوص محمد بن الهيثم القاضي ثنا محمد بن مصعب ثنا الأوزاعي عن أبي عمار شداد بن عبد الله عن أم الفضل بنت الحارث : أنها دخلت على رسول الله صلى الله عليه و سلم فقالت : يا رسول الله إني رأيت حلما منكرا الليلة قال : ما هو قالت : إنه شديد قال : ما هو قالت : رأيت كأن قطعة من جسدك قطعت في حجري فقال رسول الله صلى الله عليه و سلم : رأيت خيرا تلد فاطمة إن شاء الله غلاما فيكون في حجرك فولدت فاطمة الحسين فكان في حجري كما قال رسول الله صلى الله عليه و سلم فدخلت يوما إلى رسول الله صلى الله عليه و سلم فوضعته في حجره ثم حانت مني التفاتة فإذا عينا رسول الله صلى الله عليه و سلم تهريقان من الدموع قالت : فقلت يا نبي الله بأبي أنت و أمي مالك ؟ قال : أتاني جبريل عليه الصلاة و السلام فأخبرني أن أمتي ستقتل ابني هذا فقلت : هذا ! فقال : نعم و أتاني بتربة من تربته حمراء
      ...Ümmü Fazl binti Haris dedi ki: bir gün Rasulullah s.a.a'in yanına gittim, ağladığını gördüm ve dedim ki: "anam babam sana feda olsun ey Nebiyullah! Sana ne oldu?" dedi ki: "Cibril a.s bana geldi ve ümmetimin benden sonra bu oğlumu öldüreceğini haber verdi." Dedim ki: "oğlunu mu?!" dedi ki: "evet ve bana kırmızı bir toprak getirdi."

      Hakim, "Müstedrek", 3/194, hadis 4818
      [/li]


    hadisten sonra Hakim diyor ki:
    • [li]هذا حديث صحيح على شرط الشيخين و لم يخرجاه
      Hakim: bu hadis Şeyhayn (Buhari ve Müslim) şartlarına göre sahihtir fakat rivayet etmemiştirler.

      Hakim, "Müstedrek", 3/194, hadis 4818
      [/li]


    4. Enes b. Malik rivayeti: Ahmed, Ebu Yala ve ibni Hibban başta olmakla pek çok meşhur sünni hadisçi tarafından rivayet edilmiştir.

    resimde gördüğünüz ehli sünnet alimi ibni Hibban’ın "es-Sahih" adlı hadis kitabıdır. işaretlenmiş yerde şu ifadeler var:
    • [li]أخبرنا الحسن بن سفيان قال : حدثنا شيبان بن فروخ قال : حدثنا عمارة بن زاذان قال : قال : حدثنا ثابت : عن أنس بن مالك قال : استأذن ملك القطر ربه أن يزور النبي صلى الله عليه و سلم فأذن له فكان في يوم أم سلمة فقال النبي صلى الله عليه و سلم : ( احفظي علينا الباب لا يدخل علينا أحد ) فبين هي على الباب إذ جاء الحسين بن علي فظفر فاقتحم ففتح الباب فدخل فجعل يتوثب على ظهر النبي صلى الله عليه و سلم وجعل النبي يتلثمه ويقبله فقال له الملك : أتحبه ؟ قال : ( نعم ) قال : أما إن أمتك ستقتله إن شئت أريتك المكان الذي يقتل فيه ؟ قال : ( نعم ) فقبض قبضة من المكان الذي يقتل فيه فأراه إياه فجاءه بسهلة أو تراب أحمر فأخذته أم سلمة فجعلته في ثوبها
      قال ثابت : كنا نقول : إنها كربلاء
      ...Enes b. Malik dedi ki: Yağmur meleği, Peygamber s.a.a'in yanına girmek için izin istedi. Kendisine izin verildi, melek içeri girince Peygamber s.a.a Ümmü Seleme'ye dedi ki: "Kapıyı kapa ve kapıda dur ki, kimse yanımıza gelmesin." Ancak Ali'nin oğlu Hüseyin geldi, koşarak içeri girdi ve Peygamber s.a.a'ın omuzuna tırmandı. Melek, Hz. Peygamber'e sordu: "Sen bunu seviyor musun?" Rasulullah s.a.a dedi ki: "Evet." Melek dedi ki: "Senin ümmetin bunu öldürecektir. İstersen öldürüleceği yeri de sana göstereyim." Böyle dedikten sonra melek elini çırptı ve peygambere kızıl bir toprak gösterdi. Ümmü Seleme de o toprağı alıp elbisesinin bir ucuna saklayıp düğümledi. Biz, Hüseyin'in Kerbela'da öldürüleceğini daha önceleri işitirdik.

      ibni Hibban, "es-Sahih", 5/142, hadis 6742
      [/li]


    hadisi Ahmed b. Hanbel "Müsned", 3/242, hadis 13563'de; Ebu Yala "Müsned", 6/129, hadis 3402'de ve Taberani "Mucem el-Kebir", 3/106, hadis 2813'de rivayet etmiştir. Hadisin sıhhatine gelince, ibni Hibban'a göre bu hadis sahih, çünkü kitabının adını "es-Sahih" koymuş ve sadece sahih hadisler aldığını bildirmiştir. yine "Sahihi ibni Hibban" kitabının muhakkiki Şuayb el-Arnaut hadis hakkında diyor ki:
    • [li]قال شعيب الأرنؤوط : حديث حسن
      Şuayb el-Arnaut dedi ki: hadis hasen.

      ibni Hibban, "es-Sahih", 5/142, hadis 6742
      [/li]


    aynı şekilde "Müsnedi Ebu Yala" kitabının muhakkiki Hüseyin Selim Esed hadis hakkında diyor ki:
    • [li]قال حسين سليم أسد : إسناده حسن
      Hüseyin Salim: isnad hasen

      Ebu Yala el-Mevsili, "Müsned", 6/129, hadis 3402
      [/li]


    5. Ebu İmame'nin rivayeti: onun rivayetini Taberani kendi senedi ile rivayet etmiştir.

    resimde gördüğünüz sünni hadis alimi Taberani'nin "Mucem el-Kebir" adlı kitabıdır, işaretlediğim yerde şu ifadeler var:
    • [li]حدثنا علي بن سعيد الرازي ، ثنا إسماعيل بن إبراهيم بن المغيرة المروزي ، ثنا ابن الحسن بن شفيق ، ثنا الحسين بن واقد ، حدثني أبو غالب ، عن أبي أمامة ، قال : قال رسول الله - صلى الله عليه وسلم - لنسائه : " لا تبكوا هذا الصبي " - يعني حسينا - قال : وكان يوم أم سلمة ، فنزل جبريل عليه السلام ، فدخل رسول الله - صلى الله عليه وسلم - الداخل ، وقال لأم سلمة : " لا تدعي أحدا يدخل علي " فجاء الحسين - رضي الله عنه - فلما نظر إلى النبي - صلى الله عليه وسلم - في البيت أراد أن يدخل ، فأخذته أم سلمة ، فاحتضنته وجعلت تناغيه وتسكنه ، فلما اشتد في البكاء خلت عنه ، فدخل حتى جلس في حجر النبي - صلى الله عليه وسلم - فقال جبريل - صلى الله عليه وسلم - : إن أمتك ستقتل ابنك هذا ، فقال النبي - صلى الله عليه وسلم - : " يقتلونه وهم مؤمنون بي ؟ " قال : نعم ، يقتلونه ، فتناول جبريل تربة
      ...Ebu İmame dedi ki: Ümmü Seleme'nin gününde Cebrail a.s Rasulullah s.a.a'e nazil oldu. ve Rasulullah s.a.a Ümmü Seleme'ye dedi ki: "eve hiç kimsenin girmesine izin verme." Bu sırada Hüseyin r.a geldi, Nebi s.a.a evden onu gördüğünde içeri girmesini istedi... Hüseyin içeri girdi ve Nebi s.a.a'in kucağında oturdu. Cebrail a.s dedi ki: "senin ümmetin bu oğlunu öldürecektir." Nebi s.a.a dedi ki: "bana inananlar mı onu öldürecek?" Cebrail a.s dedi ki: "evet, öldüreceklerdir." daha sonra Cebrail a.s onun öldürüleceği toprağı gösterdi.

      Taberani, "Mucem el-Kebir", 8/342-343, hadis 8096
      [/li]


    bu hadisi "Siyer" adlı kitabında, imam Hüseyin a.s'ın biografisinde veren ez-Zehebi hadis hakkında diyor ki:
    • [li]إسناده حسن
      isnad hasen

      ez-Zehebi, "Siyer", 3/289
      [/li]


    6. Ebu Tufeyl r.a rivayeti: Taberani tarafından rivayet edilmiştir.

    resimde gördüğünüz sünni hadis alimi Heysemi'nin "Mecmeuz Zevaid" adlı kitabıdır, işaretlediğim yerde şu ifadeler var:
    • [li]وعن أبى الطفيل قال استأذن ملك القطر أن يسلم على النبي صلى الله عليه وسلم في بيت أم سلمة فقال لا يدخل علينا أحد فجاء الحسين بن على رضى الله عنهما فدخل فقالت أم سلمة هو الحسين فقال النبي صلى الله عليه وسلم دعيه فجعل يعلو رقبة النبي صلى الله عليه وسلم ويعبث به والملك ينظر فقال الملك أتحبه يا محمد قال اي والله إنى لاحبه قال أما إن أمتك ستقتله وإن شئت أريتك المكان فقال بيده فتناول كفا من تراب فأخذت أم سلمة التراب فصرته في خمارها فكانوا يرون أن ذلك التراب من كربلاء
      Ebu Tufeyl dedi ki: yağmur meleği, Nebi s.a.a'e Ümmü Seleme'nin evinde selam vermek için (Rabbinden) izin istedi (ve izin verildi). Nebi s.a.a Ümmü Seleme'ye dedi ki: "hiç kimseyi eve bırakma." Bu sırada Hüseyin b. Ali r.a geldi ve eve girdi, Ümmü Seleme dedi ki: "bu Hüseyindir." Nebi s.a.a dedi ki: "ona izin ver gelsin." (Hüseyin) geldi ve Nebi s.a.a'in omuzuna çıktı ve melek onlara bakıyordu. Melek dedi ki: "onu seviyor musun ey Muhammed?" Nebi s.a.a dedi ki: "evet Vallahi, ben onu seviyorum." Melek dedi ki: "Senin ümmetin bunu öldürecektir. İstersen öldürüleceği yeri de sana göstereyim." Böyle dedikten sonra melek elini çırptı ve peygambere kızıl bir toprak gösterdi. Ümmü Seleme de o toprağı alıp elbisesinin bir ucuna saklayıp düğümledi.
      [/li]


    hadisten sonra Heysemi diyor ki:
    • [li]رواه الطبراني وإسناده حسن
      Taberani rivayet etmiştir ve isnadı hasendir.

      Heysemi, "Mecmeuz Zevaid", 9/221, hadis 15121
      [/li]


    bunlar sünni kaynaklarda konu hakkında rivayet edilmiş olan hadislerden sadece bir kaç tanesidir. biz bu hadisler arasından sadece senedleri muteber olanları ve bizzat sünni muhaddislerin sıhhatini onayladıklarını paylaştık. gördüğümüz gibi bu konuda pek çok sahabeden hadisler rivayet edilmiştir, sadece Ümmü Seleme r.a'dan 4 değişik senedi vardır ki, bu da hadisin tevatürü için yeterlidir. nitekim sünni hadisçi ibni Asakir bu konuda diyor ki:
    • [li]ما ورد عن النبي (ص) بنحو التواتر في إخباره، عن شهادة ريحانته الإمام الحسين بكربلاء، أو بأرض الطف، وبكائه عليه قبل وقوع الحادثة
      Nebi s.a.a'in reyhanesi imam Hüseyi'nin Kerbela'da şehit edileceğini haber vermesi ve bu olay vuku bulmadan önce onun şehadetine ağlaması Nebi s.a.a'den mütevatir olarak rivayet edilmiştir.

      ibni Asakir, "imam Hüseyin'in biografisi", sayfa 236
      [/li]


    not: vaktim sıkıntısı olduğu için kitapların resimlerini ve online linklerini ekleyemiyorum. şimdilik resimleri ve linkleri blog'dan elde ede bilirsiniz: http://velayet.wordpress.com/2014/02...-sin-sehadeti/

    Yorum


      #3
      Ynt: Kerbela vakıası

      2. Yezid l.a'ın imam Hüseyin a.s'ın öldürülmesi için emir vermesi:

      Kerbela vakası tüm müslümanların bildiği, üzerinde hiç bir şüphe bulunmayan hatta müslüman olmayanların bile haberdar olduğu bir gerçektir. Yine bu vakada Emevi kralı Yezid b. Muaviye l.a'ın imam Hüseyin a.s'ın öldürülmesine emir vermesi; imam a.s'ın yakınları ve çocuklarının esir edilerek Kufe'ye ve oradan da Şam'a götürülmesi; Yezid l.a'ın esirlere cefa etmesi ve Rasulullah s.a.a'in getirdiği dini alaya alması gibi hususlar üzerinde hiç bir şüphe olmayan ve mütevatiren bilinen şeylerdir. Fakat nasibiler Emevi sevdasından dolayı imam a.s'ın katili ve hatta Rasululah s.a.a'ı bile alaya alan bu kafir Yezid'i savunmaya çalışmaktadırlar. Nasibiler bu uğurda bin türlü laf oyunu ve hile yapmaktadırlar. Bu utanmazlar "Yezid Hüseyin'in öldürülmesine emir vermedi, Hüseyin'in öldürülmesini duyduğunda çok üzüldü" bile diye bilmektedirler! Böyle bir sözü söyleyen kimsenin ne kadar samimiyetsiz ve hayasız olduğunu söylemeye sanırım gerek yoktur. işte hem tarihimizi belgelerle ortaya koymak ve hemde böylesi hayasızların cevabını vermek için Kerbela vakası hakkında sahih hadislere dayanan bir çalışma yaptım. inşaAllah bu çalışmayı 3 bölüm halinde paylaşacağım. Öncelikle Yezid l.a'ın imam Hüseyin a.s'ın öldürülmesine emir verdiğini, sonra Yezid l.a'ın emri ile imam a.s'ın yakınları ve çocuklarının esir edildiğini, daha sonra ise imam a.s'ın katillerinin Allah katındaki cezasını hadislere dayanarak paylaşacağam.

      1-1. imam Hüseyin a.s'ın Yezid l.a'ın emri ile öldürülmesi: başta da söylediğimiz gibi bu üzerinde hiç bir şüphe olmayan bir konudur. Nitekim hadislerde de bu konu sabittir.


      [img width=224 height=350]http://velayet.files.wordpress.com/2013/11/kerbela-kuleyni.jpg[/img][img width=224 height=350]http://velayet.files.wordpress.com/2013/11/kerbela-kuleyni1.jpg[/img]

      resimde gördüğünüz Şii ve Sünnilerin güvenilirliği hususunda ittifak ettikleri Sikatul İslam (İslam’ın güvenci) Kuleyni r.a’ın "el-Kafi" kitabıdır, işaretlediğim yerde şu ifadeler var:
      • [li]ابن محبوب، عن عبد الله بن سنان قال: سمعت أبا عبد الله (عليه السلام) يقول: ثلاث هن فخر المؤمن وزينه في الدنيا والآخرة: الصلاة في آخر الليل ويأسه مما في أيدي الناس وولايته الامام من آل محمد (صلى الله عليه وآله) قال: وثلاثة هم شرار الخلق ابتلى بهم خيار الخلق: أبو سفيان أحدهم قاتل رسول الله (صلى الله عليه وآله) وعاداه ومعاوية قاتل عليا (عليه السلام) وعاداه ويزيد بن معاوية لعنه الله قاتل الحسين بن علي (عليهما السلام) وعاداه حتى قتله
        ibni Mahbub'dan, o da Abdullah b. Sinan'dan anlattı, dedi ki: Ebu Abdullah (imam Cafer es-Sadık a.s)'ın şöyle dediğini duydum: «Üç şey vardır ki müminin hem dünyada hem de ahirette zinetidir: Gecenin sonunda namaz kılmak, başkalarının elinde bulunan şeylerden ümidini kesmek, Al-i Muhammed’den olan imamın vilayetine inanmak. Üç kişi de vardır ki, yaratılmışların en şerlisidir. Yaratılmışların en hayırlılarını onlarla sınanmıştır. Ebu Süfyan Rasulullah s.a.a ile çarpıştı ve ona düşmanlık yaptı. Muaviye, Ali a.s ile savaştı ve Ona düşmanlık yaptı. Yezid b. Muaviye, Hüseyn b. Ali (imam Hüseyin eş-Şehid a.s) ile savaştı ve Onu şehid edineceye kadar düşmanlık besledi.»

        Kuleyni r.a, "el-Kafi", 8/127, hadis 311
        [/li]


      hadisin senedinde geçen ravilerin hepsi sika (güvenilir) ve isnadı da muttasıldır. Şeyhul İslam "el-Kafi" şerhinde hadis hakkında buyuruyor ki:


      hadisin metninden de açıkca görüldüğü gibi Yezid l.a imam Hüseyin a.s ile düşmanlık etmiş ve onu şehid etmiştir.

      1-2. imam a.s'ın yakınları ve çocuklarının esir edilmesi: Kerbelada imam Hüseyin a.s ile birlikte olan çocuklarının ve yakınlarının esir edilmesi bile imam a.s'ın öldürülmesine Yezid'in emir verdiğini ve bundan sevinç duyduğunu göstermek için yeterlidir. çünkü eğer Yezid idda edildiği gibi imam a.s'ın öldürülmesine emir vermemiş olsaydı şu halde neden imam a.s'ın yakınlarını esir ettiriyordu? Neden imam Hüseyin a.s ve ceddi Rasulullah s.a.a ile alay ediyordu?

      imam a.s'ın çocuklarının esir edilerek Şam'a getirilmesinden sora Yezid l.a'ın esirlere cefa ettiği, imam Hüseyin a.s ve ceddi Rasulullah s.a.a'i alaya alması hakkında bir çok hadis mevcuttur. Şimdi sıra ile bu hadisleri aktarıyorum:


      [img width=224 height=350]http://velayet.files.wordpress.com/2013/11/kerbela-himyeri.jpg[/img][img width=224 height=350]http://velayet.files.wordpress.com/2013/11/kerbela-himyeri1.jpg[/img]

      resimde gördüğünüz Hz. Rıza, Hz. Ali el-Hadi en-Naki ve Hz. Askeri a.s’ın ashabından olan Abdullah b. Cafer el-Himyeri r.a’ın (vefatı hicri 300) "Kurbul İsnad" kitabıdır, işaretlediğim yerde şu ifadeler var:
      • [li]وعنه، عن عبدالله بن ميمون، عن جعفر بن محمد، عن أبيه قال : «لما قُدِم على يزيد بذراري الحسين ادخل بهن نهاراً مكشوفات وجوههن فقال أهل الشام الجفاة : ما رأينا سبياً أحسن من هؤلاء، فمن أنتم ؟ فقالت سكينة بنت الحسين : نحن سبايا آل محمد»
        O [Muhammed b. İsa] bana Abdullah b. Meymun'dan, o Cafer b. Muhammed (imam Cafer es-Sadık a.s)'dan, o da babasından (imam Muhammed el-Bakır a.s)'dan anlattı, dedi ki: «Hüseyin (imam Hüseyin eş-Şehid a.s)’ın çocukları Yezid’in yanına yüzleri açık ve gündüz bir şekilde getirildiğinde cefa veren Şam halkı şöyle dedi: "Biz bunlardan daha güzel esirler asla ve kata görmemiştik. Sizler kimlersiniz?" Sekine binti Hüseyin a.s dedi ki: "Bizler Al-i Muhammed s.a.a’in esirleriyiz."»

        Himyeri r.a, "Kurbul İsnad", sayfa 26, hadis 88
        [/li]


      bu hadisi Himyeri r.a sadece 2 ravi aracılığı ile rivayet etmiştir ki, ravilerin her birisi güvenilir ve sened muttasıldır. Dolayısı ile, hadis sahih'tir.

      [img width=224 height=350]http://velayet.files.wordpress.com/2013/11/kerbela-saffar.jpg[/img][img width=224 height=350]http://velayet.files.wordpress.com/2013/11/kerbela-saffar1.jpg[/img]

      resimde gördüğünüz imam Hasan el-Askeri a.s’ın sahabesi olan Muhammed b. Hasan es-Saffar’ın "Besair ed-Derecat" adlı kitabıdır, işaretlediğim yerde şu ifadeler var:
      • [li]حدثنا أحمد بن محمد حدثني الحسين بن سعيد والبرقي عن النضر بن سويد عن يحيى الحلبي عن محمد بن علي الحلبي قال سمعت أبا عبد الله عليه السلام يقول لما اتى بعلى بن الحسين عليه السلام يزيد بن معاوية عليهما لعاين الله ومن معه جعلوه في بيت فقال بعضهم إنما جعلنا في هذا البيت ليقع علينا فيقتلنا فراطن الحرس فقالوا انظروا إلى هؤلاء يخافون ان تقع عليهم البيت وإنما يخرجون غدا فيقتلون قال علي بن الحسين ع لم يكن فينا أحد يحسن الرطانة غيري والرطانة عند أهل المدينة الرومية
        bana Ahmed b. Muhammed anlattı, dedi ki: Hüseyin b. Said ve Berki bana Nadr b. Suveyd'den, o Yahya el-Halebi'den, o da Muhammed b. Ali el-Halebi'den anlattı, dedi ki: Ebu Abdullah (imam Cafer es-Sadık a.s)'ın şöyle dediğini duydum: «Ali b. Huseyin a.s Yezid b. Muaviye l.a ve beraberindekilerinin yanına getirildiğinde onlar Ali b. Hüseyin (imam Seccad a.s)’ı bir odaya koydular. Onlardan (esirlerden) birisi şöyle dedi: "Bizi bu odaya koydular ki, üzerimize düşsün de bizi öldürsünler." Görevliler yabancı bir dille konuşarak şöyle dediler: "Şunlara bakınız, evin üzerlerine düşmesinden korkmaktadırlar. Onlar yarın çıkacaklar da öldürüleceklerdir." Ali b. Hüseyn (imam Seccad a.s) dedi ki: "İçimizde benden başka yabancı dili güzel konuşan yoktur (o yüzden söylediğinizi anladım)." Şehir ehli Rumca konuşuyorlardı.»

        Saffar r.a, "Besair ed-Derecat", 7/378, bab 12, hadis 1
        [/li]


      yukarıda hadis gibi bu hadis de sahih bir hadisdir. Bu hadisde ise esirlerin askerlerin gözetiminde olan bir eve hapsedildiğini görüyoruz.

      [img width=224 height=350]http://velayet.files.wordpress.com/2013/11/kerbela-fakih.jpg[/img][img width=224 height=350]http://velayet.files.wordpress.com/2013/11/kerbela-fakih1.jpg[/img]

      resimde gördüğünüz Şeyh Saduk r.a’ın "Fakih" adlı kitabıdır, işaretlediğim yerde şu ifadeler var:
      • [li]وروى لنا عبد الواحد بن محمد بن عبدوس النيسابوري رضي الله عنه قال: حدثنا علي بن محمد بن قتيبة، عن الفضل بن شاذان قال: سمعت الرضا (عليه السلام) يقول: " لما حمل رأس الحسين (عليه السلام) إلى الشام أمر يزيد لعنه الله فوضع ونصب عليه مائدة، فأقبل هو وأصحابه يأكلون ويشربون الفقاع فلما فرغوا أمر بالرأس فوضع في طست تحت سريره وبسط عليه رقعة الشطرنج وجلس يزيد لعنه الله يلعب بالشطرنج ويذكر الحسين بن علي وأباه وجده (عليهم السلام) ويستهزئ بذكرهم، فمتى قامر صاحبه تناول الفقاع فشربه ثلاث مرات ثم صب فضلته على ما يلي الطست من الأرض فمن كان من شيعتنا فليتورع عن شرب الفقاع واللعب بالشطرنج، ومن نظر إلى الفقاع أو إلى الشطرنج فليذكر الحسين (عليه السلام) وليلعن يزيد وآل زياد، يمحو الله عز وجل بذلك ذنوبه ولو كانت بعدد النجوم "
        ve bize Abdulvahid b. Muhammed b. Abdus en-Nişaburi r.a rivayet etti, dedi ki: Ali b. Muhammed b. Kuteybe bana Fazl b. Şazan'dan anlattı, dedi ki: er-Rıza (imam Ali er-Rıza a.s)'ın şöyle dediğini duydum: "Hüseyin a.s'ın kesik başını Şam’a götürdüklerinde Yezid -Allah lanet etsin- onu bir kenara bırakmalarını emretti. Sonra da yanına bir sofra kurdurttu, arkadaşlarıyla o sofrada yemek yedi ve şarap içti. Ardından Hüseyin a.s’ın kesik başını bir leğen içinde tahtının yanına koymalarını emretti. Leğenin üzerine de satranç tahtasını koyup üzerinde satranç oynadılar. Hüseyin b. Ali'yi, babası (imam Ali a.s)'ı ve dedesini (Rasulullah s.a.a)'i alayla anıyor, ihanette bulunuyorlardı. Satrançta yenince şarabını alıyor ve üç defa yudumluyordu. Bardağından geri kalanı da Hüseyin a.s’ın kesik başının bulunduğu leğenin yanına döküyordu. şu halde bizim Şiilerimiz şarap içmemeli ve satranç oynamamalıdır. Şarap ve satrancı görünce Hüseyin a.s'ı hatırlayan ve Yezid ve al-i Yezid’e lanet eden kimsenin günahları yıldızlar sayısınca da olsa Allah affeder."

        Şeyh Saduk r.a, "Fakih", 4/309, Nadirler babı, hadis 5915
        [/li]


      bu hadisi Şeyh Saduk r.a yine "Uyunu ahbar er-Rıza a.s", 2/25, bab 30, hadis 50'de aynı sened ile rivayet etmiştir. ravilerden Ali b. Muhammed b. Kuteybe medh edilmiş birisidir, diğer 2 ravi ise sika (güvenilir)'dir ki, şu halde hadis hasen derecesindedir. eğer Fazl b. Şazan r.a’ın imam Rıza a.s'ın ashabından olmadığı için hadisin mürsel olduğu idda edilirse buna cevabımız şöyle olur: Fazl b.Şazan imam Rıza a.s'ın ashabından olması ve imam a.s'dan duymuş olması sabittir, bkz: Fazl b. Şazan imam Rıza a.s'ın ashabından mıdır?

      hadisin metni ise hayasızların iddasına tokat gibi cevap vermekte, Yezid l.a'ın bu işe üzülmediğini, aksine bununla sevindiğini ve hatta Rasulullah s.a.a bile alaya aldığını göstermektedir. Allah'ın, meleklerin, insanların ve tüm lanet edenlerin laneti Yezid'e, onun cinayetine sevinenlere ve onu korumak için çalışanlara olsun.

      1-3. imam a.s'ın katillerinin Allah katındaki cezası: şüphesiz ki, imamlar a.s Allah azze ve celle'nin tayin ettiği, itaatini farz kıldığı kimselerdir. Allah azze ve celle yüce kitabımızda, kasten bir mümini öldüren kimsenin ebediyen cehennemlik olduğunu bildirmektedir. Öyle ise Allah azze ve cellenin itaatini farz kıldığı kimseye baş kaldıran, onu öldüren birisinin cezası nedir?


      [img width=224 height=350]http://velayet.files.wordpress.com/2013/11/kerbela-saduk.jpg[/img][img width=224 height=350]http://velayet.files.wordpress.com/2013/11/kerbela-saduk1.jpg[/img][img width=224 height=350]http://velayet.files.wordpress.com/2013/11/kerbela-saduk2.jpg[/img]

      resimde gördüğünüz Şeyh Saduk r.a’ın "Uyunu ahbar er-Rıza a.s" adlı kitabıdır, işaretlediğim yerde şu ifadeler var:
      • [li]حدثنا محمد بن بكران النقاش في مسجد الكوفة ومحمد بن إبراهيم بن إسحاق المكتب رضي الله عنه بالري قالا: حدثنا أحمد بن محمد بن سعيد الهمداني مولى بني هاشم قال: حدثنا علي بن الحسن بن علي بن فضال عن أبيه عن أبي الحسن علي بن موسى الرضا عليه السلام قال: من ترك السعي في حوائجه يوم عاشورا قضى الله له حوائج الدنيا والآخرة ومن كان يوم عاشورا يوم مصيبته وحزنه وبكائه جعل الله عز وجل القيامة يوم فرحه وسروره وقرت بنا في الجنان عينه ومن سمى يوم عاشورا يوم بركه وادخر فيه لمنزله شيئا لم يبارك له فيما ادخر وحشر يوم القيامة مع يزيد وعبيد الله بن زياد وعمر بن سعد لعنهم الله تعالى إلى أسفل دركه من النار
        bana Musa b. Bekran en-Nakkaş Kufe mescidinde ve Muhammed b. İbrahim b. İshak el-Mektub r.a Rey şehrinde alattılar, dediler ki: bize Ahmed b. Muhammed b. Said el-Hemedani anlattı, dedi ki: Ali b. Hasan b. Ali b. Faddal bana babasından, o Ebul Hasan Ali b. Musa er-Rıza (imam Ali er-Rıza a.s)'dan anlattı, dedi ki: «Aşura günü ihtiyaçlarını gidermek için çalışmayı bırakan kimsenin Allah-u Teala hem dünya hem de ahiret işlerini giderir. Aşura gününü musibet, hüzün ve ağlama günü olarak belleyip de uygulayan kimseye Allah-u Teala Kıyamet gününü sevinç ve mutluluk günü yapar. Cennetlerde bizimle gözleri aydınlanır. Aşura günü bereket günü olarak isimlendiren ve o gün evine bir şey biriktiren kimsenin biriktirdiği şeyde hiçbir şekilde bereket olmaz ve Kıyamet gününde Yezid, Ubeydullah b. Ziyad ve Ömer b. Sad ile birlikte cehennemin en alt tabakasında olur.»

        Şeyh Saduk r.a, "Uyunu ahbar er-Rıza a.s", 1/267-268, bab 28, hadis 57
        [/li]


      hadisin senedinde Ahmed b. Muhammed b. Said zeydi, Ali b. Hasan b.Ali b. Faddal ise fetahi mezhebindendir. Fakat her ikisi sika (güvenilir)'dir, hadisin senedi de muttasıldır ki, şu halde hadis muvassak derecesindedir.

      [img width=224 height=350]http://velayet.files.wordpress.com/2013/11/kerbela-saduk.jpg[/img][img width=224 height=350]http://velayet.files.wordpress.com/2013/11/kerbela-saduk3.jpg[/img]

      resimde gördüğünüz Şeyh Saduk r.a’ın "Uyunu ahbar er-Rıza a.s" adlı kitabıdır, işaretlediğim yerde şu ifadeler var:
      • [li]وبهذا الاسناد قال قال رسول الله " ص " ان قاتل الحسين بن علي عليهما السلام في تابوت من نار عليه نصف عذاب أهل الدنيا وقد شدت يداه ورجلاه بسلاسل من نار منكس في النار حتى يقع في قعر جهنم وله ريح يتعوذ أهل النار إلى ربهم من شدة نتنه وهو فيها خالد ذائق العذاب الأليم مع جميع من شايع على قتله كلما نضجت جلودهم بدل الله عز وجل عليهم الجلود حتى يذوقوا العذاب الأليم لا يفتر عنهم ساعة ويسقون من حميم جهنم فالويل لهم من عذاب الله تعالى في النار
        ve aynı isnad ile Rasulullah s.a.a dedi ki: «Hüseyn b. Ali (imam Hüseyin eş-Şehid a.s)’ın katili ateşten bir tabutun içinde olur. Dünya ehlinin azabının yarısı onadır. Elleri ve ayakları ateşten bukağıları bağlanmıştır. Cehennemde bir çukura düşer. Cehennem ehlinin şiddetli kokusundan dolayı rablerinden sığındıkları bir rüzgar vardır. O bu can yakıcı elim azapta daimi kalacaktır. imam Huseyin’in katline katılan herkes de onunla birlikte olacaktır. Onların derilerinin her yanışında, Allah-u Teala acıklı azabı tatmaları için derilerini başka deriler ile değiştirir. Azapları hafifletilmez, Cehennemin hamim adlı içeceğinden içirilir. Allah-u Teala’nın azabına düçar olduklarından dolayı yazıklar olsun onlara.»

        Şeyh Saduk r.a, "Uyunu ahbar er-Rıza a.s", 2/51, bab 31, hadis 178
        [/li]


      velhamdulillahi Rabbil alemin.

      Yorum

      YUKARI ÇIK
      Çalışıyor...
      X