Duyuru

Daraltma
Henüz duyuru yok.

Zeyd b. Ali'nin Kıyamı

Daraltma
X
 
  • Filtre
  • Zaman
  • Göster
Hepsini Temizle
yeni gönderiler

    Zeyd b. Ali'nin Kıyamı

    Bismillahirrahmanirrahim

    Zeyd b. Ali'yi destekleyenlerin başında "Zeyd'in kıyamı Resu­lullah'ın Bedir'e çıkışı gibidir" diyen Ebu Hanife ile "Zeyd'in yolu haktır. Ona yardım etmeyene ve onunla savaşana eyvahlar ol­sun" diyen İmam Bakır (as) gibi şahsiyetler yer almaktaydı. Zeyd b. Ali tüm taraftarlarını bir araya toplayarak onlara şöyle dedi: Biz sizleri Allah'ın kitabına, Resulullah'ın sünnetine, zalimlerle savaşmaya, mustaz'afları savunmaya, mahrumların hakkını al­maya, beytülmali taksime, zorla alınmış malları iade etmeye, hakkımızı tanımayıp bizlerle savaşan kimselerle savaşmaya da­vet ediyoruz. Bu esas üzere bizlere biat ediyor musunuz?"

    Orda olanların hepsi bu ilkeleri kabul ederek Zeyd b. Ali'ye bi­at ettiler. Taberi, Zeyd'e biat edenlerin beş yüz kişi civarında oldu­ğunu söylüyor. Elbette ki Zeyd b. Ali'ye binin üstünde insan ken­disiyle birlikte kıyam edeceğine dair söz vermişlerdi. Anlaşılan Küfe halkı vefasızlığını bir defa daha ortaya koyuyordu. Küfe ta­rih boyunca vefasızlık şehri olarak anıldı. Hişam b. Abdulmelik b. Mervan zamanında Zeyd b. Ali, Kehane adlı bir yerde Şam ordu­suyla şiddetli bir savaşa girdi. İlk etapta Zeyd'in askerleri Şam ordusunu yenilgiye uğrattı ve hızla ilerlemeye başladı. Ama çok geçmeden Şam'dan yardımcı birlikler yetişti ve bir anda durum tam tersine gelişmeye başladı. Zeyd'in cesur ve kahraman ordu­suyla savaşamadığını gören Şam ordusu onları ok yağmuruna tuttu. Bu arada talihsiz bir ok Zeyd'in alnına isabet etti ve Zeyd böylece şahadete erdi. Zeyd şehit olunca taraftarları da bozguna uğradı. Zeyd'in cesedini kabrinden çıkaran Şam ordusu onu önce çarmıha gerdiler daha sonra da ateşe vererek yaktılar. Zeyd'in en büyük askeri hatası taraftarlarıyla vadeleştikleri zamandan çok daha önce kıyam etmesiydi. Zira önceden kararlaştırıldığı üzere Sefer ayının başında kıyam edilecekti. Ama Zeyd 23 Muharrem'de kıyam etti. Dolayısıyla Medain, Basra ve Hire'deki bir çok dostu bu kıyama iştirak edemedi. Ama Zeyd b. Ali'nin şahadetiyle davası ve yolu bitmedi. Zeyd'in taraftarları onun yolunu sürdür­düler. İmam Hüseyin (A)'ın kabri bu inkılâpçıların karargahı ve askeri hareket üssü konumundaydı. Nitekim Zeyd'in oğulların­dan Yahya, Hüseyin ve İsa sırasıyla Emevi sultasına karşı inkı­lapçı bir kıyam gerçekleştirerek babalan olan Zeyd'in haklı davasını sürdürmeye çalıştılar.

    Velhasıl Hz. Ali ve oğlu İmam Hüseyin'in zulüm ve adaletsizlikler karşısında takındıkları uzlaşmazlık ve caydırıcılık metodu tarih boyunca bir çok kahraman ve özgür düşünceli insanlara il­ham kaynağı olmuş ve onları zalim sulta aleyhine kıyama teşvik etmiştir. Görüldüğü gibi bütün bu kıyamlar, ilk etapta büyük bir başarıyla gerçekleşmiş, ama daha sonra çıkan nefsani bir takım ihtilaflar veya halkın vefasızlığı sebebiyle yenilgiye uğramış, tari­he karışmıştır.

    Burdan da anlıyoruz ki, bir inkılabın başarıya ulaşmasındaki en önemli faktör inkılapçı unsurların vahdeti ve halkın inkılab rehberine olan bağlılık ve vefadarlığıdır. Elbette ki bu kıyamda düzen ve planlı bir hareketin de büyük bir rolü vardır. Zaten bu yüzdendir ki kafirler daima müslıımanlar arasında ihtilaf çıkarı­yor, halkı alimlerden koparmaya, batıcı aydınlara bağlamama ça­lışıyor ve de halk ile alimler arasında büyük bir uçurum meydana getirmek istiyorlar. Böylece de kendi sultalarını sürdürmeye mahrum halkları sömürmeye devam ediyorlar. Halk alimlere alimler de halka güvenemiyor. Radyo televizyon ve gazetelerde hep batıcı aydınlar boy gösteriyor. Sanırsın ki bu ülkede bir tek alim yok. Görülen alimler de rejimle uzlaşmış ve toplumda hiçbir etkinliği olmayan kimselerdir. Hatta rejim bazı halk kıyamların­da bu alimlerden istifade ediyor ve mahrum halkın taşan hınç ve kinini bu din adamlarının uzlaştırıcı ve barıştırıcı nasihatleriyle dindiriyor.
    Nitekim Erzurum'da böyle oldu. Sokağa dökülen halk karşısında rejim "Naim Hoca"ya sığınmak zorunda kaldı ve hoca da bu tarihi misyonunu ifa ederek halkın haklı direnişini çok iyi bir şekilde bastırdı.

    Ama bilinmelidir ki Müslüman ve mustaz'af halk ile gerçek alimler (din adamları değil) birleşmedikçe, halk alimlere alimler de halka teveccüh etmedikçe hiç bir birlik ve beraberlik sağlana­maz. Vahdet ve birlik sağlanmadıkça da bu ülkede hiç bir adım atılamaz. O halde ilk iş halk ve alimlerin birbirine teveccüh etme­si ve alimlerin mustaz'af halkın dertleriyle yakından ilgilenmesidir. Bugün artık ihtilaf ve fitne de en büyük günahtır. İslam'ın tehlikede olduğu bir ülkede grupsal çıkarların söz konusu edilme­si affedilmez bir suçtur. Dolayısıyla böyle bir ortamda Müslümanlar olarak kafirler, fasıklar ve münafıklar karşısında birleşmek zorundayız. Küfür tek bir millet olduğu halde bizler de tek bir millet olmakla yükümlüyüz. Halk sorunlarının halli için alimlere gitmeli, camiler halkın dertlerinin dinlenildiği bir merkez haline gelmelidir. Bu kardeşlik ruhu toplumda hakim hale gelmediği müddetçe hiç bir olumlu çaba içine girilemez. Bugün mahrum ve mustaz'af halkımız kan ağlıyor. Tüm ülke bir kaç vurguncunun eliyle talan ediliyor, acımasızca yağmalanıyor. Halk yavan ekmek bulma derdinde iken, mutlu azınlık milyarlarca dolarları yoldan geniş boğazlarına indirmenin zevki içindeler. Bütün bu olanlara ise bir halk olarak ezici bir çoğunluk olarak seyirci kalıyoruz. Grupsal çıkarlarımızla uğraşıyoruz. İntiharlar, fuhuş, fesat ve zenginle fakir arasındaki uçurum gittikçe artıyor, büyüyor. Bü­tün bunlara dur demenin zamanıdır! O halde ilk önce İslami ma­nada kardeş olmalıyız. Bütün bu olanlardan hepimiz sorumluyuz. Bosna-Hersek, Afganistan, Filistin, Mısır, Cezayir, Lübnan.., kan ağlıyor. Artık ne zamana kadar sabredeceğiz, şahsi ve grupsal çı­karlarımızla uğraşacağız. "Kendilerine apaçık belgeler geldikten sonra parçalanıp ayrılan ve anlaşmazlığa düşenler gibi olmayın. işte onlar için büyük bir azab vardır." (Al-î İmran/105)


    #2
    Ynt: Zeyd b. Ali'nin Kıyamı

    [quote author=Murtazaali link=topic=3896.msg21706#msg21706 date=1240943849]
    Bismillahirrahmanirrahim

    Zeyd b. Ali'yi destekleyenlerin başında "Zeyd'in yolu haktır. Ona yardım etmeyene ve onunla savaşana eyvahlar ol­sun" [b]diyen İmam Bakır (as) gibi şahsiyetler yer almaktaydı. [/quote]

    ??? imam bakır neden imam zeyde yardım etmedi diye sorduğumda; "şartlar henüz oluşmadığı için" cevabını verdiğinizi hatırlıyorum.. yanılıyomuyum?

    yukarıdaki söz imam bakıra ait ise, kendisi neden yardım etmedi ki?

    Yorum


      #3
      Ynt: Zeyd b. Ali'nin Kıyamı

      [quote author=zeydiyye link=topic=3896.msg39683#msg39683 date=1246122656]
      [quote author=Murtazaali link=topic=3896.msg21706#msg21706 date=1240943849]
      Bismillahirrahmanirrahim

      Zeyd b. Ali'yi destekleyenlerin başında "Zeyd'in yolu haktır. Ona yardım etmeyene ve onunla savaşana eyvahlar ol­sun" [b]diyen İmam Bakır (as) gibi şahsiyetler yer almaktaydı. [/quote]

      ??? imam bakır neden imam zeyde yardım etmedi diye sorduğumda; "şartlar henüz oluşmadığı için" cevabını verdiğinizi hatırlıyorum.. yanılıyomuyum?[/quote]

      Ben mi size cevap vermişim. Hiç hatırlamıyorum. Başkası ile karıştırmış olmalısın abi. Benim Zeydiyye ile veya İmam Zeyd ile ilgili detaylı bilgim maalesef yok. Öğrenmeyi umud ediyorum.

      Yorum


        #4
        Ynt: Zeyd b. Ali'nin Kıyamı

        ben de tam emin değilim. bikaç kişi bu tarz bi açıklama getirmişti ama siz deildiniz anlaşılan.


        Yorum


          #5
          Ynt: Zeyd b. Ali'nin Kıyamı

          [quote author=zeydiyye link=topic=3896.msg39687#msg39687 date=1246124109]
          ben de tam emin değilim. bikaç kişi bu tarz bi açıklama getirmişti ama siz deildiniz anlaşılan.



          [/quote]

          Evet! Maalesef ben değildim abi.

          Yorum


            #6
            Ynt: Zeyd b. Ali'nin Kıyamı

            Rafizi(Ayrılan) kavramının İmam Zeyd Kıyamı sırasında ortaya çıktığı söyleniyor.
            İmam Zeydin ilk iki Halife aleyhinde söz söyleyenleri azarladığı ve bunlarında kendisinden ayrılarak Rafizi diye anılmaya başladıkları söyleniyor.

            Yorum


              #7
              Ynt: Zeyd b. Ali'nin Kıyamı

              [quote author=Çeri link=topic=3896.msg45656#msg45656 date=1249158157]
              Rafizi(Ayrılan) kavramının İmam Zeyd Kıyamı sırasında ortaya çıktığı söyleniyor.
              İmam Zeydin ilk iki Halife aleyhinde söz söyleyenleri azarladığı ve bunlarında kendisinden ayrılarak Rafizi diye anılmaya başladıkları söyleniyor.
              [/quote]

              Zeydilerden Sa’d oğu Mugıyra’nın lakabı “bter” olduğundan bunlara “Butriyye” dendiğini söyleyenler olduğu gibi Ebû Bekr ve Ömer’in düşmanlarından teberrî ettikleri ve bu iki halifenin hilâfetini de kabul ettikleri için Zeyd’in bunlara, “Fâtıma’dan mı ayrıldınız? İşimizi noksan biraktınız, Allah sizin sonunuzu kessin”, dediğinden bunlara, Kesilenler, ayrılanlar (Rafizi) dendiğini ve “Tebriyye” diye de anıldıkları rivâyet edilmiştir (Tenkıyh, II, s. 85).

              Ayrıca Zeyd’in Ebû Bekr ve Ömer hakkında kötü söz söylemediğini duyanların Zeyd’den ayrıldıkları, Zeydin onlara, bizi rafzettiniz, yâni terk ettiniz demesi üzerice Şîa’nın, terk edenler anlamına Râfıza, Ravâfız diye anıdığı da rivâyetler arasındadır (Eb’ül-Hasan Aliyy b. İsmâîl’il-Eş’arî): Makaalât’ül-İslâmiyyîn ve İhtilâf’ul-Musallîn; H. Ritter basımı; İst. Devlet Mat. 1929; s. 65).
              عاشق اگر رنگی از معشوق نگیرد در عشق خودش صادق نیست

              Yorum

              YUKARI ÇIK
              Çalışıyor...
              X