Duyuru

Daraltma
Henüz duyuru yok.

Sakife Olayının Araştırılması/Şeyh Abbas Kummi

Daraltma
X
 
  • Filtre
  • Zaman
  • Göster
Hepsini Temizle
yeni gönderiler

    Sakife Olayının Araştırılması/Şeyh Abbas Kummi

    Sakife Olayının Araştırılması/Şeyh Abbas Kummi

    SAKİF’E OLAYININ ARAŞTIRILMASI


    1-Çoğunluk, Resulullah’ın (s.a.a) Cenaze Merasimine Katılmadı!

    Ehlisünnet’in meşhur âlimi İbni Abdülbirr “İsti’ab” adlı eserinde şöyle der:
    Peygamberin (s.a.a) vefat ettiği gün, Beni Saide Sakife’sinde Ebubekir’e biat edildi. Ancak umumi biat Resulullah’ın (s.a.a) vefatından bir gün sonra yani Salı günü gerçekleşti. Hazrec kabilesinin reisi Sa’d b. Ubade kabilesiyle ve Kureyş’ten bir grup Ebubekir’e biat edilmesine karşı çıktı.”
    Şia’nın büyük âlimi Merhum Şeyh Müfid (ö.h.k 413) “İrşad” kitabında şöyle der:
    “Muhacir ve Ensardan birçok kişinin arasında hilafet konusunda şiddetli ihtilaf çıktığı için onlardan büyük bir çoğunluk Resulullah’ın (s.a.a) defin ve cenaze törenine katılmadı ve hazretin cenazesine namaz kılmaktan mahrum kaldı. Hz. Fatıma (s.a) yürekten ah çekerek; “Babamı kaybettiğim bu gün ne kadar kötü bir gündür” diye feryat ederek sabahladı.”
    Büyük âlim Seyyid b. Tavus (ö.h.k 664) “Keşfu’l Muhacce” adlı eserinde oğluna şöyle der:
    “Şimdiye kadar Ehlisünnet kitaplarında gördüğüm en ilginç ve şaşılacak durum, Taberi’nin kendi tarihi kitabında yazdığı konudur. Taberi’nin tarihinde zikrettiği konunun özeti şöyledir: “Resulullah (s.a.a) Pazartesi günü vefat etti. Ancak Çarşamba günü (veya akşamı) onu toprağa verdiler. (Yani Peygamberin cenazesini iki ya da üç gün öylece beklettiler ve defnetmediler.)
    Bir başka bir rivayette ise şöyle gelmiştir: “O hazretin cenazesi üç gün yerde kaldı ve sonra defnedildi.” Sonra Seyyid b. Tavus oğluna hitap ederek sözlerine şöyle devam ediyor: “İbrahim Sakafi “el-Marife” adlı eserinin dördüncü cildinde şöyle zikretmiştir: “Peygamberin (s.a.a) cenazesi üç gün yerde kaldı ve sonra defnedildi. Çünkü insanlar Ebubekir’in halife seçimi ve bu hususta yaşanan keşmekeşlerle meşguldüler. Bu durumda da baban Hz. Ali (a.s) o hazretin cenazesinin başından ayrılamaz ve Peygamberin (s.a.a) cenazesine namaz kılınmadan önce de O’nu defnedemezdi. Diğer taraftan eğer Peygamberin (s.a.a) cenazesini defnetseydi canı güvende olmazdı. Ayrıca Resulullah’ın (s.a.a) cenazesinin kabrinden çıkarılmasından da endişe duyuyordu. Bu yüzden Ali (a.s) O’nu defin vaktinden önce ya da defnedilmesi gereken yerden başka bir yere defnetti diye bahaneler öne sürerlerdi. Allah, Resulullah’ı (s.a.a) ölüm döşeğine terk eden ve rehberlik seçimiyle uğraşan cemaati kendi rahmetinden uzaklaştırsın! Hâlbuki rehberlik makamının aslı ve özü Peygamberin (s.a.a) risaleti ve nübüvvetiydi. Onların bu işte acele etmelerinin asıl sebebi rehberlik makamını Ehlibeyt’in (a.s) elinden çıkarmaktı. Ey oğlum! Allah’a andolsun ki, şunu anlamış değilim onlar Resul-i Ekrem’den (s.a.a) onca şefkat ve iyilik gördükten sonra mürüvvetleri, mertlikleri, akılları, vicdanları ve ashap olmaları nasıl O’na bu kadar saygısızlık ve cesaret etmelerine izin verdi.
    İmam Seccad’ın (a.s) oğlu Zeyd b. Ali’nin şu sözleri ne kadar da güzeldir:
    “Allah’a andolsun, eğer o topluluk Peygamberin (s.a.a) risaletine bağlanmaksızın hükümeti ele geçirme olanaklarına sahip olsalardı kuşkusuz ki risaletinden yüz çevirir ve Peygamberliğini de inkâr ederlerdi!”
    Aynı şekilde Seyyid b. Tavus diyor ki: “Peygamberin (s.a.a) vefatından sonra Müslümanların üzerlerindeki özelliklede vefat ettiği gün onların boynundaki haklarından biri de şuydu; Bütün Müslümanlar toprak üzerine hatta kumların üzerine oturmalı ve böylesi bir matem gününde musibet sahipleri gibi siyah elbiseler giymeliydiler. Bugünde yemek ve içmekten ellerini çekmeli, kadınlı, erkekli mateme bürünmeli ve Peygamberlerini kaybettikleri için ağıtlar yakmalı ve gözyaşı akıtmalıydılar. Çünkü hiçbir günün musibet ve acısı o günün musibet ve acısı gibi değildi ve bundan sonra da olmayacaktır.”

    2-Bura b. Azib’in Bakışıyla Sakife

    İbni Ebi’l Hadid ve Suleym b. Kays, Bura b. Azib’den şöyle naklederler: “Ben, her zaman Haşimoğullarının sadık dostlarındandım. Allah Resulü (s.a.a) vefat edince, hilafetin başkalarının eline geçmesinden endişe duyuyordum. Diğer taraftan ise Peygamberin (s.a.a) vefatından dolayı yasa boğulmuştum. Acele ve çılgına dönmüş bir halde bazen Peygamberin (s.a.a) evine gidiyor ve yakınlarının gusül ve cenaze işleriyle uğraştıklarını görüyordum. Bazen de Sakife’ye gidiyor ve insanların halife seçimi için birbirleriyle kıyasıya tartıştıklarına şahit oluyordum. Ensar topluluğu, hilafeti ele geçirerek Muhacirler üzerinde hâkimiyet kurmak istiyor, Muhacirlerde Ensar’a musallat olmak istiyorlardı. Durum bir süre böyle cereyan etti. Kavim liderlerini, Ömer’i ve Ebubekir’i ortalıkta görmedim. Birden bir tellalın: “Herkes şuan Sakife’de toplanmış bulunuyor”, diğer bir münadinin de; “İnsanlar Ebubekir’e biat ettiler” diye seslendiklerini işittim. Kısa bir süre sonra Ebubekir, Ömer, Ebu Ubeyde’nin bir grup cemaatle birlikte geldiklerini gördüm. Üzerlerinde gösterişli elbiseler vardı. Yolda karşılaştıkları herkesi kandırarak Ebubekir’in yanına getiriyor ve ellerini Ebubekir’in eline sürerek zorla biat alıyordular. Bu manzarayla karşılaşınca aklım başımdan gitti. Büyük bir üzüntü içinde aceleyle Peygamberin (s.a.a) evine gittim. Haşimoğullarının Peygamberin (s.a.a) cenaze işlemleri için kapıları kapattıklarını fark ettim. Hızlıca kapıyı çaldım ve ”İnsanlar Ebubekir’e biat ettiler” diye yüksek sesle feryat ettim.
    Peygamberin amcası Abbas şöyle dedi:”Artık kıyamete dek mahrum kalacaksınız.” (Yani kıyamet gününe kadar bir hayır görmeyeceksiniz, çünkü insanlar Peygamberin (s.a.a) sözünü dinlemediler ve rehberlik makamını asıl hedefinden saptırdılar.)

    3-Haşimoğulları’nın Biati

    Allame Taberisi “İhticac”, İbni Kuteybe Diyneveri “el-İmametu ves-Siyase” adlı eserlerinde ve dahası birçok âlim de kendi kitaplarında şöyle nakletmişlerdir:
    “Emirü’l-Müminin Ali (a.s) Peygamberimizin (s.a.a) cenazesinin defin işlemlerini tamamladıktan sonra Peygamberin (s.a.a) ayrılığından duyduğu acı ve hüzünle mescide gelerek bir köşeye oturdu. Haşimoğulları etrafına toplandı. O sırada Zübeyr b. Avam’da huzurunda bulunuyordu. Mescidin diğer köşesinde Ümeyye oğulları Osman’ın etrafına, bir diğer köşesinde de Zühre oğulları Abdurrahman b. Avf’ın etrafına toplanmışlardı. Böylece Müslümanlar birkaç grup halinde mescitte toplandılar. Bu sırada Ebubekir, Ömer ve Ebu Ubeyde Cerrah içeri girdiler ve şöyle dediler; “Niçin sizleri gruplara bölünmüş bir halde görmekteyiz? Ayağa kalkın! Ensar ve diğer Müslümanlar gibi sizlerde Ebubekir’e biat edin.”
    Osman, Abdurrahman b. Avf ve taraftarları kalkarak Ebubekir’e biat ettiler. Hz. Ali (a.s) ve Haşimoğulları mescitten dışarı çıkarak Hz. Ali’nin (a.s) evinde toplandılar. Zübeyr’de onlara katıldı.
    Ömer, Ebubekir’e biat eden ve aralarında Useyd b. Huzeyr ve Selmet b. Selame’nin de bulunduğu grupla birlikte Hz. Ali’nin evine (a.s) gitti. Haşimoğullarının toplandıklarını görünce onlara şöyle dedi; “Cemaat Ebubekir’e biat etti, sizlerde ona biat edin.”
    Zübeyr yerinden kalkarak kılıcına sarıldı. Ömer; “Şu köpeğe saldırın ve şerrini üzerimizden uzaklaştırın” dedi.
    Ömer’in bu sözleri üzerine Selmet b. Selame aceleyle öne atılarak Zübeyr’in elinden klıcını kaptı. Ömer, Selame’den kılıcı aldı ve yere vurarak kılıcı parçaladı.
    Bu sırada Haşimoğullarının etrafını sardılar ve onları zorla mescide Ebubekir’in yanına götürdüler. Haşimoğullarına; “İnsanlar Ebubekir’e biat ettiler, sizler de biat edin. Allah’a andolsun ki eğer biatten yüz çevirirseniz hepinizi kılıçtan geçiririz” diyerek tehditler savurdular.
    Kendilerini böylesi bir çıkmazda gören Haşimoğulları, teker teker öne çıkarak Ebubekir’e biat etmek zorunda kaldılar



    #2
    Ynt: Sakife Olayının Araştırılması/Şeyh Abbas Kummi

    Yukarıdaki alıntıda geçen el-Marife yazarı İBRAHİM SAKAFİ kimdir? Ne zaman yaşamıştır ? Muhtar Sakafi'nin oğlu olan İbrahim midir, yoksa başka biri midir? Kendisinden alıntı yapan Şia Alimi Seyyid b. Tavus1193-1265 yılları arasında yaşadığına göre İbrahim Sakafi'nin bu tarihten daha önce yaşamış olması gerekir...
    http://www.youtube.com/user/TarihinTozu/videos https://vimeo.com/user12861987/videos

    Yorum


      #3
      Ynt: Sakife Olayının Araştırılması/Şeyh Abbas Kummi

      [quote author=medreseteyn date=1249753932 link=topic=7142.msg47032#msg47032] İmam Seccad’ın (a.s) oğlu Zeyd b. Ali’nin şu sözleri ne kadar da güzeldir: “Allah’a andolsun, eğer o topluluk Peygamberin (s.a.a) risaletine bağlanmaksızın hükümeti ele geçirme olanaklarına sahip olsalardı kuşkusuz ki risaletinden yüz çevirir ve Peygamberliğini de inkâr ederlerdi!” [/quote] Bu sözün belgesi nedir?
      http://www.youtube.com/user/TarihinTozu/videos https://vimeo.com/user12861987/videos

      Yorum

      YUKARI ÇIK
      Çalışıyor...
      X