HZ İSA AS’IN GÖKYÜZÜNE ÇIKARILMASI-KIYAMET KOPMADAN ÖNCE YERYÜZÜNE İNMESİ VE HZ. ŞEM’UN B. HEMUN’US SEFA’NIN KISSASI.
‘’Hani o zaman Allah ya İsa demişti, seni öldürecek de benim, kendime yüceltecek de, kâfirlerden kurtarıp arıtacak da. Sana uyanları kıyamete dek kâfirlere üst edeceğim. Sonra, dönüp geleceğiniz yer, benim kapımdır, aranızda aykırılığa düştüğünüz şeylerin hükmünü de ben vereceğim.’’Al-i İmran/55
Kimi rivayetlere göre Kur’an’ın; ‘’Müteveffike seni öldüreceğim’ sözünden maksat; Yüce Allah’ın Hz İsa’yı gökyüzüne çıkarmadan üç gün önce öldürmesi ve sonra diriltip gökyüzüne çıkarmasıdır. Kimi rivayetlere göre ise Yüce Allah’ın o sözünden maksat; Hz İsa’yı tekrar yeryüzüne indirdikten sonra, eceli bitince öldürmesidir.
Yüce Allah’ın buyurduğu: ‘’ Sana bağlı olanları, kıyamete kadar küfredenlerin (sana inanmayanların) üstünde galip tutacağım.’’sözü, Kur’an-ı Kerim’in gelecekten haber verdiği mucizelerinden biridir. Nitekim Hıristiyanlar her zaman Hz İsa’ya iman etmeyen Yahudiler karşısında galip gelmişlerdir. Ahir zaman Peygamberinin (saa) ümmeti olan Müslümanlar da Hz İsa as’ın peygamberliğini kabul ettikleri için Yahudileri her zaman alt etmişlerdir. Egemenlik hakkı Allah tarafından Yahudi’lerin elinden alınmıştır.
Yüce Allah Kuran’da, Yahudilerin Hz İsa as’a karşı küfürlerini şöyle açıklıyor:
‘’Ve inkâr etmeleri, Meryem hakkında söz söylemeleri, ona pek büyük bir iftirada bulunmaları.’’Nisa/156
Ali b. İbrahim kendi tefsirinde şöyle naklediyor: Hz İsa as bir Yahudi topluluğunun yanında geçiyordu. Yahudiler Hz İsa as için sihirbaz kadının oğlu ve hâşâ zinakar kadının oğlu zinakar diye bağırıp söylediler. Hz İsa as bu çirkin sözleri onlardan işitince şöyle dedi: ‘’ Ya Rabbi! Sen benim Rabbimsin. Beni sen babasız olarak yarattın. Bu nedenle de bana veledüzzina diyorlar. Ya rabbi! Bana ve anneme küfredenlere lanet et.’’ O hazretin duası biter bitmez, o Yahudiler domuz olma cezasına çarptırıldılar.
Sonra Yüce Allah Kuran’da şöyle buyuruyor:
‘’ Ve biz Allah’ın peygamberi Meryem oğlu ve Mesih İsa’yı öldürdük demeleri yüzünden cezalarını buldular. Onu öldürmediler de, asamadılar da, onara öyle göründü. Zaten ihtilafa düştükleri şeyde de onun hakkında zan içindedir onlar, ona ait bir bilgileri yoktur da ancak şüpheye kapılırlar. Gerçekten de apaçık onu öldüremediler.’’ Nisa/ 157
Abdullah b. Abbas’tan şöyle naklediliyor: Hz İsa as’a küfür eden Yahudiler, domuz olma cezasına çarptırılınca, bu haber Yahudilerin padişahı olan Yahuda’ya ulaştı. Yahuda, Hz İsa as kendisine de nifrin duası etmesinden korktu. Yahudileri bir araya topladı, Hz İsa’yı öldürmek için söz birliği ettiler. Yüce Allah da Hz İsa’yı korumak için Cebrail’i onun yanına gönderdi. Yahudiler gelip Hz İsa as’ın etrafında toplanmaya başladılar. Ondan çeşitli sorular sordular. Hz İsa as soruları cevapladıktan sonra, onlara şöyle dedi: ‘’Ey Yahudiler! Allah sizleri düşman biliyor.’’ Yahudiler Hz İsa as’ı hemen öldürmek istediler. Cebrail hemen o hazreti orada bulunan yüksek bir binanın bodrumuna götürdü. Bodrumun küçük bir aydınlatma yeri vardı, o aydınlatma yerinden de alıp gökyüzüne çıkardı. Yahuda adamlarından biri olan Ettiyanus’u gönderip Hz İsa as’ı getirmesini emretti. Adam boduruma indi, fakat Hz İsa as’ı göremedi. Yüce Allah onu, Hz İsa as’ın suretine sokmuştu. Onu görenler Hz İsa as olduğunu zannediyorlardı. Adam dışarı çıkıp ‘’ben İsa’yı bulamadım’’ diye haber vermek istediğinde onu yakalayıp darağacının yanına götürdüler ve asıp öldürdüler.
Bazı rivayetlere göre Yahudiler, Ettiyanus’u öldürdükten sonra onu bulamadılar. Kendi aralarında:’’ Şayet öldürdüğümüz İsa ise Ettiyanus’a ne oldu. Şayet Ettiyanus’u öldürdük ise İsa’ya ne oldu.’’diye tartışıp duruyorlardı. Böylece bu konuda şüphede kaldılar.
Diğer bir rivayette de şöyle naklediliyor:
Hz İsa as Yahudilerden kaçınca, havarilerden on yedi kişi ile birlikte bir eve sığındılar. Yahudiler o evi kuşattılar. Evin içerisine girdiklerinde yüce Allah, o havarilerin tümünü Hz İsa as’ın suretine soktu. Yahudiler onlara: Siz sihir ettiniz. Söyleyin bakalım hanginiz İsa’sınız? Aksi takdirde tümünüzü öldüreceğiz.’diye söylediler.
Hz İsa as ashabına: ‘‘ Bugün benim ismimi kullanarak ölümü tadıp cenneti kazanmak isteyen herhangi birisi var mıdır? diye sorudu. Onlardan Secis namındaki biri kabullendi, dışarı çıkıp: İsa benim dedi. Yahudiler onu yakalayıp öldürdüler. Sonra da darağacına çektiler. Yüce Allah aynı gün Hz İsa as’ı gökyüzüne yükseltti.
Bazı rivayetlerde de şöyle naklediliyor: Yahuda, Hz İsa as’ı bulamayınca, bir şâhısı yakalayıp, yüksek bir yerde darağacına çektirdi. Halk arasında da onun İsa olduğu imajını yarattı. Darağacının yakınına da kimseyi yaklaştırmadı. Bu durum halkın, asılı olan adamın İsa olup olmadığı hakkında kuşkuya düşmelerine neden oldu.
‘’Allah onu kendisine yüceltti ve Allah, üstündür, hüküm ve hikmet sahibidir.’’ Nisa/ 158
Hz Muhammed Bakır as’tan şöyle rivayet ediliyor: Hz İsa as Yüce Rab tarafından gökyüzüne çıkarılacağı zaman, akşam vakti ashabının etrafına toplanmasını istedi. Ashabı 12 kişi idi. Akşam olunca Hz İsa as’ın huzuruna geldiler. Hz İsa as onları odaya aldı. Odanın bir köşesinde bulunan çeşme suyu ile gusletti. Gökyüzüne gittiğinde de kafasından su dökülüyordu.
Ashabına şöyle dedi: ‘’Yüce Allah bana, beni şu saatlerde gökyüzüne götüreceğini vahyetti. Beni Yahudilerin pisliğinden temizledi. Beni, biraz sizin aranızda tutuyor, zira benim eşkâlim sizlerden birine geçecek ve onun bana benzemesi dolayısıyla onu öldürüp darağacına çekecekler. O şahıs da kıyamette benim mertebem de olacak ve cennette benim ile birlikte olacaktır. Gençlerden biri: ‘’ Ben öyle olmaya hazırım ey Ruhullah! diye söyledi. Haz İsa as ona: Sen yapacaksın dedi.
Sonra Hz İsa as yanındakilere: ‘’Sizlerden biri sabah oluncaya kadar on iki kez benim hakkımda kâfir olacaktır.’’diye söyledi. Onlardan biri: O, ben değilim dedi. Hz İsa as: ‘’Şayet bunu kendi nefsinde bulur isen, sen, o olacaksın’’ diye söyledi. Sonra Hz İsa as sözüne şöyle devam etti:’’ Benden sonra üçe bölüneceksiniz, iki kısmınız Allah’a iftira edecekler, böylece de cehenneme gireceklerdir. Bir fırkanız ise benim halifem olan Şem’un’a tabi olacak ve Allah’a iftira etmeyeceklerdi. İşte cennete girecek olanlar da omlar. Sonra da Yüce Allah Hz İsa as’ı evin bir köşesinden gökyüzüne çekti. Onlar da görüyorlardı. Daha sonra Yahudiler Hz İsa’yı yakalamaya geldiler. Hz İsa as’ın eşkâline giren genci, İsa diye yakalayıp öldürdüler. Hz İsa as’ın haber verdiği diğer adam da o gece sabaha kadar on iki kez kâfir oldu.
Bin Babeveyh güvenilir bir rivayette Hz Peygamber saa’den şöyle naklediyor:
Cebrail Hz İsa as’a bir mektup getirmişti. Yerin padişahının haberi de o mektuba yazılıydı. O mektup da şöyle yazılmıştı: ‘’Eşneh b. Eşcan padişah oldu. İki yüz altmış altı yıl padişahlık edecektir. Onun padişahlığının elli birinci yılında Hz İsa as Yüce Allah tarafından peygamber olarak gönderildi. Kendinden önceki tüm peygamberlerin nuru, ilim ve tüm hikmetleri ona verildi. Onlara ilaveten de İncil ona lütfedildi. Onu Beyt’ül Makdis civarına gönderdi. İsrailoğulları üzerine gönderdi ki, onları Allah’ın kitabına amel etmeye, Allah’a ve resulüne iman etmeye davet etsin. Fakat onarlın çoğu yüzlerini çevirdiler ve kâfir oldular. Onlar iman etmeyince, o hazret Rabbi’ne dua etti ve onlara nifrinde bulundu. Böylece onların bir kısmı şeytanların suretine düşme cezasına çarptırıldılar. Zira diğerlerine ibret olsun ve hüccet tamamlasın diye öyle oldu. Sonra onların asilikleri daha da arttı. Hz İsa as da onları tam otuz üç yıl Beyt’ül Makdis’de Allah’a davet etti ve onları Allah’ın sevabına teşvik etti. En sonunda da onlar Hz İsa as’ı öldürme yoluna koyuldular.
Bazıları: ‘’ Biz ona işkence ettik ve canlı canlı toprağa gömdük.’’ iddiasında bulundular. Onların tümü yalan söylüyorlardı. Allah onları, o hazrete musallat etmedi. Onlara bu işi karışık olarak gösterdi. Onlar o hazreti öldürmeye ve defnetmeye güç bulamadılar. Fakat nasıl ki yüce Allah Kuran’da buyuruyor, onun canını aldıktan sonra onu gökyüzüne çekti. Onu gökyüzüne çekmende önce ona nuru, hikmeti, ilmi ve Allah’ın kitabını, Hemun oğlu Şem’un’a teslim etmesini ve kendinden sonraki inananları da onu kendine halife olarak tayin etmesini vahiy etti. İşte Şem’un, aralıksız olarak Allah’ın emirleri doğrultusunda hareket ediyordu. Kendi kavmi İsrailoğullarını, Hz İsa as’ın sözleri ile hidayet ediyordu. Kâfirler ile de cihad ediyordu. Ona kulak verenler, ona ve Allah tarafından ona indirilene iman etmiş oldular. Ona kulak vermeyip itaatinde bulunmayanlar ise kâfir olarak kaldılar. Nihayet Yüce Allah Şem’unu rahmetine götürdü. Şem’undan sonra da kendi kulları için Zekeriya oğlu Yahya as’ı peygamber olarak gönderdi. Şem’un dünyadan göçtükten sonra da Aşkas oğlu Ürdişir padişah oldu. On dört yıl ve on ay padişahlık yaptı. Onun padişahlığından sekiz yıl geçtikten sonra Zekeriya oğlu Yahya as’ı şehit ettiler.
Hz Yahya as’ın şehit olmasına az bir zaman kala, Yüce Allah ona, hilafeti ve imameti, Şem’unun oğluna devretmesini, havariler ile Hz İsa’nın ashabının ona itaat etmeleri gerektiği haberini vermesini vahyetti. O da aynen öyle yaptı.
Hz Cafer Sadık as’tan şöyle rivayet ediliyor: Hz İsa as gökyüzüne götürüldükten sonra, üzerinde annesi Hz Meryem as’ın kendi eli ile dokuyup diktiği bir gömleği vardı. Yüce Allah tarafından o hazrete: Ey İsa, üzerinden dünya ziynetini çıkar at’’ diye vahiy geldi.
Hz Rıza as’san şöyle rivayet ediliyor: Hz İsa as’tan başka hiçbir peygamberin veya vasilerinin ölümleri veya öldürülmeleri halk arsında üstü örtülü kalmadı. Zira Allah onu diri olarak yeryüzünden gökyüzüne götürdü. Canını da yer ile gökyüzü arasında aldı. Gökyüzüne çıkarıldıktan sonra da tekrar ruhunu bedenine yerleştirdi. Nitekim yüce Rab şöyle buyuruyor:
‘’ Onlara, ancak bana emrettiğini söyledim, Rabbime ve Rabbinize kulluk edin dedim. İçlerinde bulundukça gözetirdim, korurdum onları, fakat beni aldıktan sonra onların ne yaptıklarını sen gördün ve sen her şeye hakkıyla tanıksın. Onlara azap edersen şüphe yok ki onlar, senin kullarındır ve eğer yargılarsan şüphe yok ki sensin üstün olan, hüküm ve hikmet sahibi bulunan.’’ Maide/117–118
İşte bu iki ayetin her ikisi de o hazretin öldüğüne işaret ediyor.
Hz Cafer Sadık as’tan yine güvenilir bir rivayette şöyle naklediliyor: Hz Mehdi zuhur edeceğinde, gökyüzünden ona dokuz bin melek nazil olacak.’’ Ayrıca Yüce Allah Hz İsa as’ı gökyüzüne çıkardığında, onunla birlikte bulunan üç yüz on üç melek de nazil olacaklardır.’’
Yine Cafer Sadık as, Hz Peygamber saa’den şöyle rivayet ediyor: Hz İsa as’ın ümmeti, kendisinden sonra yetmiş iki fırkaya bölündüler. Onlardan tek bir fırkası kurtulup, diğer yetmiş bir fırkası cehennemlik oldular.’’
Yine Hz Cafer Sadık as’tan şöyle rivayet ediliyor: Hz İsa as’tan sonra, halk iki yüz elli yıl rehbersiz ve imamsız kaldı. Onların imamı gayba çekilmişti. Yine güvenilir bir diğer rivayette, o hazretten şöyle naklediliyor: ‘’Hz İsa as ile Hz Muhammed saa arasında beş yüz yıllık bir mesafe geçti. Bu beş yüz yıl içerisinde, iki yüz elli yıl onların önderleri kendini ortaya çıkarmadı. Rivayet eden şahıs o hazrete:’’ Peki o dönemde ne yapıyorlardı. diye sordu. Hazret şöyle cevap verdi: Mümin onarlı, Hz İsa as’ın dinine bağlı idiler. Sonra sözüne şöyle devam etti: Yeryüzü hiçbir zaman peygamber ve imamdan boş kalmamıştır. Fakat bunlar bazen gözükmüş ve bazen de kendilerini gizlemişlerdir.’’
Güvenirli rivayetlere göre: Hz Mehdi as zuhur ederken, Hz İsa as da gökten yeryüzüne inecek, o hazretin arkasında namaz kılacak ve onun yardımcılarında olacaktır. Birçok müfessirlere göre de: Hz İsa as’ın inmesi, kıyametin alametlerinden olacaktır. Yüce Allah Kuran’ı Kerim’de şöyle buyuruyor:
‘’Yahudi ve Hıristiyanlardan hiç kimse yoktur ki, ölümünden önce İsa’ya iman etmiş olmasın.’’Nisa/159
Müfessirler ayeti şöyle açıklıyorlar: Yani Hz Mehdi as zuhur edince ve Hz İsa as da yeryüzüne indikten sonra Yahudi ve Hıristiyanlardan her biri ölmende önce o hazrete iman edecektir. Bazı müfessirler göre ise ayet, Hz İsa as’ın dönemindekilerle ilgilidir.
Güvenilir bir rivayet da Hz Muhammed Bakır as’tan şöyle rivayet ediliyor: Bir zaman gelecektir ki, halk ne Allah’ı bilecek ne de ilahi tevhit’in ne anlama geldiğini. Böyle bir zamanda deccal ortaya çıkacaktır. Hz İsa as da gökyüzünden inip deccal’ı öldürecektir. Hz Mehdi as’ın arkasında da namaz kılacaktır. Şayet biz imamlar ahir zaman Peygamberi hariç, diğer tüm peygamberlerden daha efdal (üstün) olmasaydık, Hz İsa as bizim arkamızda namaz kılar mıydı?
Yine güvenilir bir rivayette Hz Peygamber saa şöyle buyuruyor: ‘’ Mehdi as bizim evlatlarımızdandır. Zuhur edince, Hz İsa as gökten yere inecek, onun arkasında namaz kılacak ve onun yardımcılarından olacaktır.’’
Peygamberlerin Hayatı (Hasan Kanatlı)
Cilt 2
‘’Hani o zaman Allah ya İsa demişti, seni öldürecek de benim, kendime yüceltecek de, kâfirlerden kurtarıp arıtacak da. Sana uyanları kıyamete dek kâfirlere üst edeceğim. Sonra, dönüp geleceğiniz yer, benim kapımdır, aranızda aykırılığa düştüğünüz şeylerin hükmünü de ben vereceğim.’’Al-i İmran/55
Kimi rivayetlere göre Kur’an’ın; ‘’Müteveffike seni öldüreceğim’ sözünden maksat; Yüce Allah’ın Hz İsa’yı gökyüzüne çıkarmadan üç gün önce öldürmesi ve sonra diriltip gökyüzüne çıkarmasıdır. Kimi rivayetlere göre ise Yüce Allah’ın o sözünden maksat; Hz İsa’yı tekrar yeryüzüne indirdikten sonra, eceli bitince öldürmesidir.
Yüce Allah’ın buyurduğu: ‘’ Sana bağlı olanları, kıyamete kadar küfredenlerin (sana inanmayanların) üstünde galip tutacağım.’’sözü, Kur’an-ı Kerim’in gelecekten haber verdiği mucizelerinden biridir. Nitekim Hıristiyanlar her zaman Hz İsa’ya iman etmeyen Yahudiler karşısında galip gelmişlerdir. Ahir zaman Peygamberinin (saa) ümmeti olan Müslümanlar da Hz İsa as’ın peygamberliğini kabul ettikleri için Yahudileri her zaman alt etmişlerdir. Egemenlik hakkı Allah tarafından Yahudi’lerin elinden alınmıştır.
Yüce Allah Kuran’da, Yahudilerin Hz İsa as’a karşı küfürlerini şöyle açıklıyor:
‘’Ve inkâr etmeleri, Meryem hakkında söz söylemeleri, ona pek büyük bir iftirada bulunmaları.’’Nisa/156
Ali b. İbrahim kendi tefsirinde şöyle naklediyor: Hz İsa as bir Yahudi topluluğunun yanında geçiyordu. Yahudiler Hz İsa as için sihirbaz kadının oğlu ve hâşâ zinakar kadının oğlu zinakar diye bağırıp söylediler. Hz İsa as bu çirkin sözleri onlardan işitince şöyle dedi: ‘’ Ya Rabbi! Sen benim Rabbimsin. Beni sen babasız olarak yarattın. Bu nedenle de bana veledüzzina diyorlar. Ya rabbi! Bana ve anneme küfredenlere lanet et.’’ O hazretin duası biter bitmez, o Yahudiler domuz olma cezasına çarptırıldılar.
Sonra Yüce Allah Kuran’da şöyle buyuruyor:
‘’ Ve biz Allah’ın peygamberi Meryem oğlu ve Mesih İsa’yı öldürdük demeleri yüzünden cezalarını buldular. Onu öldürmediler de, asamadılar da, onara öyle göründü. Zaten ihtilafa düştükleri şeyde de onun hakkında zan içindedir onlar, ona ait bir bilgileri yoktur da ancak şüpheye kapılırlar. Gerçekten de apaçık onu öldüremediler.’’ Nisa/ 157
Abdullah b. Abbas’tan şöyle naklediliyor: Hz İsa as’a küfür eden Yahudiler, domuz olma cezasına çarptırılınca, bu haber Yahudilerin padişahı olan Yahuda’ya ulaştı. Yahuda, Hz İsa as kendisine de nifrin duası etmesinden korktu. Yahudileri bir araya topladı, Hz İsa’yı öldürmek için söz birliği ettiler. Yüce Allah da Hz İsa’yı korumak için Cebrail’i onun yanına gönderdi. Yahudiler gelip Hz İsa as’ın etrafında toplanmaya başladılar. Ondan çeşitli sorular sordular. Hz İsa as soruları cevapladıktan sonra, onlara şöyle dedi: ‘’Ey Yahudiler! Allah sizleri düşman biliyor.’’ Yahudiler Hz İsa as’ı hemen öldürmek istediler. Cebrail hemen o hazreti orada bulunan yüksek bir binanın bodrumuna götürdü. Bodrumun küçük bir aydınlatma yeri vardı, o aydınlatma yerinden de alıp gökyüzüne çıkardı. Yahuda adamlarından biri olan Ettiyanus’u gönderip Hz İsa as’ı getirmesini emretti. Adam boduruma indi, fakat Hz İsa as’ı göremedi. Yüce Allah onu, Hz İsa as’ın suretine sokmuştu. Onu görenler Hz İsa as olduğunu zannediyorlardı. Adam dışarı çıkıp ‘’ben İsa’yı bulamadım’’ diye haber vermek istediğinde onu yakalayıp darağacının yanına götürdüler ve asıp öldürdüler.
Bazı rivayetlere göre Yahudiler, Ettiyanus’u öldürdükten sonra onu bulamadılar. Kendi aralarında:’’ Şayet öldürdüğümüz İsa ise Ettiyanus’a ne oldu. Şayet Ettiyanus’u öldürdük ise İsa’ya ne oldu.’’diye tartışıp duruyorlardı. Böylece bu konuda şüphede kaldılar.
Diğer bir rivayette de şöyle naklediliyor:
Hz İsa as Yahudilerden kaçınca, havarilerden on yedi kişi ile birlikte bir eve sığındılar. Yahudiler o evi kuşattılar. Evin içerisine girdiklerinde yüce Allah, o havarilerin tümünü Hz İsa as’ın suretine soktu. Yahudiler onlara: Siz sihir ettiniz. Söyleyin bakalım hanginiz İsa’sınız? Aksi takdirde tümünüzü öldüreceğiz.’diye söylediler.
Hz İsa as ashabına: ‘‘ Bugün benim ismimi kullanarak ölümü tadıp cenneti kazanmak isteyen herhangi birisi var mıdır? diye sorudu. Onlardan Secis namındaki biri kabullendi, dışarı çıkıp: İsa benim dedi. Yahudiler onu yakalayıp öldürdüler. Sonra da darağacına çektiler. Yüce Allah aynı gün Hz İsa as’ı gökyüzüne yükseltti.
Bazı rivayetlerde de şöyle naklediliyor: Yahuda, Hz İsa as’ı bulamayınca, bir şâhısı yakalayıp, yüksek bir yerde darağacına çektirdi. Halk arasında da onun İsa olduğu imajını yarattı. Darağacının yakınına da kimseyi yaklaştırmadı. Bu durum halkın, asılı olan adamın İsa olup olmadığı hakkında kuşkuya düşmelerine neden oldu.
‘’Allah onu kendisine yüceltti ve Allah, üstündür, hüküm ve hikmet sahibidir.’’ Nisa/ 158
Hz Muhammed Bakır as’tan şöyle rivayet ediliyor: Hz İsa as Yüce Rab tarafından gökyüzüne çıkarılacağı zaman, akşam vakti ashabının etrafına toplanmasını istedi. Ashabı 12 kişi idi. Akşam olunca Hz İsa as’ın huzuruna geldiler. Hz İsa as onları odaya aldı. Odanın bir köşesinde bulunan çeşme suyu ile gusletti. Gökyüzüne gittiğinde de kafasından su dökülüyordu.
Ashabına şöyle dedi: ‘’Yüce Allah bana, beni şu saatlerde gökyüzüne götüreceğini vahyetti. Beni Yahudilerin pisliğinden temizledi. Beni, biraz sizin aranızda tutuyor, zira benim eşkâlim sizlerden birine geçecek ve onun bana benzemesi dolayısıyla onu öldürüp darağacına çekecekler. O şahıs da kıyamette benim mertebem de olacak ve cennette benim ile birlikte olacaktır. Gençlerden biri: ‘’ Ben öyle olmaya hazırım ey Ruhullah! diye söyledi. Haz İsa as ona: Sen yapacaksın dedi.
Sonra Hz İsa as yanındakilere: ‘’Sizlerden biri sabah oluncaya kadar on iki kez benim hakkımda kâfir olacaktır.’’diye söyledi. Onlardan biri: O, ben değilim dedi. Hz İsa as: ‘’Şayet bunu kendi nefsinde bulur isen, sen, o olacaksın’’ diye söyledi. Sonra Hz İsa as sözüne şöyle devam etti:’’ Benden sonra üçe bölüneceksiniz, iki kısmınız Allah’a iftira edecekler, böylece de cehenneme gireceklerdir. Bir fırkanız ise benim halifem olan Şem’un’a tabi olacak ve Allah’a iftira etmeyeceklerdi. İşte cennete girecek olanlar da omlar. Sonra da Yüce Allah Hz İsa as’ı evin bir köşesinden gökyüzüne çekti. Onlar da görüyorlardı. Daha sonra Yahudiler Hz İsa’yı yakalamaya geldiler. Hz İsa as’ın eşkâline giren genci, İsa diye yakalayıp öldürdüler. Hz İsa as’ın haber verdiği diğer adam da o gece sabaha kadar on iki kez kâfir oldu.
Bin Babeveyh güvenilir bir rivayette Hz Peygamber saa’den şöyle naklediyor:
Cebrail Hz İsa as’a bir mektup getirmişti. Yerin padişahının haberi de o mektuba yazılıydı. O mektup da şöyle yazılmıştı: ‘’Eşneh b. Eşcan padişah oldu. İki yüz altmış altı yıl padişahlık edecektir. Onun padişahlığının elli birinci yılında Hz İsa as Yüce Allah tarafından peygamber olarak gönderildi. Kendinden önceki tüm peygamberlerin nuru, ilim ve tüm hikmetleri ona verildi. Onlara ilaveten de İncil ona lütfedildi. Onu Beyt’ül Makdis civarına gönderdi. İsrailoğulları üzerine gönderdi ki, onları Allah’ın kitabına amel etmeye, Allah’a ve resulüne iman etmeye davet etsin. Fakat onarlın çoğu yüzlerini çevirdiler ve kâfir oldular. Onlar iman etmeyince, o hazret Rabbi’ne dua etti ve onlara nifrinde bulundu. Böylece onların bir kısmı şeytanların suretine düşme cezasına çarptırıldılar. Zira diğerlerine ibret olsun ve hüccet tamamlasın diye öyle oldu. Sonra onların asilikleri daha da arttı. Hz İsa as da onları tam otuz üç yıl Beyt’ül Makdis’de Allah’a davet etti ve onları Allah’ın sevabına teşvik etti. En sonunda da onlar Hz İsa as’ı öldürme yoluna koyuldular.
Bazıları: ‘’ Biz ona işkence ettik ve canlı canlı toprağa gömdük.’’ iddiasında bulundular. Onların tümü yalan söylüyorlardı. Allah onları, o hazrete musallat etmedi. Onlara bu işi karışık olarak gösterdi. Onlar o hazreti öldürmeye ve defnetmeye güç bulamadılar. Fakat nasıl ki yüce Allah Kuran’da buyuruyor, onun canını aldıktan sonra onu gökyüzüne çekti. Onu gökyüzüne çekmende önce ona nuru, hikmeti, ilmi ve Allah’ın kitabını, Hemun oğlu Şem’un’a teslim etmesini ve kendinden sonraki inananları da onu kendine halife olarak tayin etmesini vahiy etti. İşte Şem’un, aralıksız olarak Allah’ın emirleri doğrultusunda hareket ediyordu. Kendi kavmi İsrailoğullarını, Hz İsa as’ın sözleri ile hidayet ediyordu. Kâfirler ile de cihad ediyordu. Ona kulak verenler, ona ve Allah tarafından ona indirilene iman etmiş oldular. Ona kulak vermeyip itaatinde bulunmayanlar ise kâfir olarak kaldılar. Nihayet Yüce Allah Şem’unu rahmetine götürdü. Şem’undan sonra da kendi kulları için Zekeriya oğlu Yahya as’ı peygamber olarak gönderdi. Şem’un dünyadan göçtükten sonra da Aşkas oğlu Ürdişir padişah oldu. On dört yıl ve on ay padişahlık yaptı. Onun padişahlığından sekiz yıl geçtikten sonra Zekeriya oğlu Yahya as’ı şehit ettiler.
Hz Yahya as’ın şehit olmasına az bir zaman kala, Yüce Allah ona, hilafeti ve imameti, Şem’unun oğluna devretmesini, havariler ile Hz İsa’nın ashabının ona itaat etmeleri gerektiği haberini vermesini vahyetti. O da aynen öyle yaptı.
Hz Cafer Sadık as’tan şöyle rivayet ediliyor: Hz İsa as gökyüzüne götürüldükten sonra, üzerinde annesi Hz Meryem as’ın kendi eli ile dokuyup diktiği bir gömleği vardı. Yüce Allah tarafından o hazrete: Ey İsa, üzerinden dünya ziynetini çıkar at’’ diye vahiy geldi.
Hz Rıza as’san şöyle rivayet ediliyor: Hz İsa as’tan başka hiçbir peygamberin veya vasilerinin ölümleri veya öldürülmeleri halk arsında üstü örtülü kalmadı. Zira Allah onu diri olarak yeryüzünden gökyüzüne götürdü. Canını da yer ile gökyüzü arasında aldı. Gökyüzüne çıkarıldıktan sonra da tekrar ruhunu bedenine yerleştirdi. Nitekim yüce Rab şöyle buyuruyor:
‘’ Onlara, ancak bana emrettiğini söyledim, Rabbime ve Rabbinize kulluk edin dedim. İçlerinde bulundukça gözetirdim, korurdum onları, fakat beni aldıktan sonra onların ne yaptıklarını sen gördün ve sen her şeye hakkıyla tanıksın. Onlara azap edersen şüphe yok ki onlar, senin kullarındır ve eğer yargılarsan şüphe yok ki sensin üstün olan, hüküm ve hikmet sahibi bulunan.’’ Maide/117–118
İşte bu iki ayetin her ikisi de o hazretin öldüğüne işaret ediyor.
Hz Cafer Sadık as’tan yine güvenilir bir rivayette şöyle naklediliyor: Hz Mehdi zuhur edeceğinde, gökyüzünden ona dokuz bin melek nazil olacak.’’ Ayrıca Yüce Allah Hz İsa as’ı gökyüzüne çıkardığında, onunla birlikte bulunan üç yüz on üç melek de nazil olacaklardır.’’
Yine Cafer Sadık as, Hz Peygamber saa’den şöyle rivayet ediyor: Hz İsa as’ın ümmeti, kendisinden sonra yetmiş iki fırkaya bölündüler. Onlardan tek bir fırkası kurtulup, diğer yetmiş bir fırkası cehennemlik oldular.’’
Yine Hz Cafer Sadık as’tan şöyle rivayet ediliyor: Hz İsa as’tan sonra, halk iki yüz elli yıl rehbersiz ve imamsız kaldı. Onların imamı gayba çekilmişti. Yine güvenilir bir diğer rivayette, o hazretten şöyle naklediliyor: ‘’Hz İsa as ile Hz Muhammed saa arasında beş yüz yıllık bir mesafe geçti. Bu beş yüz yıl içerisinde, iki yüz elli yıl onların önderleri kendini ortaya çıkarmadı. Rivayet eden şahıs o hazrete:’’ Peki o dönemde ne yapıyorlardı. diye sordu. Hazret şöyle cevap verdi: Mümin onarlı, Hz İsa as’ın dinine bağlı idiler. Sonra sözüne şöyle devam etti: Yeryüzü hiçbir zaman peygamber ve imamdan boş kalmamıştır. Fakat bunlar bazen gözükmüş ve bazen de kendilerini gizlemişlerdir.’’
Güvenirli rivayetlere göre: Hz Mehdi as zuhur ederken, Hz İsa as da gökten yeryüzüne inecek, o hazretin arkasında namaz kılacak ve onun yardımcılarında olacaktır. Birçok müfessirlere göre de: Hz İsa as’ın inmesi, kıyametin alametlerinden olacaktır. Yüce Allah Kuran’ı Kerim’de şöyle buyuruyor:
‘’Yahudi ve Hıristiyanlardan hiç kimse yoktur ki, ölümünden önce İsa’ya iman etmiş olmasın.’’Nisa/159
Müfessirler ayeti şöyle açıklıyorlar: Yani Hz Mehdi as zuhur edince ve Hz İsa as da yeryüzüne indikten sonra Yahudi ve Hıristiyanlardan her biri ölmende önce o hazrete iman edecektir. Bazı müfessirler göre ise ayet, Hz İsa as’ın dönemindekilerle ilgilidir.
Güvenilir bir rivayet da Hz Muhammed Bakır as’tan şöyle rivayet ediliyor: Bir zaman gelecektir ki, halk ne Allah’ı bilecek ne de ilahi tevhit’in ne anlama geldiğini. Böyle bir zamanda deccal ortaya çıkacaktır. Hz İsa as da gökyüzünden inip deccal’ı öldürecektir. Hz Mehdi as’ın arkasında da namaz kılacaktır. Şayet biz imamlar ahir zaman Peygamberi hariç, diğer tüm peygamberlerden daha efdal (üstün) olmasaydık, Hz İsa as bizim arkamızda namaz kılar mıydı?
Yine güvenilir bir rivayette Hz Peygamber saa şöyle buyuruyor: ‘’ Mehdi as bizim evlatlarımızdandır. Zuhur edince, Hz İsa as gökten yere inecek, onun arkasında namaz kılacak ve onun yardımcılarından olacaktır.’’
Peygamberlerin Hayatı (Hasan Kanatlı)
Cilt 2