Duyuru

Daraltma
Henüz duyuru yok.

KAHRAMANMARAŞTA ALEVİ KATLİAMI..

Daraltma
X
 
  • Filtre
  • Zaman
  • Göster
Hepsini Temizle
yeni gönderiler

    #46
    Ynt: KAHRAMANMARAŞTA ALEVİ KATLİAMI..

    ÇALDIRAN ZAFERI

    Savasa, 23 Agustos l5l4 ( 2 Receb 920. ) Çarsamba günü günes dogarken Iranlilarin taarruzu ile baslandi. Dogubâyezid'in 80 km. güney dogusuyla Van Gölü'nün kuzey dogusunda bulunan Çaldiran Ovasi'nda mevzilenen Osmanli ordusunun sag kolunu, Anadolu Beylerbeyi Sinan Pasa ile Zeynel Pasa'nin emrindeki Anadolu ve Karaman kuvvetleri, sol kolunu ise Rumeli Belerbeyi Hasan Pasa komutasindaki Rumeli askerleri teskil ediyordu. Selim ise, eskiden beri alisageldigi ve uygulandigi sekilde sipahi, silahdâr, ulûfeci ve gurebâ bölükleri ile çevrilmis olup, yaninda Hersekzâde Ahmed Pasa, Vezir Dukakinoglu, Vezir Mustafa Pasa ve Ferhad Pasa gibi devlet büyükleri, kadiasker vs. gibi din ve hukuk adamlari bulunuyordu. Bu arada, padisahin önünde yer alan tüfekçi ve yeniçeriler, araba ve develerden meydana gelen bir siper gerisinde bulunduklari gibi, sag ve sol cenahin nihâyetinde olup, biri l0.000, digeri 8.000 kisiden mürekkeb Anadolu ve Rumeli azepleri, birbirlerine zincirlerle baglanmis 500 topun önünde dizilmislerdi. Öte yandan, öncü kuvvetinin çogunlugunu teskil eden Dulkadirli Türkmenleri ile Sahsuvaroglu Ali Bey'in ardçi kuvvetleri de Sadi Pasa'nin emrinde idiler.

    Bu şehr-i Stambul ki bi misl ü bahadır.
    Bir sengine yek pare Acem mülkü fedadır. Nedim.

    Yorum


      #47
      Ynt: KAHRAMANMARAŞTA ALEVİ KATLİAMI..

      Osmanli ordusunun bu dizilisine karsilik, ekserisi Ustaçlu, Varsak, Rumlu, Samlu, Kaçar, Afsar ve Karamanlu Türkmenleri'nden ibâret olup muhtelif hanlarin emrinde bulunan 80.000 kisilik bir süvari kuvvetinin basindaki Sah Ismail, ordusunu ikiye ayirmak ve sol kanadin idaresini verdigi Ustaçluoglu ile birlikte girisecekleri bir çevirme hareketi sonunda azepleri yarmak ve onlarin saflarini geçmek suretile yeniçerileri arkadan vurmak niyetinde idi. Bu gayesini gerçeklestirmek için de sag cenahin komutasini üzerine almisti. Böylece, mükemmel bir sekilde techiz edilmis 40.000 seçkin süvarisi ile azeplerin ve özellikle Rumeli kuvvetlerinin üzerine hücum eden Sah Ismail, baslangiçta basarili olur. Böylece, basta Rumeli Beylerbeyi Hasan Pasa olmak üzere pek çok sancak beyini sehid edip, bu kismi dagitir. Ancak karsi taraftan hareket eden Ustaçluoglu, Anadolu askerinin mukavemeti ve Sinan Pasa'nin aldigi tedbirler üzerine Sah Ismail ile birlesmek üzere giristigi tesebbüste muvaffak olamaz. Zira Sinan Pasa, askerlerin saflarini muhafaza ederek, intizamli bir sekilde sür'atle toplara dogru çekilmelerini temin etmis, Ustaçluoglu ile kardesi Kara Han'i, maiyyetlerindeki Türkmenlerle birlikte, Osmanli topçusu ile karsi karsiya getirmisti. Bu savasta Safevîler "Sah", Osmanlilar ise "Allah" nidâlari ve tekbir sadâlariyla muharebe ediyorlardi.
      Bu şehr-i Stambul ki bi misl ü bahadır.
      Bir sengine yek pare Acem mülkü fedadır. Nedim.

      Yorum


        #48
        Ynt: KAHRAMANMARAŞTA ALEVİ KATLİAMI..

        Bu arada sunu da belirtmek gerekir ki, Safevî ordusunda piyade ve atesli silahlar hemen hemen bilinmiyordu. Her ne kadar Iran'da top kullaniliyor idiyse de bu, kale müdafaalarina hasr ediliyor, meydan muharebelerinde kullanilmasina ehemmiyet verilmiyordu. Bununla beraber Sah Ismail, casuslari vâsitasiyle, Sultan Selim'in askerî tertibatina vâkif oldugu ve toplarin tanziminden haberdar bulundugu için askerini iki kola ayirmisti.

        Sah Ismail'in süvarileri, sayi olarak Osmanli kuvvetleri ile hemen hemen denk idiler. Bundan baska Iran ordusu, savasi kendi topraklarinda kabul ettigi için yorgun degildi. Buna karsilik, Yaklasik 2500 kilometrelik uzun bir yoldan gelen l00.000 kisilik Osmanli askerleri ile atlari yorgundu. Ayni zamanda yiyecek sikintisi da vardi. Sayica en az Osmanli kuvvetleri kadar olan Sah'in ordusu ise dinçti. Zira bu ordu, Tebriz gibi çok kisa bir mesafeden gelmisti. Asker iyi beslenmis ve sahlari için her türlü fedakârliga hazir, ona taabbüd edercesine bagli idi. Topuz, yay ve mizraklarla donatilmis savasçilarin atlarina çelik eyerler vurulmustu. O zamana kadar, zaferden zafere kosmus bir hükümdara mâlik olduklarindan dolayi da mâneviyatlari bir hayli yüksekti.

        Osmanli toplarinin ates açmalari üzerine Siî ordusu dagilir. Zira basta Ustaçluoglu olmak üzere pek çok komutan bu esnada öldürülmüstü. Bunun üzerine savas, Osmanlilarin lehine döndü. Öbür taraftan Yavuz Sultan Selim, Rumeli askerlerine yardim etmek üzere bir kisim yeniçerileri yardima göndermis, siperlerin arkasinda bulunan yeniçerilerin de tüfek ile ates etmelerini emr etmisti. Beklemedikleri böyle bir durumla karsilasan Siî ordusunda genel bir panik havasi esmeye baslar. Bu arada vaziyeti düzeltmek ve ordusunun moralini takviye etmek maksadiyle her tarafa kosan Sah Ismail, birkaç defa at degistirmis, bir aralik da atindan düsüp yere yuvarlanmisti. Bu hengamede, üzerine yürüyen bir Osmanli süvarisinin, Sah üzerine yürüyüp öldürmek üzere iken, tipki onun gibi giyinmis ve kendisine benzeyen en yakin adami Mirza Sultan Ali'nin esareti göze alarak öne geçmesi üzerine kurtulur. O, bu kurtulusunu sonradan at-çeken lakabini alacak olan Hizir ismindeki bir Türkmen korucunun, hayati pahasina ona atini vermesiine borçludur. Böylece, esir olmaktan kurtulan Sah Ismail, aksama dogru artik hiç bir ümidin kalmadigini görünce, sür'atle Tebriz'e dogru kaçmis, ancak kendisini burada da emniyette görmedigi için Sultaniye (veya Dergüzin)'ye çekilmek zorunda kalmisti. Onun kaçmasi üzerine bütün Siîler, karsi koymaktan vaz geçerler. Bu arada bir kismi esir, bir kismi da maktul düser. Lütfi Pasa, Siîlerin büyük hezimeti ile sonuçlanan Çaldiran Savasi'na " Sûfi-kiran " adini verir.

        Bu şehr-i Stambul ki bi misl ü bahadır.
        Bir sengine yek pare Acem mülkü fedadır. Nedim.

        Yorum


          #49
          Ynt: KAHRAMANMARAŞTA ALEVİ KATLİAMI..

          Sah'in, yaralanip kaçmasindan sonra Iran ordusu daha fazla direnemeyerek dagilmis ve safakla baslamis olan bu korkunç savas, o gün aksam üzeri, Osmanlilarin büyük bir galibiyetiyle sona ermisti. Bununla beraber Pâdisah, yatsi vaktine kadar atindan inmez. Tarihin en büük meydan savaslarindan biri olan Çaldiran Savasi'nin kazanilmasinda "tertip ve tahkim islerindeki" üstünlügün, atesli silahlara sahip olmanin, Osmanli askerinin essiz fedakârliginin ve son olarak Yavuz Sultan Selim'in askerî dehasinin büyük payi vardir.

          Bu muzafferiyeti müteakip Siî ordugahi, bütün hazineleri, Sah'in ve ümerasinin zevceleri ile birlikte Osmanlilarin eline geçer. Çok çetin geçtigi anlasilan Çaldiran Savasi'nda, her iki taraftan da pek çok insan ölmüstü. Savasi müteakip Çaldiran sahrasinda iki gün divân kurduran Selim, Muhyî Çelebi'nin bildirdigine göre, sehid düsenlerin nâmina bir kabir yaptirip üstüne ölüm tarihlerini bildiren amûd (direk) diktirmistir.

          Çaldiran Zaferi, Anadolu birliginin hâlâ devam eden en büyük istinadgâhi olmakla kalmamis, ayni zamanda Güney Anadolu ile Ortadogu'nun anahtarlarini da Yavuz'a takdim etmisti.

          Çaldiran Zaferi'nden sonra Hoy Sahrasi'na gelerek Dukakinzâde ile Defterdâr Pirî Çelebi ve büyük bir Osmanli tarihi (Hest Behist) yazmis olan Idris-i Bitlisî'yi Tebrize gönderen Sultan Selim, bunlar vâsitasile sehirliye emân vermis ve uzun bir yürüyüsten sonra, yerlere serilmis kiymetli halilar üzerinden geçerek 5 Eylül l5l4'te sehre girmistir. Bir hafta kadar Tebriz'de kalan Sultan Selim, Sah'in hazinelerini ile bazi sanatkârlari Istanbul'a gönderir. Bu sirada Tebriz'de bulunan Timur'un torunu Hüseyin Baykara oglu Bediüzzaman ile kendisine biri Farsça, digeri Çagatayca olmak üzere kaleme alinmis iki kaside takdim eden Mehmed Hâfiz ve oglu Hasan Can ( Hoca Sa'düddin Efendi'nin babasi ) ile birlikte Sultan Selim'e siginmislardi. Özellikle, Sultan Selim'in büyük hürmet ve saygisina mazhar olmak suretiyle kendisine günde l.000 akça tayin edilen Bediüzzaman, Osmanli ordusu ile birlikte Istanbul'a gelecek ve bir müddet sonra Eyüb'de vebadan vefat edecektir.



          buradaki bediüzzaman, bediüzzaman Said Nursi Hz. değildir.
          Bu şehr-i Stambul ki bi misl ü bahadır.
          Bir sengine yek pare Acem mülkü fedadır. Nedim.

          Yorum


            #50
            Ynt: KAHRAMANMARAŞTA ALEVİ KATLİAMI..

            Yavuz Sultan Selim'in, bir haftalik ikameti esnasinda Tebriz'deki faaliyetleri, bize onun hakkinda bilgi vermektedir. O, Tebriz'in Sâhib - Âbad mahallesinde bulunan ve mavi altin sarisi çinilerle süslü Sultan Hasan Câmii'nde, Hülefa-i Rasidîn ile Ashab-i Kirâm'in isimlerini hutbede okutmus, Sah Ismail tarafindan gerek Akkoyunlulardan, gerekse Seybek Han'dan müsadere edilmek suretiyle alinmis bulunan hazinelere el konmustu. Bu arada bir kisim fillerle, Sah Ismail'in, Akkoyunlu Türkmen Ulusu Beyleri'nden Yakub ve Timur torunlarindan Ebû Said'den gasb etmis oldugu emanetleri Istanbul'a sevk eden Selim'in, Tebriz'in mahir usta ve sanatkârlarindan bir kismini Istanbul'a gönderdigine dair kaynaklarda bilgiler bulunmaktadir. Nitekim Muhyi Çelebi'nin Selimnâmesi'nde, kiliççilardan, cebecilerden, okçulardan ve yaycilardan l700 hânenin Istanbul'a gönderildigine dair verilen haberler, seferin rûznâmesini tutan Haydar Çelebi tarafindan da te'yid edilmektedir.

            Sah taraftarlari (Kizilbas) ile meskûn bu mintikada daha fazla kalmayi tehlikeli bulan Sultan Selim, bir hafta sonra Tebriz'i terk edip Nahçivan yoluyla Karabag'a çekilmek zorunda kalmistir. Bununla beraber, onun, kisi bu eski Ilhanli merkezinde geçirmek tasavvurunu anlayan devlet büyüklerinin telasi, bazi karisikliklarin çikmasina sebep olmustur. Nitekim, ordu, Aras Nehri kiyilarina geldigi zaman, bunlarin tesvikiyle harekete geçen yeniçeriler, padisahin etrafini sararak, parça parça olmus elbiselerini mizraklari önünde göstererek dönmek istediklerini hatirlatmak isterler. Böyle bir hareketle karsilasan Selim, Kars ve Bayburt üzerinden Istanbul'a dogru hareket eder. Bu arada zaferi bildirmek için, komsu devletlere fetihnâmeler yazilip gönderilir.

            Yavuz Selim, Amasya'da iken, Sah Ismail tarafindan gönderilen elçilik heyetini kabul etmez. Bu arada, Kemah kalesine siginmis olan ve kalelerinin metanetine (saglamligina) güvenen Kizilbaslar, kendilerine yakin olan Osmanli topraklarina durmadan tecavüz ettikleri için, kisi Amasya'da geçirmekte olan Yavuz Selim'e tecrübeli bazi kimseler: "Kemah kalesi Kizilbaslar elinde bulundukça, Bayburt ile Erzincan gibi kasaba ve sehirlerde bir güvenlik saglamanin mümkün olmayacagini" bildirirler. Bunun üzerine Dogu Anadolu'da esasen hakimiyet kurmayi gerekli gören Pâdisah, Yildirim Bâyezid zamaninda Osmanli topraklarina katilmis, fakat Timur istilasindan sonra kaybedilmis bulunan Kemah kalesinin kusatilmasini Biyikli Mehmed Pasa'ya emreder. l9 Mayis l5l5'te bizzat Pâdisah'in istirak ettigi hücumla alinan Kemah kalesinin muhafizligina Karaçin oglu Ahmed Bey tayin edilir. Bu arada Iran üzerine yapilan hareket esnasinda, Osmanli ordusunun yiyecek kollarini vuran Dulkadirogullari'nin ülkesi alinarak Maras ve Elbistan Osmanli topraklarina ilhak edilir. Daha sonra Istanbul'a hareket eden Sultan Selim, ll Temmuz'da sehre girer.

            Bu şehr-i Stambul ki bi misl ü bahadır.
            Bir sengine yek pare Acem mülkü fedadır. Nedim.

            Yorum


              #51
              Ynt: KAHRAMANMARAŞTA ALEVİ KATLİAMI..

              Çaldiran Zaferi'nden sonra, basta Diyarbekir olmak üzere, Dogu Anadolu'nun birçok sehri, Osmanlilarin eline geçer. Böylece, Selçuklulardan sonra bozulan Anadolu birligi tekrar ve kalici olarak saglanmis olur. Biyikli Mehmed Pasa, Diyarbekir Beylerbeyligi'ne getirilir. Tarihçi Idris-i Bitlisî de müsavir olarak onun yanina verilir. Idris-i Bitlisî'nin gayretleriyle Harput, Meyafarikin, Bitlis, Hisnikeyfa, Urfa, Mardin, Cezire ve Rakka'ya kadar Güney Dogu Anadolu bölgesi ile Musul dolaylari Osmanli idaresine geçer. Bu sayede Tebriz - Haleb ve Tebriz - Bursa Ipek yolu Osmanlilarin kontroluna girmis olur. Ayrca, Siî akidesinin yayilmasi büyük ölçüde durdurularak propaganda malzemesi saglayacak imkânlara set çekilmis olur. Yine bu zaferle geçici de olsa Safevî tehlikesi ortadan kalkmis oluyordu.. Bu zaferden sonra Yavuz Sultan Selim "Sah" ünvanini kullanmaya baslamis, hatta bu ünvan "Sultan Selim Sah" diye sikkelere de islenmistir. Yavuz'dan sonra gelen padisahlar da ayni ünvani kullanip kendi dönemlerinde basilan paralara bu ünvani yazdirdilar. Bundan dolayi bu ünvanla basilan paralara "Sâhî" adi verilmektedir.

              Bu şehr-i Stambul ki bi misl ü bahadır.
              Bir sengine yek pare Acem mülkü fedadır. Nedim.

              Yorum


                #52
                Ynt: KAHRAMANMARAŞTA ALEVİ KATLİAMI..

                Vezir-i A'zam Piri Pasa'nin, Firat kenarindan ayrilarak padisahin yanina gidisini firsat bilen Celâl, Sah - Veli ünvani altinda ve belki de Sah Ismail'den aldigi emir sonunda harekete geçer. Isyan, önce Bozok vilayetinde baslamisti."Ol etrafta bulunan kura (köy) ve kasabatin (kasabalar) sükkânina (sakinlerine) teaddi ve tecavüz" etmek suretiyle baslayan bu hareketin çok çabuk gelistigi anlasilmaktadir. Çünkü Bozok'ta, Sehsüvaroglu Ali Bey'in oglu Üveys'in evini bastigi zaman Celâl'in yaninda 4000 kisilik bir kuvvet vardi. Bu kuvvetin kisa bir süre içinde çogaldigi ve Rum Beylerbeyi olan Sâdi Pasa'nin kuvvetlerini yenecek duruma geldikleri görülmektedir. Gerçekten Sâdi Pasa, isyanin çiktigi ilk anlarda bu isyani bastirmak ve bununla çarpismak gayesiyle asker toplamak için Zile'ye gidip etrafa ulaklar gönderdigi bir sirada onlarin hücumuna ugramisti. Asker sayisi az olmakla birlikte isyancilarin önünden kaçmayi düsünmeyen Sâdi Pasa, onlarla savasa girer. Sabahtan aksama ve ertesi gün ögleye kadar devam eden savasta yaralanan Sâdi Pasa'nin yaninda bir çok askeri de sehid düsmüstü. Bununla beraber, yarali olarak Amasya'ya çekilen Sâdi Pasa, yeniden asker toplayip tekrar faaliyete geçer. Ancak Sah-Veli'nin kuvvetleri, "Keçeci ve çanagi diye bilinen melâhide (mülhid, dinsiz) taifesinden " ve Kizilbaslardan büyük yardimlar gördügü için günden güne sayilari artiyordu. Bu arada, Sâdi Pasa'ya karsi kazanmis oldugu zafer de Celâl'in söhretine söhret katiyordu. Hatta bu söhret, Sah Ismail'in adini bile unutturmustu.

                Bu şehr-i Stambul ki bi misl ü bahadır.
                Bir sengine yek pare Acem mülkü fedadır. Nedim.

                Yorum


                  #53
                  Ynt: KAHRAMANMARAŞTA ALEVİ KATLİAMI..

                  Çaldıran savaşını hep osmanlı tarihinden okuduk
                  bu mevzuda iranın gözü ile çaldıran ı anlatan bir kitap varmıdır acaba?
                  Allah, geçimsiz efendileri olan bir adamla, yalnız bir kişiye bağlı olan bir adamı misal olarak verir. Bu ikisi eşit midir? Övülmek Allah içindir, fakat çoğu bilmezler. (Zümer 27)

                  Yorum


                    #54
                    Ynt: KAHRAMANMARAŞTA ALEVİ KATLİAMI..

                    velhasıl kelam hiç bir savaşta bir taraf tam haklı bir taraf tam haksız değildir. savaşanların hepsi de aynı niyette değildir. GAnimet için savaşanlar karşılığını aldğı gibi Allah rızasını gözetmek için savaşanlarda hangi tarafta olursa olsun karşılığını niyetlere göre alacaklardır.
                    ama taraf olanların tarafsızlığı anlması olaylrı tarafsız yorumlaması mümkün değildir. yorumlarınızı anlıyorum ama biraz empati yapmanız için çaba sarfediyorum sadece.
                    Bu şehr-i Stambul ki bi misl ü bahadır.
                    Bir sengine yek pare Acem mülkü fedadır. Nedim.

                    Yorum


                      #55
                      Ynt: KAHRAMANMARAŞTA ALEVİ KATLİAMI..

                      [quote author=ypa link=topic=2176.msg21361#msg21361 date=1240863155]
                      velhasıl kelam hiç bir savaşta bir taraf tam haklı bir taraf tam haksız değildir. savaşanların hepsi de aynı niyette değildir.
                      [/quote]

                      ypa kardeşim buz sözünü açıklarmısın biraz..ne demek bir taraf tam haklı bir tarafta tam haksız olmaz.tespitlerin ilginç açıklarsan memnun oluruz..
                      ALLAH'ım Bütün Güzel Sözler Sana Söylemekle Güzeldir,Kırık Dökük de Olsa Kabul Eyle Sözlerimi.

                      Yorum


                        #56
                        Ynt: KAHRAMANMARAŞTA ALEVİ KATLİAMI..

                        ypa kardeş buraraya kopyaladıklarının kaynağı nedir?

                        Yorum


                          #57
                          Ynt: KAHRAMANMARAŞTA ALEVİ KATLİAMI..

                          [quote author=serdarcan link=topic=2176.msg21510#msg21510 date=1240910471]
                          [quote author=ypa link=topic=2176.msg21361#msg21361 date=1240863155]
                          velhasıl kelam hiç bir savaşta bir taraf tam haklı bir taraf tam haksız değildir. savaşanların hepsi de aynı niyette değildir.
                          [/quote]

                          ypa kardeşim buz sözünü açıklarmısın biraz..ne demek bir taraf tam haklı bir tarafta tam haksız olmaz.tespitlerin ilginç açıklarsan memnun oluruz..
                          [/quote]

                          açıklarım açıklarımda kardeş korkuyorum gene "bir guruba çamur atıp atıp kaçıyorsun" veya "provakatör müsün" gibi suçlamalarla karşılaşırım diye korkuyorum.


                          şaka bir yana, genel anlamda demek istediğim tek taraflı yazılmış tarihlerin içinde sultana yaranma, veya şaha kısaca erk sahibine yaranma durumu göz önünde her zaman bulundurulması gereken bir durumdur.

                          Aktarılan az yukarıda mikdat kardeş in aktarmış oldukları tek yanlı bir yaklaşım olup Yavuz Sultan Selim Hanın uygulamalarına tepkisel çalışmalardır. çalışma tarihlerine bakarsanız zaten türkiye de alevi- sünni çatışmalarının baş gösterdiği akabinde ihtilalle sonuçlanan tarihlerde yapılan çalışmalardır. diğer taraftan tamamende haksızdır, yazılanlar yanlıştır da demiyorum. savaş başladıktan sonra kurunun yanında yaşta yanmış olabilir diyorum. bir tarafa tek taraflı lanet okumak hem de taraflı yazılmış olan belgelere dayanarak bunun yapılmış olması kabul edilemez bir durumdur.


                          kzılbaşlar hakkıında da çok rivayetler, çok sözler söylenmiş, ama bunlarda da bir taraf ve yan olduğu açıktır. ama şunu da görmek lazım Osmanlı topraklarına saldırılmış, bir kısım kaleler alınmış, gönderilen elçiler öldürülmüş. bu durum Osmanlı gibi büyük bir devletin karşılık vermeden bekleyebileceği durumlar değildir. HAreketinde yanlışlar yapmış mıdır? Olabilir, ama bu tek taraflı laneti gerektirmez.
                          Bu şehr-i Stambul ki bi misl ü bahadır.
                          Bir sengine yek pare Acem mülkü fedadır. Nedim.

                          Yorum


                            #58
                            Ynt: KAHRAMANMARAŞTA ALEVİ KATLİAMI..

                            [quote author=medreseteyn link=topic=2176.msg21700#msg21700 date=1240943036]
                            ypa kardeş buraraya kopyaladıklarının kaynağı nedir?
                            [/quote]

                            kaynak google amca her zaman olduğu gibi. yoksa asrın alimi mi demeliydim. ne sorsan bi cevabı var? doğru veya yanlış. doğru yanlışı seçmek ise tarih araştırma ve kaynaklarını inceleyip olayları tarafsız olarak değerlendirebilmekle mümkün.

                            çok açık bir örnek vereyim, uzak değil yakın tarih. kimilerine göre Turgut Özal mükemmel bir devlet adamı, yeniliklerin öncüsü ülkeninin önünü açan adam. kimilerine görede pkk yı hortlatan, küçükken yılanın başını ezmeyip müsamaha gösteren, ülkeyi altından kalkamayacağı borçlara sürükleyen bir insan.

                            hangisini kabul edecek veya hangisine yanlış diyeceksiniz. ya da hangi tarafı tutacaksınız. önümüzdeki bu kadar açık cereyan eden olaya bile bakış açılarımız arasındaki farklar ortada iken asırlar öncesinde ve taraflı yazılmış belgelere dayanarak bir tarafı tutmak, karşı tarafı tamamen haklı görmek ne derece mantıklı ve akıll bir iştir.
                            Bu şehr-i Stambul ki bi misl ü bahadır.
                            Bir sengine yek pare Acem mülkü fedadır. Nedim.

                            Yorum


                              #59
                              Ynt: KAHRAMANMARAŞTA ALEVİ KATLİAMI..

                              benim kaynağım google amca değil ypa kardeş,ayrıca ben Yavuz dönemi tarihi olaylarını bir çok kaynaktan okudum ve olaya asla tek taraflıda bakmıyorum,ama o dönemde bir alevi katliamı tarihi bir gerçektir,bunu türkiyenin en ciddi tarihçileri bile kabul etmişken,googleden bulup üç beş şey yapıştırma ile bu gerçek gizlenemz.
                              Gönülleriniz bir olmadıktan sonra sayıca çok olmanızın bir anlamı yoktur
                              İmam Ali (a.s)

                              Yorum


                                #60
                                Ynt: KAHRAMANMARAŞTA ALEVİ KATLİAMI..

                                [quote author=gulistan_2 link=topic=2176.msg10267#msg10267 date=1236557055]
                                bu konu hakkinda yakin bilgisi olan baska kardeslerin yorumunu bekleyecegim
                                [/quote]
                                Bende maraş olaylarınının olduğu zaman o zulümden nasibini almış bir ailenin çocuğum. Ben o zamanlar 5 -6 yaşlarında idim. Babam öğretmendi ama sol görüşlü bir aleviydi bunu ülkücü zihniyetli bazı müfettişler bildikleri için babamın okuluna gelip sol görüşlü yasak bir kitabı babamın sınıfındaki kitaplığa koymuşlar sonrada ihbar edip okulu basıp kendi koydukları kitap ile babamı suçlayarak sürgün yerine gönderdiler gönderdikleri yerdede ailemizi dağıttılar aynı zihniyetteki insanlar vasıtasıyla. Sürgün yeri tam alevilerin düşmanı olan biryerdi orda bir aleviye zarar vermenin sevap olduğuna inanılıyor malesef. Sürgün olayından önce defalarca evimizin basıldığını hatırlıyorum. Allah cc o günleri göstermesin inş
                                [img]http://img240.imageshack.us/img240/6638/salam83fb18fb1sqqm1ec6.gif

                                Yorum

                                YUKARI ÇIK
                                Çalışıyor...
                                X