Irk ayrımı teorisi, milletler ve ırklarin esit oldugu gercegine inanmayan sapik bir düsünürün veya felsefecinin görüsüdür. bu batıl görüsün taraftarlari dünyanin en güclü ve seckin (!) ırk tarafindan yönetilmesi ve diger zayıf ve aşağılık ırkların (!?) ona egilmesi gerektigini iddia ederler.
Bu tür bir düsünce tarzi her seyden önce insanligin yaşam felsefesine aykiri olup ferdi ve sosyal hürriyete ters düstügü gibi; zayıf halkların tezyifine ve büsbütün yok olmasina da zemin hazirlayacaktir. kaldi ki çağdaş tarihçi ve düşünürlerin cogu, ırk ayrımının ilmi ve tarihi hicbir dayanagi olmadigini ve safsatadan ibaret uyduruk bir görüs olarak ortaya atildigini belirtmektedir.
"bugüne kadar baska ırklarla karısmamıs bir ırka rastlanmadigi ve diger ırklardan her seyiyle farkli bir ırk görüsünün hicbir ilmi dayanagi bulunmamasi nedeniyle bircok bilim adami 'arya ırkı' görüsünün uydurma bir masal olduguna inanir ve esasen tarih boyunca Arya adli bir ırkın varligina isaret eden hicbir ilmi delilin bulunmadigini vurgular. ilmi olan gercek, Arya dillerinin varligidir ve süphesiz, cesitli ırklar ayni dili konusmaktadir pekala" (dinler tarihi s.219)
bütün dünyayi kana bulayan ikinci dünya savasınin ana nedeni, Almanya da ırkcılık düsüncesine dayali Hitler "nasyonal sosyalizm" felsefesinin ortaya cikmasidir. hitlerin nihai hedefi Almanyanin sinirlarini genisletmek ve Avrupanin göbeginde güclü bir Germen imparatorlugu kurmakti.
Hitler nazizmi, kalabalik ve gürültülü kongreler, kurultaylar ve yogun propagandalarla milliyetci insanlarin dikkatini cekmeyi basardi ve onlari yayilmaci emelleri dogrultusunda acimasizca kullandi.
Dr. Gustave Lebon diyor ki:
"Avrupa toplumlarında önemli rol oynayan unsurlardan biri de ırkcılık olmustur. gecmiste politikacilarin epey ilgisini cekmis ve alabildigine kullanilmis olan ırkcılık fikri sonunda kanli savaslara neden olmus, nice ülkeleri harabeye cevirmistir."
"bu uyduruk görüsün onca taraftar bulmasinin nedeni, tehlikeler karsisinda en dayanikli ve en güclü halkin en fazla toprak ve en kalabalik nüfusa sahip halk oldugu zanniydi. halbuki böyle bir halk, yenilgiye daha yakindir" (milletlerin ruhi farkliliklari s.194)
Bu tür bir düsünce tarzi her seyden önce insanligin yaşam felsefesine aykiri olup ferdi ve sosyal hürriyete ters düstügü gibi; zayıf halkların tezyifine ve büsbütün yok olmasina da zemin hazirlayacaktir. kaldi ki çağdaş tarihçi ve düşünürlerin cogu, ırk ayrımının ilmi ve tarihi hicbir dayanagi olmadigini ve safsatadan ibaret uyduruk bir görüs olarak ortaya atildigini belirtmektedir.
"bugüne kadar baska ırklarla karısmamıs bir ırka rastlanmadigi ve diger ırklardan her seyiyle farkli bir ırk görüsünün hicbir ilmi dayanagi bulunmamasi nedeniyle bircok bilim adami 'arya ırkı' görüsünün uydurma bir masal olduguna inanir ve esasen tarih boyunca Arya adli bir ırkın varligina isaret eden hicbir ilmi delilin bulunmadigini vurgular. ilmi olan gercek, Arya dillerinin varligidir ve süphesiz, cesitli ırklar ayni dili konusmaktadir pekala" (dinler tarihi s.219)
bütün dünyayi kana bulayan ikinci dünya savasınin ana nedeni, Almanya da ırkcılık düsüncesine dayali Hitler "nasyonal sosyalizm" felsefesinin ortaya cikmasidir. hitlerin nihai hedefi Almanyanin sinirlarini genisletmek ve Avrupanin göbeginde güclü bir Germen imparatorlugu kurmakti.
Hitler nazizmi, kalabalik ve gürültülü kongreler, kurultaylar ve yogun propagandalarla milliyetci insanlarin dikkatini cekmeyi basardi ve onlari yayilmaci emelleri dogrultusunda acimasizca kullandi.
Dr. Gustave Lebon diyor ki:
"Avrupa toplumlarında önemli rol oynayan unsurlardan biri de ırkcılık olmustur. gecmiste politikacilarin epey ilgisini cekmis ve alabildigine kullanilmis olan ırkcılık fikri sonunda kanli savaslara neden olmus, nice ülkeleri harabeye cevirmistir."
"bu uyduruk görüsün onca taraftar bulmasinin nedeni, tehlikeler karsisinda en dayanikli ve en güclü halkin en fazla toprak ve en kalabalik nüfusa sahip halk oldugu zanniydi. halbuki böyle bir halk, yenilgiye daha yakindir" (milletlerin ruhi farkliliklari s.194)
Yorum