Duyuru

Daraltma
Henüz duyuru yok.

Mussolini "meshurlarin son anlari"ndan

Daraltma
X
 
  • Filtre
  • Zaman
  • Göster
Hepsini Temizle
yeni gönderiler

    Mussolini "meshurlarin son anlari"ndan

    Bir zamanlarin astigi astik kestigi kestik idarecisi Mussolini, metresi Clara Tettaci ile birlikte Almanya ya dogru kaciyordu. ikisi de Alman üniformalari giymislerdi.

    Mussolini artik eski hasmetli günlerin hayal oldugunu biliyordu.
    bundan böyle milyonlara hükmeden birisi olmayacakti.
    bunu düsünmüs ve bundan sonra lüks icerisinde yasamak icin tedbirini almisti.
    metresi ile birlikte Almanyaya iki yüz kilo altin ile cantalar dolusu yabanci döviz götürüyorlardi.
    bunlar kendilerine ömür boyu yeterde artardi...

    yol boyu giderken yasadigi hizli günler ve ikbal merdivenlerini süratle tirmanisi gözlerinin önünde canlandi.

    Demirci olan babasi koyu bir sosyalistti. babasi kendisini de koyu bir sosyalist olarak yetistirmisti.

    Bir müddet ögretmenlik yapan Mussolini, askelrik yapmamak icin isvicreye kacmisti (1902)

    ilerlemenin askerlik yoluyla mümkün oldugunu görünce 1915'te italya saflarinda cepheye gitmis ve yaralanmisti.

    cepheden döndükten sonra gazete cikarmis ve gururlari oksadigi icin devamli surette Milliyetcilik fikrini islemisti.

    Mussolini'nin yildizi gittikce parliyordu. 1921'de Duce (fasist partisi) sefi olmustu. 29 Ekim 1922'de basbakanliga getirildikten sonra bütün ipleri eline almak icin hizli bir calismaya koyulmustu.

    25 Kasim 1922'de meclisten tam yetki alinca diledigince hareket etmege, 1924'te partisinin mecliste ekseriyeti elde etmesinden sonra diktatörlüge dogru uzun adimlarla ilerlemeye baslamisti.

    secimleri hile ve zorbalikla kazanmisti. Milletvekili Matteoti hilelerini aciga cikarmaga ugrasinca onu öldürtmüstü.

    kendisine karsi tertiplenen suikast tesebbüsünü büyük bir koz olarak kullanmasini bilmis ve 2 ocak 1925'te diktatörlügünü ilan etmisti.


    Biliyorsan buyur konus...konusta feyiz alsinlar...bilmiyorsan tut dilini seni bir adam saysinlar

    #2
    Ynt: Mussolini "meshurlarin son anlari"ndan

    Mussolini yanindaki Alman subayinin, "asiler geliyormus duce. daha hizli gitmeliyiz" demesi üzerine kendisine geldi. demek geliyorlardi. bütün Alman ordusu bozguna ugramis kacisiyordu. bu durumda kiminle mukavemet edebilirdi? kendi milleti kendisine karsi ayaklanmis ve ele gecirmek icin köse bucak kendisini aramaya cikmisti. bir ellerine gecerse, kendisine kimbilir neler yaparlardi? bunu düsünmesiyle birlikte, soföre, "daha hizli sür, daha hizli!" diye bagirdi. araba homurdanarak giderken "yok yok, yakalayamazlar, bizi ele geciremezler" diyordu.

    Mussolini yine gecmisi düsünmeye dalmisti.

    ülkenin yegane hakimi olmak icin cok kurnazca davranmisti. sosyalist programla ortaya cikmis, fakat zenginlerin destegini alarak iktidara gelmisti. Allaha inanmadigini söylerken kilisenin destegini almaya ugrasmisti. bütün bu alismalar sonunda italyanin en büyük lideri olmustu. artik milyonlar tek bir emriyle ileri atilmaya hazir hale gelmisti.

    22 Mayis 1939'da hitlerle anlasinca gücüne güc kattigini zannetmisti. artik diger ülkelerin ic islerine de müdahale ediyordu. sirf bir prestij meselesi yüzünden Arnavutluk krali ZOgo'yu tahtindan düsürmüstü ( 1939)

    habesistan seferi esnasinda binlerce silahsiz masum habesliyi öldürmüstü. bir cirpida 24 bin masum insani kursuna dizdirmesi hala dehsetle hatirlanmaktaydi. temizleme kampina topllattigi 35 bin kisiden 18 binini katletmisti.

    Hitlerle birlikte girdigi ikinci dünya savasinda ilk öncelerde karli cikacagini ummus ve hitlerin sözlerine inanmisti. fakat isler bir türlü umdugu gibi gitmemisti. 1940'larda italya almanyanin bir sömürgesi durumuna düsmüstü.

    240 bin italyan askeri rus cephesine gönderilmis, yüzbinlerce italyan da almanya da isci olarak calistirilmak üzere götürülmüstü. bu durum italyada büyük bir hosnutsuzlugun dogmasina yol acmisti. artik halk Mussolininin her sözünün altinda bir hikmet olduguna inanmiyordu. üstelik Alman ordusu üst üste bozguna ugramaya baslamisti. alman askeriyle birlikte italyan askerleri de telef oluyordu. 1943 Temmuzunda müttefiklerin Sicilyaya cikartma yapmasi Mussolininin de sonunu hazirlamisti.

    italya krali Vittoriyo Emanuele Mussoliniyi tevkif ettirmisti. bu, ducenin aklindan hayalinden gecirmedigi bir durumdu. italyayi diledigince idare eden kendisi iste apar topar yakalanmis ve Abruzzi'de bir otelde göz altina alinmisti. yedi hafta esaret altinda kalan mussolini alman parasütcüleri tarafindan kurtarilinca, herseye yeniden baslamisti.



    Biliyorsan buyur konus...konusta feyiz alsinlar...bilmiyorsan tut dilini seni bir adam saysinlar

    Yorum


      #3
      Ynt: Mussolini "meshurlarin son anlari"ndan

      Garda gölü yakinindaki Salo'da, hitlerin de yardimiyla sosyal italyan cumhuriyetini kurmus ve kendisine bagli olanlari teskilatlandirmisti. "kara gömlekliler" denilen adamlarinin temel hedefi, intikam almakti.

      Mussolini ilk olarak 12 ocak 1944'te kendisini devirenlerin arasinda yer alan damadi Ciano'yu idam ettirmis, daha sonra, bütün liderleri öldürtmüstü. yeniden italyanin yegane idarecisi olmak üzereyken, Alman ordusu üst üste bozguna ugramaya baslamisti. durumun kötü oldugunu düsünen Mussolini de bir alman birligi ile isvicreye kacmaya baslamisti. günlerce durmaksizin devam eden kacisin sonu gelmisti. artik dayanamayacagina inanmaya baslamisti. düsüncesinin tam burasinda silah sesleriyle kendine geldi.

      dört bir taraflarindan yagmur gibi mermi bosaliyordu. alman birligi dört bir yana kacismaya baslamisti. kisa bir müddet sonra geri kalanlar da teslim oldu.

      italyan mukavemet gücleri Mussolininin de bu alman birligi arasinda oldugundan haberdardi. ne kadar kilik degistirmis olursa olsun, onu derhal tanimislardi. mussolini kendisini yakalayanlara yalvariyor ve serbest birakilmasina mukabil bütün altin ve parasini onlara verecegini söylüyordu. mukavemet lideri, "onlar zaten bizim, halkimizin" diye onu tersledi.

      Mussolini 27 Nisan 1945'te yakalanmisti. o gün gözleri önünde kendisiyle birlikte kacan bütün bakanlari ve adamlari kursuna dizildi.

      Mussolini ve metresi ise 28 Nisan 1945'te kursuna dizildi. üzerine sayisiz kursun yagmisti. her ikisinin de cesedi milano yakinindaki bir benzin istasyonunda ayaklarindan bas asagi asildi.

      italya'ya yillarca tek basina hükmeden mussolini'nin cesedi, günlerce o sekilde bas asagi asili kaldi. cesetler kokmaya baslayip etrafi rahatsiz etmeye baslayinca indirildi ve sessizce gömüldü.


      -meshurlarin son anlari, Burhan Bozgeyik-


      Biliyorsan buyur konus...konusta feyiz alsinlar...bilmiyorsan tut dilini seni bir adam saysinlar

      Yorum


        #4
        Ynt: Mussolini "meshurlarin son anlari"ndan

        Milliyetçiler hem kendileri için hem milletleri için hem de insanlık için büyük felaketlere neden olmuşlardır. işte örnekleri mussolini, adolf hitler ve benzerleri. Milliyetçiliğin insanlık için ne kadar habis bir ur olduğunun da canlı ispatıdır.
        Beşşar Esad bir İslam Kahramanıdır.
        Suriye İmtihanında İran İslam Cumhuriyetinin yanında yer almayanlar amerikan Emperyalizmi ve İsrail Siyonizminin yanındadırlar. Ve İslamın karşısındadırlar.

        Yorum


          #5
          Ynt: Mussolini "meshurlarin son anlari"ndan

          Dünya da, Allahin emrettiginin disinda hangi kutuplasmadan insana fayda gelmiski


          Biliyorsan buyur konus...konusta feyiz alsinlar...bilmiyorsan tut dilini seni bir adam saysinlar

          Yorum


            #6
            Ynt: Mussolini "meshurlarin son anlari"ndan

            [quote author=Mehmet UFUKALP link=topic=10706.msg66449#msg66449 date=1261636531]
            Milliyetçiler hem kendileri için hem milletleri için hem de insanlık için büyük felaketlere neden olmuşlardır. işte örnekleri mussolini, adolf hitler ve benzerleri. Milliyetçiliğin insanlık için ne kadar habis bir ur olduğunun da canlı ispatıdır.
            [/quote]Faşizmle Milliyetçilik çok farklıdır.Faşizm`de Devlet önceliklidir.Milliyetçilikte Millet önce gelir.Faşizmi şu sloganları çok iyi açıklar:"Fert için hiç bir şey, Devlet için her şey."
            Tabiki Millet için Devlet çok önemli bir kavramdır.Ama dengeyi çok iyi kurmak gerekir.
            Faşizm İtalya`ya has bir siyasi sistemdir.Pek çok açıdan Kominizme benzer.
            Nasyonel Sosyalizm`de Almanya`ya has bir sistem olup Hitler Alman Nasyonel(Milliyetçi) Partisini`de kapattırmıştır ve üyelerini kendi partisi`ne üye olmaya mecbur bırakır.Aslında Hitlerin kim olduğu bile belli değildir.Siyonistlerin Avrupa`da yaşayan artık Avrupalı olmuş hatta nerdeyse Yahudilikle bile bir ilgileri kalmamış Yahudileri Filistine göçmeye ikna etmek için destekledileri bir kukla olma ihtimali çok güçlüdür.Bu konuda Satın Aytunç Altındalın "Bilinmeyen Hitler adlı kitabını tavsiye ederim. www.aytuncaltindal.com
            Mussolini ilk başlarda Hitleri küçümsemiş onu kendi taklidi olarak görmüş ama sonradan Almanya daha güçlü olduğu için Hitlerin güdümüne düşmüş.
            Duçe Ünvanıda eski Venedik Cumhurbaşkanlarına verilen bir ünvandır.İtalya Devlet Başkanı doğal olarak İtalya Kralıydı.Mussolini`de Duçe ünvanıyla Başbakanlık yapıyordu.Ama tabiki gerçekte Diktatördü.
            Habeşistan Seferi`nin benzerlerini tarih boyunca İngilizler, Fransızlar defalarca yapmışlardı.Ama İtalya siyasi birliğini geç tamamladığı için sömürgelerden pek pay alamamıştı.İtalya Osmanlı`dan Libya`yı alır.Somali`nin bir kısmı ve Eritye`yi almayı yinede başarır.19.yy.`da Habeşistana İtalya saldırır ama Habeşler İtalyanları püskürtmeyi başarırlar.Aslında o zamana kadar Habeşlerin bağımsız kalmaların`da Habeşlerin Hristiyan olmaları etkili olmuş olabilir.Bunun haricinde Habeşler köklü bir İmparatorluk ve Devlet geleneğine sahiptirler.Mussolini iktidara gelince bu yarım kalan işi tamamlar ve tıpkı İngilizlerin Hükümdarları`nın Hindistan İmparatoru ilan etmesi gibi İtalya Kralını Habeşistan İmparatoru ilan eder.Mussoliniye karşı Habeş Ordusunda komutanlık yapanlardan biri eski bir Osmanlı Paşası`dır.İlerde umarım bu paşamızın bir filmi çekilir.
            Mussolini Anadolu üzerinde`de hak idda ediyormuş.Ama Atatürk İtalyan elçisinin karşısına Mareşal elbisesiyle ve çizmeleriyle çıkarak çok güzel bir cevap yollamış.

            Yorum


              #7
              Ynt: Mussolini "meshurlarin son anlari"ndan

              Nüans farkları olsa bile, milliyetçilikle faşizmin bir farkı yoktur. Faşizm kelimesi batıda milliyetçilik kelimesinin karşılığıdır o kadar.

              Milliyetçilikte esas olan bir milletin kendini diğer milletlerden en asil, en soylu, en güçlü, en yetenekli, en köklü, insanlığa en fazla hizmet eden, en maharetli işler yapan, diğer milletleri yönetmeye en layık millet olarak görmektir.

              Nitekim Türk Milliyetçiliğini bütün iddialarına, serdettiği bütün efkara, ortaya koyduğu bütün ürünlere, sloganlarına, neyine bakarsak bakalım yukarıda saydığımız öğeleri bünyesinde barındırmaktadır.

              Halbuki milliyetçilik İslamda haramdır. İslamda hiç bir milletin diğer bir millete üstünlüğü söz konusu değildir. Üstünlüğün ölçüsü takvadır ve milliyetçilik haramdır.

              Üstelik, milliyetçilik Osmanlı İmparatorluğunu parçalayıp tarihin müzesine atan en büyük unsurdur. Ve milliyetçilik bu hızda devam ederse Osmanlının bakiyesi Türkiye Cumhuriyeti de Osmanlının akibetine düçar olmak gibi bir tehditle karşı karşıyadır.

              Hiç bir milletin mensubu kendisini köle başka bir milleti efendi görmek istemez. Kendini efendi başkalarını köle olarak görüp bunu bir de dayatma iyetinde olanlar sonucuna da katlanmaya hazır olmalıdırlar.
              Beşşar Esad bir İslam Kahramanıdır.
              Suriye İmtihanında İran İslam Cumhuriyetinin yanında yer almayanlar amerikan Emperyalizmi ve İsrail Siyonizminin yanındadırlar. Ve İslamın karşısındadırlar.

              Yorum


                #8
                Ynt: Mussolini "meshurlarin son anlari"ndan

                [quote author=Mehmet UFUKALP link=topic=10706.msg66499#msg66499 date=1261652193]
                Üstelik, milliyetçilik Osmanlı İmparatorluğunu parçalayıp tarihin müzesine atan en büyük unsurdur. Ve milliyetçilik bu hızda devam ederse Osmanlının bakiyesi Türkiye Cumhuriyeti de Osmanlının akibetine düçar olmak gibi bir tehditle karşı karşıyadır.
                [/quote]Daha önce`de yazdığım gibi devletler doğarlar, büyürler ve ölürler.Osmanlı Devleti`nin yıkılmasının nedeni batılıların çok hızlı ilerlemeleri ve Osmanlı`nın doğal sınırlarına ulaşmasıdır.Hem Türkiye Cumhuriyeti kurucuları eğer isteselerdi Osmanlı Devleti resmi olarak devam ediyor olabilirdi.Hem Osmanlı`da asıl ezilen Türkler olmuştur.
                Etnik ayrılıkçılıkla bu işi karıştırmamak gerekir.Bu tür sorunlar dünya`nın her tarafında var.Eğer Türkiye güçlü bir Ülke olsaydı bu tür sorunlar fantezi düzeyinde kalırdı.Tıpkı ABD`deki Teksas ayrılıkçıları gibi.ABD`ye bağlı olan Porto Riko`da halk İspanyolca konuşmasına rağmen ABD`ye bağlı olmak istiyor.Hatta ABD`nin 51.eyaleti olmak istiyor ama ABD kabul etmiyor.Çünkü Porto Riko`da İspanyolca konuşuluyor.Buna rağmen Porto Riko halkı ABD yönetimini istiyor.Tabiki Porto Riko`da da bağımsızlık taraftarları var.Hatta Soğuk Savaş yıllarında Sovyet destekli Kominist bir örgütleri bile kurulmuş.Ama pek bir taraftar toplayamamış.Hele Soğuk Savaştan sonra var olup olmadığı bile belli değil.Ama siz ABD takattan düştükten sonra Porto Riko`yu bir görün neler olacak.Hatta Havai`yi ,Teksası bir görün.Asıl sorun Türkiye`yi ileriye götürecek gerçek anlamda Milli bir devlet düzeni`nin olmamasıdır.

                Yorum


                  #9
                  Ynt: Mussolini "meshurlarin son anlari"ndan

                  1. ve 2. dünya savaşları sonrasında emperyalizm çehre değiştirmiş, 1600 yüzyıldan 20. yüzyıla kadar süren sömürgecilik ve kolonileşme, yerini klonlama yoluyla işgal edilmiş ülkelerde icad edilen rejimler icat edilmiş ve yerli uşaklara teslim edilerek ülkelerine geri dönmüşlerdir.

                  Bu yüzden bazı devletlerin doğması, büyümesi ölmesi doğal olsa bile emperyalizmin kurduğu rejimlerin doğması büyümesi ölmesi, emperyalistlerin ebeliği kontrolündedir.

                  1. Dünya savaşından sonra Batı emperyalistlerinin kurdurduğu rejimlerin hiç birisi doğal olmamış, marazlı bir büyne ile yapay olarak oluşturulan bu rejimler yine bu rejimleri kuran batılılarca marazları kaşınmış ve bu ülkeler yeni suni mitoz bölünmelere hazır hale getirilmişlerdir.
                  Beşşar Esad bir İslam Kahramanıdır.
                  Suriye İmtihanında İran İslam Cumhuriyetinin yanında yer almayanlar amerikan Emperyalizmi ve İsrail Siyonizminin yanındadırlar. Ve İslamın karşısındadırlar.

                  Yorum

                  YUKARI ÇIK
                  Çalışıyor...
                  X