Duyuru

Daraltma
Henüz duyuru yok.

İsra suresi 26-cı ayetin tefsiri ve Fedek’in Hz. Fatıma s.a’ya verilmesi

Daraltma
X
 
  • Filtre
  • Zaman
  • Göster
Hepsini Temizle
yeni gönderiler

    İsra suresi 26-cı ayetin tefsiri ve Fedek’in Hz. Fatıma s.a’ya verilmesi

    BİSMİLLAHİR RAHMANİR RAHİM
    HAMD OLSUN ALEMLERİN RABBİNE
    VE SELAM OLSUN MEVLAMIZ MUHAMMEDE VE TERTEMİZ EHLİ BEYTİNE
    bundan sonra... Kuran-ı Şerif ve Sünneti Nebevi s.a.a ışığında Ehli Beyt a.s’ın velayetini, İslam gerçeklerini aktarmaya devam ediyoruz. Bugünkü çalışmamız İsra suresi 26-cı ayetin tefsiri ve Fedek konusu üzerine olacaktır. ALLAH c.c bu ayette buyuruyor ki:
    • [li]وَآتِ ذَا الْقُرْبَى حَقَّهُ وَالْمِسْكِينَ وَابْنَ السَّبِيلِ
      Akrabâya, yoksula, yolda kalmışa hakkını ver.

      İsra suresi 26-cı ayet
      [/li]
    bu ayette "akraba" ile kast edilen Ehli Beyt a.s, onlara verilmesi emredilen hakk ise Fedektir ve ayetin nazil olmasından sonra Nebi s.a.a Hz. Fatıma s.a’yı çağırarak Fedek’i ona vermiştir. Ayetin tefsiri ile ilgili olarak Şia kaynaklarında Ehli Beyt imamlarından ve sahabeden, Sünni kaynaklarında ise sahabelerden sahih hadisler rivayet edilmiştir. Biz şimdi sırası ile hem Şia ve hemde Sünni kaynaklarından bu hadislerden bazılarını aktaracağız.

    1.Şii kaynaklı hadisler: bu ayetin tefsiri ile ilgili olarak Şii ulemadan Kuleyni, Saduk, Müfid, Fırat b. İbrahim el-Kufi, Ali b. İbrahim el-Kummi, Ayyaşi, Muhammed b. Süleyman el-Kufi, Meclisi gibi muhaddis ve müfessirler bir çok hadis rivayet etmiştir. Biz örnek olarak onlardan bir kaçını aktaracağız. Şeyh Kuleyni r.a şöyle rivayet etmektedir:

    • [li]علي بن محمد بن عبدالله، عن بعض أصحابنا أظنه السياري، عن علي بن أسباط قال
      قال: إن الله تبارك وتعالى لما فتح على نبيه (صلى الله عليه وآله) فدك وما والاها، لم يوجف عليه بخيل ولا ركاب فأنزل الله على نبيه (صلى الله عليه وآله) ” وآت ذا القربى حقه (1) ” فلم يدر رسول الله (صلى الله عليه وآله) من هم، فراجع في ذلك جبرئيل وراجع جبرئيل (عليه السلام) ربه فأوحى الله إليه أن ادفع فدك إلى فاطمة (عليها السلام)، فدعاها رسول الله (صلى الله عليه وآله) فقال لها: يا فاطمة إن الله أمرني أن أدفع إليك فدك، فقالت: قد قبلت يا رسول الله من الله ومنك
      ...Ali b. Esbat dedi ki: (imam Kazım a.s Abbasi kralı el-Mehdi’ye) dedi ki: "ALLAH Tebareke ve Teâlâ, Fedek ve mücavir alanlarının Peygamberimiz tarafından, üzerine atlı ve develî süvarilerin saldırısı olmaksızın fethedilmesini sağlayınca, Peygamberine şöyle vahyetti: "Akrabaya hakkını ver." (İsra, 26) Rasulullah s.a.a bununla kimlerin kastedildiğini bilmiyordu. Bu hususta Cebrail’e başvurdu, Cebrail de Rabbine başvurdu. Bunun üzerine ALLAH ona şöyle vahyetti: "Fedek’i Fatıma’ya ver." Rasulullah s.a.a Fatıma’yı çağırdı ve ona dedi ki: "Ey Fatıma! ALLAH bana, Fedek’i sana vermemi emretti." Fatıma dedi ki: "ALLAH’ın ve senin bu bağışını kabul ettim."

      Kuleyni r.a, "el-Kafi", 1/543, hadis 5
      [/li]
    ve yine Şeyh Saduk r.a şöyle rivayet etmektedir:
    • [li]حدثنا علي بن الحسين بن شاذويه المؤدب و جعفر بنمحمد بن مسرور رضي الله عنهما قالا حدثنا محمد بن عبد الله بن جعفر الحميري عنأبيه عن الريان بن الصلت قال
      و الآية الخامسة قول الله عز و جل وَ آتِ ذَا الْقُرْبى حَقَّهُ خصوصيةخصهم الله العزيز الجبار بها و اصطفاهم على الأمة فلما نزلت هذه الآية على رسولالله ( ص ) قال ادعوا إلي فاطمة فدعيت له فقال يا فاطمة قالت لبيك يا رسول الله فقالهذه فدك مما هي لم يوجف عليه بالخيل و لا ركاب و هي لي خاصة دون المسلمين و قدجعلتها لك لما أمرني الله تعالى به فخذيها لك و لولدك فهذه الخامسة
      ...Reyyan b. Salt dedi ki: (imam Rıza a.s Abbasi Memunun meclisinde muhalif alimlerlere İtret hakkında Kurandan delil getirirken şöyle dedi) Beşinci ayet: "Akrabalarının hakkını ver." (İsra/26) Bu, aziz ve cebbar olan ALLAH’ın Ehl-i Beyt’e mahsus kıldığı bir özelliktir. ALLAH-u Teala onları bütün ümmetten seçkin kılmıştır. Bu ayet Rasulullah’a nazil olduğunda Fatıma s.a’yı yanına çağırdılar. Fatıma s.a geldiğinde Rasulullah s.a.a: "Ey Fatıma!" diye buyurdu. Fatıma s.a; "Emredin ey ALLAH’ın rasulü!" dedi. Rasulullah buyurdular ki: "Şu Fedek, savaşsız elde edilen ganimetler arasındadır. Bu yüzden (ALLAH’ın hükmüne göre) bana aittir; başkalarının onda hakları yoktur. Şimdi ALLAH c.c emrettiği için onu sana bağışladım. Öyleyse onu kendin ve evlatların için al."

      Şeyh Saduk r.a, "Uyunu Ahbar er-Rıza a.s", sayfa 229-230, bab 23, hadis 1
      [/li]
    bu ayetin tefsiri hakkında şia kaynaklarında geçen diğer hadisleri Seyyid Haşim Bahrani r.a senedleri ile birlikte "Gayretul Meram" kitabında toplamıştır, bkz: Seyyid Haşim Bahrani r.a, "Gayretul Meram", 3/284-286

    2. sünni kaynaklı hadisler: ehli sünnet kaynaklarında da bu ayetin tefsiri ile ilgili olarak Ebu Said el-Hudri ve ibni Abbas r.a’dan hadisler rivayet edilmiştir. Bu hadisleri Ebu Yala, Bezzar ve ibni Mereveyh kendi senedleri ile rivayet etmiş, onlardan naklen ise ibni Hacer ve Suyuti kendi kitaplarında aktarmıştırlar.


    [img width=224 height=350]http://velayet.files.wordpress.com/2012/11/isra-26-ebu-yala.jpg[/img][img width=224 height=350]http://velayet.files.wordpress.com/2012/11/isra-26-ebu-yala1.jpg[/img]

    resimde gördüğünüz sünni hadis alimi Ebu Yala el-Mevsili’nin "Müsned" adlı kitabıdır, işaretlediğim yerde şu ifadeler var:
    • [li]قَرَأْتُ عَلَى الْحُسَيْنِ بْنِ يَزِيدَ الطَّحَّانِ هَذَا الْحَدِيثِ، فَقَالَ‏:‏ هُوَ مَا قَرَأْتُ عَلَى سَعِيدِ بْنِ خُثَيْمٍ، عَنْ فُضَيْلٍ، عَنْ عَطِيَّةَ، عَنْ أَبِي سَعِيدٍ، قَالَ‏:‏ لَمَّا نَزَلَتْ هَذِهِ الآيَةُ ‏{‏وَآتِ ذَا الْقُرْبَى حَقَّهُ‏}‏ دَعَا النَّبِيُّ صلى الله عليه وسلم فَاطِمَةَ وَأَعْطَاهَ فَدَكَ‏
      ...Ebu Said el-Hudri dedi ki: "Akrabaya, yoksula ve yolda kalmışa hakkını ver" ayeti nazil olunca, Rasulullah s.a.a Fatıma’yı çağırarak Fedek’i ona verdi.

      Ebu Yala, "Müsned", 2/334, hadis 1075
      [/li]

    yukarıda da söylediğim gibi bu konuda Bezzar ve ibni Merdeveyh de kendi senedleri ile hadisler rivayet etmiştirler. Suyuti bu konudaki hadisleri kendi tefsirinde isnadları ile birlikte toplamıştır, ayetin tefsirinde Suyuti diyor ki:
    • [li]وأخرج البزار وأبو يعلى وابن أبي حاتم وابن مردويه عن أبي سعيد الخدري رضي الله عنه قال: لما نزلت هذه الآية وآت ذي القربى حقه دعا رسول الله صلىالله عليه وسلم فاطمة فأعطاها فدك
      Bezzar, Ebu Yale, ibni Ebi Hatim ve ibni Merdeveyh Ebu Said el-Hudri r.a’dan şöyle rivayet etmiştirler: "Akrabaya, yoksula ve yolda kalmışa hakkını ver" ayeti nazil olunca, Rasulullah s.a.a Fatıma’yı çağırarak Fedek’i ona verdi.

      وأخرج ابن مردويه عن ابن عباس رضي الله عنهما قال: لما نزلت وآت ذي القربى حقه أقطع رسول الله فاطمة فدكا
      ibni Merdeveyh ibni Abbas r.a ‘dan şöyle rivayet etmiştirler: "Akrabaya, yoksula ve yolda kalmışa hakkını ver" ayeti nazil olunca, Rasulullah s.a.a Fedek’i Fatıma’ya verdi.

      es-Suyuti, "ed-Durrul Mensur", İsra suresi 26-cı ayetin tefsiri
      [/li]

    2-1. hadisin sıhhati: bu hadis ibni Abbas ve Ebu Said el-Hudri r.a’dan rivayet edilmiştir. biz Ebu Said el-Hudri r.a’ın hadisini rivayet eden ravilerin hepsinin durumunu ehli sünnet rical kitaplarından aktaracağız ki, hadisin sıhhati hakkında hiç bir şüpheye yer kalmasın.

    Ebu Said el-Hudri r.a (أبو سعيد الخدري): hadisimizin ilk ravisidir, sahabedir ve ehli sünnet nezdinde sahabenin hepsi adil ve hüccettir, bu yüzden hakkında fazla bilgi vermeğe gerek duymuyoruz.

    Atiyye el-Uvfi (عطية العوفي): hadisimizin ikinci ravisidir, ehli sünetin rical ilminde otorite alimlerinden Yahya b. Main, ibni Sad, İbni Şahin, ibni Hacer ve el-İcli oun güvenilir olduğunu beyan etmiş, Ahmed, Tirmizi, ibni Ebu Hatim, Ebu Davud ve başkaları ondan hadis rivayet etmiş ve onun ravileri arasında geçtiği hadislerin sıhhatini onaylamıştırlar. örnek için rical alimlerinden bir kaç tanesinin beyanını aktarıyoruz. ibni Main onun hakkında diyor ki:

    • [li]سمعت يحيى يقول عطية العوفي هو عطية الجدلي قيل ليحيى كيف حديث عطية قال صالح
      Yahya (b. Main)’in şöyle dediğini duydum: Atiyye el-Uvfi, o Atiyye el-Cedelidir. Yahya (b. Main)‘e "Atiyye'nin hadisi nasıldır?" diye soruldu, dedi ki: "salihtir"

      Abbas ed-Duri, "Tarihi ibni Main", 3/500, 2446-cı ravi
      [/li]

    Fudeyl b. Merzuk (فُضيلِ بن مرزُوقٍ): hadisimizin üçüncü ravisidir, ehli sünnet kaynaklarında kendisinden hadis rivayet edilmiş ve ehli sünnetin büyük rical alimleri onun güvenilirliğini onaylamıştırlar. Şeyhimiz Tebesi r.a sünni kaynaklarda kendilerinden hadis rivayet edilmiş olan Şii ravilerin bografisini içeren kitabında onun hakkında şu bilgileri veriyor:
    • [li]وقال المثنى بن معاذ العنبري، عن أبيه قال: سألت سفيان الثوري عنه فقال: ثقة
      وقال الهيثم بن جميل: كان من أئمة الهدى زهدا وفضلا
      ibni Muaz Menberi babasından şöyle rivayet etmiştir: Süfyan es-Sevri’den onun hakkında sordum da dedi ki: "sika (güvenilir)’dir"
      ve ibni Cemil dedi ki: "o hidayet imamı, zahid ve faziletli birisi idi."

      رواياته في الكتب الستة
      صحيح مسلم، وسنن أبي داود، والترمذي، وابن ماجة
      Müslim, Ebu Davud, Tirmizi ve ibni Mace ondan rivayet etmiştirler.

      Şeyh Tebesi r.a, "Ricaluş Şia fi esanid es-Sünne", sayfa 341, 101-ci ravi
      [/li]

    Said b. Haşim el-Hilali (سعِيدُ بن خُثيمٍ): hadisimizin sonuncu ravisidir, ehli sünnet nezdinde güvenilir bir ravidir. Şeyhimiz Tebesi r.a sünni kaynaklarda kendilerinden hadis rivayet edilmiş olan Şii ravilerin bografisini içeren kitabında onun hakkında şu bilgileri veriyor:
    • [li]قال ابن حجر: صدوق
      وقال أبو زرعة: ليس به بأس
      وذكره ابن حبان في الثقات
      ibni Hacer dedi ki: "Sadıktır"
      Ebu Zura dedi ki: "onda sorun yoktur"
      ve ibni Hibban (onu) "es-Sikat (güvenilirler)" kitabında zikretmiştir.

      رواياته في الكتب الستة
      سنن الترمذي
      Tirmizi ondan rivayet etmiştir.

      Şeyh Tebesi r.a, “Ricaluş Şia fi esanid es-Sünne”, sayfa 139, 41-ci ravi
      [/li]

    #2
    Ynt: İsra suresi 26-cı ayetin tefsiri ve Fedek’in Hz. Fatıma s.a’ya verilmesi

    bu değerli bilgiler için Allah razı olsun...

    Yorum


      #3
      Ynt: İsra suresi 26-cı ayetin tefsiri ve Fedek’in Hz. Fatıma s.a’ya verilmesi

      [quote author=Qom u aşk link=topic=24285.msg164021#msg164021 date=1352841600]
      bu değerli bilgiler için Allah razı olsun...
      [/quote]
      [color=green][size=10pt]Akıllı kimsenin lisanı kalbindedir. Düşünerek söyler. [color=red]İmam Ali (a.s)



      [color=black][size=10pt]Düştü Hüseyin atından sahray-ı Kerbelâ’ya...Cibril git haber ver Sultan-ı Enbiya’ya

      Yorum


        #4
        Ynt: İsra suresi 26-cı ayetin tefsiri ve Fedek’in Hz. Fatıma s.a’ya verilmesi

        [quote author=Qom u aşk link=topic=24285.msg164021#msg164021 date=1352841600]
        bu değerli bilgiler için Allah razı olsun...
        [/quote]
        Gönülleriniz bir olmadıktan sonra sayıca çok olmanızın bir anlamı yoktur
        İmam Ali (a.s)

        Yorum


          #5
          Ynt: İsra suresi 26-cı ayetin tefsiri ve Fedek’in Hz. Fatıma s.a’ya verilmesi

          [quote author=Qom u aşk link=topic=24285.msg164021#msg164021 date=1352841600]
          bu değerli bilgiler için Allah razı olsun...
          [/quote]

          Yorum


            #6
            Ynt: İsra suresi 26-cı ayetin tefsiri ve Fedek’in Hz. Fatıma s.a’ya verilmesi

            amin ecmain

            Yorum


              #7
              Ynt: İsra suresi 26-cı ayetin tefsiri ve Fedek’in Hz. Fatıma s.a’ya verilmesi

              ben bu yazıyı 02/11/2012 tarihinde (burada paylaşmamdan 11 gün önce) kendi blogumda paylaşmıştım. yazıyı kendi blogumda paylaşdığım gün Araz Hasanzade adlı nasibi de kendi blogunda benim çalışmama cevap hazırlayarak paylaştı. bunun üzerine ben onun cevabını kendi çalışmama "EK1" adlı ile ekleyerek onun sözde cevabına karşılık verdim. bunun üzerinde Araz Hasanzde bir cevap daha hazırladı ki, ben buna da "EK2" adı altında karşılık verdim. benim bu sonuncu karşılık vermemden sonra Araz Hasanzade cevapsız kaldı. şimdi her 2 yazının ve karşlıklı cevapların linkini yerleştiriyorum:

              benim velayet blogumda paylaştığım yazı: http://velayet.wordpress.com/2012/11...s-aya-vermesi/

              Araz Hasanzade'nin yazısı: http://arazhesenzade85.wordpress.com...s-aya-vermesi/

              linklerden de göreceğiniz üzere benim "EK2" cevabımdan sonra cevap yok, yani Araz suskun. ama Araz yakınlarda "şüphelere cevap" adında yeni bir blog daha kurmuş. burada kendi aklınca nasibi dinini bizim elimizden kurtaracağını zannediyor. 20/05/2013 tarihinde bu yeni bloguna bir yazı eklemiş. yazı yine Fedek konusunda benim aktardığım bu hadisler hakkında. fakat bu sefer Araz kendisini rezil edecek bir hileye başvurmuş. hilesi ise şöyle: biz yukarıda aktardığım linklerde bu konuyu tartışarak bir birimize cevap vermiştik ve Araz sonunda benim karşımda cevapsız kalmışdı. fakat ben bu karşılıklı cevapları blogumda bırakmış ve buraya yani foruma, bu başlığa aktarmamıştım. Araz da bana kendisini bana cevap veriyormuş gibi göstere bilmek için bu forumun linkini bırakıyor çalışmasında. malum eğer blogun linkini bırakırsa orada yediği tokadları tüm her kese göstermiş olacak. işte Arazın o "müthiş" cevabının linki: http://shubhelerecavab.wordpress.com...aya-verilmesi/

              nasibi burada diyor ki:


              Mən deyirəm ki,Rafizinin yazdığı rafizi qaynaqlı hədislərin hər ikisidə zəifdir və rafizi onların Səhih olduğunu isbatlayamaz.
              gerçekten bu adam çok komik birisi bence zamanını bloglarda boşa harcamak yerine gidip soytarılık öğrense daha iyi olurdu. bana karşı kendi hadis ve rical ilimleri konusunda yenilen birisi beni Şia'nın hadis ilmi konusunda tehdid ediyor, gerçekten gülünç.

              Küleynin hədisi Məclisiyə görə zəifdir.Həmdə isnada baxdığımızda bunu görürük علي بن محمد بن عبدالله، عن بعض أصحابنا أظنه السياري، عن علي بن أسباط قال-….Bizim bəzi Əshabimizdan Mən düşünürəm ki,O….
              evet doğrudur, Kuleyni r.a'ın kitabından aktardığım hadis zayıftır ve ben bunun farkındayım. fakat ben bunu konu hakkında mutlak delil olarak değil şahit olarak zikrettim. eğer bir konu sahih bir hadis ile sabit olmuşsa o konuda rivayet edilen zayıf hadislerde aynı şeyi söylüyorsa bu zayıfı paylaşmanın ne gibi bir sakıncası var ki? zaten aynı şeyi sahih olan hadis bildiriyor.

              Şeyx Səduqun kitabındaki zikrettiyi hədisdə həmçinin Zəifdir.Hədisin sənədində məchul ravilər Mövcuddur.
              tam aksine, Şeyh Saduk r.a'ın rivayet ettiği hadisin senedinde yer alan tüm raviler sika (güvenilir)'dır ve hadisin isnadı da muttasıldır, hadisin senedi sahih’tir. Hadisin aslı ilk ravi Reyyan b. Salt r.a’ın "imam Rıza a.s’ın itret ve ümmetin farkı hakkında kelamı" adlı kitabındandır ve Şeyh Saduk r.a bu hadisi onun kitabından raviler aracılığı ile kendi kitabında aktarmıştır. nitekim Necaşi ve Şeyh Tusi r.a da Reyyan b. Salt’ın bu kitabını kendi senedleri ile rivayet etmiştirler (bkz: Seyyid Ebul Kasım el-Hoi r.a, "Mucem ricalil hadis", 8/217, 4648-ci ravi). hem Şeyh Saduk, hem Necaşi ve hem de Şeyh Tusi’nin Reyyan b. Salt’ın kitaplarına olan senedleri sahihtir. Şeyh Asif el-Muhsini h.a Şeyh Saduk’un senedi hakkında diyor ki:


              Əhli Sünnət qaynaqlarında keçən hədisə gəldikdə isə onu deyim ki,Bu hədisə İbn Kəsir rahimahullah İsra 26-ci ayətin təfsirində belə cavab vermişdir:
              • [li]بعد أن ساق حديث أبي سعيد هذا ما لفظه وهذا الحديث مشكل لو صح إسناده لأن الآية مكية وفدك إنما فتحت مع خيبر سنة سبع من الهجرة فكيف يلتئم هذا مع هذا ، إنتهى.
                Əbu Səid’in bu ləfzlərıylə olan hədisini söylədiktən sonra. bu hədis, əgər isnadı səhih olsa (belə); muşkildir. çünki ayət Məkki dir və Fədək hicrətin 7.ilində xeybər ile bərabər fəthedildi. Bu bununla nece uzlashsin (ki)?
                [/li]


              deməklə zamanlar arasındakı uyğunsuzluğu dilə gətirmiş və isra 26-ayətinin fədəkin ələ keçirilməsindən illər öncə nüzul olmasını və bu hədisələrin uzlaşmadığıni bildirərək hədisi Müşkül( problemli) saymışdır.
              imam Hüseyin a.s Aşura günü nasibilere "dininiz yoksa hiç olmazsa hür erkekler olun" demişti. şimdi bende bu nasibiye aynısını söylüyorum: ey nasibi! sen sapkın, küfür, yalan, hayasızlık ve şirk ile dolu olan bir dine mensupsun ama hiç olmazsa kendin erkek gibi davran. senin ibni Kesir'den aktardığın bu sözler 02/11/2012 tarihinde cevaplanmamış mıydı? ve sen bunu bilmiyor musun? nasıl inkar edesin ki, bu konuda karşılıklı yazışan sen ve ben idik, işte karşılıklı yazışmalarımız: http://velayet.wordpress.com/2012/11...s-aya-vermesi/

              öyle ise neden böylesi bir hayasızlık yapıyorsun?

              Yorum


                #8
                Ynt: İsra suresi 26-cı ayetin tefsiri ve Fedek’in Hz. Fatıma s.a’ya verilmesi

                Bismihi Teala
                HAMD ALEMLERİN RABB'İ ALLAH'A SALAT VE SELAMI HZ. MUHAMMED (S.A.A) VE PAK EHL-İ BEYT (A.S)'A OLSUN LANETİ DÜŞMANLARININ ÜZERİNE OLSUN
                RABB'İMDEN ECİRLERİNİZİN YÜCE OLMASINI DUA EDERİM

                Selamun Aleykum Ey Aziz Canlar, Değerli Müminler

                İbn Sa'd, Tabakat'ında, Atiyye b. Sa'd b. Cunade el-Ufî'nin hayatında şöyle kaydeder:
                Haccac, Muhammed b. Kasım Sakafî'ye bir mektup yazarak, "Atiyye'yi çağırt. Ali b. Ebu Talib'e lânet edip küfretmeyi kabul etmezse, ona dört yüz kırbaç vur, saçıyla sakalını tıraş et." dedi! Muhammed b. Kasım itaat ederek Haccac'ın mektubunu Atiyye'ye okudu. Atiyye kabul etmeyince ona dört yüz kırbaç vurduktan sonra saçını ve sakalını tıraş etti ! ( Tabakatu'l-Kübra, c.6, s.212-213 ve Avrupa baskısı, c.2, s.2494; Tehzibu't-Tehzib, c.7, s.224-226. Ve Takribu't-Tehzib'de, Atiyye'nin hadisini Buharî, Ebu Davud, Tirmizî ve İbn Mâce'nin kendi kitaplarında kaydettikleri geçer. Atiyye hicrî 111 yılında vefat etmiştir. Muhammed b. Kasım es-Sakafî, Fars topraklarındaki ordunun kumandanıydı. Haccac, hicrî 92 yılında Send bölgesinin fethini ona bıraktı. Muhammed orayı fethederek padişahını öldürdü. Şimdi Pakistan'ın şehirlerinden olan Karaçi ve Movlutan şehirleri onun fethettiği bölgelerdendir. Hilâfete Süleyman geçince Haccac'ın komutanlarını temizlemeye başladı. O zaman Muhammed b. Kasım da tutuklanarak zindana atıldı ve sonunda hicrî 92 yılında zindanda idam edildi.)


                AHMED B. AHNBEL MÜSNED'İNDE İSE 3.CİLT ;


                459/767-Ebû Saîd el-Hudrî'den

                Kendisine bir kişi (geldi ve gusülde) başın yıkanmasını sordu. Ebû Saîd:

                'Üç avuç su (dökmen) sana yeter' dedi ve (göstermek için) ellerini birleştirdi. Soran kişi:

                'Ey Ebû Saîd, Ben gür saçlı bir adamım' deyince,

                'Rasûlullah (Saiiaiiahu aleyhi ve seiiem) seninkinden daha gür ve daha güzel saçlı bir insandı' diye cevap verdi.

                Sened: Sahilı: Müsned, 111/13, H.no:11634; Benzer rivayet için bk. 111/54, H.no:11448; İbn Mâce, Taharet, 95, H.no:576; İbnü'1-Ca'd, Müsned, 301, H.no:2042; Heysemî, senedindeki Atiyye'nin Yahya b. Maîn tarafından sika, diğer âlimlerce de az bir zafiyetle zayıf sayıldığını belirtir. Bk. Mecma', 1/270. Senedde yer alan Atiyye b. Sa'd b. Cünâde Ebu'l-Hasen el-Avfî el-Cedelî el-Kûff (v.111/729) hakkında İbn Hacer: "Saduktur, çok hata yapar, Şîî ve müdellisti" der. Bk.Takrib, Trc.no:4616; Zehebî ise: "zayıf saydılar" der. Bk.Kâşif, Trc.no:3820, Onun Şîî oluşu Hz.Ali sevgisinden başka bir şey değildir. Ahmed b. Hanbel'in Fezâilü's-sahâbe isimli eserinde Hz.Ebû Bekir ve Ömer'in faziletleri ile ilgili Atıyye'nİn rivayetlerini görmek mümkündür.

                "Her peygamberin gökyüzü ehli ve yeryüzü halkı İçin İkişer veziri vardır. Benim semadaki vezirlerim Cebrail ve Mikâİl (Aleyhimesselâm), yeryüzündeki vezirlerim ise Ebû Bekir ve Ömer'dir (Radıyallahü anhiunaf

                "Yüksek derece sahibi (cennetlikler) onları (ılliyyîni) hemen altlarında görecekler. Tıpkı semânın ufuklarında doğan yıldızlan gördüğünüz gibi. Ebû Bekir ve Ömer de onlardandır ve nimete nail olacaktır." Bk. Fezâilü's-sahâbe, İlk hadis: 1/164, H.no:152; İkinci hadis: i/168-171, H.no:162, 164, 166-169; Dârimî bir, Tirmizî otuz iki, Ebû Dâvûd on üç, İbn Mâce yirmi dört ve Ahmed b. Hanbel seksen rivayetini nakleder. Tirmizî hadislerinin bir kısmını "hasen", bir kısmını da "hasen-sahih" saymıştır. "Hasen" saydığı rivayetler için bk. Sünen, Salât, H.no:477; Cum'a, H.no:551-552; Ahkâm, H.no:1329; Fiten, H.no:2174; Zühd, H.no:2351; Sıratü'l-kıyâme, H.no:2431, 2440; Sıfatü'l-cenne, H.no:2523; Sıfatü cehennem, H.no:2590... "Hasen-sahih" saydığı rivayetler için bk. Sünen, Birr, H.no:1955; Zühd, H.no:2381; Sıfatü'l-cenne, H.no:2524-2535, 2558; Sıfatü cehennem, H.no:2574...

                Hadis hasen seviyesindedir. Fakat şâhidlerİ ile sahih 1İ ğayrihî mertebesine yükselir.

                Ayrıca Ebû Hüreyre ve Câbİr b. Abdullah'tan (Radıyallahü anlüim) şahidi için bk. 454/762 ve 461/769. hadisler

                Allah'ın hidayeti ile olun...

                Yorum


                  #9
                  Ynt: İsra suresi 26-cı ayetin tefsiri ve Fedek’in Hz. Fatıma s.a’ya verilmesi

                  Bismihi Teala
                  HAMD ALEMLERİN RABB'İ ALLAH'A SALAT VE SELAMI HZ. MUHAMMED (S.A.A) VE PAK EHL-İ BEYT (A.S)'A OLSUN LANETİ DÜŞMANLARININ ÜZERİNE OLSUN
                  RABB'İMDEN ECİRLERİNİZİN YÜCE OLMASINI DUA EDERİM

                  Selamun Aleykum Ey Aziz Can Elmeddin Kardeşim;

                  رواه أحمد وفيه عبدالله بن محمد بن عقيل وهو سيء الحفظ قال الترمذي صدوق وقد تكلم فيه بعض أهل العلم من قبل حفظه وسمعت محمد بن إسماعيل يعني البخاري يقول كان أحمد بن حنبل وإسحق بن إبراهيم والحميدي يحتجون بحديث ابن عقيل قلت فالحديث حسن والله أعلم
                  Ahmed rivayet etmiştir ve senedinde Abdullah b. Muhammed b. Akil vardır ki, onun hafıza sorunu vardı. Tirmizi onun için der ki: “sadıktır ve [color=rgb(255, 0, 0)]bazı ilim ehli onun hafızası konusunda konuşmuşturlar.[/color] ve Buhari’nin şöyle dediğini duydum: Ahmed b. Hanbel, İshak b. İbrahim ve Humeydi ibni Akil’in hadislerini rivayet etmiştirler” [color=rgb(255, 0, 0)]ben (Heysemi) derim ki: “bu hadis hasendir, Vallahu alem”[/color]
                  el-Heysemi, “Mecmeuz Zevaid”, 1/260-261
                  http://velayet.wordpress.com/2012/11...s-aya-vermesi/
                  Bana bu hadisin no'sunu bulup verebilirimisiniz?

                  Allah'a emanet olun..

                  Yorum


                    #10
                    Ynt: İsra suresi 26-cı ayetin tefsiri ve Fedek’in Hz. Fatıma s.a’ya verilmesi

                    Çalışmalar için teşekkürler.


                    "Akrabâya, yoksula, yolda kalmışa hakkını ver."
                    ayetinde Akraba'dan kastın Hz. Fatıma s.a olduğunu gördük. Peki ayette kastedilen yoksulla yolda kalmış kimdir? Peygamber s.a.a. bu ayetteki emir gereği Fatıma s.a'ya Fedek'i verme dışında yoksul ve yolda kalmış için de bir şey vermiş midir verdiyse kime vermiştir bu kelimeler özel bir kişiye mi işarettir yoksa umumi midir?

                    Yorum


                      #11
                      Ynt: İsra suresi 26-cı ayetin tefsiri ve Fedek’in Hz. Fatıma s.a’ya verilmesi

                      [quote author=Hz.AhlulBayt (a.s) link=topic=24285.msg167883#msg167883 date=1369301686]
                      Bismihi Teala
                      HAMD ALEMLERİN RABB'İ ALLAH'A SALAT VE SELAMI HZ. MUHAMMED (S.A.A) VE PAK EHL-İ BEYT (A.S)'A OLSUN LANETİ DÜŞMANLARININ ÜZERİNE OLSUN
                      RABB'İMDEN ECİRLERİNİZİN YÜCE OLMASINI DUA EDERİM

                      Selamun Aleykum Ey Aziz Can Elmeddin Kardeşim;

                      رواه أحمد وفيه عبدالله بن محمد بن عقيل وهو سيء الحفظ قال الترمذي صدوق وقد تكلم فيه بعض أهل العلم من قبل حفظه وسمعت محمد بن إسماعيل يعني البخاري يقول كان أحمد بن حنبل وإسحق بن إبراهيم والحميدي يحتجون بحديث ابن عقيل قلت فالحديث حسن والله أعلم
                      Ahmed rivayet etmiştir ve senedinde Abdullah b. Muhammed b. Akil vardır ki, onun hafıza sorunu vardı. Tirmizi onun için der ki: “sadıktır ve [color=rgb(255, 0, 0)]bazı ilim ehli onun hafızası konusunda konuşmuşturlar.[/color] ve Buhari’nin şöyle dediğini duydum: Ahmed b. Hanbel, İshak b. İbrahim ve Humeydi ibni Akil’in hadislerini rivayet etmiştirler” [color=rgb(255, 0, 0)]ben (Heysemi) derim ki: “bu hadis hasendir, Vallahu alem”[/color]
                      el-Heysemi, “Mecmeuz Zevaid”, 1/260-261
                      http://velayet.wordpress.com/2012/11...s-aya-vermesi/
                      Bana bu hadisin no'sunu bulup verebilirimisiniz?

                      Allah'a emanet olun..[/quote]

                      ve aleykum es-selam değerli kardeşim. cevap yazmakta geciktiğim için özür dilerim ama gecikme sebebim işim ile bağlı problemlerin olmasıdır.

                      konuya geçecek olursak, Heysemi bu sözleri benim yukarıda aktardığım Rasulullah s.a.a'in Fedek'i Hz. Fatıma s.a'ya vermesi ile ilgili olan hadis hakkında söylememektedir. Heysemi bu sözleri konumuz ile hiç bir ilgisi olmayan bir hadis hakkında konuşurken söylemektedir. benim bu sözleri aktarmakta maksadım ise sünniler nezdindeki "hakkında ihtilaf edilmiş ravinin hadisi hasendir" kuralını belgemekti. çünkü hadis konu ile ilgili olmasa bile Heysemi hadisin senedinde geçen bir ravinin durumundan söz ederken bunları söylemketedir.

                      hadisin numarasına gelince, benim kaynak olarak sunduğum "Mecmeuz Zevaid" kitabının yayınlandığı basımevi hadis numaralarını belirtmemiş ama aradım ve başka yayın evinden bu hadisin numarasının 1406 olduğunu öğrendim. işte o yayın evinden çıkan "Mecmeuz Zevaid" için link bırakıyorum: Heysemi, "Mecmeuz Zevaid", 1/363, hadis 1406

                      Yorum


                        #12
                        Ynt: İsra suresi 26-cı ayetin tefsiri ve Fedek’in Hz. Fatıma s.a’ya verilmesi

                        Bismihi Teala
                        HAMD ALEMLERİN RABB'İ ALLAH'A SALAT VE SELAMI HZ. MUHAMMED (S.A.A) VE PAK EHL-İ BEYT (A.S)'A OLSUN LANETİ DÜŞMANLARININ ÜZERİNE OLSUN
                        RABB'İMDEN ECİRLERİNİZİN YÜCE OLMASINI DUA EDERİM

                        Selamun Aleykum Ey Aziz Can Elmeddin Kardeşim;

                        Teşekkür ederim..Allah razı olsun..

                        Allah kolaylık versin size....

                        Yorum

                        YUKARI ÇIK
                        Çalışıyor...
                        X