BİSMİLLAHİR RAHMANİR RAHİM
HAMD OLSUN ALEMLERİN RABBİNE
VE SELAM OLSUN MEVLAMIZ MUHAMMEDE VE TERTEMİZ EHLİ BEYTİNE
bundan sonra... Kuran-ı Şerif ve Sünneti Nebevi s.a.a ışığında Ehli Beyt a.s’ın velayetini, İslam gerçeklerini aktarmaya devam ediyoruz. Bugünkü çalışmamız İsra suresi 26-cı ayetin tefsiri ve Fedek konusu üzerine olacaktır. ALLAH c.c bu ayette buyuruyor ki:HAMD OLSUN ALEMLERİN RABBİNE
VE SELAM OLSUN MEVLAMIZ MUHAMMEDE VE TERTEMİZ EHLİ BEYTİNE
- [li]وَآتِ ذَا الْقُرْبَى حَقَّهُ وَالْمِسْكِينَ وَابْنَ السَّبِيلِ
Akrabâya, yoksula, yolda kalmışa hakkını ver.
İsra suresi 26-cı ayet[/li]
1.Şii kaynaklı hadisler: bu ayetin tefsiri ile ilgili olarak Şii ulemadan Kuleyni, Saduk, Müfid, Fırat b. İbrahim el-Kufi, Ali b. İbrahim el-Kummi, Ayyaşi, Muhammed b. Süleyman el-Kufi, Meclisi gibi muhaddis ve müfessirler bir çok hadis rivayet etmiştir. Biz örnek olarak onlardan bir kaçını aktaracağız. Şeyh Kuleyni r.a şöyle rivayet etmektedir:
- [li]علي بن محمد بن عبدالله، عن بعض أصحابنا أظنه السياري، عن علي بن أسباط قال
قال: إن الله تبارك وتعالى لما فتح على نبيه (صلى الله عليه وآله) فدك وما والاها، لم يوجف عليه بخيل ولا ركاب فأنزل الله على نبيه (صلى الله عليه وآله) ” وآت ذا القربى حقه (1) ” فلم يدر رسول الله (صلى الله عليه وآله) من هم، فراجع في ذلك جبرئيل وراجع جبرئيل (عليه السلام) ربه فأوحى الله إليه أن ادفع فدك إلى فاطمة (عليها السلام)، فدعاها رسول الله (صلى الله عليه وآله) فقال لها: يا فاطمة إن الله أمرني أن أدفع إليك فدك، فقالت: قد قبلت يا رسول الله من الله ومنك
...Ali b. Esbat dedi ki: (imam Kazım a.s Abbasi kralı el-Mehdi’ye) dedi ki: "ALLAH Tebareke ve Teâlâ, Fedek ve mücavir alanlarının Peygamberimiz tarafından, üzerine atlı ve develî süvarilerin saldırısı olmaksızın fethedilmesini sağlayınca, Peygamberine şöyle vahyetti: "Akrabaya hakkını ver." (İsra, 26) Rasulullah s.a.a bununla kimlerin kastedildiğini bilmiyordu. Bu hususta Cebrail’e başvurdu, Cebrail de Rabbine başvurdu. Bunun üzerine ALLAH ona şöyle vahyetti: "Fedek’i Fatıma’ya ver." Rasulullah s.a.a Fatıma’yı çağırdı ve ona dedi ki: "Ey Fatıma! ALLAH bana, Fedek’i sana vermemi emretti." Fatıma dedi ki: "ALLAH’ın ve senin bu bağışını kabul ettim."
Kuleyni r.a, "el-Kafi", 1/543, hadis 5[/li]
- [li]حدثنا علي بن الحسين بن شاذويه المؤدب و جعفر بنمحمد بن مسرور رضي الله عنهما قالا حدثنا محمد بن عبد الله بن جعفر الحميري عنأبيه عن الريان بن الصلت قال
و الآية الخامسة قول الله عز و جل وَ آتِ ذَا الْقُرْبى حَقَّهُ خصوصيةخصهم الله العزيز الجبار بها و اصطفاهم على الأمة فلما نزلت هذه الآية على رسولالله ( ص ) قال ادعوا إلي فاطمة فدعيت له فقال يا فاطمة قالت لبيك يا رسول الله فقالهذه فدك مما هي لم يوجف عليه بالخيل و لا ركاب و هي لي خاصة دون المسلمين و قدجعلتها لك لما أمرني الله تعالى به فخذيها لك و لولدك فهذه الخامسة
...Reyyan b. Salt dedi ki: (imam Rıza a.s Abbasi Memunun meclisinde muhalif alimlerlere İtret hakkında Kurandan delil getirirken şöyle dedi) Beşinci ayet: "Akrabalarının hakkını ver." (İsra/26) Bu, aziz ve cebbar olan ALLAH’ın Ehl-i Beyt’e mahsus kıldığı bir özelliktir. ALLAH-u Teala onları bütün ümmetten seçkin kılmıştır. Bu ayet Rasulullah’a nazil olduğunda Fatıma s.a’yı yanına çağırdılar. Fatıma s.a geldiğinde Rasulullah s.a.a: "Ey Fatıma!" diye buyurdu. Fatıma s.a; "Emredin ey ALLAH’ın rasulü!" dedi. Rasulullah buyurdular ki: "Şu Fedek, savaşsız elde edilen ganimetler arasındadır. Bu yüzden (ALLAH’ın hükmüne göre) bana aittir; başkalarının onda hakları yoktur. Şimdi ALLAH c.c emrettiği için onu sana bağışladım. Öyleyse onu kendin ve evlatların için al."
Şeyh Saduk r.a, "Uyunu Ahbar er-Rıza a.s", sayfa 229-230, bab 23, hadis 1[/li]
2. sünni kaynaklı hadisler: ehli sünnet kaynaklarında da bu ayetin tefsiri ile ilgili olarak Ebu Said el-Hudri ve ibni Abbas r.a’dan hadisler rivayet edilmiştir. Bu hadisleri Ebu Yala, Bezzar ve ibni Mereveyh kendi senedleri ile rivayet etmiş, onlardan naklen ise ibni Hacer ve Suyuti kendi kitaplarında aktarmıştırlar.
[img width=224 height=350]http://velayet.files.wordpress.com/2012/11/isra-26-ebu-yala.jpg[/img][img width=224 height=350]http://velayet.files.wordpress.com/2012/11/isra-26-ebu-yala1.jpg[/img]
resimde gördüğünüz sünni hadis alimi Ebu Yala el-Mevsili’nin "Müsned" adlı kitabıdır, işaretlediğim yerde şu ifadeler var:
- [li]قَرَأْتُ عَلَى الْحُسَيْنِ بْنِ يَزِيدَ الطَّحَّانِ هَذَا الْحَدِيثِ، فَقَالَ: هُوَ مَا قَرَأْتُ عَلَى سَعِيدِ بْنِ خُثَيْمٍ، عَنْ فُضَيْلٍ، عَنْ عَطِيَّةَ، عَنْ أَبِي سَعِيدٍ، قَالَ: لَمَّا نَزَلَتْ هَذِهِ الآيَةُ {وَآتِ ذَا الْقُرْبَى حَقَّهُ} دَعَا النَّبِيُّ صلى الله عليه وسلم فَاطِمَةَ وَأَعْطَاهَ فَدَكَ
...Ebu Said el-Hudri dedi ki: "Akrabaya, yoksula ve yolda kalmışa hakkını ver" ayeti nazil olunca, Rasulullah s.a.a Fatıma’yı çağırarak Fedek’i ona verdi.
Ebu Yala, "Müsned", 2/334, hadis 1075[/li]
yukarıda da söylediğim gibi bu konuda Bezzar ve ibni Merdeveyh de kendi senedleri ile hadisler rivayet etmiştirler. Suyuti bu konudaki hadisleri kendi tefsirinde isnadları ile birlikte toplamıştır, ayetin tefsirinde Suyuti diyor ki:
- [li]وأخرج البزار وأبو يعلى وابن أبي حاتم وابن مردويه عن أبي سعيد الخدري رضي الله عنه قال: لما نزلت هذه الآية وآت ذي القربى حقه دعا رسول الله صلىالله عليه وسلم فاطمة فأعطاها فدك
Bezzar, Ebu Yale, ibni Ebi Hatim ve ibni Merdeveyh Ebu Said el-Hudri r.a’dan şöyle rivayet etmiştirler: "Akrabaya, yoksula ve yolda kalmışa hakkını ver" ayeti nazil olunca, Rasulullah s.a.a Fatıma’yı çağırarak Fedek’i ona verdi.
وأخرج ابن مردويه عن ابن عباس رضي الله عنهما قال: لما نزلت وآت ذي القربى حقه أقطع رسول الله فاطمة فدكا
ibni Merdeveyh ibni Abbas r.a ‘dan şöyle rivayet etmiştirler: "Akrabaya, yoksula ve yolda kalmışa hakkını ver" ayeti nazil olunca, Rasulullah s.a.a Fedek’i Fatıma’ya verdi.
es-Suyuti, "ed-Durrul Mensur", İsra suresi 26-cı ayetin tefsiri[/li]
2-1. hadisin sıhhati: bu hadis ibni Abbas ve Ebu Said el-Hudri r.a’dan rivayet edilmiştir. biz Ebu Said el-Hudri r.a’ın hadisini rivayet eden ravilerin hepsinin durumunu ehli sünnet rical kitaplarından aktaracağız ki, hadisin sıhhati hakkında hiç bir şüpheye yer kalmasın.
Ebu Said el-Hudri r.a (أبو سعيد الخدري): hadisimizin ilk ravisidir, sahabedir ve ehli sünnet nezdinde sahabenin hepsi adil ve hüccettir, bu yüzden hakkında fazla bilgi vermeğe gerek duymuyoruz.
Atiyye el-Uvfi (عطية العوفي): hadisimizin ikinci ravisidir, ehli sünetin rical ilminde otorite alimlerinden Yahya b. Main, ibni Sad, İbni Şahin, ibni Hacer ve el-İcli oun güvenilir olduğunu beyan etmiş, Ahmed, Tirmizi, ibni Ebu Hatim, Ebu Davud ve başkaları ondan hadis rivayet etmiş ve onun ravileri arasında geçtiği hadislerin sıhhatini onaylamıştırlar. örnek için rical alimlerinden bir kaç tanesinin beyanını aktarıyoruz. ibni Main onun hakkında diyor ki:
- [li]سمعت يحيى يقول عطية العوفي هو عطية الجدلي قيل ليحيى كيف حديث عطية قال صالح
Yahya (b. Main)’in şöyle dediğini duydum: Atiyye el-Uvfi, o Atiyye el-Cedelidir. Yahya (b. Main)‘e "Atiyye'nin hadisi nasıldır?" diye soruldu, dedi ki: "salihtir"
Abbas ed-Duri, "Tarihi ibni Main", 3/500, 2446-cı ravi[/li]
Fudeyl b. Merzuk (فُضيلِ بن مرزُوقٍ): hadisimizin üçüncü ravisidir, ehli sünnet kaynaklarında kendisinden hadis rivayet edilmiş ve ehli sünnetin büyük rical alimleri onun güvenilirliğini onaylamıştırlar. Şeyhimiz Tebesi r.a sünni kaynaklarda kendilerinden hadis rivayet edilmiş olan Şii ravilerin bografisini içeren kitabında onun hakkında şu bilgileri veriyor:
- [li]وقال المثنى بن معاذ العنبري، عن أبيه قال: سألت سفيان الثوري عنه فقال: ثقة
وقال الهيثم بن جميل: كان من أئمة الهدى زهدا وفضلا
ibni Muaz Menberi babasından şöyle rivayet etmiştir: Süfyan es-Sevri’den onun hakkında sordum da dedi ki: "sika (güvenilir)’dir"
ve ibni Cemil dedi ki: "o hidayet imamı, zahid ve faziletli birisi idi."
رواياته في الكتب الستة
صحيح مسلم، وسنن أبي داود، والترمذي، وابن ماجة
Müslim, Ebu Davud, Tirmizi ve ibni Mace ondan rivayet etmiştirler.
Şeyh Tebesi r.a, "Ricaluş Şia fi esanid es-Sünne", sayfa 341, 101-ci ravi[/li]
Said b. Haşim el-Hilali (سعِيدُ بن خُثيمٍ): hadisimizin sonuncu ravisidir, ehli sünnet nezdinde güvenilir bir ravidir. Şeyhimiz Tebesi r.a sünni kaynaklarda kendilerinden hadis rivayet edilmiş olan Şii ravilerin bografisini içeren kitabında onun hakkında şu bilgileri veriyor:
- [li]قال ابن حجر: صدوق
وقال أبو زرعة: ليس به بأس
وذكره ابن حبان في الثقات
ibni Hacer dedi ki: "Sadıktır"
Ebu Zura dedi ki: "onda sorun yoktur"
ve ibni Hibban (onu) "es-Sikat (güvenilirler)" kitabında zikretmiştir.
رواياته في الكتب الستة
سنن الترمذي
Tirmizi ondan rivayet etmiştir.
Şeyh Tebesi r.a, “Ricaluş Şia fi esanid es-Sünne”, sayfa 139, 41-ci ravi[/li]
Yorum