Yönetimi kınıyorum!
Şunu ifade edebilirim ki, hayatta mümkün mertebe, hiç bir zaman hakarete uğramadan hakaret etmemişimdir.
Kanayaklının birisi bizim hakaretlerimizden yakınırken bile bize büyük hakaretler yağdırdığının bilmem farkında mı?
Bizi muhatap almaya layık görmüyormuş. Bizim kimseyi muhataplığa layık görüp görmeme gibi bir prosedürümüz yok. Ayrıca bu zihniyet başından itibaren sakat.
Acaba Ebu Cehil muhatap alınmaya layıkmıydı ki, Rasulullah ona tebliğ ediyor, tebliğ için müşrikleri ziyaret ediyor, onları muhatap alıyordu.
Yoksa o kanayaklı ile bizim aramızdaki mesafe farkı, Rasululah ile müşriklerin arasındaki mesafeden daha mı fazla?
Allah kendisinden razı olsun Qumu aşk kardeşim, bizim ifade edebileceklerimizin ziyadesi ile gereken açıklamayı yapmıştır. Böyle bir zahmete katlanmak zorunda olduğu için hakkını helal etsin. Minnettarız.
Salih kardeşimizin açıklamaları ise beni bayağı güldürdü. Ona da minnettarım. Asıl maksadım tabii ki hakaret etmek değildir. Ancak hakaret etmeyi ilk başlatan taraf olmadığım halde hayatta her zaman ilk hakaret uğrayan olup karşılık veren olmak zorunda kalmışımdır. Bizim imtihanımız da bu kimbilir.
Biz gerçekten hakaretlere gülüp geçebilen salih insanlardan değiliz, inşallah salihlerin yolunda olmaya çalışıyoruz. Ne yapalım. Bizim sabrımızın da sınırı bu.
Salih kardeşin bana nasıl hakaret edipte benim karşılık verdiğimi hatırlamıyorum. Ama ne olursa olsun ona hakaretlerimden dolayı özrümü kabul etsin.
Bazı insanlar tespitlerle hakaretleri de karıştırmaktadırlar. Mesela aynı şeyi sünni siteler şii müslümanlara karşı yapmaktadırlar.
Mesela şianın ömer anlayışı sünninin ömer anlayışı ile farklıdır. Şia ömeri anlatırken ona hakaret olsun diye anlatmamaktadır. Şia tarihte ömer nasılsa olduğu gibi yansıtmaktadır. Ehli Sünnet ise ömere ömerde olmayan faziletler yükleyerek baktığı için, şianın gerçek ömer anlayışını hakaret olarak algılamaktadır.
Sanırım bu örnek bizim başkalarının fikri, cemaati, yapısı ile ilgili tespitlerimiz için bir bakış açısı belirleyebilir.
Demek ki bazı cemaatler sünni oldukları halde sünniliğin temel değerlerinden çok kendi yerel değerleri daha fazla önem arzetmekte, görüyoruz ki, sünni oldukları halde sahabeye yöneltilen eleştirilere karşı hoşgörüleri cemaatleri söz konusu olunca adavete dönüşebilmektedir.
Bölgede cinayetler işleyen malum haraketin bütün hareketleri bizce malumdur. Bu hareketin varlığı ve hareketleri ile rejim kontağını yaşadığımız canlı olaylar neticesinde tespit etmiş bulunmaktayız. Bunu bir hakaret olarak görenlerin aklından zoru olması gerekir.
Bizim anlattıklarımız bizim tarafımızdan tespitler. Buna kimsenin illada inanması gerekmiyor. Biz akıllara hitap ediyoruz, artık inanıp inanmamak insanlara kalmış. Peki neden bizim bu tespitlerimize karşı, hayır kardeşim sizin söylediğiniz gibi değil, biz böyle böyleyiz demekle iktifa etmiyor da, tehdite, şantaja, edepsizliğe tevessül ediyorlar.
Velayet forum sahibi kardeşlerime şunu söylemek istiyorum. Eğer bu kıymetli hizmet mekanınızdan şahsım yüzünden insanlar kaçıp gidiyorsa, yani eğer bu kutlu zemine faydalı değilde zararlı oluyorsam, kendi gönül rızamla burayı terkedebilirim. Bunu da kardeşlerime minnet, şantaj, eda, naz babından söylemiyorum kesinlikle.
Bizler sorumluluğunu müdrik dava insanı olmak zorundayız. Eğer teknik anlamda ceza mı ne gerekiyorsa hiç çekinmeden her şeyi yapabilirler.
Yeter ki, Velayet Güneşi, Velayeti Fakihin şanlı sancağı bütün cihan semalarında yükseltecek davranışlar içinde olalım, Gerisi hikaye. Vesselam.
Şunu ifade edebilirim ki, hayatta mümkün mertebe, hiç bir zaman hakarete uğramadan hakaret etmemişimdir.
Kanayaklının birisi bizim hakaretlerimizden yakınırken bile bize büyük hakaretler yağdırdığının bilmem farkında mı?
Bizi muhatap almaya layık görmüyormuş. Bizim kimseyi muhataplığa layık görüp görmeme gibi bir prosedürümüz yok. Ayrıca bu zihniyet başından itibaren sakat.
Acaba Ebu Cehil muhatap alınmaya layıkmıydı ki, Rasulullah ona tebliğ ediyor, tebliğ için müşrikleri ziyaret ediyor, onları muhatap alıyordu.
Yoksa o kanayaklı ile bizim aramızdaki mesafe farkı, Rasululah ile müşriklerin arasındaki mesafeden daha mı fazla?
Allah kendisinden razı olsun Qumu aşk kardeşim, bizim ifade edebileceklerimizin ziyadesi ile gereken açıklamayı yapmıştır. Böyle bir zahmete katlanmak zorunda olduğu için hakkını helal etsin. Minnettarız.
Salih kardeşimizin açıklamaları ise beni bayağı güldürdü. Ona da minnettarım. Asıl maksadım tabii ki hakaret etmek değildir. Ancak hakaret etmeyi ilk başlatan taraf olmadığım halde hayatta her zaman ilk hakaret uğrayan olup karşılık veren olmak zorunda kalmışımdır. Bizim imtihanımız da bu kimbilir.
Biz gerçekten hakaretlere gülüp geçebilen salih insanlardan değiliz, inşallah salihlerin yolunda olmaya çalışıyoruz. Ne yapalım. Bizim sabrımızın da sınırı bu.
Salih kardeşin bana nasıl hakaret edipte benim karşılık verdiğimi hatırlamıyorum. Ama ne olursa olsun ona hakaretlerimden dolayı özrümü kabul etsin.
Bazı insanlar tespitlerle hakaretleri de karıştırmaktadırlar. Mesela aynı şeyi sünni siteler şii müslümanlara karşı yapmaktadırlar.
Mesela şianın ömer anlayışı sünninin ömer anlayışı ile farklıdır. Şia ömeri anlatırken ona hakaret olsun diye anlatmamaktadır. Şia tarihte ömer nasılsa olduğu gibi yansıtmaktadır. Ehli Sünnet ise ömere ömerde olmayan faziletler yükleyerek baktığı için, şianın gerçek ömer anlayışını hakaret olarak algılamaktadır.
Sanırım bu örnek bizim başkalarının fikri, cemaati, yapısı ile ilgili tespitlerimiz için bir bakış açısı belirleyebilir.
Demek ki bazı cemaatler sünni oldukları halde sünniliğin temel değerlerinden çok kendi yerel değerleri daha fazla önem arzetmekte, görüyoruz ki, sünni oldukları halde sahabeye yöneltilen eleştirilere karşı hoşgörüleri cemaatleri söz konusu olunca adavete dönüşebilmektedir.
Bölgede cinayetler işleyen malum haraketin bütün hareketleri bizce malumdur. Bu hareketin varlığı ve hareketleri ile rejim kontağını yaşadığımız canlı olaylar neticesinde tespit etmiş bulunmaktayız. Bunu bir hakaret olarak görenlerin aklından zoru olması gerekir.
Bizim anlattıklarımız bizim tarafımızdan tespitler. Buna kimsenin illada inanması gerekmiyor. Biz akıllara hitap ediyoruz, artık inanıp inanmamak insanlara kalmış. Peki neden bizim bu tespitlerimize karşı, hayır kardeşim sizin söylediğiniz gibi değil, biz böyle böyleyiz demekle iktifa etmiyor da, tehdite, şantaja, edepsizliğe tevessül ediyorlar.
Velayet forum sahibi kardeşlerime şunu söylemek istiyorum. Eğer bu kıymetli hizmet mekanınızdan şahsım yüzünden insanlar kaçıp gidiyorsa, yani eğer bu kutlu zemine faydalı değilde zararlı oluyorsam, kendi gönül rızamla burayı terkedebilirim. Bunu da kardeşlerime minnet, şantaj, eda, naz babından söylemiyorum kesinlikle.
Bizler sorumluluğunu müdrik dava insanı olmak zorundayız. Eğer teknik anlamda ceza mı ne gerekiyorsa hiç çekinmeden her şeyi yapabilirler.
Yeter ki, Velayet Güneşi, Velayeti Fakihin şanlı sancağı bütün cihan semalarında yükseltecek davranışlar içinde olalım, Gerisi hikaye. Vesselam.
Yorum