[b]
En güzel isimlerin sahibi olan Allah; Vedûd'dur. Sonsuz ve sınırsız sevgi kayna-ğıdır. "Seven ve Sevilen"dir. Sevgi yönünde yolculuğa çıkmak, gitgide Allah'a daha ya-kınlaşmak yerine, bencil hırslarına esir ol-mak ve Allah'i da bazı "sihirli formüller" okuyarak ihtiraslanmizm gerçekleşmesine yardımcı kılacağını sanmak, başlıbaşına bir şeytan aldatmasıdır. Allah'm bizden is-tediği ilk şey; "eylem" değil "O'nu sev-mek"tir. Bu sevgiye erişemedi isek "ey-lem"lerimizde de hayir olmaz veya çok az olur. Duayı, bazı bazı büyülü formüllerle
mekanik olarak isteğimizi elde etme yolu olarak aslâ anlamamalıyız.
Ilâhî sevgiye kavuşamadı isek kavuşa-bilmemiz, kavuştu isek bu sevgiyi koruya-bilmemiz için, Yeryüzü'nde Ilâhî sevginin yansıdığı odak olarak yaratılan "Rahmeten IN- Âlemîn" olan Resûl-i Ekrem'i (s.a.) ve Ehl-i Beyt'ini sevmemiz, onlarm sevgi dairesine girebilmemiz gerekir. Allah, her ân, Resul-i Ekrem'i (s.a.), melekler vâsıtası ile, çok güçlü sevgi akımını gönderir. Bu akima "salât" denir. Resûl-i Ekrem de bu "salâf'ı kendisini ve Allah'ı sevenlerin dahil olduğu sevgi dairesine yaydiktan sonra, tekrar Resul-i Ekrem'in kutlu kalbine dönen bu sevgi akimini Allah'a gönderir. Insanlarin Allah'a sevgisinin başlıca ifadesi "namaz" anla-mında "salâf'dır. Bu da geniş anlamda "dua" kapsamına girse dahî, dar anlamda "dua" demek değildir. Gerektiği gibi yerine getirilirse; insani "yoga", "ki-kong", "reiki"
vs.den müstagnî kılan, bunlara ihtiyaç bı-rakmayan bir ibadetdir. Mü'minin mi'racıdır.
Sevgisiz zâlimler tarafından riya için kı-limrsa, "vay hâline o namaz kılanların!" âyeti kapsamına giren çok acı bir durum söz ko-nusudur.
ALLAH DUA ETMEMİZİ İSTİYOR MU?
NASIL DUA EDİLİR?
1-Yaradılış bir sevgi tecellîsidir.
NASIL DUA EDİLİR?
1-Yaradılış bir sevgi tecellîsidir.
En güzel isimlerin sahibi olan Allah; Vedûd'dur. Sonsuz ve sınırsız sevgi kayna-ğıdır. "Seven ve Sevilen"dir. Sevgi yönünde yolculuğa çıkmak, gitgide Allah'a daha ya-kınlaşmak yerine, bencil hırslarına esir ol-mak ve Allah'i da bazı "sihirli formüller" okuyarak ihtiraslanmizm gerçekleşmesine yardımcı kılacağını sanmak, başlıbaşına bir şeytan aldatmasıdır. Allah'm bizden is-tediği ilk şey; "eylem" değil "O'nu sev-mek"tir. Bu sevgiye erişemedi isek "ey-lem"lerimizde de hayir olmaz veya çok az olur. Duayı, bazı bazı büyülü formüllerle
mekanik olarak isteğimizi elde etme yolu olarak aslâ anlamamalıyız.
Ilâhî sevgiye kavuşamadı isek kavuşa-bilmemiz, kavuştu isek bu sevgiyi koruya-bilmemiz için, Yeryüzü'nde Ilâhî sevginin yansıdığı odak olarak yaratılan "Rahmeten IN- Âlemîn" olan Resûl-i Ekrem'i (s.a.) ve Ehl-i Beyt'ini sevmemiz, onlarm sevgi dairesine girebilmemiz gerekir. Allah, her ân, Resul-i Ekrem'i (s.a.), melekler vâsıtası ile, çok güçlü sevgi akımını gönderir. Bu akima "salât" denir. Resûl-i Ekrem de bu "salâf'ı kendisini ve Allah'ı sevenlerin dahil olduğu sevgi dairesine yaydiktan sonra, tekrar Resul-i Ekrem'in kutlu kalbine dönen bu sevgi akimini Allah'a gönderir. Insanlarin Allah'a sevgisinin başlıca ifadesi "namaz" anla-mında "salâf'dır. Bu da geniş anlamda "dua" kapsamına girse dahî, dar anlamda "dua" demek değildir. Gerektiği gibi yerine getirilirse; insani "yoga", "ki-kong", "reiki"
vs.den müstagnî kılan, bunlara ihtiyaç bı-rakmayan bir ibadetdir. Mü'minin mi'racıdır.
Sevgisiz zâlimler tarafından riya için kı-limrsa, "vay hâline o namaz kılanların!" âyeti kapsamına giren çok acı bir durum söz ko-nusudur.
Yorum