KARABAĞ HÜZNÜ
Ah Karabağ Karabağ, ağlıyorum bahtına!...
Adını kanla yazdım yüreğimin tahtına
Seni yad elde görmek alnımda kara yazı
Evine dönmedikçe bitmeyecek bu sızı
Hazin hazin ötüyor Karabağ’ın bülbülü
Goncaydın bir zamanlar gönül bahçemin gülü
Göğünde bulut olsa bizde sağanak başlar
Karabağ üzülünce gözümden akar yaşlar
Ne zaman sağalacak gönlümdeki bu yara?
Kara kışlar gün gelir selam durur bahara
Biriken öfkemizi süreceğiz mavzere
Karabağ’da şerefle koşacağız zafere
Dağılsın kara bulut beklenen güneş doğsun
Aydınlığın cümbüşü karanlıkları boğsun
Karabağ yüreğime şah damarımdan yakın
Söyle ne zaman biter bu hayâsızca akın?
Hocalı kan ağlarken duaya kalkmış eller
Ölüm bahçelerinde boynunu bükmüş güller
Suskunluğun çığlığı kanayan karanfiller
Göğe yükselen âhın yanık bağrımı deler
Uzağıma düşmüşsün yine gönlüm şikeste
Notalara döktüğüm bin yıl sürer bu beste
Ateş denizlerinde ne badireler aştın
Kök saldın yüreğime, içimde çınarlaştın
Saldılar Karabağ’a Ermeni’nin dölünü
Geride bıraktılar bize bu kan gölünü
Gecenin ayazında girersin düşlerime
Aydan arı suretin düşer gülüşlerime
Büyürsün gözlerimde tenin ruha dar gelir
Kara kışın ardından elbette bahar gelir
Sana olan hasretim içimde bir dağ olur
Yüreğimin başkenti şirin Karabağ olur…
M.NİHAT MALKOÇ
Ah Karabağ Karabağ, ağlıyorum bahtına!...
Adını kanla yazdım yüreğimin tahtına
Seni yad elde görmek alnımda kara yazı
Evine dönmedikçe bitmeyecek bu sızı
Hazin hazin ötüyor Karabağ’ın bülbülü
Goncaydın bir zamanlar gönül bahçemin gülü
Göğünde bulut olsa bizde sağanak başlar
Karabağ üzülünce gözümden akar yaşlar
Ne zaman sağalacak gönlümdeki bu yara?
Kara kışlar gün gelir selam durur bahara
Biriken öfkemizi süreceğiz mavzere
Karabağ’da şerefle koşacağız zafere
Dağılsın kara bulut beklenen güneş doğsun
Aydınlığın cümbüşü karanlıkları boğsun
Karabağ yüreğime şah damarımdan yakın
Söyle ne zaman biter bu hayâsızca akın?
Hocalı kan ağlarken duaya kalkmış eller
Ölüm bahçelerinde boynunu bükmüş güller
Suskunluğun çığlığı kanayan karanfiller
Göğe yükselen âhın yanık bağrımı deler
Uzağıma düşmüşsün yine gönlüm şikeste
Notalara döktüğüm bin yıl sürer bu beste
Ateş denizlerinde ne badireler aştın
Kök saldın yüreğime, içimde çınarlaştın
Saldılar Karabağ’a Ermeni’nin dölünü
Geride bıraktılar bize bu kan gölünü
Gecenin ayazında girersin düşlerime
Aydan arı suretin düşer gülüşlerime
Büyürsün gözlerimde tenin ruha dar gelir
Kara kışın ardından elbette bahar gelir
Sana olan hasretim içimde bir dağ olur
Yüreğimin başkenti şirin Karabağ olur…
M.NİHAT MALKOÇ