Hz.(!) Muaviye R.a. (!)

[Qom_u_ask]

Ynt: Hz.(!) Muaviye R.a. (!)

kitaplarını okumadığınız halde birileri üstad diyor diye siz de öyle diyorsunuz?

[HiLaLNuR]

Ynt: Hz.(!) Muaviye R.a. (!)

Risale-i Nur'u hic tamamen okumadigim,cemaatinden olmadigim halde

demisim,sirf baskalari öyle görüyor diye onlarin pesinden gidecegimi mi saniyorsunuz?
"Üstad" hakkindaki kendi düsüncem bu.

[Qom_u_ask]

Ynt: Hz.(!) Muaviye R.a. (!)

bu önemli. kendi düşüncelerinizle Said'i üstad görmeniz. ve bu konuda moda akımın etkisinde hiç(?) kalmamanız..

o halde Said'de Üstadlık vasıfları görüyor olmalısınız. Üstad genelde saygı değer kişi öğretici alim gibi anlamlarda kullanılıyor. Türkçe'deki bir işte uzman kişi anlamına gelen usta kelimesi burdan esinlenme belki de aynı anlamı ifade ediyor. Biri sanayi alanında uzmanlığı ifade ederken Üstad kelimesi dini ilimler anlamında uzmanlık anlamına geliyor diyebiliriz.

Tabi sanayideki tekniker anlamındaki usta kelimesinden farklı olarak üstad kelimesinin, meslekte saygınlığının ötesinde bir de Allah katında makam sahibi oluşundan gelen bir saygınlık daha var.

bu gibi anlamlardan yola çıkarak biz Said'de Üstad vasfı gören Hilalnur kardeşimize, bu vasıfların neler olduğunu soruyoruz. Dini ilimlerde gerçekten de Said uzman birisi midir. Hangi alanda öyle hangi alanda öyle değildir.

konumuz burda Said'i sorgulamak olmadığı, bunun haddimize de ilgimize de düşüp girmediğinden Said'in sadece Ehlibeyt ve şia'ya bakışı ile ilgili alanlarda üstad olup olmadığını konuşmaktayız. (sorgulamaktayız kelimesi birilerine ağır geldiğinden içimde doğan bu kelime yerine konuşma kelimesini seçtiğimi de ifade etmeliyim)

Bu durumda Said'i Ehlibeytle ilgili alanda ve şiaya karşı Üstad görüyor musunuz? Örneğin Said Ehlibeyte konu olan ayetleri ve ilgili hadisleri tamamen biliyor mu ve bu konuda uzman mı? Bunları ustalığın bir vasfı olan başkalarına öğretme öğrenci yetiştirme toplumsal dönüşüm için pazarlanan (neşredilen) ilmi bilgilere dönüştürmüş mü?

Ya da şia konusunda aynı şeyleri yapmış mı? Ve en önemlisi, gerek Ehlibeyt gerekse Ehlibeyt yolundan giden Şia mektebi hakkında yazıp çizdikleriyle Allah'ı hoşnut ettiğine, ve onun Rızasına uygun davrandığına inanıyor musunuz?

[HiLaLNuR]

Ynt: Hz.(!) Muaviye R.a. (!)

Birilerinden kastiniz ben isem,ben sorgulamak kelimesini agir bulmuyorum.Neyi sorguladigimiz önemli sadece.

Neden üstad olarak gördügümü zaten yukaridaki iletimde izah etmistim.Yasantisi ve davasi ile benim icin saygideger bir alim.Said Nursi ehli sünnet alimi oldugu icin elbetdeki siaya karsi bir üstad olamaz.Siiligi ögrenmek icin Said Nursi bir referans degildir.Ama sirf bunun icin Islam icin yapmis olduklarini gözardi edemem.Onun yasadigi bir dönemi ve ne sartlar altinda mücadele ettigini bir düsünürsek kesinlikle saygiyi hakkeden bir alimdir bence.

Shia konusunda ayni seyleri yapmis midir? Bediuzzaman Said Nursi "Zaman Iman Kurtarma Zamanidir" diyerek ne ile mesgül oldugunu cok net bir sekilde göstermis bize,bu durumda neden mezheplere yönelmemis diyemeyiz.Ben demem sahsen...

Ehl-i beyte aykiri sözlerini de okumadim hic.Siiler icin söylemis oldugu da Islam inkilabindan önce sah devleti dönemine ait sözleridir diye biliyorum.Dogrusunu Allah bilir tabiki...


Konu Muaviye biz ise Said Nursiyi konusuyoruz.Laf lafi aciyor tabii nerden nereye geliyoruz ister istemez ama sonrada sikayet ediyoruz basliklar amacindan cikiyor diye.Halbuki bunu da kendimiz yapiyoruz.

[Qom_u_ask]

Ynt: Hz.(!) Muaviye R.a. (!)

madem siz cevap yazdınız bana da cevap hakkı doğdu tıpkı benim yazdığımdan size doğduğu gibi.. taşınırsa bu mesalar hep beraber ilgili yere taşınır...

kastım siz değildiniz ama yazdığınız iyi oldu. sorgulanabileceğini belirtmeniz cesur bir söylem bence.. ben diyemedim..

şiaya mezhep gözüyle baktığınızda dediğiniz doğru. Said şiayı eleştirdiğinde ne İslam'ın değişmeden günümüze gelen şeklini eleştirmiş oluyor ne de sahih Ehlibeyt inancını.. bir mezhebi eleştirmiş oluyor ki zaten sünnilik sistemi içinden birden çok hak mezhep olduğundan mezheplerin birbirlerini eleştirmesi de doğal karşılanabilir..

iman kurtarma meselesi de sünnilik açısından bakılınca tamamen yanlış değil. Ama şia açısından bakılınca Ehlibeyte dair sahih inanç olmaksızın örneğin imamet olmaksızın iman kurtarmak mümkün değil. tersine imamet olmaksızın çıkılan iman kurtarma çalışması iman batırmadan başka bir şey olmuyor.. Çünkü hakiki iman kurtarıcısı olan imamet inancını tebliğ edenlerin bu dini tebliğ hakları engellenmiş oluyor. Tıpkı İmam Muhammed Bakır a.s.'ın Ebu Hanife ve Süfyan es Sevrinin dini çalışma ve tebliğ faaliyetlerini değerlendirdiği gibi..

Said'in şiayı ikiye ayırarak imamet inancını taşıyan şia ve fıkhi konularda sünnilikten ayrılan şia diye ikiye ayırdığı ve imamet inancı siyasi yapılanmaya götürdüğü için daha sapık oludğu ve bu inanç sebebiyle şiilerin kötülükte sınır taşımadıkları ile ilgili değerlendirmesini başka başlıklar altında alıntılamıştık.. buna rağmen hala inkılab öncesi sonrası diyorsanız o sizin bileceğiniz iş...

Türkiyede diğer ülkelerin tesine Müslümanlara yön veren geçtiğimiz yüz yılın ortalarından sonraki alimler İmamet ve siyaset inancını oluşturan İslami öğretilere şiddetle karşı oldular. Dış ülkelerden tercüme edilen İslam'ın siyasi yönününün ele alındığı kitaplara aynı şiddetle karşı çıktılar. Örneğin hadisçi Ahmet Davudoğlu, Büyük sünni alim Pakistanlı Cemaati İslamiye kurucusu Mevdudi, adını Merdudi (yani dinden çıkan) olarak telaffuz ederek korkunç bir düşmanlık içine girdi. Hüseyin Hilmi Işık (pek okuyan kesimce muteber olmasa da kitle İslam düşüncesi üzerinde etkili oldu) Seyyid Kutup hakkında, Mısırda binlerce müslümanın kanına girdi, kendi macerası uğruna müslümanları devlete karşı ayaklandırdı ve bu büyük fitneye neden oldu diyerek eleştirmişti.

Said Nursi'de aynı tavrı Euzu billah mines siyase: yani Siyasetten Allah'a sığınırım diyerek sloganlaştırıyordu. o hayatını ikiye ayırarak eski siyasi-polikit günlerini kabul etmez ve onlardan eski Said diye bahseder. Sonraki hayatında siyasetten uzak siyasi işlere karışmayarak, öğrenci yetiştirmeye kendini adar ve en büyük hayali doğuda bir ünüversite kurmak: Med Zehra ülküsüyle.. Onun bu ideali bazıları kabul etmese de bu gün Fethullahçılarca başarılmış her yerde okullar açılmıştır..

Çizgi aynı çizgi, siyasete karşı olma eğitim ve kendilerinden (sünni hareket) dışında şiayı hak görmeme çizgisi..

[Musavi]

Ynt: Hz.(!) Muaviye R.a. (!)

Allah bu yazıalrı yazanları ahirette Muaviyenin yanından ayırmasın.Fethullah gulende Muaviyeyi cok seviyor oda onunla olur inşaallah.

Muaviye Hz. Ali’ye sövmeleri için emir verdi.

(Sahih-i Müslim c.2, s.360 / Sahih-i Tirmizi c.5, s.301, Hadis No: 3808 / el-Hakim Nişaburi'nin "Müstedrek alas-Sahihayn" c.3, s.109 / Hasais en-Nisai s.48, 81 Haydariye Bas. / el-Künci eş-Şafii'nin "Kifayet'üt Talib" s.84,86 Haydariye Bas./ İbn-i Asakir'in "Tarih-i Dimaşk" c.1, s.206, Hadis No: 271,272 / ez-Zerendi el-Hanefi'nin "Nazım Dürer es-Simtayn" s.107 / Menakib-i Hüvarezmi s.59 / İbn-i Esir'in "Üsd'ül Gabe" c.1, s.134; c.4, s.25-26 / el-Askalani eş-Şafii’nin “el-İsabe fi Temyiz es-Sahabe” c.2, s.509 / İbn-i Mezahim’in “Vak’it Siffiyn” s.82, 92 / İbn-i Abdu Rabbih’in “İkd’ül Ferid” c.4, s.29 / İbn-i Ebil Hadit'in "Şerhu Nehc'ül Belağa" c.1, s.256, 361, Mısır 1. Bas. / Sıbt İbn-i Cevzi’nin “Tezkiret’ül Havas” s.63 / el-Emini’nin “el-Gadir” c.1, s.257; c.3, s.200)

Resulullah (saa) şöyle buyurdu : “Men sebbe Aliyyen sebbeni”

Meali: “Ali'ye söven bana sövmüştür”

Kaynak:

1. el-Hasais en-Nisai s.24
2. İbn-i Asakir'in 'Tarih-i Dimaşk' c.2, s.184
3. el-Müttaki el-Hindi'nin 'Muntahab'ul Kenz' c.5, s.30
4. el-Suyuti'nin 'Tarih'el Hulefa' s.73
5. el-Nebehani'nin 'Feth'ül Kebir' c.3, s.196
6. Tabari'nin 'Zehair'ul Ukba' s.66
7. Menakıb-ı Hüvarezmi s.82
8. Mişkat'ül Mesabih c.3, s.235

Yani ehli sunnetin batıllıgı burada tamam oldu.

[Musavi]

Ynt: Hz.(!) Muaviye R.a. (!)

adamın biri hucr bin adiyyenin mezarı yanında aglıyormuş niye diye sormuşlar oda demişki efendimiz muaviye allah ondan razı olsun onu oldurdu

niye demişler

efendimiz aliye allah ondan razı olsun lanet etmedigi icin

adam da demişki ben de sana aglıyorum.

[Musavi]

Ynt: Hz.(!) Muaviye R.a. (!)

Bir hadisinde Hz. Ali, Hz. Fatıma Hz. Hasan ve Hz. Hüseyin'e hitaben şöyle buyurmuştur:

"Ben size düşman olup savaşanlara düşmanım ve sizinle sulh içinde olup sizi sevenleri severim" (Sünen-i Tirmizi Kitab-ül Menakıb, Müstedrek-üs Sahihayn, c:3, s.14.

SUNNILERIN SAHIH HADIS KITAPLARINA GORE MUAVIYEYE DUSMAN OLMALARI GEREKIR.

[Qom_u_ask]

Ynt: Hz.(!) Muaviye R.a. (!)

Sünnilerin kitaplarına göre şii olması gerekir...

abartma değil bu gerçek...

çünkü sünni kaynaklarda şianın delillerinin tamamı var

sünnilerin şu anki üzerinde bulundukları yolun delilleri de var

ancak bu çelişkiyi iyice araştırdıklarında şiaya delil olan rivayetlerin daha sahih ve daha güçlü olduğunu göreceklerdir..

bu yüzden sünnilerin kendi kitaplarına göre şii olmaları gerekir.

sünnilerin kitaplarındaki doğruları şu an şiiler uygulamaktadırlar. Öyleyse gerçek sünnet ehli Şia'dır Elhamdülillah..

[Musavi]

Ynt: Hz.(!) Muaviye R.a. (!)

evet bende delil olarak basta sadece sunni kaynaklarını aldım.

[Qom_u_ask]

Ynt: Hz.(!) Muaviye R.a. (!)

Ama bağnazlığı braktınız. Yiğidin hakkını vermem lazım dediniz..

[Mehmet UFUKALP]

Ynt: Hz.(!) Muaviye R.a. (!)

[quote author=ehlibeytin_izinde link=topic=5366.msg85431#msg85431 date=1275159650]
Sünnilerin kitaplarına göre şii olması gerekir...

abartma değil bu gerçek...

çünkü sünni kaynaklarda şianın delillerinin tamamı var

sünnilerin şu anki üzerinde bulundukları yolun delilleri de var

ancak bu çelişkiyi iyice araştırdıklarında şiaya delil olan rivayetlerin daha sahih ve daha güçlü olduğunu göreceklerdir..

bu yüzden sünnilerin kendi kitaplarına göre şii olmaları gerekir.

sünnilerin kitaplarındaki doğruları şu an şiiler uygulamaktadırlar. Öyleyse gerçek sünnet ehli Şia'dır Elhamdülillah.. [/quote]

Ehli Beytle ilgili rivayetler sünni kaynaklarda şia kaynaklarından daha fazladır. Gerçekten sünni kaynaklara göre gerçek ehli sünnet şiadır. Sünni müslümanlar kendi kaynaklarına sağlıklı sihhatli biçimde yaklaşırlarsa, egemenlerin çarpık din anlayışından kurtulmaları mümkündür. Nitekim egemenlerin çarpık din anlayışından kurtulup gerçek islamı idrak etmiş sünni alimler her zaman olmuştur.
Gerçek şia gerçek ehli sünnettir. Gerçek ehli sünnet ise gerçek şiadır.
İslamı Allahın razı olduğu şekilde anlayan sabık ulema ile birlikte İslam İnkılabı tam da bu tanımın masadakıdır.

Ynt: Hz.(!) Muaviye R.a. (!)

Sizlere bir sorum olcak Tarihte Fatimi devleti vardır...
Şia olduklarını söyler ama ehlibeyte encok zulmu yapan bir devlet...

[Mufazzal]

Ynt: Hz.(!) Muaviye R.a. (!)

[quote author=özgür link=topic=5366.msg89806#msg89806 date=1276685092]
Sizlere bir sorum olcak Tarihte Fatimi devleti vardır...
Şia olduklarını söyler ama ehlibeyte encok zulmu yapan bir devlet...


[/quote]

Tarih bölümünde Ayrı bir başlıkta deliller ışığında anlat ki bizde bilgi sahibi olalım muhterem. Bunun yeri burası değil.

[Musavi]

Ynt: Hz.(!) Muaviye R.a. (!)

bugun bırıleri ıle konustum muaviyeyi siddetle savundular.hatta birisi yezidi bile savundu.