Duyuru

Daraltma
Henüz duyuru yok.

Mut'a Nikahı ve Helal Oluşunun Delili

Daraltma
X
 
  • Filtre
  • Zaman
  • Göster
Hepsini Temizle
yeni gönderiler

    Ynt: Mut'a Nikahı ve Helal Oluşunun Delili

    [quote author=birisi link=topic=1684.msg14324#msg14324 date=1238875847]
    zira efendimizin durumu olmayıp evlenemeyenler için "oruç tutsunlar"tavsiyesi,sahih olarak kaynaklarda mevcut.[/quote]

    Bismillahirrahmanirrahim

    İstimnaya cevaz diye yaptığım araştırmamı yakında burada inşaallah sunacağım. Ama öncelikle şunu arz edeyim. Madem evlenemeyenlere ama şehveti ağır basanlara Resulullah efendimiz oruç tutmayı tavsiye ediyorsa, aynı tavsiyeyi Fıkıh alimleriniz yada mezhep önderleriniz neden yapmadı?

    İstimnaya cevaz veren, hatta Haramlığı Kuranda apaçık mevcut iken, Bazı alimleriniz hatta şekil, şema çizerek şöyle, şöyle yapılır ve rahatlanır misalinden Nass karşısı içtihatlarından haberiniz var mı?

    Muhterem biz şiiler, Mutanın Sizin kaynaklarınıza ve hemde en muteber kaynaklarınıza göre Helal olduğunu, ama daha sonraları Halife Ömer tarafından yasaklandığını rahatlıkla delilleri ile sunabiliyoruz. Geçmiş sayfalarda bu delilleri fazlası ile bulabilir okuyabilirsiniz.

    Yorum


      Ynt: Mut'a Nikahı ve Helal Oluşunun Delili

      Yazınızı değiştirmiş misiniz ne, anlayamadım ama sanki dün akşam okurken 'güncelleme' diye bir kelime okumuştum. Siz diyorsunuz ki, Resulullah yasaklamıştır, amenna diyelim ama demek ki beyanınıza göre Halife Ömer dönemine kadar Sahabeler, Müslümanlar Resulullah'ın yasağını çiğneyerek gelmişler, umursamamışlar ve bunu gören Ömer yeni Yasak getirmiş öyle mi? Yanlış mı anlıyorum yoksa? Eğer öyleyse aynen bunun kaynağını net ve kısa olarak alıntısı ile beraber sunar mısınız?

      Mut`a konusunda sahabe uygulaması:
      Hz. Ömer`in halifeliği sırasında, mut`anın hükmü üzerinde bazı tereddütler olunca, Hz. Ömer, mut`anın haram olduğunu ilân etmiş ve hiç bir sahabî O`na karşı çıkmamıştır. O, halife seçildiği gün yaptığı konuşmada şöyle demiştir: "Rasûlullah (s.a.s) bize üç defa mut`a yapmaya izin verdi, sonra bunu haram kıldı. ALLAH`a yemin olsun ki, evli bir kimsenin mut`a yaptığını bilsem, Rasûlullah`ın, mut`ayı, haram kıldıktan sonra, yeniden helâl kıldığına dair bana dört şahit getirmezse onu taşla recmederim" (İbn Mâce, Nikâh, 44, H.No: 1963).

      Hz. Ali`ye göre Mut`a Hz. Peygamber tarafından Hayber günü yasaklanmıştır (bk. Buhârî, Nikâh, 29-32).



      Hiçbiri diyemeyeceğiniz gibi, dirayetlidirde diyemezsiniz, önceden de dediğim, gibi insanların gizlisini, saklısını siz bilemezsiniz ve göremezsiniz. Aynı şekilde evliya ve Alimlerinizinde. Allah'u Alem deyin geçin buna.

      allahulaem....


      Açıklamaktan çekinmeyin lütfen. Buyrun açıklayabilirsiniz. Demek ki bazı konuların açıklığa kavuşması için açık ve net konuşmak gerekiyormuş. İnsan şehvetini neyle zaptedebilir? Buyrun cevap verin belki bekarların işine yarayabilir belki Mutayı defedebilir? Buyrun?

      yok sağolun almıyım!!
      konumuz muta!! erkeklerin nasıl zaptoldukları değil..
      ilgili yerlere başvurabilirsiniz bu dalada olan hocalara!

      İbni Mesud'un rivayet ettiği hadisi şerifte Peygamberimiz (a.s.m) şöyle buyurmaktadır: «Ey gençler topluluğu, sizden evlenmeye gücü yeten evlensin. Çünkü evlilik gözü harama bakmaktan son derece önleyici, iffeti de en iyi koruyucudur. Evlenme masrafına gücü yetmeyen kimse de oruç tutsun. Çünkü oruç. kuvvetli bir şehvet kincidir."3


      benden size hadis hediye!!

      İstimna, Türkçede Masturbasyon denilen şeydir Muhterem kardeşim. Hani insanların fıtri olarak şehvetleri ağır bastığında müracaat ettikleri ama haram olduğu için bir türlü yeltenemedikleri ama maalesef, kıyas ve içtihatlarla bir çok Ehl-i Sünnet aliminin kapısını açtığı Masturbasyondan bahsediyorum..Hani Allah'ın Kuranda kesinlikle haram ettiği konu...


      Alıntı sahibi: nuru dilara üzerinde 04 Nisan 2009, 19:14:48
      Eğer istimna anladığım şeyse yolladığınız ayet farkılı bir yol ve zina için mahrem yerlerinizi koruyun diyor bakın bu zinadır!!

      Yanılıyorsunuz. Ve buyrun inceleyin:

      “Ve öyle kişilerdir onlar ki mahrem yerlerini korurlar. Ancak eşleri ve malları olan cariyeleri müstesna ve bunda da hiç kınanmaz onlar. Bunun ötesinde bir şey isteyenlerse, onlardır haddi aşanlar.” (Müminin süresi 5-6-7. Ayetler)

      Çoğu müfessirler, “BUNUN ÖTESİNDE BİR ŞEY İSTEYENLERSE, ONLARDIR HADDİ AŞANLAR.” Ayetinde ki “Haddi aşanlar”a, İstimna yâpanların da girdiğini, ve dolayısıyla istimna yapanlarında haddi aşmış (HARAM İŞLEMİŞ) olduklarını söylemişlerdir. Bu müfessirlerin kimler olduğunu öğrenmek isteyenlerin örnek olarak, Kurtubî’nin XII / 105-106.ncı ve İbni Kesîr’in V / 458.inci sayfalarına bakabilirler.



      Elle tatmin, âlimlerin çoğuna göre caiz değildir. Haram sayılmaktadır. «Onlar ki ırzlarını korurlar. Ancak hanımlarına ve sahip oldukları cariyelerine karşı münasebetleri müstesnadır. Çünkü onlar bu helâl olanlarda kınanmazlar. Kim de bu helâlden başkasını ararsa, işte onlar haddi aşanlardır» 4 âyetini delil getiren Şafiî, Mâliki âlimleri ve İmam-ı Nesefî, istimnanın haram olduğuna hükmetmişlerdir.5

      Eğer caiz olsaydı, Hz. Peygamber tarafından bir yol gösterilirdi, demektedirler. İmam Ahmed bin Hanbel ve îbni Hazm'a göre «meni, vücudun, dışarı atmaya muhtaç olduğu bir şeydir, onu eliyle atan kan aldıran gibidir ve caizdir.» Hanbelî âlimleri bu caiz oluş şeklini iki şarta bağlamışlardır: Kişinin zinaya düşme tehlikesi, Evlenmeye gücünün ve imkânının bulunmayışı.

      Hanefî mezhebinin görüşlerini nakleden İbni Âbidin, bu hususta bazı âlimlerin görüşlerine yer vermektedir. Kişinin şehveti baskın gelir, kalbini meşgul edecek derecede fazla olur, bekâr bulunur veya evli olup da bir özürden dolayı hanımına yaklaşamazsa, şehvetini teskin etmek isteyen kimse için Fakih Ebulleys, «Böylesine bir vebal olmayacağını umarım» demektedir. Ama sırf şehvetini celbetmek, kendisini zorla tahrik etmek için yaparsa günahkâr olur.6

      Yine Hanefî âlimlerinden Şürünbilâli, «Bekâr kimse harama gireceğinden korktuğu zaman şehvetini teskin için istimna caizdir. Bu işinden dolayı ne sevap, ne de günah kazanır. Fakat sırf lezzet almak için yaparsa günahkâr olur» 7 görüşündedir.

      Harama düşme tehlikesiyle karşı karşıya gelen bir kimse, haram olan zinayı işlememek için ehven-i şer olan istimnayı yaparsa ve buradaki niyeti de haramdan kaçınmak, namusunu korumak olursa, caiz gören âlimlerin içtihatlarına göre mümkündür. Ama istimnayı alışkanlık haline getirmek makul bir insana yakışmayan çirkin bir iş olur. Zaten fazla (sû-i istimalat) kişide zekâ ve hafıza kaybına sebep olmaktadır.

      Böyle anormal durumlara düşmemek için sık sık imanî eserleri mütalâa etmek, aklı ve kalbi devamlı îslâmî hizmetlerde çalıştırmak, ulvî şeyleri düşünmek, lezzetleri kıran ve acılaştıran ölümü çok sık hatırlamak, harama nazardan sakınmak ve müstehcen yayınlara iltifat etmemek lâzımdır.



      Ayetleri kendi kafana göre tefsir edemessin Mufazzal ..
      Bana bencelerinle değil kaynaklarını tefsirlerini getirerek belge sun..

      Mufazzal görüşü benim için yeterli kaynak değil!!!
      ha o zaman cariyede sizin muta yaptığınız kişiler olarak tefsir ediliyor ve helale giriyor öylemi..
      oh ne ala herkes kafasına göre ayetleri yorumların içinden alsın amel etsin..
      o zaman herkes alim herkes müfessir..
      En son Qom_u_ask tarafından düzenlendi; 07.08.2020, 00:20.

      Yorum


        Ynt: Mut'a Nikahı ve Helal Oluşunun Delili

        Mutanın ne kuranda ne de Hadisde geçmediğini söylüyor Ama Kurandaki bir ayetle nesh edildiğini söyleyebiliyorsunuz. Madem Kuranda ve hadisde yok ise, Kuranda ve Hadisde ki yasak durduk yerde nerden çıktı?

        Sizi bilgi kirliliği içinde çelişkili halde görüyorum. Muta sizin tefsirlerinize göre Kuranda geçmiştir. Hadis Kitaplarınızda, Buhari ve Msülimde Hadislerde geçmiştir, Muta ile evlat sahibi olan Sahabe babalar mevcuttur. Ve bunuda kaynaklarınız beyan etmiştir.

        Mufazzal kelime oyunlarına geçerek bana çelişki deme..
        ben mutanın caiz oluşu Kuran ve hadisde geçmiyor demek istedim..
        iki kelime arasındaki 7 farklı bulmak size düşüyor!!




        İslâm'ın benimsedigi Sünnî nikâha bir çok yönden ters düsen Mut'a'yı

        Peygamberimiz, bir çırpıda yasaklamamıstır. Bu itibarla, Mut'a'nın kesin

        haramlıgını bildiren nihai hükümden önce geçici ruhsatları bildiren hadisleri

        esas kabul ederek nihai hükmü bildiren nassları görmezlikten gelmek ve

        "Mut'a'ya izin verildigini" söylemek, 0slâm'a iftirada bulunmak demektir.

        Burada gözden kaçırılmaması gereken çok önemli bir nokta daha vardır.

        Esasen, ne Kur?ân, ne de Resûlüllah Efendimiz, Mut'a'yı helâl kılmıs

        degildir. Mut'a, Cahiliyye döneminde yaygın uygulamalardan biriydi. Nasıl

        0slâm, tebliginde, tatbikinde ve pek çok hükümleri uygulamaya koyarken

        tedricî bir yol izlemistir, Mut'a'nın haram kılınmasında da böyle bir

        tedricîligin söz konusu oldugu anlasılmaktadır. Tıpkı içkinin tedricen haram

        kılınması gibi. (Bkz. 0brahim Canan, Namus Fitnesi Mut'a, s.25-29)

        0ste, Mut'a da bu sekilde tedricî olarak yasaklanmıstır. Bu tedricen

        yasaklanma sürecinde nesh cereyan etmistir ki bu, dinin yerlesmesi

        süresince bir hükmün baska bir hükümle geçersiz hale gelmesi demektir.

        Bununla birlikte, birkaç sahabîden
        farklı görüs nakledilmektedir. Bunlar, Mut'a'nın kesin olarak

        yasaklandıgından haberi olmayan, Mut'a ile ilgili ruhsatın devam ettigini

        zanneden kimselerdir. Nitekim, Hz. Ömer, Mut'a'nın ALLAH Resûlü

        tarafından kesinlikle yasaklandıgını sahabenin huzurunda dile getirmis ve

        sahabe tarafından itirazsız kabul görmüstür. Bazı sahabilerin, bir kısım

        meselelerin haram ve helâlligini sonradan ögrenmeleri, sadece Mut'a'ya

        has degildir. Meselâ, Hz. Ebû Bekir gibi Resûlüllah'a en yakın bir sahabî,

        kendisine cedde, yani büyükanneye torundan düsecek mirasın miktarı

        hakkında soruldugunda bu konuda ALLAH Resûlü'nden bir sey isitmedigini

        söylemis ve bir ögle namazından sonra cemaate "0çinizde ceddeye

        verilecek miras hakkında ALLAH Resûlü'nden bir sey isiten var mı?" diye

        sormustur. Mugire 0bn Su?be gibi çok sonraları Müslüman olmus bir sahabî

        ise ayaga kalkıp, ALLAH Resûlü'nün ceddeye südüs (altıda bir) takdir

        buyurdugunu söylemis, Muhammed ibn Mesleme de bunu teyid etmistir.

        Bunun üzerine Hz. Ebû Bekir, meseleyi ona göre hükme baglamıstır.
        (Tirmizi, "Feraiz", 10; 0bn Mace, "Feraiz", 4; Ebû Davud, "Feraiz", 5)

        İbn-i Abbas'ın zaruret ve ihtiyaç hâlinde (açlıktan ölmek üzere olan bir

        insanın lâse yemesi gibi) Mut'a'ya ruhsat verdigi, fakat sonradan bu

        görüsünden rücû ettigi kaynaklarda yer almaktadır. Meselâ 0bn-i Abbas,

        "Mut'a, 0slâm'ın ilk döneminde vardı. Bir kimse tanımadıgı bir beldeye

        geldigi zaman, orada kalacagı süre içinde, esyasını koruyacak ve kendisine

        hizmet edecek bir kadınla evlenirdi." İbn Abbas, "Ve onlar ırzlarını
        korurlar. Ancak esleri ve sahip oldukları câriyeler bunun dısındadır.
        Bunlarla olan cinsel iliskilerinden dolayı kınanmazlar." (Mü'minûn, 23/5, 6)

        âyeti karsısında söyle demistir: "Bu iki münasebet dısında bütün yollar
        haram kılınmıstır." (Tirmizî, "Nikâh", 29.) 0bn Abbas'ın, vefat etmeden
        önce de Mut'a ile ilgili önceki görüslerinden dolayı ALLAH'a tevbe ettigi
        rivâyetleri de vardır. (Bkz. Kâsani, a.g.e, 3/469 dipnot)
        En son Qom_u_ask tarafından düzenlendi; 07.08.2020, 00:25.

        Yorum


          Ynt: Mut'a Nikahı ve Helal Oluşunun Delili

          Ayetten anlamıyorsun hadisden anlamıyorsun kendi kaynaklarını kabul etmiyorsun mantıktan anlamıyosun işine geleni alıp işine gelmeyene gözünü kapatıyorsun sonrada alimlik taslıyorsun..oh ne ala..
          sana soruyorum ey nuru dilara birinci halife neden bu nikahı men etmedi..bunu görmemezlikten gelemezsin..

          EBUBEKİR BU MİKAHI NEDEN MEN ETMEDİ..
          ALLAH'ım Bütün Güzel Sözler Sana Söylemekle Güzeldir,Kırık Dökük de Olsa Kabul Eyle Sözlerimi.

          Yorum


            Ynt: Mut'a Nikahı ve Helal Oluşunun Delili

            Bu peygamber değilmi cahiliye devri adetlerini ortadan kaldırmaya gelen.nasıl olur cahiliye devrinde yapılan bir şeyi peygamber kendi ümmetine izin verir..ya siz gerçekten saçmalıyorsunuz...

            nisa suresi 3 24 ve 25 ayetlerde nikahtan bahsediyor ve aralarında farkllılıklar var bunun sebebi nedir..
            ALLAH'ım Bütün Güzel Sözler Sana Söylemekle Güzeldir,Kırık Dökük de Olsa Kabul Eyle Sözlerimi.

            Yorum


              Ynt: Mut'a Nikahı ve Helal Oluşunun Delili

              [quote author=ypa link=topic=1684.msg14357#msg14357 date=1238913062]
              hangi tartışmayı sulandırdığımı gördün insafsız.[/quote]

              Bismillahirrahmanirrahim

              Öncelikle sözlerinize çok dikkat ediniz. Kızmanıza veya hakaret etmenize gerek yok. İster bilerek ister bilmeyerek, kaynaklarla konuşmadığınız sürece bir çok sözünüz tahrik seviyesindedir. Bu noktada ben insafsız siz insaflı olunuz inş.

              [quote author=ypa link=topic=1684.msg14357#msg14357 date=1238913062]
              siz bu arada boş durmayıp bana karşılıklı rıza ile 1 saat birlikte olunup ayrılan kadından olan çocuk kime ait olur, ikisi de çocuğu kabul etmezse ne olur, aynı şartlarda yapılan zinadan farkı nedir?[/quote]

              Yukarıda, bir önceki sayfada bunu belirtmiştim. Anlaşılan o ki yazdıklarımız okunmuyor. Tekrara alayım.

              Müt’a nikâhında taraflar arasında miras tahakkuk etmez. Ancak nikâh kıyılırken şart koşulursa, mektepte en yaygın görüşe göre miras cereyan eder. Bu evlilik sonucu doğan çocuk ile ebeveyni arasında karşılıklı miras alış verişi ise vardır.

              Müt’a nikâhında neseb hükümleri işler. Yani böyle bir nikâh sonucunda çocuk dünyaya gelirse, o çocuğun nesebi sabit, babası belli olur. (O çocukla babası arasında her durumda miras hükümleri işler.)


              Bu konuda detaylı bilgi risalelerimizde mevcuttur. Herşey şarta bağlıdır ve şartları yerine gelmeyen Muta, muta olamaz olsa olsa zina olur.

              Selam ve dua ile.


              Yorum


                Ynt: Mut'a Nikahı ve Helal Oluşunun Delili

                [quote author=nuru dilara link=topic=1684.msg14362#msg14362 date=1238919118]
                size göre Resullullah muta yapmayı yasaklamadı ama geldi Hz.Ömer bunu hangi akıla hizmet ederek yasakladı haram etti böyle mübarek ruhsatı değilmi..[/quote]

                Bismillahirrahmanirrahim

                Halife Ömer'in Mutayı hangi akla göre yasaklayıp haram ettiğini bizlerde çok düşündük. Ehl-i Sünnet kaynakları bir kaçtane sebep sıralamış ama bana göre sebep onlar olamaz. Mutanın yasaklanışının mutlak ki özel bir sebebi vardır ama ne???

                [quote author=nuru dilara link=topic=1684.msg14362#msg14362 date=1238919118]
                haşa Hz.Ömer kendini öyle büyük görüyordu ki birden haşa haramı helal edecek kadar haddi aşmışdı değilmi..[/quote]

                Halife Ömer'i gözünüzde o kadar büyütmeyin kardeş. Halife Ömer sadece Muta Helalini Haram etmedi. Halife Ömer bir çok helali haram, haramı ise helal yaptığı gibi Resulullahın bir çok emrine de muhalefet etmiştir. Bunun için İslam tarihi bölümünde NASS ve İÇTİHAT diye bir başlık açmıştım. Sırası ile geliyorum. Şu an Halife Ebu Bekirin kaynaklarınızda meşhur olan naslar karşısında ki içtihatlerini işliyorum. Bir kaç güne kadar Halife Ömerin bir çok NASS karşısında içtihadını okuyabilirsiniz. Şu an burası, bu başlık yeri olmadığı için yazmıyorum.

                Yorum


                  Ynt: Mut'a Nikahı ve Helal Oluşunun Delili

                  bazı diyaloğları ve çirkin ifadeleri/benzetmeleri,kurulan diyaloğ hukuksuzluğunu,müslüman bir erkekle-müslüman bir bayanın
                  karşılıklı konuşma şekilerinde olmaması gereken konuları yüzüm kızararak okudum...
                  bu anlamda ister Şia olun ister Sünni olun;umurumda değil..olay ilmi bir münazara olmaktan çoktan çıkmış ve inatlaşmaya dönüşmüş..
                  çok yazık....
                  Kullarıma, sözün en güzel olanını söylemelerini söyle. Çünkü şeytan aralarını açıp bozmaktadır. Şüphesiz şeytan insanın açıkça bir düşmanıdır.(İsra-53)

                  Yorum


                    Ynt: Mut'a Nikahı ve Helal Oluşunun Delili

                    [quote author=nuru dilara link=topic=1684.msg14363#msg14363 date=1238919550]
                    REsullullah ın belli bir zamanda muta yapılmasına izin verdiğine ben itikat ediyorum[/quote]

                    [quote author=nuru dilara link=topic=1684.msg14282#msg14282 date=1238857548]
                    sorun haram olmasında şuan şahıs tartışması yapmıyoruz Önce REsullullah yasaklamıştır daha sonrada hz Ömerde yeniden uygulanmasından dolayı hükümü tekrar etmiştir..[/quote]

                    Bismillahirrahmanirrahim

                    Çelişkili konuştuğunuzu, çelişkide olduğunuzu hatta Muta bahsini detayıyla bilmediğini söylemiştim. Beni haklı çıkarıyorsunuz.

                    [quote author=nuru dilara link=topic=1684.msg14363#msg14363 date=1238919550]
                    ama sizle bizi ayıran nokta !!! REsullahın o hükmü işlenmiş olmasına rağmen tekraren men etmesi ve bunu sizin hala kabul etmeyişiniz ve bu hükmün haramiyet sebebini Hz.Ömer e bağlıyor olmanız,kör düğüm olan kısmı orası bir açılsa daha rahat anlaşılıcazda siz hala Hz.Ömer size göre gaddar ya bir türlü o düğümü açmayı başaramıyorsunuz![/quote]

                    Resulullah efendimiz haram etmişse hangi kaynağınızda, neye göre haram etmiştir. Madem haramdı, Resulullahdan sonra Muta yaparak baba olan onca Sahabeyi ne yapacağız? Haram mı işlediler diyeceğiz? Ebu Bekir döneminde yapılan mutaların hesabını kim verecek? Halife Ebu Bekir mi? Mutayı engellemediği için ceza mı görecek? Ve Ömer!

                    Siz diyorsunuz bize göre Resulullah yasakladı ama bizde diyoruz ki hayır efendim bizzat size göre en muteber kaynaklarınıza göre Halife Ömer Mutayı yasakladı. Yukarıda arkadaşımız bunun kaynağını sunmuş, bi zahmet inceleyiniz.

                    ve bu düüğüm kör düğüm olarak kaldığı şekilde ne sizin bizi ne bizim sizi anlamamız mümkün değil gibi gözüküyor...
                    muta zamanında yapılmış ama yine REsullallah sav sonrasında Hz.Ömer tarafından yine bu hükme binaen haram edilmiştir..
                    biz ehlisünnetçe bu inancı taşıyoruz varın siz Hz.Ömer diye durun Yarın ahirette anyayı konyayı ve çevre illeri görmüüş olursunuz nasılsa!!!
                    işte o zaman inş o arka saflarda bende sizi görmeyi arzu ederim!!!!
                    selametle...
                    [/quote]

                    Yorum


                      Ynt: Mut'a Nikahı ve Helal Oluşunun Delili

                      Halife Ömer'in Mutayı hangi akla göre yasaklayıp haram ettiğini bizlerde çok düşündük. Ehl-i Sünnet kaynakları bir kaçtane sebep sıralamış ama bana göre sebep onlar olamaz. Mutanın yasaklanışının mutlak ki özel bir sebebi vardır ama ne???

                      işte onuda artık elinizi kalbinize götürecek ve siz düşüneceksiniz!!
                      yada şöyle düşüneceksiniz şii alimlerimizin mutaya tekrar ruhsat vermesinin bir özel sebebi var ama ne?



                      Halife Ömer'i gözünüzde o kadar büyütmeyin kardeş. Halife Ömer sadece Muta Helalini Haram etmedi. Halife Ömer bir çok helali haram, haramı ise helal yaptığı gibi Resulullahın bir çok emrine de muhalefet etmiştir. Bunun için İslam tarihi bölümünde NASS ve İÇTİHAT diye bir başlık açmıştım. Sırası ile geliyorum. Şu an Halife Ebu Bekirin kaynaklarınızda meşhur olan naslar karşısında ki içtihatlerini işliyorum. Bir kaç güne kadar Halife Ömerin bir çok NASS karşısında içtihadını okuyabilirsiniz. Şu an burası, bu başlık yeri olmadığı için yazmıyorum.

                      O kadarda büyütüyorum ki ah Mufazzal yollarına kurban olmalı can!!!
                      Benim için Çok çok büyük bir sahabe olduğu için yazdıklarınız sadece sizin kabınızı ve görüşünüzü bağlıyor..
                      Sakın Hz.Ali sevgim benim Hz.Ömer e olan sınırsızca kelimelerimi muaf eder ahirette diye düşünmeyin..
                      Hz.Ali ve sevgisi sizin hele hele o bazı kişilerin ettiği kelimelerin kefaretini asla ödeyemeyecek!
                      ve bonus olarak Hz.Ali de sizden hesab soracak ve onun adına yaptığınız ilmi siyasetlerin acısı bulucak sizi..
                      Çünkü ehlisünnet inancı o dört büyük sahabe arasında asla bir husumet oluşmamış ve hepsi birbirinlerinden daha üstün olma kaygısı gütmemiş bilakis nefislerini saman çöplerine benzetmişdir!!!
                      ve en önemli ayrıntısı hiç bir sahabe büyük sahabe asla REsullullah efendimizin ne emrine ne de koyduğu hükümlere kendi kafasına göre inanç sistemi getirmemiş!!!
                      siz nefislerinizi yoklamak zorundasınız...
                      gerçekten ben Hz.Ali yolundamıyım ve ehlibeyt ahlakı taşıyormuyum!!
                      En son Qom_u_ask tarafından düzenlendi; 07.08.2020, 00:26.

                      Yorum


                        Ynt: Mut'a Nikahı ve Helal Oluşunun Delili

                        [quote author=nuru dilara link=topic=1684.msg14368#msg14368 date=1238921061]
                        bize göre değil,size görede Halife Ömer yasaklamış,buraya mutanın Resulullah ve Halife ebubekir döneminde helal olduğunu ispatlayacak onlarca delil yazarım.Ama konuyu özetlemesi açısından bir tane yeterli.

                        Sahih-i Müslim c. 1, s. 535’de Mut’a nikahı babında şöyle yer almıştır:

                        Hasan Halvai,Abdurrezzak’tan, o da İbn-i Cureyh’den, o da Ata’dan şöyle rivayetediyor: “Abdullah Ensari umre için Mekke’ye geldi. Onun evine gittim.İnsanlar ondan bazı mesele ve olayları soruyorlardı. Söz mut’a’yagelince şöyle dedi: “Evet biz de, hem Resulullah (s.a.a), hem Ebu Bekir ve hem de Ömer zamanında Mut’a yapıyorduk.”Ama sonra Ömer bunu yasakladı

                        Halife Ömer tamamen kendi reyi ve içtihatı ile helal olan bir hükmü yasaklamıştır.

                        Ehli sünnet mezheplerinin delilleri Kur'an ve sünnettir.

                        1.Kur'andaki nikah, boşanma; iddet ve miras hakkındaki hükümler bu tür evlilikle ilgili değildir. Dolayısıyla bu evlenme şekli diğer evlenme şekilleri gibi batıldır. Şiiler muta nikahına Nisa suresinin 24.ayetini delil getiriyorlar. Ayet şöyle:"Onlardan hangisiyle evlenip temas etseniz ücretlerini (mehirlerini) takdir edildiği şekilde veriniz."(9) Büyük müfessir İbn-i Cerir-i Taberi bu ayeti tefsir ederken diyor ki, ayetin manası "Onlardan hangisi ile evlenirseniz mehrini veriniz demektir. Çünkü muta peygamberimizin sünnetiyle ebediyen yasaklanmıştır. İbn-i Veki babasından oda dedesi Sebreden rivayet ediyor:
                        Rasullullah "Bu kadınlardan faydalanın buyurmuştur."Bu faydalanma ifadesi Rasullullah zamanında evlenmek manasına geliyordu.(10) Dolayısıyla ayet-i celile de geçen bu "İstemta'tum" yani faydalanma, evlenme manasına "ucur" yani ücret kelimesi ise mehir anlamına gelir: (11)
                        2.Hadis-i şerifler bu şekil nikahın haram kılındığını açıkça belirtmişlerdir. (12) Muhammed bin Hanefiyye Hz.Ali'den rivayet ediyor; Hayber günü Rasullullah’ın tellalı şöyle bağırdı:" Dikkat edin ALLAH ve Rasulu sizi muvakkat nikahtan menediyorlar." (13)
                        Hadislerin çoğu Hz.Ali'den rivayet olunduğu halde Hz.bağlılık iddiasında bulunan şia ve rafızilerin bu nikahı yürürlükte tutması ilim ve akılla bağdaştırılacak şey değildir ..9) Nisa Suresi:24 (96) Tefsir-i Taberi:5130 (10) Tefsir-i Taberi:5/30
                        (11) Tefsir-i Taberi:5/30
                        (12) Buharı:6/129 Muslim:41132 (99) EI-Mebsut 5/153
                        (13) El-Mebsut 5/153



                        [/quote]

                        Bismillahirrahmanirrahim

                        Sahih-i Müslim c. 1, s. 535’de Mut’a nikahı babında şöyle yer almıştır:

                        Hasan Halvai,Abdurrezzak’tan, o da İbn-i Cureyh’den, o da Ata’dan şöyle rivayetediyor: “Abdullah Ensari umre için Mekke’ye geldi. Onun evine gittim.İnsanlar ondan bazı mesele ve olayları soruyorlardı. Söz mut’a’yagelince şöyle dedi: “Evet biz de, hem Resulullah (s.a.a), hem Ebu Bekir ve hem de Ömer zamanında Mut’a yapıyorduk.”Ama sonra Ömer bunu yasakladı

                        Yorum


                          Ynt: Mut'a Nikahı ve Helal Oluşunun Delili

                          [quote author=adem_toprak link=topic=1684.msg14377#msg14377 date=1238922839]
                          bazı diyaloğları ve çirkin ifadeleri/benzetmeleri,kurulan diyaloğ hukuksuzluğunu,müslüman bir erkekle-müslüman bir bayanın
                          karşılıklı konuşma şekilerinde olmaması gereken konuları yüzüm kızararak okudum...
                          bu anlamda ister Şia olun ister Sünni olun;umurumda değil..olay ilmi bir münazara olmaktan çoktan çıkmış ve inatlaşmaya dönüşmüş..
                          çok yazık....

                          [/quote]


                          ademtoprak o zaman bir ehlisüünet erkeği olarak siz savununda biz geri planda kalalım!!
                          ehlisünnet erkeklerinin çoğu susarsa o zaman geriye kim kalır!!
                          Ben asla bayan yada erkek sıfatı ile değil Kuran ve hadise ters olduğundan dolayı yazıyorum..
                          ve bayan oluşum beni bu davadan asla vazgeçirmez...
                          farkındaysanız ayrıntıya girmeyi asla temenni etmedim..
                          ama ehlisünnet erkekleri devreye girerse bayanlarınada iş düşmez..
                          sadece alıntı yaparız ve katılıyoruz deriz..
                          ama kimse ses çıkarmıyorsa bu vazife bayanlara düşer!!
                          buradaki haksızlıklara bayanım diye susamıyacağım..
                          bu yüzden sizinde görüşlerinizi bekliyoruz!!
                          bir ehlisünnet olarak!!

                          Yorum


                            Ynt: Mut'a Nikahı ve Helal Oluşunun Delili

                            [quote author=nuru dilara link=topic=1684.msg14381#msg14381 date=1238923470]
                            [quote author=adem_toprak link=topic=1684.msg14377#msg14377 date=1238922839]
                            bazı diyaloğları ve çirkin ifadeleri/benzetmeleri,kurulan diyaloğ hukuksuzluğunu,müslüman bir erkekle-müslüman bir bayanın
                            karşılıklı konuşma şekilerinde olmaması gereken konuları yüzüm kızararak okudum...
                            bu anlamda ister Şia olun ister Sünni olun;umurumda değil..olay ilmi bir münazara olmaktan çoktan çıkmış ve inatlaşmaya dönüşmüş..
                            çok yazık....

                            [/quote]


                            ademtoprak o zaman bir ehlisüünet erkeği olarak siz savununda biz geri planda kalalım!!
                            ehlisünnet erkeklerinin çoğu susarsa o zaman geriye kim kalır!!
                            Ben asla bayan yada erkek sıfatı ile değil Kuran ve hadise ters olduğundan dolayı yazıyorum..
                            ve bayan oluşum beni bu davadan asla vazgeçirmez...
                            farkındaysanız ayrıntıya girmeyi asla temenni etmedim..
                            ama ehlisünnet erkekleri devreye girerse bayanlarınada iş düşmez..
                            sadece alıntı yaparız ve katılıyoruz deriz..
                            ama kimse ses çıkarmıyorsa bu vazife bayanlara düşer!!
                            buradaki haksızlıklara bayanım diye susamıyacağım..
                            bu yüzden sizinde görüşlerinizi bekliyoruz!!
                            bir ehlisünnet olarak!!
                            [/quote]

                            kardeşim bak burda haksızlık var diye çığırtkanlık yapma lütfen..burda haksızlık yok sen bir çok şeyi gözmezden geliyorsun..ikinci halifeye olan körü körüne sevgin onun abesle iştigal işlerini görmeni engelliyor..biraz gözlüklerini çıkart çılak gözlerle olaylara bak değerlendir..biz bu hükmü kendi nefsimiz için savunuyorsak eğer ALLAh ın azabı gazabı bize olsun..yok eğer bu hükmü illa siz nefsi duygularınız için savunuyorsunuz kim derse o zamanda ALLAH ın azabı gazabı laneti onun üzerine olsun...

                            samimi iseniz düşüncelerinizde amin dersiniz..
                            ALLAH'ım Bütün Güzel Sözler Sana Söylemekle Güzeldir,Kırık Dökük de Olsa Kabul Eyle Sözlerimi.

                            Yorum


                              Ynt: Mut'a Nikahı ve Helal Oluşunun Delili

                              [quote author=nuru dilara link=topic=1684.msg14371#msg14371 date=1238921628]
                              Hz. Ömer`in halifeliği sırasında, mut`anın hükmü üzerinde bazı tereddütler olunca, Hz. Ömer, mut`anın haram olduğunu ilân etmiş ve hiç bir sahabî O`na karşı çıkmamıştır. O, halife seçildiği gün yaptığı konuşmada şöyle demiştir: "Rasûlullah (s.a.s) bize üç defa mut`a yapmaya izin verdi, sonra bunu haram kıldı. ALLAH`a yemin olsun ki, evli bir kimsenin mut`a yaptığını bilsem, Rasûlullah`ın, mut`ayı, haram kıldıktan sonra, yeniden helâl kıldığına dair bana dört şahit getirmezse onu taşla recmederim" (İbn Mâce, Nikâh, 44, H.No: 1963).[/quote]
                              Bismillahirrahmanirrahim



                              İbni Maceye baktım. İbni macede beyan ettiğiniz rivayetin altında not olarak aynen şuda yazılıdır.

                              Not: Zevâid'de şöyle denilmiştir : Bu hadisin senedinde bulunan Ebû Bekir bin Hafs'm ismi İsmail el-tbâl'dir. îbn-i Hibbân onu sikalar arasında zikretmiştir, tbn-i Etol Hatim de babasından naklen : Ondan ve onun babasından hadisler yazıl­mıştır. Onun "babası yalan rivayette bulunurdu, demiştir.

                              [quote author=nuru dilara link=topic=1684.msg14371#msg14371 date=1238921628]
                              Hz. Ali`ye göre Mut`a Hz. Peygamber tarafından Hayber günü yasaklanmıştır (bk. Buhârî, Nikâh, 29-32). [/quote]

                              Açıklık getirin! Muta, Hayberde mi yasaklandı? İslamın ilk yıllarında mı yasaklandı? Veda Haccında mı yasaklandı? Yoksa Halife Ömer mi yasakladı? İbni Macenizde dahir bir çok kaynağınıza baktım. 4 hatta 4'ten fazla farklı mekan ve farklı zamanlarda yasaklamara şahit oluyoruz. Ve bunun yanında helal olduğuna dair rivayetlerede rastlıyoruz.

                              [quote author=nuru dilara link=topic=1684.msg14371#msg14371 date=1238921628]
                              İbni Mesud'un rivayet ettiği hadisi şerifte Peygamberimiz (a.s.m) şöyle buyurmaktadır: «Ey gençler topluluğu, sizden evlenmeye gücü yeten evlensin. Çünkü evlilik gözü harama bakmaktan son derece önleyici, iffeti de en iyi koruyucudur. Evlenme masrafına gücü yetmeyen kimse de oruç tutsun. Çünkü oruç. kuvvetli bir şehvet kincidir."[/quote]
                              İSLAM FIKHI ANSİKLOPEDİSİ



                              Ayenen Aktarıyorum:

                              Ancak gerek sözkonusu âyetlerin istimnayı açıkça zikretmedikleri, gerekse bu konudaki hadislerin bir kısmının zayıf oluşu sebebiyle, çoğunluğun haram görmesine karşılık, istimnayı mahzursuz gören âlimler de vardır. Meselâ Ahmed b. Hanbel bunu, tıpkı kan aldırmaya benzetmiş ve ihtiyaç duyulduğunda, vücuttaki fazlalıkları dışarı atmaktan ibaret olduğu için câiz olduğunu söylemiştir.

                              Hanefîlerce genel olarak haram görülmüş, ancak; kişi bekârsa, ya da hanımından uzakta ise ve de şehvet kafasını aşırı meşgul ediyorsa, ya da zinaya düşme endişesi varsa ve bunu kendini teskin için yaparsa günah olmayacağı umulur.

                              Mâlikiler de cevazı için iki şartı öngörürler: 1. Zinaya düşme korkusu, 2. Evlenmeye güç yetirememe. bk. Kardüvî, el-Helâl ve'I-harâm 165) Imam-i Şâfî önceki görüşünde (kadîm) câiz olduğunu söylerken, sonraki görüşünde (cedîd) haram olduğu kanaatına varmıştır. (Bu konuda geniş bilgi için bk. Zuhaylît VI/25) Mesele Rasûlullah'ın amcaoğlu Ibn Abbas'a sorulduğunda: "Zina yapmaktansa bu iyidir" (Sa'rânî, Kesf) cevabını vermiştir. Bütün bunlara göre; istimna genellikle hoş görülmemiş, fıtrata (normal yaratılışın gereğine) zıt bir eylem kabul edilmiş, cinsel sapma halini alması, psikolojik hastalık oluşturması gibi olumsuz yönleri hesaba katılarak, haram, ya da mekruhtur denmiştir. Ancak daha büyük zararlara düsme endişesi olduğu yerde; "iki zarardan başka alternatif yoksa, küçük olan zarar tercih edilir", "zaruretler haram şeyleri mubah kılar" kurallarınca yapılması câiz görülmüş, hattâ zina endişesi kesin ise, vacip bile olur denmiştir.
                              ORUÇ NERDE?



                              [quote author=nuru dilara link=topic=1684.msg14371#msg14371 date=1238921628]
                              Elle tatmin, âlimlerin çoğuna göre caiz değildir. Haram sayılmaktadır. «Onlar ki ırzlarını korurlar. Ancak hanımlarına ve sahip oldukları cariyelerine karşı münasebetleri müstesnadır. Çünkü onlar bu helâl olanlarda kınanmazlar. Kim de bu helâlden başkasını ararsa, işte onlar haddi aşanlardır» 4 âyetini delil getiren Şafiî, Mâliki âlimleri ve İmam-ı Nesefî, istimnanın haram olduğuna hükmetmişlerdir.[/quote]

                              Yanılıyorsunuz! Yukarıda Mezhep imamlarının görüşlerini, içtihat ve kıyaslarını sundum. Dilerseniz dahada genişletebilirim. Dikkat ederseniz zaten aynı fetvaları sizde sunmuşsunuz ve biliyorsunuz. Malum ayetin İstimnayı haram ettiği kesinlikle aynı eserlerde alimlerinize göre haramdır ama bir kaç sayfa ötelerde Bekar genç sıkışınca istimna kapısı ufacık aralanıyor. Şehvet ağır baskı yapınca istimna yap, bir sakıncası olmaz hatta çok zorda kalırsan VACİP olur ama boş yere yapmak günahtır...

                              Allah'ın Helali Muta haram, Allah'ın haramı İstimna helal...Allah'u Ekber...Allah'ım Aklımızı koru.

                              [quote author=nuru dilara link=topic=1684.msg14371#msg14371 date=1238921628]
                              Harama düşme tehlikesiyle karşı karşıya gelen bir kimse, haram olan zinayı işlememek için ehven-i şer olan istimnayı yaparsa ve buradaki niyeti de haramdan kaçınmak, namusunu korumak olursa, caiz gören âlimlerin içtihatlarına göre mümkündür. [/quote]

                              Dikkat ederseniz aynı açıklamayı Muta bahsinde bizde yapıyoruz.

                              Ama istimna Kuran ayetine göre apaçık HARAM. Bu Haramın karşılığında sudan sebeplerle hangi alim bu Haramı yumuşatıpda caiz edebilir? Bu yetkiyi nereden alıyor bu alimler?

                              [quote author=nuru dilara link=topic=1684.msg14371#msg14371 date=1238921628]
                              Ayetleri kendi kafana göre tefsir edemessin Mufazzal ..
                              Bana bencelerinle değil kaynaklarını tefsirlerini getirerek belge sun..
                              [/quote]

                              İbni Kesir Tefsiri:

                              Allah Teâlâ : «Kim de bundan başkasını ararsa, işte onlar haddi aşan­lardır." buyurmuştur. Onlar İmâm Hasan İbn Arafe'nin meşhur cüz'-ünde rivayet etmiş olduğu şu hadîse dayanırlar : Hasan İbn Arafe der ki : Bana Ali İbn Sabit el-Cezeri... Enes İbn Mâlik'den, o da Hz. Pey­gamber (s.a.) den rivayet eder ki şöyle buyurmuştur : Yedi sınıf insan vardır ki, kıyamet günü Allah Teâlâ onlara (rahmet) nazanyla bak­maz. Onları temize çıkarmaz, onları sâlih ameller işlemiş olanlarla bir araya getirmez ve ateşe ilk defa onları koyar. Ancak tevbe edenler müs­tesnadır. Kim Allah'a tevbe ederse, Allah Teâlâ onun tevbesini kabul eder. Bunlar: Eli ile istimna eden, livâta yapan ve' yapılan, devamlı içki içen, (Allah'dan) yardım istetinceye kadar ana-babasını döven, kendisine la'net edilinceye kadar komşularına eziyet eden ve komşu­sunun eşi ile zina edendir. Bu, garîb bir hadîs olup meçhul olması se­bebiyle isnadında bilinmeyen bir râvî vardır. En doğrusunu Allah bi­lir.

                              El Furkan Tefsiri

                              "Ve onlar ırzlarını korurlar; Ancak eşleri, yahut ellerinin sahip olduğu (cariyekr) hariç (Bunlarla ilişkile­rinden dolayıda) onlar kınanmazlar". Evet onlar ırzlarını haramdan korur­lar. Harama düşmezler, Allah'ın kendilerini sakındırdığı zina, livata ve mast-rubasyona yaklaşmazlar. Hadis-i şerifte şöyle buyuruîmuştur: "Yedi kişi vardır kî kıyamet gününde Cenab-ı Allah onlara (Rahmet naziriy-le) bakmaz. Onları arındırmaz. Onları alimlerle beraber bir arada tutmaz. Onları ilk olarak cehenneme girenler arasında cehenneme koyar. (Onlar şu kimselerdir): Eli ile mastrubasyon yapan, zina eden, zina edilen,sürekli içki içen, Anasmı-b abasını —imdat dileyinceye dek— döven,, komşusuna —kedisine lanet edinceye dek— eziyet eden, komşusunun helali ilezİna eden".
                              En son Qom_u_ask tarafından düzenlendi; 07.08.2020, 00:26.

                              Yorum


                                Ynt: Mut'a Nikahı ve Helal Oluşunun Delili

                                [quote author=nuru dilara link=topic=1684.msg14379#msg14379 date=1238923051]
                                yada şöyle düşüneceksiniz şii alimlerimizin mutaya tekrar ruhsat vermesinin bir özel sebebi var ama ne?[/quote]

                                Bismillahirrahmanirrahim

                                Muhterem insan, Şii alimleri tekraren neye ruhsat vermiş? Neyi Helal etmiş? Mutayı mı? Yahu Muta zaten Resululahın döneminden günümüze kadar, bize göre helaldi. Şii alimleri, Halife Ömer gibi Helali Haram haramı ise helal yapmamıştır. Yanılıyorsunuz.

                                [quote author=nuru dilara link=topic=1684.msg14379#msg14379 date=1238923051]
                                Hz.Ali ve sevgisi sizin hele hele o bazı kişilerin ettiği kelimelerin kefaretini asla ödeyemeyecek!
                                ve bonus olarak Hz.Ali de sizden hesab soracak ve onun adına yaptığınız ilmi siyasetlerin acısı bulucak sizi.[/quote]

                                Değerli kardeşim, Allah rızası için bu düşüncelerinizi, yıllarca, Muaviye Döneminden, Ömer Bin Abdulaziz dönemine kadar Hz. Ali a.s'a küfür ve lanet meclisleri düzenleyen sahtekar alimlere, Sahtekar Sahabelere söyleyiniz. Nitekim Muaviye döneminde Muaviyenin başlattığı kampanyayla bir çok sahabe ona eşlik etmiş ve Hz. Ali a.s'a küfür meclisleri düzenlemişerdir.

                                Bu sözlerinizi, yine bir çok kaynağınızın beyanına göre Hz. Fatıma s.a'ya zulüm üstüne zulüm eden ve Hz. Fatımanın dünyadan küsülü olarak gittiği sahabelere söyleyiniz.

                                Biz kaynaklarınızı okuyarak ve kaynaklarınız doğrultusunda Hak sahibine Hakkını eda ediyoruz. Aynen Halife Ömere Hakkını verdiğimiz gibi. Duygusal sözlere gerek yok. Konu Muta!

                                [quote author=nuru dilara link=topic=1684.msg14379#msg14379 date=1238923051]
                                Çünkü ehlisünnet inancı o dört büyük sahabe arasında asla bir husumet oluşmamış[/quote]

                                Kaynaklarınızı yoklayınız. Sakifeyi okuyunuz. Halid Bin velidin cezalandırılması bahsinde Ömerle Ebu Bekir arasında geçen husumeti inceleyiniz. Fedek Bahsinde Ömerle Ebu Bekir arasındaki husumete bakınız. Yine Fedek ve Biat işlemlerinde Ebu Bekirle Ömerin Hz. Ali'ye yaptıklarını inceleyiniz. Yeri değil yeri geldiği zaman farklı başlıkta işleriz, bir çok örnek sunmaya hazırız.

                                Yorum

                                YUKARI ÇIK
                                Çalışıyor...